Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İsrail’in müzakerelerde ilk kez Gazze’ye saldırıları tamamen sona erdirme olasılığına açık olduğu iddia edildi

Published

on

İsrail’in Hamas ile yürütülen ateşkes müzakerelerinde ilk kez Gazze Şeridi’ne saldırılarını tamamen sona erdirme olasılığına açık olduğu öne sürüldü.

Haaretz’e konuşan müzakerelere katılan İsrailli bir yetkili, Doha’da yürütülen müzakerelerin İsrail saldırılarının kalıcı olarak sona erdirilmesini ele alması bakımından önceki müzakerelerden tamamen farklı olduğunu belirtti.

Tel Aviv yönetiminin, Hamas ile arabulucu ülkeler aracılığıyla ilk kez Gazze Şeridi’ne saldırıların tamamen sona erdirilmesi olasılığını da kapsayan müzakereleri yürüttüğünü aktaran İsrailli yetkili, şöyle devam etti:

“Önceki anlaşmalar esirlerin karşılıklı serbest bırakılmasıyla ilgiliyken, bu anlaşma savaşın sona erdirilmesi konusuna değiniyor. Dolayısıyla her şey birbiriyle bağlantılı. Çok karmaşık bir anlaşma.”

İsrailli yetkili, Doha’da müzakere edilen anlaşma taslağına göre, 60 günlük ateşkes süresinde İsrail saldırılarının tamamen sona erdirilmesi için yoğun müzakerelerin yapılacağını hatırlattı.

Yetkili ayrıca İsrail heyetinin, Tel Aviv’in “güvenlik ihtiyaçlarından ödün vermeden bir anlaşmaya varma olasılığını sağlayacak geniş bir manevra kabiliyetine ve esnekliğe sahip olduğunu” iddia etti.

Hamas’ın, İsrail’in Gazze’den çekilmesi için yeni haritaları incelediği belirtildi
Hamas’ın, ateşkes ve esir değişimi görüşmeleri çerçevesinde arabulucu ülkelerden Gazze Şeridi’nde İsrail’in kontrol ettiği bölgeleri gösteren yeni haritalar aldığı ve bu haritaları değerlendirmeye başladığı bildirildi.

Katar’ın başkenti Doha’daki müzakere heyetlerine yakın bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Hamas, arabuluculardan, İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde kontrolünü sürdürdüğünü gösteren haritalar aldı. Bu bölgeler arasında Beyt Hanun’un (kuzey) büyük bölümü, Refah kentinin yarısı, Han Yunus kentindeki (güney) Huzaa ve Abasan beldeleri ile Gazze Şehri’ndeki Şucaiyye Mahallesi’nin büyük kısmı yer alıyor.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu kaynak, Hamas’ın bu önerileri hareketin iç liderlik yapısı içerisinde değerlendirmeye başladığını ve Filistinli gruplarla istişarelerde bulunduğunu aktardı.

Daha önce müzakerelerde Hamas’a sunulan haritalar, İsrail’in Beyt Hanun, Beyt Lahiya’nın büyük bölümü, Refah’ın tamamı, Han Yunus’un geniş alanları ve sınır bölgelerinde tam askeri kontrol sağladığını gösterirken, Hamas, bu öneriyi reddetmişti.

Hamas, Ocak 2025’te üzerinde uzlaşılan ve İsrail ordusunun 390 ile 1100 metre arasında çekilmesini öngören anlaşma çerçevesindeki geri çekilme sınırlarına dönülmesinde ısrar ediyor.

Bu bağlamda İsrail basını, taraflar arasında ilerleme kaydedilme ihtimaline dair temkinli bir iyimserlik olduğunu aktardı.

İsrail’in Yediot Ahronot gazetesi, müzakerelerin ayrıntılarına yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, “iki hafta içinde bir anlaşmaya varılabileceği yönünde umut verici sinyaller alındığı” belirtildi.

Haberde, Hamas’ın her bir İsrailli esire karşılık serbest bırakılacak Filistinli tutuklu sayısı konusunda çekincelerini sürdürdüğü, ancak Katar’ın arabuluculuğunun taraflar arasındaki mesafeyi önemli ölçüde azalttığı ifade edildi.

İsrail’in devlet televizyonu KAN da ismini açıklamadığı hükümet kaynaklarına dayanarak, “Hamas henüz arabulucuların sunduğu teklife resmi yanıt vermedi.” bilgisini paylaştı.

Haberde, bir yetkilinin, “Esneklik gösterdik ama Hamas karşılık vermiyor.” ifadesine yer verildi.

Öte yandan, arabulucu ülkelerden birinin temsilcisi olan ve adının açıklanmasını istemeyen Arap bir diplomat, KAN’a yaptığı açıklamada, “İsrail birliklerinin konuşlanmasına dair harita üzerindeki anlaşmazlıkların büyük ölçüde giderildiğini, geriye sadece sınırlı bazı pürüzlerin kaldığını” belirterek, mevcut durumu “temkinli bir iyimserlik” olarak değerlendirdi.

Diplomat ayrıca, son iki gün boyunca Doha’da tarafların, “İsrailli esirlere karşılık serbest bırakılacak Filistinli tutukluların sayısı ve kimliği” konularını görüştüğünü bildirdi.

ABD Başkanı Donald Trump ile Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında kısa süre önce gerçekleşen görüşmeye işaret eden söz konusu diplomat, bu görüşmenin “müzakere sürecinin ilerletilmesi açısından kritik” bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, Trump’ın, Washington’un “şu ana kadar kaydedilen gelişmelerden memnuniyet duyduğunu” aktardı.

Gazze’de ateşkes müzakereleri
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in Gazze Şeridi’nde 60 günlük ateşkesin sağlanması için gerekli şartları kabul ettiğini açıklamıştı. Teklif ateşkes görüşmelerine arabuluculuk yapan Katar ve Mısır tarafından Hamas’a sunulmuştu.

Hamas, Gazze’de İsrail ile ateşkes ve esir takası anlaşmasına ilişkin teklife “olumlu yanıtını” arabuluculara ilettiğini, ateşkesin uygulanması için müzakerelere hazır olduğunu duyurmuştu.

Tel Aviv yönetimi, Gazze’de ateşkes için Hamas’ın Katar önerisinde yaptığı değişikliğin kabul edilemez olduğunu savunmuş ama İsrail heyeti, müzakereler için Katar’ın başkenti Doha’ya gitmişti.

Doha’da süren müzakerelerde anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru’nda ve Refah kentinde işgali sürdürme ısrarının aşılamadığı kaydedilmişti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam