Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) kamusal sağlığın güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Tabipler Birliği Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, Girne ve Güzelyurt Devlet Hastanelerinin ivedilikle tamamlanması ve yıllardır adeta yılan hikayesine dönen yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin, mevcut ve gerçek nüfusa uygun şekilde planlanarak bir an önce inşasına başlanması ve tamamlanmasını talep etti.

Halkın sağlığa erişimi için bu adımların bir an önce atılmasının gerekli olduğu kaydedilen açıklamada, Girne Asker Hastanesi’ne sivil hastaların da kabul edilecek olmasıyla, uzun süredir açılması beklenen yeni Girne Devlet Hastanesi’nin tam kapasite ile faaliyete geçişinin daha da gecikeceği endişesi de ifade edildi.

Bu gecikmenin, halkın sağlık hizmetlerine erişimini daha da zorlaştıracağına dikkat çekilen açıklamada ayrıca şunlara yer verildi:

“Girne Asker Hastanesi’nde sivil hastalara hizmet verecek olan meslektaşlarımızın, KKTC’de geçerli yasal mevzuata uygun olarak KTTB’ye üye olmaları gerekmektedir. Mevcut yasalarımız, ülkemizde sivil hasta bakılabilmesi için KTTB’ne üyelik koşulunu açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu üyelik yalnızca bir formalite değil, aynı zamanda hem hekimlerin hem de hastaların haklarının korunması ve ülkedeki sağlık sisteminin denetimi açısından da yasal bir zorunluluktur.

Ayrıca olası hasta şikayetlerinde veya malpraktis iddialarında hastaların KKTC mahkemelerine ve/veya KTTB’ne başvurularda bulunabilmesi için de üyelik gereklidir.

Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık hizmetlerinin düzenleyicisi ve denetleyicisi sıfatıyla, Girne Asker Hastanesi’ni nasıl denetleyeceği konusunda da kamuoyuna açıklama yapması gerekmektedir. Bu konu hem sağlık sisteminin işleyişi hem de hizmet alan hastaların güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır.

KTTB olarak, halkın sağlığa erişimini kolaylaştırma ve sağlık hizmetlerine ulaşılabilirliği artırma noktasında her zaman halkımızın yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz.

Ancak, Kuzey Kıbrıs’ta sivil hasta bakılması için yasal zorunluluğun KTTB’ne üyelik olduğunu bir kez daha vurgularız.

Hekimlerin ve hastaların herhangi bir mağduriyet yaşamaması için bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmesini tüm ilgililerden talep ederiz.”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Saadet Partisi Dış İlişkiler Başkanı İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya ve heyetiyle, İyi Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kâmil Erozan’ı ayrı ayrı kabul etti.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre, kabullerde Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreteri Seral Fırat ile Meclis Basın, Dış İlişkiler ve Protokol Müdürü Milhan Lakadamyalı da hazır bulundu.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, kabullerde yaptığı konuşmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41 yaşına geldiğini hatırlattı.

Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC bayraklarının kutsallığını dile getiren Öztürkler, “her iki bayrağın da dalgalanması için ellerinden geleni yapacaklarını” ifade ederek güçlü KKTC’nin savunucusu olacaklarını vurguladı.

Öztürkler, en büyük desteklerinin her zaman Anavatan Türkiye olduğunu belirterek her iki partinin de genel başkanlarına selamlarını iletti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 15 Kasım 1983’teki kuruluşunun 41. yıl dönümü, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te resepsiyonla kutlandı.

KKTC Bişkek Temsilcisi Tahir Osman Tahir’in ev sahipliğinde verilen resepsiyona, Türk diplomatlar, Türkiye’nin Bişkek’teki kurumların yetkilileri, akademisyenler, öğretim görevlileri, iş insanları ve öğrenciler katıldı.

Tahir, “Bugün, özgürlük ve varoluş mücadelemizin en anlamlı eseri, egemenliğimizin ve bağımsızlığımızın somut ifadesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümünü kutlamanın haklı gururu, mutluluğu ve heyecanı içerisindeyiz.” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün, anavatan Türkiye’nin 1974’teki meşru ve zamanlı Mutlu Barış Harekatı’na kadar süren karanlık yıllarında, en temel insan haklarından ve özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını anımsatan Tahir, kahraman Kıbrıs Türk halkının, anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuz desteğiyle, ulusal birliğini, kimliğini, değer ve inançlarını yılmadan koruduğunu ve uzun yıllar boyunca kararlılıkla verdiği özgürlük mücadelesini 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan ederek taçlandırdığını anlattı.

Özgürlük Mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı ve özgürlük mücadelesinde şehit düşen Mehmetçikleri rahmet ve minnetle andıklarını belirten Tahir, KKTC‘ye her daim güç veren Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.

Tahir, Türkiye ile KKTC‘nin milli davasını inanç ve kararlıkla savunmaya devam edeceklerini belirterek, uluslararası toplumdan adadaki gerçekleri görüp Kıbrıs konusunda gerçekçi yaklaşım benimsemesini ve sergilemesini beklediklerini vurguladı.

– “Kırgız ve Kıbrıs Türk halkları kardeş halktır”

Tahir, Kırgız ve Kıbrıs Türk halkları, tarihi, kültürel ve insani başları açısından iki kardeş halk olduğunu ve bir dilde buluştuğunu, aynı gelenekleri, görenekleri ve değerleri paylaştığını belirtti.

Karşılıklı iş birliklerini geliştirmenin her zaman büyük önem taşıdığını söyleyen Tahir, “Kırgız halkı ile var olan kardeşlik ilişkilerimizi her geçen gün daha da güçlendirmek için var gücümüzle çalışmaktayız.” diye konuştu.

Tahir, Kırgızistan’dan KKTC‘ye yükseköğretim görmek için gelen öğrenci kardeşlerini “gönüllü elçiler” olarak gördüklerinin altını çizdi.

Resepsiyonda davetlilere Türk ve Kırgız mutfağından lezzetler ikram edildi.