Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

İtalya’da muhalefet partileri “Gazze’de katliamı durdurun” çağrısıyla yürüdü

Published

on

İtalya’da muhalefetteki sol partilerinin organizasyonuyla “Gazze’de katliamı durdurun, suç ortaklığı son bulsun” çağrısıyla geniş katılımlı yürüyüş ve miting yapıldı.

Ana muhalefetteki Demokratik Parti (PD) ile diğer büyük muhalefet partileri 5 Yıldız Hareketi (M5S) ve Yeşil ve Sol İttifakın (AVS) girişimiyle on binlerce kişinin katıldığı protesto düzenlendi.

M5S lideri Giuseppe Conte ve AVS’nin liderleri Angelo Bonelli ile Nicola Fratoianni’nin “Gazze’de katliamı durdurun, suç ortaklığı son bulsun” yazılı pankartla katıldığı büyük yürüyüş, Vittorio Emanuele Meydanı’ndan başlayıp, San Giovanni Meydanı’ndaki miting alanına kadar sürdü.

Yürüyüşte parti flamalarının yanı sıra çok sayıda Filistin bayrağı ve İsrail’i kınayan dövizler açıldı.

Yürüyüşe katılan İtalyan Annapaola, bugün önemli bir etkinlik yaptıklarını belirterek “Eğer olup bitenler hakkında açık ve net kelimelerle konuşmazsak Batı demokrasisi Gazze ile birlikte ölür. Şu anda bir katliam yaşanıyor; seyirci kalamayız, meydanlara çıkmalıyız, bedenlerimizi ortaya koymalıyız, tüm partilerle, derneklerle, bireylerle birlikte sokağa çıkmalıyız. Bu felaketi daha fazla izleyerek geçiştiremeyiz.” dedi.

İtalyan hükümetinin, Gazze konusundaki yaklaşımını nasıl bulduğu sorulan Annapaola, “Utanç verici. Utanç verici ve gerçekten anlaşılmaz. Halen açık ve net bir dil kullanılmıyor. Halen diplomatik bir politika yürütülüyor. Ne Avrupa anlaşmalarının, ulusal anlaşmaların sona erdirilmesi ne de ticaret yollarının, silah ticaretinin kapatılması gibi adımlar atılıyor. Somut bir şeyler yapılması gerekiyor ve şu anda hiçbir şey yapılmıyor.” diye konuştu.

Bir diğer İtalyan, Angelo da Filistin’le ilgili tüm gösterilere katıldığını söyleyerek “Olanlar fazlasıyla korkunç ve en kötüsü de kimsenin bunlardan bahsetmemesi, herkesin sessiz kalması.” ifadesini kullandı.

Her şeyden önce savaşın sona ermesini, insanlara yiyecek ve medeni bir yaşam sağlanmasını istediklerini anlatan Angelo, şöyle devam etti:

“En önemlisi, bir devletin tanınmasını ve İsrail’in artık 50 yıldan uzun süredir yaptığı şeyleri yapmayı bırakmasını istiyoruz. Bu sağ-sol meselesi değil; bu sürdürülen bir utanç, gerçek bir soykırım. (Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva) Lula’nın dediği gibi ki tamamen haklı. Bu bir soykırım, bir imha. Ve en kötü tarafı, bunu yapanların bizzat böyle bir şeyi yaşamış bir halk olması. Bu nedenle böyle şeylerin yaşanmasını önleyecek bir bilinçleri olması gerekirdi. Ama umurlarında bile değil çünkü onların derdi iğrenç çıkarları, başkalarının topraklarını çalan yerleşimciler. Bu tam anlamıyla bir utanç.”

– Muhalefet liderleri, Meloni hükümetini İsrail’e suç ortağı olmakla suçladı

Yürüyüşün ardından San Giovanni Meydanı’ndaki mitingde, etkinliği düzenleyen üç partinin liderleri birer konuşma yaptı. Liderler, Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon iktidarını eleştirirken, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ve yasa dışı yerleşimlere karşı ses yükseltme çağrısında bulundu.

PD lideri Elly Schlein mitingde, “15 binden fazlası çocuk olmak üzere 50 binden fazla ölü var. Bunlar sadece sayı değil; parçalanmış hayatlar, yıkılmış aileler. Yasa dışı işgallere yeter artık, okulların bombalanmasına yeter. Binlerce masum sivilin öldürülmesine, kadınların, yaşlı kadınların, çocukların katledilmesine ve aylar sonra bir parça ekmek istemeye giden insanların vurulmasına yeter. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümeti aylarca buraya gıda, su ve ilaç girmesine izin vermeyip açlığı savaş silahı olarak kullandı. Birleşmiş Milletlere göre Gazze’deki bu tırmanma, gerçek bir etnik temizlik. Bunu kabul edemeyiz. Sesimizi yükseltmeliyiz.” dedi.

Schlein, İsrail ordusunun yaptığı katliamın durması gerektiğini, buna karşın ne dünyanın ne Avrupa Birliği’nin (AB) ne de Meloni hükümetinin daha fazla sessiz kalabileceğini söyledi.

M5S lideri Conte de Gazze’de yaşananlara ilişkin “Bütün bu olup bitenler, ne olarak anılıyor? Soykırım, soykırım.” ifadelerini kullandı.

Conte, bugün bu meydanın, İtalyan hükümetinin “ikiyüzlülüğünü” kınadığını belirterek şunları kaydetti:

“Bugün bazı bakanlar kekelemeye başladı. ’60 bin ölü fazla’ demeye başladılar. Ne büyük ikiyüzlülük, ne büyük utanç. 30 bin, 40 bin ya da 50 bin kabul edilebilir miydi? 16 bin çocuğun katledilmesini mi beklememiz gerekiyordu? Bu meydandaki vatandaşlar diyor ki ‘Biz suç ortağı değiliz.’”

Conte, hükümete İsrail ile olan askeri işbirliği anlaşmalarının durdurulması gerektiğini, kendisinin başbakanlığı döneminde bunu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) karşı yaptığını belirtti.

AVS liderlerinden Bonelli de “İsrail’in Gazze’deki katliamı ve Batı Şeria’daki işgali durmalı.” diye konuştu.

Fratoianni ise iki devletli çözümden yana olduğunu dile getiren Başbakan’a seslenerek “O halde Giorgia Meloni, buradan başlayalım. Eğer ‘iki halk iki devletten yanaysanız’ diğer ülkelerin en sonunda yaptığı şeyi yapmanızın zamanı geldi; var olmayan devleti tanıyın, bugün Filistin devletini tanıyın. Sadece ikiyüzlülük yapmayın.” ifadelerini kullandı.

Organizatörler, yürüyüş ve mitinge katılanların sayısını 300 binden fazla olduğunu duyurdu.

Bu arada, bugün Roma’da yapılan yürüyüşün dışında ülkenin diğer kentlerinde de Gazze’ye destek ve dayanışma etkinlikleri yapıldı.

Milano’da Filistin için destek yürüyüşü düzenlenirken, Floransa’da da akşam saatlerinde belediye binası olan tarihi Vecchio Sarayı’nın ön yüzüne Gazze’deki trajediye yönelik “Yeter” yazsısın yansıtılacağı basına yansıdı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam