Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Japonya Merkez Bankası, enflasyon ve büyüme beklentilerini düşürdü

Japonya Merkez Bankası (BoJ), faizlerde ve para politikasında değişikliğe gitmezken, 2021 mali yılına ilişkin enflasyon ve büyüme beklentilerini düşürdü.

Published

on

BoJ’un dün başlayan ve bugün sona eren para politikası toplantısında alınan kararlar açıklandı.

Buna göre, banka, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1’de bıraktı. Söz konusu kararı 1’e karşı 8 oyla alan BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini duyurdu.

Bankanın karar metninde, yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşana kadar Getiri Eğrisi Kontrollü Parasal Genişleme politikasına devam edileceği vurgulanarak, “Yıllık enflasyon yüzde 2 hedefini aşana ve istikrarlı bir şekilde hedefin üzerinde kalana kadar parasal tabanın genişletilmesine devam edeceğiz.” denildi.

BoJ’un, ağırlıklı olarak firmaların finansmanını desteklemeye ve finansal istikrarını sürdürmeye devam edeceği vurgulanan metinde, “Şimdilik banka, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisini yakından takip edecek ve gerekirse ek genişleyici önlemler almaktan çekinmeyecektir. Ayrıca, kısa ve uzun vadede faiz oranlarının bugünkü veya daha düşük seviyede kalması beklenmektedir.” mesajı ise korundu.

“Ekonomik faaliyete yönelik riskler şu an için aşağı yönlü”

BoJ’un ekonomik aktivite ve fiyat görünümüne ilişkin değerlendirme ve beklentilerinin yer aldığı metin de bankanın sitesinde yayımlandı.

Metinde, Japonya ekonomisinde genel görünüme bakıldığında, Kovid-19 salgınından kaynaklanan aşağı yönlü baskının hizmet tüketimi üzerinde devam etmesi ve arz yönlü kısıtlamalar nedeniyle ihracat ve üretimin geçici olarak yavaşlamasının beklendiği belirtildi.

Bundan sonraki süreçte; dış talepteki artış, destekleyici finansal koşullar ve hükümetin önlemleriyle desteklenen ekonominin, aşılamanın yaygınlaşmasından dolayı salgının etkisinin kademeli azalmasıyla toparlanmasının muhtemel olduğu vurgulanan metinde, şunlar kaydedildi:

“Japonya ekonomisinin, projeksiyon döneminin ortasından itibaren gelirden harcamaya kadar verimli bir döngünün sağlanması ile daha yavaş da olsa potansiyel büyüme oranının üzerinde bir hızda büyümeye devam etmesi bekleniyor. Enflasyondaki yıllık değişim oranının, enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle şu an için pozitif bölgede ılımlı bir şekilde artması muhtemel. Takip eden süreçte ise enflasyondaki yıllık değişimin geçici etkenlere bağlı olarak dalgalanmalar gösterse de çıktı açığındaki iyileşme ile orta ve uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki artış paralelinde kademeli artması öngörülüyor. Ekonomik görünüm açısından ise Kovid-19’un seyri ve yurt içi ile yurt dışı ekonomiler üzerindeki etkisi dikkat çekmeye devam ediyor. Özellikle halk sağlığı korunurken ekonomik aktivitenin yeniden başlamasının sorunsuz ilerleyip ilerlemeyeceği konusunda yüksek belirsizlikler var. Bazı alanlarda görülen arz yönlü kısıtlamaların etkilerinin artması veya uzaması riskine de dikkat edilmesi gerek.”

Metinde, tüm bu gelişmeler paralelinde bir önceki tahmin dönemi ile kıyaslandığında, öngörülen büyüme oranlarının 2021 mali yılı için düşürüldüğü, 2022 mali yılı için ise yükseltildiği aktarılarak, “Kovid-19’un etkisine bağlı olarak ekonomik faaliyete yönelik riskler şu an için aşağı yönlü, ancak projeksiyon döneminin ortası için genellikle dengeli. Fiyatlara yönelik riskler ise aşağı eğimlidir.” değerlendirmeleri yapıldı.

Büyüme ve enflasyon beklentileri

Banka, Mart 2022’de bitecek 2021 mali yılına ilişkin enflasyon orta noktası tahminini yüzde 0,6’dan yüzde 0’a düşürdü. Aynı döneme ilişkin reel Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSHY) tahminini ise yüzde 3,8’den yüzde 3,4’e indirdi.

Öte yandan banka, Mart 2023’te bitecek 2022 mali yılına ilişkin enflasyon beklentisini değiştirmeyerek yüzde 0,9 düzeyinde tutarken, büyüme öngörüsünü yüzde 2,7’den yüzde 2,9’e revize etti.

Yapılan tahminlere göre, enflasyonun 2023 mali yılında yüzde 1,3 düzeyinde olacağı beklenirken, bu da 8 yıldır BoJ Başkanlığı görevini yürüten Haruhiko Kuroda’nın ultra gevşek para politikalarına rağmen 10 yıllık zaman diliminde yüzde 2’lik enflasyon hedefini tutturamayacağına işaret ediyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam