Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Japonya’da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya’nın 99. Başbakanı Suga Yoşihide yaklaşık 1 yıl sürdürdüğü görevine veda ediyor.

Published

on

İktidardaki Liberal Demokrat Partinin (LDP) başkanlık seçimlerinde aday olmayan ve hafta başında başbakanlık görevini mecliste yeni LDP liderine devredecek Suga Yoşihide, “ülkenin en uzun süreli başbakanı” görevini 2012-2020’de üstlenen Abe Şinzo’nun sağlığını gerekçe göstererek istifası sonrası Eylül 2020’de başbakanlığı üstlenmişti.

Kanagawa eyaletinden 1996’da milletvekili seçilen Suga, Aralık 2012-Ağustos 2020’de Abe hükümetlerinin sözcülüğünü yaptı.

Suga, Mayıs 2019’da tahta oturan Japonya İmparatoru Naruhito’ya ait “Reiwa” (Düzenin Uyumu) dönemi başlangıcında halk nezdinde popülerliğini artırdı.

“Reiwa Amca” olarak biliniyordu

Reiwa’yı düzenlediği basın toplantısıyla ülke geneline duyuran ve tanıtan Suga, Japon toplumunda “Reiwa Amca” olarak tanındı.

Eylül 2020’de 3 adayın yarıştığı LDP başkanlık seçimlerini kazanan Suga, LDP hakimiyetindeki mecliste Japonya’nın yeni başbakanı olmuştu.

Bir yıllık görevi boyunca inişli çıkışlı bir performans sergileyen Suga, 55 hafta süren başbakanlığı boyunca koronavirüs salgını, Tokyo 2020 Olimpiyatları, iç siyasetteki meselelerle uğraştı.

Aşılamayı hızlandırdı

Salgının turizm sektörüne etkisini hafifletmek için Abe döneminde başlatılan “Seyahate Çık” sübvansiyon kampanyası ekonomiyi bir nebze canlandırsa da vaka oranlarını yükselttiği için eleştirildi ve kampanya Aralık 2020’de ülke genelinde askıya alındı.

Bu yılın başında COVID-19’a karşı ülkenin birçok kesiminde OHAL ilanı çağrılarıyla baş başa kalan Suga, salgına karşı aşılamayı hızlandırdı, kampanyanın yaygınlaştırılması için Reform Bakanı Kono Taro’ya, Aşılamadan Sorumlu Kabine Üyeliği görevi verdi.

Vaka sayısının ülkenin birçok bölgesinde düşürülememesi sonrası Suga, önce güneydeki adalar, daha sonra başkent bölgesinde OHAL başlattı. OHAL nisan ayında devreye girdiği Tokyo ve çevresinde 30 Eylül’de tamamen kaldırıldı.

G7 ülkeleri içerisinde nüfusuna kıyasla en az ölüm oranı Japonya’da

Bazı uzmanlar “uzun süren OHAL sebebiyle Japon halkının kayıtsız hale geldiğini ve tedbirlerin etkisinin zayıfladığını” savundu.

Japonya, “milyonda 129 ölüm oranıyla” G7 ülkeleri içerisinde nüfusuna kıyasla en az ölüm oranının yaşandığı ülke olarak kayda geçti.

Kamuoyu desteğini kaybetmesindeki en önemli etkenlerden biri: Olimpiyatlar

Abe döneminde salgın sebepli bir yıl ertelenen Tokyo 2020 Olimpiyatları, geçen yaz COVID-19 gölgesinde düzenlendi.

Turnuvanın, vaka artışının sürdüğü ve OHAL’in uygulandığı nisan-eylül döneminde yapılması halkın tepkisine neden oldu.

Suga, her kamuoyu önüne çıkışında “Tokyo 2020 insanlığın salgını mağlup ettiğinin kanıtı” olacağını söylemesiyle eleştiri oklarının hedefi oldu.

Bu dönemde halka ihtiyaç dışında dışarı çıkılmaması tavsiyesinde bulunulurken, bir taraftan yaklaşık 15 bin sporcunun turnuva sebebiyle ülkeye girmesi dikkati çekti.

Olimpiyat döneminde vaka sayısı arttı

Suga ve kabinesinin, “güvenli olimpiyatlar” vaadiyle uluslararası turnuvayı düzenleme ısrarı kamuoyu desteğinin düşmesindeki en önemli etkenlerinden biri oldu.

Ülke içinden ve dışından seyirci kabul edilmeyen turnuva döneminde COVID-19’un varyantlarının da etkisiyle günlük vaka sayıları 25 binlere çıktı.

Eylül 2021’in ikinci yarısında vaka sayılarının günlük 2-3 binlere düşmesiyle OHAL’in ülke genelinde kaldırılması, endişelerin haklılığını ortaya koydu.

İç siyasette güven kayıpları

LDP, nisan ayındaki ara seçimlerde Temsilciler Meclisi (Şuugiin) ile Danışman Meclisindeki (Sangiin) üç koltuğu da ana muhalefet Anayasal Demokratik Partiye (CDP) kaptırdı.

Temmuzda Tokyo Valiliği Meclisi seçimlerinde en güçlü çıkmasına rağmen LDP, ortağı Komeito’nun desteğine rağmen çoğunluğu korumayı başaramadı.

Suga’nın Şuugiin’e seçildiği Tokyo’nun doğusundaki liman kenti Yokohama’da ağustos sonu belediye seçimleri ise LDP’de şok etkisi yarattı.

CDP’nin desteklediği Takeharu Yamanaka, Suga’nın desteklediği eski Ulusal Kamu Güvenliği Komisyonu Başkanı Haçiro Okonogi’yi rahat şekilde mağlup etti.

“Sırtı kendi evinde yere geldi”

Ülke içinde siyasi çevrelerde “Suga’nın sırtının kendi evinde yere geldiği” yorumları yapıldı.

COVID-19 tedbirlerine uymayıp geç saatlerde dışarıda dolaşan LDP milletvekillerinin kamuoyunda Suga’yı özür dilemeye mecbur bırakması ve İçişleri ve İletişim Bakanlığında üst düzey bürokratların, bir uydu yayın firmasının yetkililerince ağırlandığının ortaya çıkması, muhalefetin işine yaradı.

Kamu hizmeti meslek ahlakını ihlal etmekten cezalandırılan bürokratlar arasında Başbakan Suga’nın oğlunun da yer alması tepki çekti.

Ulusal ve yerel seçimler dahil iç siyaset mağlubiyetleri ve kamuoyundaki güven kayıpları Suga’nın parti içi liderliğinde zemin kaybına yol açtı.

Ulusal basının “karizma” vurgusu

Kyodo ajansının Eylül 2020’deki anketinde yüzde 66,4 olarak kayda geçen Suga ve kabinesinin kamuoyu desteği, Ağustos ve Eylül 2021 anketlerinde ise yüzde 30’lara düştü.

Nihon Üniversitesi Japon Politikaları Bölümünden Prof. İwasaki Masahiro, yarıdan fazla düşen desteğin, “görevdeki bir hükümetin ayakta kalabilme sınırına yaklaştığını” belirtti.

Kamuoyu desteği kaybı sonrası LDP yöneticilerinin, gelecek seçimlerde Suga’nın partiyi “liderlik düzeyinde temsil edemeyeceği görüşü” oluştu.

“Karizmasız” başbakan şeklinde eleştirilen Suga’nın halkla iletişim kuramadığı ve bu nedenle LDP üyeleriyle dayanışma sağlayamadığı değerlendirmeleri yapıldı.

Quad ittifakı ve karbon hedefi

Suga döneminde, “Serbest ve Açık Hint-Pasifik” vizyonu kapsamında ABD ve “aynı görüşteki ülkelerle” diplomasi arayışları dikkati çekti.

ABD’yi 16 Nisan’da ziyaret eden Suga, Ocak 2021’de başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden ile Beyaz Saray’da görüşen ilk yabancı lider oldu.

“Pasifik müttefikleri” görüşmede, Çin’in bölgesel faaliyetleri karşısında Quad ittifakının güçlendirilmesi ve Tayvan Boğazının güvenliğine vurgu yaptı.

Ekim 2020’de Tokyo’daki Quad Dışişleri Bakanları ile geçen ay Washington’daki Quad Liderler Zirvesinin yanı sıra Suga’nın göreve gelmesinden bir ay sonra açıkladığı “2050’ye dek sıfır karbon” hedefi ve geçen ay kurduğu Dijitalleşme Ajansı Suga döneminin başarıları arasında yer aldı.

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

Japonya'da Suga başbakanlığa veda ediyor

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

GKRY’de hastaneler, İsrail-İran çatışmasından dolayı teyakkuza geçirildi

Published

on

By

İsrail ile İran arasında devam eden çatışmalardan dolayı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) hastanelerin teyakkuza geçirildiği bildirildi.

GKRY’den yayın yapan Alfa TV’nin verdiği haberde, Sağlık Bakanı Michalis Damianos’un, Orta Doğu’daki gelişmelerden dolayı ülkesindeki hastanelerin teyakkuza geçirildiğini ve üçüncü ülkelerden gelecek yardım taleplerine yanıt vermeye hazır olduklarını belirttiği aktarıldı.

Philenews’in internet sitesine de son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Damianos, İsrail’de sağlık durumu iyi olmayan 10 GKRY vatandaşı bulunduğunu, bunların Kıbrıs’a getirilmesi için çabaların sürdüğünü, hastanelerin bu nedenden dolayı da hazır tutulduğunu kaydetti.

Bazı Rum basın kuruluşlarının haberinde de hastanelerin teyakkuz durumundan dolayı sağlık personelinin izinlerinin iptal edildiği bilgisine yer verildi.

– İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 14 kişinin öldüğü, 400’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Dünya

İngiliz istihbaratının başına ilk kez bir kadın getirildi

Published

on

By

 

İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın onayıyla İngiliz dış istihbarat servisi MI6’nın başına getirilen Blaise Metreweli, bu göreve gelen ilk kadın oldu.

İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara’dan yapılan açıklamaya göre Starmer, MI6’nın 18’inci şefi olarak Blaise Metreweli’yi atadı.

Dışişleri Bakanı’na karşı sorumlu olan ve teşkilatta “C” olarak bilinen MI6 şefliğine ilk kez bir kadının atandığı belirtilen açıklamada, Metreweli’nin halihazırda teşkilatta “Q” olarak bilinen teknoloji ve yeniliklerden sorumlu genel müdürlük görevini yürüttüğü ifade edildi.

Metreweli’nin geçmişte iç istihbarat servisi MI5’ta görev yaptığı hatırlatılan açıklamada, mevcut MI6 Başkanı ve İngiltere’nin eski Ankara Büyükelçisi Richard Moore’un görevini sonbaharda bırakacağı kaydedildi.

Açıklamada, Metreweli’nin teşkilata 1999’da katıldığı, kariyerinin büyük kısmında Orta Doğu ve Avrupa’daki operasyonel görevler yaptığı ve Cambridge Üniversitesinde antropoloji eğitimi aldığı vurgulandı.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Starmer, “Metreweli’nin tarihi ataması, istihbarat servislerinin yürüttüğü işlerin hiç olmadığı kadar hayati olduğu bir dönemde yapıldı. İngiltere daha önce görülmemiş ölçüde tehditlerle karşı karşıya. Bunlara saldırgan ülkelerin sularımıza gönderdiği casus gemiler ile kamu hizmetlerimizde kargaşa yaşanmasını isteyen, karmaşık siber planları olan hackerlar da dahil.” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı David Lammy de açıklamasında, şunları kaydetti:

“Küresel istikrarsızlık ve güvenlik tehditlerinin ortaya çıktığı, teknolojinin daha da önemli bir güç haline geldiği, hasımların daha da yakın çalışmaya başladığı bir dönemde Blaise, İngiltere’nin bu zorluklarla doğrudan mücadele edebilmesini sağlayarak Britanya’nın yurt içinde ve yurt dışında güvende ve emniyette kalmasını temin edecek.”

Lammy, istihbarat servislerine ek 600 milyon sterlinlik (Yaklaşık 32 milyar lira) bütçe ayıracaklarını da bildirdi.

Bu arada, Metreweli, açıklamasında teşkilatın başına getirilmekten gurur duyduğunu ifade ederken, mevcut başkan Moore ise Metreweli’nin teşkilat için önemli bir figür olduğuna dikkati çekti.

Moore, yerine Metreweli’nin gelmesinden dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.

Devamını Oku

Dünya

İran: Devrim Muhafızları Komutanı Hacızade’nin öldüğü saldırıda 8 general daha hayatını kaybetti

Published

on

By

İran yönetimi, Devrim Muhafızları Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade’nin öldüğü İsrail saldırısında 8 generalin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.

İran devlet televizyonu, İsrail’in ülkeye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden generallere ilişkin Devrim Muhafızları Ordusundan yapılan açıklamayı yayınladı.

Açıklamada, Devrim Muhafızları Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Hacızade’nin hayatını kaybettiği İsrail saldırısında 8 generalin de öldüğü aktarıldı.

Söz konusu generallerin Mahmud Bakıri, Davud Şeyhiyan, Muhammed Bakır Tahirpur, Mensur Seferpur, Mesud Tayyib, Hüsrev Hasani, Cevad Cursera ve Muhammed Ağacaferi olduğu kaydedildi.

İsrail’in 13 Haziran’da İran’a düzenlediği saldırılarda Devrim Muhafızları Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade dahil üst düzey askeri yetkililerin hayatını kaybettiği bildirilmişti.

İsrail saldırısında ölen söz konusu askeri yetkililerden Devrim Muhafızları Ordusu Hava Savunma Sistemleri Komutanı Davud Şeyhiyan ile Hava ve Uzay Kuvvetleri İstihbarat Başkan Vekili General Hüsrev Hasani’nin isimleri daha önce açıklanmıştı.

Diğer generallerin rütbe ve görevlerine ilişkin ise henüz bir bilgi verilmedi.

– ⁠⁠⁠⁠⁠İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma

İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.

İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda hayatını kaybederken, toplam sivil can kaybı da 78 olarak açıklandı.

İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 13 kişinin öldüğü, 400’den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.

Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.

Devamını Oku

Trending

Reklam