Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Kabil’deki parklara sığınan Afganlar evlerine dönüyor

Önceki Afganistan hükümeti ile Taliban’a bağlı güçler arasındaki çatışmalar nedeniyle memleketlerinden kaçıp Kabil parklarında yaşamaya başlayan Afganlar, evlerine dönüyor.

Published

on

Afganistan’da hayat normalleşmeye devam ediyor.

Önceki Afganistan hükümeti ile Taliban’a bağlı güçler arasındaki çatışmalar nedeniyle memleketlerinden kaçıp Kabil parklarında yaşamaya başlayan Afganlar, evlerine dönüyor.

Almanya merkezli Afgan Gönüllü Kadınlar Derneği, Kabil merkezli Union Aid Derneği ile Taliban yönetiminin, Kabil’deki Afganların evlerine dönmeleri için başlattıkları projede 4’üncü aşama gerçekleşti.

Taliban’ın 15 Ağustos’ta başkent Kabil’i kontrolü altına almasının öncesinde özellikle kuzey vilayetlerinde yaşayan ve çatışmalar nedeniyle Kabil’e kaçmak zorunda kalan 223 Afgan aile daha, kiralanan 13 otobüs ile evlerine gönderildi.

Kabil’deki Şehr-i Nev parkında yaşayan Afgan ailelerden 1005’i Kabil’den ayrılmak için kayıt yaptırdı.

Rota Takhar, Badahşan ve Kapisa vilayetleri

Parkta kurdukları çadırlarda yaşayan yaklaşık 500 aile memleketlerine gönderilirken projenin son aşamasında 223 aile Afganistan’ın kuzeyindeki Takhar, Badahşan ve Kapisa’daki evlerine gönderildi.

Kalan ailelerin ilerleyen günlerde memleketlerine gönderilmesinin planlandığı, Hayırhah ve Saray-ı Şomali gibi Kabil’in farklı bölgelerindeki parklarda yaşayan Afganlar için de çeşitli yardım kuruluşlarının Taliban ile iş birliği içinde çalışma yürüttüğü öğrenildi.

Çatışmalar nedeniyle başkent Kabil’e, çoğunluğu kuzey vilayetlerden olmak üzere yaklaşık 2 bin ailenin göç edip parklara yerleştiği belirtiliyor. Söz konusu vilayetler ağırlıklı olarak Kunduz, Bağlan, Badahşan, Takhar, Nangerhar, Lağman, Kapisa olarak sıralanıyor.

Her aileye maddi yardım

Kabil’in yaklaşık 30 kilometre kuzeyinde bulunan Pole Sufiyan bölgesinde, her aileye elden 10 bin afgani (120 dolar) yardım yapıldı. Söz konusu uygulamanın, ailelerin Kabil’e dönmemeleri için şehrin dışında yapıldığı belirtildi.

Ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren Yetem Eli ve Ebrar derneklerinin temin ettiği gıda kolileri ailelere dağıtıldı.

168 aile dönmek istemiyor

Union Aid Derneği Müdürü Emced Ahmed Safi, Şehr-i Nev parkında yaşayan 168 ailenin dönmek istemediğini söyledi.

Safi, bu ailelerin 45’inin Pencşirli olduğunu ve burada Taliban ile Afganistan Ulusal Direniş Cephesi arasında süren çatışmalar nedeniyle diğerlerinin ise evlerinin tahrip edildiği için dönmek istemediğini belirtti.

Parkta yaşayanlar için sağlık hizmeti temin ettiklerini aktaran Safi, “Gitmek istemeyen ve Kabil’de kalacak ailelere başka nasıl yardım edebileceğimizi değerlendireceğiz” dedi.

Evleri hasar görenlere de yardımlar planlanıyor

Evlerine dönen aileler için yardımlarının süreceğini kaydeden Safi, “İlerleyen günlerde gıda yardımlarına ek olarak evleri hasar gören ailelere de yardım temin edecek programımız bulunuyor” ifadesini kullandı.

Safi, “Taliban güçleri güvenlik ve koordinasyon konusunda yardımcı oluyorlar. Mali ve çeşitli konulardaki yardımlar ise derneklerimizce karşılanıyor” diye konuştu.

Taliban yetkilisi eski hükümeti suçladı

Kabil Göç Müdürü Qari Abdulmetin Rahimzay ise Afganların Kabil’e sığınması konusunda eski hükümeti suçladı.

Rahimzay, “Eski hükümetin körü körüne attığı bombalar gibi güvenlik sorunu yaşayanlar korku nedeniyle buraya geldiler. Ancak şu an Afganistan’ın tamamı Taliban güçlerinin kontrolü altında ve hiç kimsenin güvenlik sorunu bulunmuyor. Herkes güven içinde evlerinde yaşayabilir. Güvenlik güçlerimiz de bu kişilere yol boyunca eşlik ediyor” dedi.

Ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarından söz konusu kişileri evlerine gönderme konusunda yardım istediklerini aktaran Rahimzay, “Göç Bakanlığı diğer vilayetlerden Kabil’e gelen kardeşlerimizin tamamını evlerine göndermek için uygun şartları temin etmeye kararlıdır” ifadesini kullandı.

Afganlar evlerine dönmekten memnun

Kabil’in merkezinde geniş bir alan üzerine kurulu Şehr-i Nev parkı çatışmaların artmasıyla son aylarda Afgan aileleri ağırladı ancak, bu kişiler birçok sorunla karşı karşıya kaldı.

İlk etapta yeterli temiz su ve tuvalet sisteminin olmaması, gıda, çadır ve battaniye gibi eksiklikler göze çarpıyor. Bunun yanında, küçük çocukların trafiğin yoğun olduğu yollarla oynamaları tehlike oluşturuyor.

Bir dönem yerlerinden edilen Afganlar, ülkede savaşın sona ermesiyle evlerine dönmekten memnun olduklarını belirtiyor.

58 yaşındaki Nur Muhammed Ahmedi, parkta yaşadıkları süre boyunca ciddi zorluk çektiklerini belirtti.

Çatışmalar nedeniyle 3 ay önce parkta yaşamaya başladıklarını belirten Ahmedi, şoförlük mesleğine memleketi Takhar’da devam edeceğini söyledi.

36 yaşındaki Dost Muhammed Muhammedi ise 1,5 ay önce eşi ve 3 çocuğu ile birlikte parkta yaşamaya başlamış.

Eskiden bir hükümet kurumunda çalıştığını belirten Muhammedi, şu an işsiz olduğunu ve dönünce iş arayacağını ifade etti.

“İnsanlar göç etmek zorunda kalmasın”

Muhammedi, “Yaşam koşullarımız bir hayli zordu. Ekmek, su ve para yoktu. Buraya gelmeye mecbur kaldık. Şimdi ise dönüyoruz. Taliban’dan insanlar için iş olanaklarını artırmasını istiyoruz. İnsanlar göç etmek zorunda kalmasınlar” dedi.

52 yaşındaki emekli polis Mirdil Sezar, son aylarda maaş almadığını ve 1,5 ay önce ailesiyle beraber parka yerleştiğini söyledi.

Sezar, “Savaş arasında kaldık. Kabil’e geldik. Bu sefer Taliban Kabil’i kontrolüne aldı. Önceleri endişeye kapıldık ve korktuk. Gördük ki kimsenin peşinde değiller. Burada birçok sorun yaşadık. Şu an ise bize yardım vaadi verdiler ve evlerimize dönüyoruz” diye anlattı. 

Kabil'deki parklara sığınan Afganlar evlerine dönüyor

Kabil'deki parklara sığınan Afganlar evlerine dönüyor

Kabil'deki parklara sığınan Afganlar evlerine dönüyor

Kabil'deki parklara sığınan Afganlar evlerine dönüyor

Kabil'deki parklara sığınan Afganlar evlerine dönüyor

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Aliyev, Türk devletlerinin içişleri bakanlarını kabul etti. Kabulde İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da yer aldı

Published

on

By

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) İçişleri Bakanları 2. Toplantısı kapsamında Bakü’ye gelen bakanları kabul etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, kabulde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Özbekistan İçişleri Bakanı Aziz Taşpolatov, Kazakistan İçişleri Bakanı Erjan Sadenov, Kırgızistan İçişleri Bakanı Ulan Niyazbekov, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Macaristan İçişleri Bakan Yardımcısı Bence Retvari ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev yer aldı.

Cumhurbaşkanı Aliyev, görüşmede yaptığı konuşmada, TDT üyesi ve gözlemci ülkeler arasındaki dostluk, stratejik ortaklık ve ittifak ilişkilerine dikkati çekerek, “Teşkilata üye ve gözlemci ülkelerin ortak çıkarları göz önündedir. Biz sadece dost değil stratejik ortak, müttefikiz ve en önemli unsur şudur ki kardeş ülkeyiz. Teşkilatın temelinde de bu ilke yer almaktadır.” dedi.

Aliyev, teşkilatın gelecek yıllarda daha büyük başarılara ulaşabileceğini belirterek, “Gelecek yıllarda teşkilatımız daha yüksek zirvelere ulaşabilir. Bunun için tüm imkanlar mevcuttur. Ülkelerimizde olumlu bir gelişim dinamiği gözlenmektedir. Teşkilata üye ülkelerde iç istikrar sağlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

Ülkelerin sahip olduğu coğrafya, doğal kaynaklar ve ulaşım projelerinin işbirliği açısından önemine değinen Aliyev, “Geniş bir coğrafyaya sahibiz. Teşkilata üye bazı ülkeler, zengin doğal kaynaklara sahiptir. Ulaşım projelerimiz, ülkelerimizi birbirine bağlıyor ve hatta daha büyük bir coğrafyayı kapsıyor. Ülkelerimizin topraklarından geçen ulaşım koridorları, Avrupa’yı Asya ile birleştiriyor. Kısacası, ekonomik alanda çok büyük bir potansiyelimiz var.” diye konuştu.

Aliyev, demografik yapının da olumlu seyrettiğine dikkati çekerek, “Eğer buna olumlu demografik dinamiğimizi de eklersek tablo daha sevindirici olacaktır. Ülkelerimizde nüfus artıyor. Azerbaycan’ın 1991’de bağımsızlığını yeniden kazandığında nüfusu yaklaşık 7 milyondu, şimdi 10 milyonu aştı. Tüm üye ülkelerde benzer bir dinamik gözleniyor. Nüfusumuz gençtir, dinamiktir, tarihi köklerine bağlıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

– “İçişleri organlarının ortak faaliyetine büyük ihtiyaç var”

Ekonomi, ulaştırma ve enerji konularının yanı sıra ortak tarih ve köklere de odaklanılması gerektiğini vurgulayan Aliyev, “Bu nedenle teşkilat çerçevesinde ekonomi, ulaştırma ve enerji meselelerinin yanı sıra mutlaka ortak köklerimiz, ortak tarihimiz hakkında da geniş şekilde konuşmalıyız.” görüşünü paylaştı.

Aliyev, ülkelerin içişleri birimlerinin ortak çalışmasının önemine değinerek, “İçişleri organlarının ortak faaliyetine büyük ihtiyaç var çünkü belirttiğim gibi ülkelerimizde iç istikrar olsa da tehditler ve dış müdahale girişimleri mevcuttur ve olmaya devam edecektir. Hiç kimse bundan muaf değildir. Bu nedenle içişleri organlarının en temel görevi olan kamu düzenini sağlamak, her bir ülkemiz için hayati bir iç istikrar unsurudur.” ifadelerini kullandı.

Bu çerçevede düzenli toplantıların önemine işaret eden Aliyev, “Üye ülkelerin içişleri organlarının bir araya gelmesi, düzenli toplantılar yapması, fikir alışverişi, deneyim paylaşımı ve bilgi paylaşımı büyük önem taşımaktadır.” dedi.

– “TDT, önde gelen uluslararası örgütlerden birine dönüşebilir”

Aliyev, teşkilatın daha da güçlendirilmesini hedeflediklerini belirterek, “Asıl hedefimiz, teşkilatı daha da güçlendirmektir. Tam eminim ki tüm üye ve gözlemci ülkeler güçlü bir ortak irade sergilerse teşkilatımız, dünya çapında önde gelen uluslararası örgütlerden birine dönüşebilir.” şeklinde konuştu.

TDT’nin diğer uluslararası kuruluşlardan farkına da değinen Aliyev, şunları kaydetti:

“Dünyadaki mevcut uluslararası kuruluşları iyi tanıyoruz. Bazılarına üyeyiz, bazılarıyla farklı formatlarda işbirliği yapıyoruz. Türk Devletleri Teşkilatının üstünlüğünü ise Azerbaycan olarak açıkça görüyoruz. Bu üstünlük, bizi birleştiren temel unsur tarihi köklerdir, etnik bağlardır, manevi değerlerdir ve elbette ekonomik, sanayi ve diğer alanlardaki potansiyelimizdir.”

Aliyev, TDT’nin kurumsal olarak yapılandığını ve çeşitli alanlarda aktif faaliyetler yürüttüğünü belirterek, “Bence artık asıl mesele, uluslararası gündemde söz sahibi olmak, sadece teşkilat coğrafyasında ve çevresinde değil küresel ölçekte dünyada önde gelen siyasi örgütlerden birine dönüşmektir. Bunun için tüm imkanlar mevcuttur. Eğer bu imkanlar olmasaydı ben de bu konuda konuşmazdım.” ifadelerini kullandı.

 

 

Devamını Oku

Dünya

Rumlar Mutluyaka’da ayin yapacak

Published

on

By

Rumların, 25 Mayıs Pazar günü Mutluyaka’daki “Profiti İlia Kilisesi”nde ayin yapacakları bildirildi.

Alithia gazetesi, ayinin yapılması için Birleşmiş Milletler (BM) vasıtasıyla KKTC makamlarından izin alındığını yazdı.

Haberde, ayine katılmak isteyenler için otobüs kaldırılacak bölgelerle ilgili bilgiler yer aldı.

Devamını Oku

Dünya

Gazze’deki hükümet: 81 günlük ablukanın ardından ilk yardım tırları Gazze’ye girdi

Published

on

By

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail’in uyguladığı 81 günlük ablukanın ardından ilk kez, çoğunluğu uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarına tahsis edilen 87 yardım tırının bölgeye giriş yaptığını duyurdu.

Gazze hükümeti Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Şu ana kadar 87 yardım tırı Gazze’ye giriş yaptı. Bu, 81 günlük ablukanın ardından ilk giriş oldu.” dedi.

Sevabite, yardımların insani ihtiyaçları karşılamak amacıyla uluslararası ve yerel kuruluşlar aracılığıyla dağıtılmak üzere gönderildiğini belirtti.

Öte yandan, Gazze Özel Nakliyeciler Derneği Başkanı Nahid Şuhaybir, yardım taşıyan tır sayısının 92 olduğunu söyledi.

Şuhaybir, “Tırlardan 75’i güney ve orta kesimlerdeki fırınlara un taşıdı. Yardımlar Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden ulaştırıldı.” diye konuştu.

Gazze ve kuzey bölgelerine yardım ulaştırmak için kullanılan Netzarim Koridoru üzerinden herhangi bir geçişin sağlanamadığını, İsrail ordusunun bu güzergahı kapattığını ifade eden Şuhaybir, ayrıca, 12 tırın UNICEF’e ait çocuklar için besleyici ek gıdalar taşıdığını ve bunların Deyr el-Belah kentine indirildiğini, 5 tırın ise BAE tarafından gönderilen şeker ve çeşitli gıda maddeleri taşıdığını aktardı.

“Günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç var”
Hükümetin Medya Ofisi, Gazze’nin günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, İsrail’in sınır kapılarını kapatmasının kıtlığı derinleştirdiğini belirtmişti.

Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger, dün, Avrupa Birliği’nin (AB) İsrail’e ticari imtiyazlar tanıyan ortaklık anlaşmasını gözden geçirme kararını desteklediğini belirterek, Gazze’deki durumun dayanılmaz boyutta olduğunu ifade etmişti.

Aynı günün ilerleyen saatlerinde Gazze Hükümeti, İsrail’in Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nda bekleyen yardım tırlarının geçişini üçüncü gününde de engellediğini ve bu durumun uluslararası taahhütlere aykırı olduğunu açıklamıştı.

Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu, işgali genişletip kalıcı hale getirecek kara saldırılarına başladığını duyurmuştu.

Havadan tehdit ilanları fırlatıyorlar
İsrail ordusu, Gazze’nin özellikle kuzeyi ve diğer bölgelerde Filistinlilere saldırı tehdidi içeren ve güneye gitmelerini emreden ilanları havadan atmıştı.

Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun söz konusu kara saldırısının zaten felaket halindeki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısı yapmıştı.

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı “toplama kampları” kurduğu, İsrail basınına yansımıştı. İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam