Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Karpaz doğa koruma faaliyetlerine uluslararası ilgi büyük

Published

on

Başbakan Yardımcılığı Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bağlı Çevre Koruma Dairesi ile Taşkent Doğa Parkı işbirliği ile geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Karpaz Yarımadası Deniz Kaplumbağaları Araştırma ve Koruma Projesi bu sene de tekrarlanıyor.

Ülkemizin önemli doğa alanlarından biri olan ve içerisinde 3 farklı Özel Çevre Koruma Bölgesi bulunduran Karpaz Yarımadası, başta nesilleri tehlike altında olan yeşil deniz kaplumbağası ve iribaşlı deniz kaplumbağası olmak üzere onlarca koruma altında yaban hayatına ev sahipliği yapıyor ve ülkemizin hem doğa hem de ekoturizm bağlamlarında en kıymetli alanlarından biri olarak öne çıkıyor.

Her yıl yüzlerce deniz kaplumbağası Akdeniz’in farklı köşelerinden Karpaz Yarımadası’nın kumsallarına gelerek yuvalıyorlar. Bu yıl Çevre Koruma Dairesi ile DoğaPark işbirliği ile kapsamı daha da geliştirilen Projenin araştırma ve koruma çalışmalarına destek olmak isteyen 50 ülke ve 44 farklı üniversiteden toplam 320 gönüllü başvuru yaptı.

15 Mayıs – 30 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan deniz kaplumbağaları araştırma ve koruma çalışmasına katılacak gönüllüler hem ülkemizin doğasının hem de ekoturizm potansiyelini kendi ülkelerine aktaracak ve ülkemiz için birer doğa ve turizm elçisi olacaklardır.

Projenin bilimsel koordinatörü ve aynı zamanda DoğaPark bünyesinde faaliyet gösteren Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü araştırmacılarından olan Prof.Dr. Oğuz Türkozan projeyle ilgili olarak; “Nesli küresel ölçekte tehlike altında olan iribaşlı ve yeşil deniz kaplumbağalarının araştırılması ve korunması için uluslararası araştırmacıların ve gönüllülerin katılımı ile yürütülen projeler sadece türlerin korunması için değil ayni zamanda işbirliği ve kültürel değişim için de önemlidir. 44 farklı üniversiteden gelen 320 gönüllü başvurusu DoğaPark’ın yürütmekte olduğu çalışmanın önemini ve uluslararası seviyede kabulünün en önemli göstergesi. Uzman ekibimiz ve gönüllülerimizle birlikte 2022 üreme sezonunda gerçekleştireceğimiz bu çalışma ile KKTC’nin deniz kaplumbağaları için önemini bir defa daha ortaya koyarak, türlerin daha etkin korunması için geliştirilecek stratejiler için altlıklar oluşturacağız.” dedi.

Başbakan Yardımcısı, Turizm ve Çevre Bakanı, Fikri Ataoğlu projeyle ilgili olarak; “Ülkemizin nadide doğal güzelliklerinden olan Karpaz Yarımadası’nda Bakanlığımız Çevre Koruma Dairesi ile DoğaPark işbirliği ile yürütülmekte olan deniz kaplumbağaları araştırma ve koruma projesine yapılan uluslararası başvurular ülkemiz için oldukça sevindirici. Özellikle COVID 19 salgını sonrasında değişen turizm eğilimleri ile farklı turizm modelleri ve ekoturizm değerini her geçen gün artırıyor. Bu bağlamda Turizm ve Çevre Bakanlığı olarak bu tip üst düzey çalışmaların sadece çevre koruma faaliyetleri ile sınırlı kalmayarak, ülkemizin uluslararası alanda tanınması ve bu projeye katılım sağlayacak 44 farklı ülkeden gönüllülerin de ülkemizin güzelliklerini, doğasını kendi ülkelerine aktararak ülkemiz adına birer turizm elçiliği görevi üstleneceklerine inanıyoruz. Böylelikle ülkemizin biyolojik çeşitliliği ve ekoturizm potansiyeli ile beraber uluslararası seviyede de tanıtılmış olacak.” dedi. SM/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam