Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KEMA: “Beşparmak ormanları Orman Dairesi’ndeki eksikler yüzünden büyük yangın riski altında”

Published

on

Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma Ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA), 1995’te çıkan yangından sonra yeniden ağaçlandırılan Girne Beşparmak dağları bölgesindeki ormanların, Orman Dairesi’ndeki eksiklikler nedeniyle kaderine terk edildiğini ve büyük bir yangın riski altında olduğunu öne sürdü.

Bölgenin yangına karşı korumasız olduğunu ve kaderine terk edildiğini belirten Vakıf, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı’nın gözlerini kapadığını, kulaklarını tıkadığını ve yangın gailesi olmadığını iddia etti.

“Bakana bir kez daha çağrımızdır” başlığıyla yazılı açıklama yapan KEMA Mütevelli Heyeti Başkanı İlkay İlseven, Çavuş’tan ormancıların feryatlarına kulak vermesini istedi.

İlseven, “Sayın Bakanı bir kez daha uyarıyoruz, Girne’de durum çok vahimdir. Hiç vakit kaybetmeden hemen bugün, yetkisi alınmış 9 işçiyi (iki işçi şoför olmak üzere) istihdam edin, Girne’deki ekibe ve eksik görev yapmakta olan iki kuleye verin, bu şekilde sorun çözülür.” dedi, aksi halde istifaya çağırdı.

Bakanın, çam kese böceği mücadelesiyle ilgili geçen yıldan beri ilgisiz kaldığını, bu tavrı şimdi de orman yangınları konusunda sürdürdüğünü savunan İlseven, orman teknik elemanlarının isyan noktasına geldiğini belirtti.

İlseven, Çevre Platformu’nun birkaç hafta önce bakanlık önünde yaptığı eylemden sonra Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş’un kendilerine havadan mücadele için gerekli bütçeyi oluşturduğunu ve yakın zamanda ihaleye çıkacağını açıklamasına rağmen aradan geçen sürede bu konuda tek bir adım atılmadığını öne sürdü.

İlseven şöyle devam etti:

“Orman yangınları konusunda da, benzer davranış ve tutumları devam ettirdiğini görmek bizleri derinden üzmektedir. Bir Akdeniz ülkesi olmamız nedeniyle orman ve arazi yangınları ülkemizde her zaman var olacaktır. Önemli olan, yangına karşı alacağımız etkin tedbirlerle çıkacak olan yangınların küçük alanda kalmasını sağlamak olmalıdır.”

1995’teki Beşparmak yangınına işaret ederek 9 bin hektarda 100 bin metreküp orman emvalinin zarar gördüğü bu yangın sonrasında etkin tedbirlerle 8 ay gibi kısa süre içinde sahadaki enkaz kaldırılarak ağaçlandırıldığını ve bugün bu sahada genç bir orman bulunduğunu anlatan İlseven, bu yangından ders çıkarılarak yangına karşı planlamalar yapıldığını, 12 yangın gözetleme kulesi inşa edildiğini, bin kilometrelik yangın yolları ve emniyet şeritleri açıldığını, Orman Dairesi’nin araç – gereç yönünden güçlendirildiğini anlattı.

KEMA Başkanı İlseven, şunları kaydetti:

“Hayata geçirilen bu önlemler 1995 yılından günümüze kadar hiç aksatılmadan uygulanmıştır. Ancak yangın sezonunun ortasına geldiğimiz bu günlerde yangın koruma ve yangınlarla mücadele konusunda hala daha birçok eksiğimizin olduğunu görmek bizleri kahrediyor. Sayın Bakan gayet rahat bir şekilde tüm tedbirlerin dört dörtlük alındığını, hatta geçmiş yönetimlerin bile yapamadıklarını başardığını söylüyor, çam kese böceği konusunda olduğu gibi orman yangınları konusunda da doğruları söylemiyor, yalan söylüyor. Birçok kez uyarılarımıza rağmen aynı yalanları söylemeyi sürdürüyor, hatta bu konudaki zafiyetlerini mecliste dile getiren bazı milletvekillerine kürsüden cevap verirken bile ısrarla yanlış yalan söylemlerini sürdürmüştür.”

Yangın koruma ve yangınla mücadele konularında Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuş’tan kaynaklanan zafiyetler olduğunu öne süren İlseven, açıklamasında şunlara yer verdi:

“İlk müdahale ve hazır kuvvet ekibi olarak istihdam edilmesi gereken 125 kişilik mevsimlik işçi, maliyeden yetki alınmasına rağmen hala tamamlanamadı, 9 eksikle çalışılmaktadır.

Rotasyon usulü ile çalışan 12 yangın gözetleme kulesinde görevlendirilmesi gereken 24 yangın gözetleme işçisi, 2 eksikle görev yapılmakta, bu da 2 kulede bir gün işçinin bulunması ikinci günde ise kulenin boş olması anlamına gelir.

İlk müdahale ekipleri rotasyon çalıştıkları için ortalama 8-10 kişilik gruplar halinde görev yaparlar ama bu görevlendirmeye baktığımızda Kantara bölgesine 17 kişi verilirken Girne merkez ekibi 3 işçiyle rotasyon yapmaya zorlanmaktadır.

Sayın Bakan 900-1000 km civarında olan yangın emniyet yol ve şeritlerinin yüzde 90nının temizlendiğini övünerek söylüyor, ancak yaptığımız araştırmada Girne Bölge Şefliğine bağlı 12 bin hektar üzerinde bir alanı kapsayan ormanda tek bir metre yol veya şerit temizlenmemiştir.

Bugün Girne merkezde 3 kişilik yangın ekibi, şoförleri olmayan 2 adet arazöz (yangın söndürme aracı) ve bir adet pickup araç ile görev yapılmaktadır. Arazözler için henüz şoför istihdamı yapılmadığından Dairenin kadrolu bir şoförü mesai içinde görev yapar ancak mesai dışında, hafta sonu ve tatil günlerinde 2 adet arazöz şoförsüz ve hareket edemez durumda bekletilmektedir. Çıkması muhtemel bir yangına bu şekilde bir ekiple müdahale edilmesi olanaksızdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: “Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir”

Published

on

By

 Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir” açıklamasında bulundu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik asılsız iddiaların yer aldığı kitapla ilgili sert eleştirilerde bulunan Ertuğruloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Özgürlük mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ten mücadele bayrağını devralarak Kıbrıs Türk Halkı’nı devlet sahibi bir halk haline getiren, ömrünü halkının egemenliğine ve milli Kıbrıs davamıza vakfeden Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir!

Müptezel hezeyanlarıyla Denktaş’a dil uzatanlar şunu bilin; Denktaş’ın kutlu mücadelesi bizim yolumuzdur. Onun cesareti, onun devlet vizyonu bize emanet ettiği en büyük değerdir, ilham kaynağımızdır.

Bu dava ne bir kitapla kirlenir ne de çapı belli olanların hayal gücüyle küçülür. Yolumuz nettir; yolumuz Anavatanımızın yoludur, Denktaş’ın yoludur, Türklük yoludur. Davamız büyük, devletimiz kalıcıdır!

Bu vesileyle bir kez daha, yaşadığımız toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam