Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Savaşan: Kuzey Kıbrıs’ın sağlık turizminde önemli bir destinasyon olma potansiyeli var

Published

on

İstanbul’da gerçekleştirilen ve ABD, Azerbaycan ile Küba’dan turizm profesyonelleri ile birlikte katıldığı panelde konuşan UBP Milletvekili ve Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Savaşan, Covid-19’a bağlı ölüm oranlarının ABD’de 7.33, Avrupa Birliği Ülkelerinde 4.15, İngiltere’de 3.29 ve Güney Kıbrıs’ta 1.91 seviyesinde olmasına karşın, bu oranın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 0.04’lerde kaldığına dikkat çekerek Kuzey Kıbrıs’ın dünya devi ülkelere kıyasla daha güvenli ve sağlıklı bir turizm destinasyonu olarak dikkat çektiğini anlattı.

KKTC, ABD, Avrupa Birliği, İngiltere ve Güney Kıbrıs’a kıyasla başarılı bir performans gösterdi…

Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’ndaABD’nin turizm alanında öncü konuşmacılarında Dr. Edward Dramberger moderatörlüğünd egerçekleşen “Pandeminin Öğrettikleriyle Dönüşen Fırsatlar ve Sıradışı Rotalar” konulu panele konuşmacı olarak katılan Savaşan, Covid-19 ile mücadelede pek çok ülkeye kıyasla gerek kendi halkının, gerekse de ülkesinde bulunan turistlerin sağlığını koruma noktasında ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri, İngiltere ve Güney Kıbrıs gibi ülkelere kıyasla Kuzey Kıbrıs’ın çok daha başarılı bir performans gösterildiğine dikkat çekti. Savaşan, elde edilen başarının Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde çalışan bilim insanlarının görev aldığı Bilim Kurulu’nun yaptığı çalışmalara dayanarak zamanında üretilen siyasi kararlar, ülke insanının kurallara uyumu, sağlık çalışanlarının olağan üstü çabası ve Türkiye’nin verdiği destek ile yakalandığını anlattı.

Hastane başvuruları kalpte 30’dan 10’a, kanserde 25’den 5’e düştü!

İngiltere – Imperial College verilerine bakıldığında pandemi öncesi ve sonrası Covid-19 dışındaki hastalıklar konusunda hastahanelere başvuru yüzdesinin oldukça düştüğüne dikkat çeken Dr. Ahmet Savaşan, “kalpte 30’dan 10’a, kanserde 25’den 5’e, HIV’de 10’dan 2’ye, Diyabette 50’den 15’e düşen hastane başvurularına bakıldığında pandemi sonrasında medikal turizmde önemli bir hareketlilik yaşanacağı ön görüsünü paylaştı.

 

Kuzey Kıbrıs’ın sağlık turizminde önemli bir destinasyon olma potansiyeli var…

Sağlığa yatırım yapan ülkelerin büyüyeceği beklenen medikal turizm pastasından payını artıracağının ortada olduğunu ifade eden Ahmet Savaşan, gerek pandemi ile mücadelede elde ettiği başarı, gerekse de güçlendirdiği sağlık alt yapısı ile Kuzey Kıbrıs’ın sağlık turizminde güçlü bir alternatif olabilme potansiyeli bulunduğuna dikkat çekti.

Sucuoğlu öncelikleri arasında turizmi çeşitlendirerek geliştirmek olduğunu açıkladı…

Konuşmasında Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun yeni kuracağı hükümetin öncelikleri arasında turizmi çeşitlendirerek geliştirmek olduğunu açıkladığını anlatan Ahmet Savaşan, devletin verdiği destek ve turizmcilerin çok büyük gayretiyle Kuzey Kıbrıs’ın 2019’a gelinceye kadar yılda nüfusunun yaklaşık 3 katı turist ağırlamayı başarmış bir ülke olduğunu anlattı. Savaşan, Kuzey Kıbrıs’ın Covid-19 ile mücadelede elde ettiği başarının da olumlu etkisiyle gezginlere, tatil, kültür, kongre, spor, sağlık, inanç gibi turizm alanlarında güçlü ve alternatif bir turizm destinasyonu sunduğunun altını çizdi.

Pandemide doğan fırsatları değerlendirerek sıra dışı rotalar içine gireceğiz…

Ahmet Savaşan sunumunun sonunda Kuzey Kıbrıs’ın, Covid-19 ile mücadeledeki başarısı, coğrafi konumu, tarihi, turistik ve insani özellikleri yanı sıra, akıllı binalardan oluşan yüksek konforlu hastaneleri, tüp bebek merkezleri, yüksek teknoloji tıbbi cihazları, güncel bilgi kullanan uzman hekimleri, uluslararası akreditasyonları yanı sıra otellerinde sunulan medikal masaj, SPA uygulamaları ile birleştirdiği fiyat avantajları ve yaşlı-engelli turizminde sahip olduğu potansiyeli sayesinde sağlık turizminde tercih edilmek için gereken özelliklere sahip bir ülke konumunda olduğunu anlattı. KKTC’nin pandeminin öğrettikleriyle dönüşen fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek sıra dışı rotalar içinde yerini almak için gayret gösterdiğini belirten Ahmet Savaşan, Kuzey Kıbrıs’ın gezginlere sunduğu sağlıklı tatil seçenekleri yanı sıra avantajlı sağlık turizmi ürünleri ile 2022’de önemli bir çıkış yakalayacağını vurguladı.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam