Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’ndan çağrı: “Yeni bir Ruh Sağlığı Yasası’na acilen ihtiyaç var”

Published

on

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, ruhsal hastalıkların, güncel bilimsel bilgiler ışığında yeniden tanımlanması ve bu hastalıkların takip ve tedavi süreçlerinin yürütülmesini sağlayacak çağdaş bir yasaya ivedilikle ihtiyaç olduğunu vurguladı.

2018’de hazırlanan yeni Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı’nın Meclisi’nden geçirilip yasalaşamadan bekletildiğine işaret eden Sendika, konunun acilen gündeme alınarak gerekli güncellemelerin yapılması ve ihtiyaçlara cevap verecek yeni bir Ruh Sağlığı Yasası’nın yürürlüğe girmesi için ilgilileri ve yasa koyucuları göreve davet etti.

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Yönetim Kurulu imzasıyloa yapılan yazılı açıklamada, günümüzde hem ülkede hem de dünyada psikiyatrik hastalıkların tanınırlığı ve yaygınlığının giderek artmakta olduğuna işaret edilerek, “Son zamanlarda medyada ruhsal hastalığı olan kişilerin görsel ve yazılı olarak paylaşılması hem bu bireyler özelinde hem de ruhsal hastalıklar genelinde stigmatizasyona (damgalanma ve önyargı ile karşılanma) yol açmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

– “Mevcut yasanın üzerinden neredeyse 100 yıl geçti, yasa güncelliğini yitirdi”

Sendika, birçoğu kronik seyir gösteren bu hastalıklarla mücadele edebilmek için, sağlık alanındaki kurumların ve yasa koyucuların birlikte ve koordineli bir şekilde çalışmasının elzem olduğuna işaret ederek, devamla şunları kaydetti:

“Ancak, bu alandaki işleyişte ve hizmetlerin yürütülmesinde temel alınan, ülkemizde halen yürürlükte olan Akıl Hastaları Yasası, Fasıl 252, 1932 yılında yürürlüğe girmiş bir yasadır. Üzerinden neredeyse 100 yıl geçmiş olan bu yasanın güncelliğini yitirdiği ve bugünün ihtiyaçlarına cevap veremediği aşikârdır.

Ruhsal hastalıkların, güncel bilimsel bilgiler ışığında yeniden tanımlanması ve bu hastalıkların takip ve tedavi süreçlerinin yürütülmesini sağlayacak çağdaş bir yasaya ivedilikle ihtiyaç vardır. Söz konusu yeni yasanın, ilgili tüm kurumlar ve uzmanlarla iş birliği içinde, ülkemizin koşulları dikkate alınarak ve toplumumuzun ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde hazırlanması büyük önem taşımaktadır.”

– “Özellikle zorunlu yatışlar ve kronik hastalıkların taburculuk sonrasındaki zorunlu takip süreçleriyle ilgili düzenlemelere ihtiyaç var”

Sendika ayrıca, “Ruhsal hastalıkların doğası gereği, takip ve tedavinin sadece hastaneler üzerinden yürütülmesi, sürdürülebilir değildir. Bu süreçte, kolluk kuvvetlerinin ve sosyal hizmetlerin mutlaka etkin bir şekilde rol alması gerekmektedir” diyerek, “Mevcut sistemde, bu birimler arasındaki iletişim eksiklikleri ciddi sorunlara yol açmaktadır. Özellikle ruhsal hastalıkların alevlenmesi gibi acil durumlarda hem hastalar hem de hekimler çok zor durumda kalmaktadır. Bu nedenle, özellikle zorunlu yatışlar ve kronik hastalıkların taburculuk sonrasındaki zorunlu takip süreçleriyle ilgili acil yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı.

Tıp-İş, uzun süredir yeni bir yasaya duyulan ihtiyacın ortada olduğuna işaret ederek, “2018 yılında, ilgili uzmanların, kurum ve kuruluşların temsilcilerinin bir araya gelerek hazırladığı yeni Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı ise KKTC Meclisi’nden geçirilip yasalaşamadan bekletilmektedir. Konunun acilen gündeme alınarak gerekli güncellemelerin yapılması ve ihtiyaçlara cevap verecek yeni bir Ruh Sağlığı Yasası’nın yürürlüğe girmesi için ilgilileri ve yasa koyucuları göreve çağırıyoruz.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Dünyası Kadın Çalıştayı’na katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği (GİKAD) öncülüğünde Umay Ana Türk Dünyası Kadınlar Birliği, Türk Akademisyenler Birliği, İstanbul Gedik Üniversitesi Özbekistan Kültür Dayanışma ve İşbirliği Derneği, Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitim Merkezi işbirliğinde gerçekleşen Türk Dünyası Kadın Çalıştayı’na katıldı.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre, Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmada, çalıştayda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti, Türk Dünyası’nın bir ve beraber olduğunu belirterek, yurt dışından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen katılımcılara “Hoşgeldiniz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk Devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan haksız ambargo ve engellemelere karşı verilen mücadelede kadınların önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Kıbrıs Türk kadının annelik yaparken, sevgi, muhabbet ve halkına faydalı bir birey olmayı öğrettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türk kadınlarının evlatları için büyük fedakarlık yaptığını vurguladı.

“Türk kadını evlatları için her şeyi feda etmeye hazırdır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bu şekilde yetişen bireylerin dünyaya farklı baktığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Orta Asya’dan zor şartlar altında atların üzerinden Batıya gelen ve tarihte birçok devlet kuran erkeklerin yanında, onlara güç ve destek veren kadınların bulunduğunu anlattı.

Türk Devletler Teşkilatı aile fotoğrafında yer almanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bir diğer mutluluğunun ise Türk Dünyası’ndan kadınların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunması olduğunu vurguladı.

Kadınların arasındaki kültürel, sanatsal, bilimsel bağların gelişmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, siyasi ve başka sebeplerden dolayı daha önce ayrılan gönül bağının güçlenmesi temennisinde bulundu.

Teknoloji ve bilim sayesinde Türklerin ayrılması için uğraşan güçlerin etkisini yitirdiğini dile getirten Cumhurbaşkanı Tatar, gelişen iletişim teknolojileri sayesinde mesafe olmaksızın iletişim kurulabildiğini kaydetti.

Çalıştayın hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadınlarımız, güçlensin, Türk Dünyası kadınlarımızla daha güçlü olsun” diye konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ’de “Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” düzenleniyor

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Çocuk Hakları Kulübü tarafından “Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” düzenleniyor.

DAÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, DAÜ Hukuk Fakültesi’nde, 30 Kasım Cumartesi günü, 10.00-16.30 saatleri arasında düzenlenecek olan çalıştayda, üniversiteye bağlı Psikoloji Öğrencileri Kulübü, Hukuk Kulübü, Özel Eğitim Kulübü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Kulübü de paydaş olarak destek verecek.

“Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” kapsamında açılış konuşmalarının ardından çocuk hakları konusunda bir panel gerçekleştirilecek.

Panelde, DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Dilek Çelik “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 35. Yılında Başardıklarımız ve Başaramadıklarımız”, DAÜ Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Yazgın “Okullarda Risk Altındaki Çocuklara Yönelik Psikoeğitimsel Müdahale Yöntemleri” ve Evrensel Çocuk Hakları Derneği Başkanı Laden Asilzade tarafından “KKTC’de Çocuk Hakları Aktivizmi ve Savunuculuk” başlıklı sunumlar gerçekleştirilecek.

-8 farklı masada çocuk hakları tartışılacak

Panelin ardından 100’ün üzerinde katılımcı ile oluşturulacak çalıştay masalarında 8 ayrı başlıkta çocuk hakları çerçevesinde konular tartışılacak.

SOS Çocukköyü, Evrensel Çocuk Hakları Derneği, Gazimağusa Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu, Kıbrıs Otizm Derneği, Mülteci Hakları Derneği, DAÜ Eğitim Fakültesi, DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Gazimağusa Sosyal Hizmetler Dairesi’nden katılımcıların moderatör olarak yer alacağı çalıştay masalarında; “Aile Bakımından Yoksun veya Yoksun Olma Riski Barındıran Çocuklar”, “Özel Gereksinimli / Engelli Çocuklar”, “Kıbrıs’ta Yabancı / Mülteci / Sığınmacı Çocuk Olmak ve Haklara Erişim”, “Eğitim ve Gelişimde Çocuk Hakları”, “Yasal Boyutuyla Çocuk Hakları”, “Kurum ve Kuruluşların Çocuk Haklarına Bakış Açısı”, “Dijital Alanda ve Medyada Çocuk Hakları” ile “Psikososyal Destek Mekanizmalarına Erişim” konuları ele alınacak.

Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı, çalıştay masalarından elde edilecek raporun okunmasıyla sona erecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Depremle ilgili hukuki süreci takip eden komite, İsias hakkındaki bilirkişi raporunu değerlendirdi

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite, Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi raporuyla, İsias Otel davasında tutuksuz yargılananlar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasından sorumlu bulunduğunu, yıkımın da depremin şiddetinden kaynaklandığı tezinin çürütüldüğünü belirtti.

Komite, 3 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel beşinci duruşması öncesinde, 28 Ekim’de açıklanan Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetinin 170 sayfalık raporu hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Açıklamada, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararıyla dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri inceledikten sonra raporu hazırladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, raporun hem kapsamlı değerlendirmeleri içerdiği hem de Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin taraf avukatlarının iddia ve taleplerini dikkate alarak bilirkişi heyetine yönelttiği sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdiği değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremin ardından 35 Şampiyon Meleğimizi Adıyaman’da İsias Otel enkazında kalplerimize gömdükten sonra İsias davasının her safhasını yakından takip etmek üzere, bağımsız vekilimiz ve Meclis’teki tüm partilerden en az bir vekilin katılımıyla oluşturulan Ad-Hoc Komitemiz, İTÜ-Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırlayıp 28 Ekim 2024’te mahkemeye sunduğu İsias Davası sürecinde çok önemli öneme haiz 170 sayfalık bilirkişi raporunu tetkik etmiştir.”

-Binanın yıkılma sebepleri

Komite açıklamasında, rapordan binanın yıkılma sebeplerine ilişkin şu alıntı yapıldı:

“Sabit beton ve malzeme kusurları; Projeye aykırı kaçak katlar ve yapısal değişiklikler; Etriye ve donatı eksiklikleri; Çekiçleme etkisi iddiasının gerçeği yansıtmaması; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya projeye aykırı asansör rklenmesi; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya, projeye aykırı asansör eklenmesi; Eksik burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkileri; Zemin etüt çalışmasının zorunlu olmasına rağmen yapılmaması ve İskan Belgesine ilişkin bulgular.”

Açıklamada, bilirkişi heyetinin, ayrıntılı olarak yaptığı teknik inceleme, keşif ve tetkiklerin ardından İsias Otel binasının ana başlıklar halinde verilen sebeplerden ötürü yıkıldığı kanaatine vardığı ve tutuksuz yargılanan sanıklar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasında sorumluluğunun bulunduğunun açıkça ifade edildiğine dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda ifade edilen bulgular nezdinde savunma tarafının iddia ettiği yıkıma sebep olan esas nedenin depremin şiddetli olması tezinin de çürütülmüş olduğu vurgulandı.

-“Sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edildi”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bilirkişi raporunda ayrıca binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesini sağlayacak ve dava sonucunda Şampiyon Melekler için adaletin en iyi ve doğru şekilde tecelli etmesine olumlu etkisi olacak bulgulara da yer verildi. Diğer bir anlatımla; sonucunda ne olursa olsun iradesi ile yapılmış sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edilmiştir.”

-“Dava sürecini yakinen izlemeye devam edeceğiz”

Davanın, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek beşinci duruşmasında İTÜ/ Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırladığı raporunda tespit edilen bulgular ışığında görüşülmeye devam edileceği belirtilen açıklamada, “Daha önceki tüm duruşmalarda hazır bulunmuş olan Komitemiz, bu duruşmada da hazır bulunarak dava sürecini yakınen izlemeye ve Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin yanında olmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam