Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Kıbrıs Türk Memur Sendikası 6.Olağan Genel Kurulu yapıldı

Published

on

Kıbrıs Türk Memur Sendikası (MEMUR-SEN;) 6’ncı Olağan Genel Kurulu yapıldı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Faiz Sucuoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un da katıldığı Genel Kurul’da ilk konuşmayı Memur-Sen Genel Başkanı Akın Manga yaptı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, pandemi döneminde yaşananlara değinerek, büyük ülkelerde enflasyon oranının yüzde 5 üzerine çıktığını belirtti.

Enflasyonun dünyada kaçınılmaz olduğunu kabullenmek gerektiğini kaydeden Taçoy, hayat pahalılığı taleplerine değindi.

Hayat pahalılığının talepleri arttırdığını belirten Taçoy, “ Devletler size hayat pahalılığını verirken cebinize bir kuruş koyarken diğer cebinizden ekonomik katma değerleri ile bunu çarpan etkenleri ile geri alır. Amaç sadece vermek değildir, hayatı daha düzenli kılabilmektir” dedi.

Bakan Taçoy, yaşanılan sıkıntıların erken bir zamanda ortadan kalkması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Sendikalar ile yapılacak ortak çalışmalarda zaman zaman sendikaların anlayışına başvuracaklarını zaman zaman da kendilerinin anlayış göstereceklerini söyleyen Taçoy, “Tek hedef doğruları bir araya getirip bunların yapılmasıdır” dedi.

Başbakan Faiz Sucuoğlu da, içinde bulunan sürecin; son 10 yılların ekonomik anlamda en sıkıntılı süreci olduğunu kaydederek, Rusya-Ukrayna savaşının özellikle Avrupa, komşu ülkeler ve KKTC’yi derinden etkilmeye devam ettiğini söyledi.

Özellikle akaryakıttaki aşırı yükselmenin, dözvizdeki dengesiz artışın tüm ekonomik dengeleri altüst ettiğini söyleyen Sucuoğlu, bu sıkıntılı dönemi Kıbrıs Türk halkının yeneceğini kaydetti.

Sucuoğlu, “Hepimiz elimizi taşın altına koyma dönemi içerisindeyiz gönül; çok güzel şeyleri vermek hakları daha da artırmak ister. Çalışanların gelirini daha da artırmak ister. Kısa da olsa bu süreci hep birlikte yaşayıp daha sonra bu sorunları geride bırakıp hak ettiğimiz noktaya kavuşacağız” dedi.

Başbakan Sucuoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu tip sıkıntılı dönemleri kısa sürede atlatabilecek kabiliyette olduğunu söyledi.

Sıkıntılı sürecin atlatılması için yoğun bir şekilde çalıştıklarını da vurgulayan Sucuoğlu, Kıbrıs Türkü’nün çok daha zor dönemleri başarı ile atlatmayı bildiğini belirterek mücadeye devam edeceklerini kaydetti.

Sucuoğlu, KKTC devleti olarak dış dünyanın etkilendiği bir çok konuyu menfi yönde hissetmemek mümkün değildir. Petrol fiyatları başta olmak üzere savaşın getirdiği yükselmeleri bizleri etkiliyor. Bu konuda yapabileceğimiz ve yaptığımız belli açılımlar olmasına rağmen belli bir noktada bunu paylaşma ve yansıtma söz konusu oldu” dedi.

Başbakan Sucoğlu “Ben değil biz olmayı başarmamız gereken bir sürecin içerisinden geçiyoruz. Biz olmayı başarırsak bunu daha kolay daha az zararla atlatırız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da genel kurulda yaptığı konuşmada, olağanüstü koşullardan geçildiğini belirterek, dünyada yaşanan olumsuzlukların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de yansıması olduğunu söyledi.

Birlik beraberlik içerisinde, devletin imkanları, Anavatan Türkiye’nin desteği ve yapılacak olan çalışmalarla sıkıntıların aşılacağını kaydeden Tatar, sendikanın kendi üyelerinin hak ve menfaatini korumak ve Devletin işleyişi, bekası için daha verimli hizmetlerin halka sunulması için çalışmaların devam edeceğini belirtti.

Yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devlet siyaseti yürüttüklerini kaydeden Tatar, “Federal temelde bir anlayış geride kaldı. Karşı taraf bizimle hiçbir zaman eşitlik temelinde bu ülkenin yönetimini, geleceğini paylaşmak istemedi. Türk varlığının bu Adada devam edebilmesi için yan yana yaşayan iki devlet olmalı; yeni politika budur” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, sendikaların görevinin daha fazla çalışanına sahip çıkmak olduğunu söyledi.

Tatar, devlete sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu belirterek, “devlet varsa biz varız, devlet zaafiyete uğradığı anda devletin herhangi bir olumsuzluğu ortaya çıktığı anda o zaman gidecek yerimiz yoktur” dedi.

Geçmişin iyi bilinmesinin önemine işaret eden Tatar, geleceğe bakarken Anavatan Türkiye’nin de desteği ile Kıbrıs Türk halkının varlığının devamı için devlete egemeniğe sahip çıkmanın önemini vurguladı.

Tatar, “Türkiye’nin garantörlüğü olmadan varlığımızı sürdürmemiz mümkün değildir. Bizim kırmızı çizgimiz her zaman olduğu gibi Türkiyemizin garantörlüğü ve bizim güvenliğimizi devam ettirmemiz için askerimizin burdaki varlığına dayalıdır” dedi.

BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Friedrich Merz, Almanya’nın yeni başbakanı oldu

Published

on

By

Almanya’da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisinin Genel Başbakanı Friedrich Merz, Federal Meclis’te ikinci tur oylamada başbakan seçildi.

Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner başkanlığında toplanan genel kurulda yapılan gizli oylamada Merz, ikinci tur oylamaya katılan 618 milletvekilinden 325’inin oyunu aldı.

Oylamada 289 milletvekili “hayır” oyu kullanılırken, 1 milletvekili çekimser kaldı, 3 oy da geçersiz sayıldı.

Merz, ​​​​​​​böylece İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Almanya’nın 10. Başbakanı oldu.

Merz, bugün ilk tur oylamada 310 milletvekilinin desteğini alsa da başbakan seçilmesi için gereken 316 oya ulaşmamıştı.

Merz’in eşi Charlotte Merz ile kızları Constanze ve Carola oylamayı tribünden izledi. Eski Başkan Angela Merkel ilk tur oylamada tribünde yer alırken, ikinci tura gelmedi.

Federal Meclis’te başbakan seçilen Merz, Bellevue Sarayı’na giderek Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’den atama belgesini alacak ve tekrar Federal Meclis’e dönerek yemin edecek.

Merz, mecliste yemin ettikten sonra kabinen yeni üyeleriyle Bellevue Sarayı’na gidecek. Yeni bakanlar burada Cumhurbaşkanı Steinmeier’den atama belgelerini alacak. Daha sonra meclise dönecek olan bakanlar burada yemin ettikten sonra resmen göreve başlayacak.

Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD), 23 Şubat’ta düzenlenen erken genel seçimden 45 gün sonra 9 Nisan’da hükümeti kurmak için koalisyon protokolü üzerinde anlaşmıştı.

Ardından CDU, CSU ve SPD ilgili kurullarda koalisyon protokolüne onay verdikten sonra dün koalisyon protokolü söz konusu partilerin lideri tarafından imzalanmıştı.

23 Şubat’ta yapılan erken genel seçimden sonra hükümeti kurmak için anlaşan CDU/CSU partileri ve SPD’nin mecliste toplam 328 sandalyesi bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda, Gazze’deki son gelişmelerin görüşülmesi talebi reddedildi

Published

on

By

Avrupa Parlamentosunda (AP) yer alan Sol Grup Milletvekili Per Clausen, Strazburg kentinde devam eden oturumlarda Gazze’ye yardım götüren gemiye yönelik saldırılar ile İsrail’in saldırılarını genişletme planına ilişkin oturum yapılması taleplerinin oy çokluğuyla reddedildiğini bildirdi.

Clausen, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Gazze kan ağlıyor. İsrail, tüm Gazze’yi işgal etmekle tehdit ediyor. Yardım taşıyan gemiler saldırıya uğruyor ancak bu durum AP’yi etkilemiyor.” ifadelerine yer verdi.

Clausen, Sol Grup’un Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait “Conscience” gemisinin Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıktıktan sonra Malta açıklarında insansız hava araçlarının (İHA) saldırısına uğraması, Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakının ise İsrail’in Gazze Şeridi’ne geniş çaplı saldırılar başlatma planı hakkında oturum yapılmasını önerdiğini aktardı.

Bu iki önerinin aşırı sağcı, Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri (ECR) ve liberal Avrupa’yı Yenile (Renew Europe) gruplarından oluşan çoğunluk tarafından reddedildiğini belirten Clausen, “ECR, İsrail’in Gazze’yi işgal tehditlerini 14 gün içinde tartışabileceğimizi, bu genel kurul oturumunda bunu tartışmak için zamanımız olmadığını düşünüyordu. Uluslararası hukuka ve insan haklarına saygı buraya kadarmış.” sözleriyle tepki gösterdi.

Fransa’nın Strazburg kentinde dün başlayan AP Genel Kurulu, 8 Mayıs’a kadar devam edecek. Genel Kurul kapsamında yapılan oturumlarda yalnızca Avrupa Birliği’ni (AB) doğrudan ilgilendiren başlıklara değil aynı zamanda küresel gelişmelere ilişkin tartışmalara da yer veriliyor.

– Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Malta açıklarındaki “Conscience” gemisine İHA saldırısı

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ve inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition-FFC) yardım gemisi, 2 Mayıs’ta yerel saatle 00.23’te insansız hava araçlarının saldırısına uğramıştı.

Koalisyonun yardım gemisine yapılan saldırıda geminin gövdesinde gedik açılmış, pruvasında yangın çıkmıştı.

– Gazze’de işgali genişleten plan

İsrail güvenlik kabinesi, Gazze’ye yönelik saldırıların genişletilmesi planını kabul etmişti. Söz konusu plan, Gazze’de daha fazla bölgenin işgal edilmesini ve “tampon bölgelerin” genişletilmesini içeriyor.

Ayrıca İsrail ordusunun işgal ettiği bölgelerden geri çekilmemesi ve Filistinlilerin zorla Gazze’nin güneyine göç ettirilmesi de yer alıyor.

Planın kabul edilmesi sonrası yerel basına konuşan İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze’yi kalıcı olarak işgal edeceklerini söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

AB, Rusya’dan gaz almayı sonlandıracak

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB), 2027 sonuna kadar Rusya’dan doğal gaz ithalatını tamamen bitirmeye hazırlanıyor.

AB Komisyonu, Rusya’dan enerji ithalatının aşamalı olarak sonlandırılmasına yönelik hazırlandığı yol haritasını yayımladı.

Buna göre, AB, Rusya’dan doğal gaz ve petrol ithalatını durduracak.

Rus nükleer enerjisi de aşamalı olarak sonlandırılacak. Böylece, Rus enerjisine olan bağımlılığı sona erecek.​​​​​​​ AB, güvenli biçimde enerji tedarikini sağlayacak önlemler alacak.

Komisyon, Rus enerji ithalatının aşamalı ve koordineli bir şekilde sonlandırılmasını sağlamak için üye ülkelerle birlikte çalışacak. Üye ülkeler, bu yılın sonuna kadar Rus gazı, nükleer enerjisi ve petrol ithalatını aşamalı olarak bitirmeye yönelik ulusal planlar hazırlayacak.

AB pazarlarında Rus gazının şeffaflığı, takibi ve izlenebilirliği iyileştirilecek.

Rus gaz tedarikçileriyle boru hattı ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedariki ile ilgili yeni sözleşmeler engellenecek. Mevcut tüm spot piyasa anlaşmaları 2025 yılı bitiminde sonlandırılacak. Böylece Rusya’nın AB’ye gaz gönderimi daha da azaltılacak.

AB Komisyonu, 2027 yılı sonuna kadar kalan tüm Rus gazı ithalatını durdurmaya yönelik yasa teklifi sunacak.

Rusya’nın AB’nin petrol yaptırımlarını aşmak ve belirlenen fiyat sınırının üzerinde satış yapmak için kurduğu gölge filosuna karşı yeni tedbirler alınacak.

Rusya’dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatına yönelik önlemler ile Euratom Tedarik Ajansı tarafından Rusya’dan sağlanan uranyum, zenginleştirilmiş uranyum ve diğer nükleer malzemelere yönelik tedarik sözleşmeleri kısıtlamaları içeren düzenleme teklifi gelecek ay açıklanacak.

AB’nin tıbbi radyoizotop tedarikini güvence altına almak için bir Avrupa Radyoizotop Vadisi Girişimi kurulacak.

AB, 2021 yılında gazının yüzde 45’ini Rusya’dan tedarik ediyordu. AB’nin Rusya’dan gaz tedarik oranı geçen yıl yüzde 19’a geriledi.

AB’nin petrol ithalatında Rusya’nın payı da 2022 yılında yüzde 27 seviyesindeyken son dönemde yüzde 3’e kadar geriledi.

Öte yandan, Rus kömürünün AB’ye ithalatı tamamen yasaklandı. AB ülkelerinde Rus tasarımlı nükleer reaktörleri işletenler alternatif tedarikçilerle nükleer yakıt için sözleşmeler imzaladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam