Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği uyardı

Published

on

 

Klinik Psikolog Türkmen Töre, her kesimden insanın ciddi belirsizlik yaşadığını, belirsizliğin endişelere ve günlük yaşamda gerilime neden olduğunu kaydederek, “Ekonomik buhran bireysel değil toplumsal soruna döndü. Halkın endişeleri giderilmelidir aksi takdirde toplumun psikolojik sağlığı daha da kötüleşecek” dedi.

Bireylerin özellikle günlük aktivitelerine devam etmesinin, aileleri ve dostlarıyla görüşmesinin, egzersiz ve aktiviteye, öz bakımlarına dikkat etmesinin süreci daha iyi idare etmelerine yardımcı olacağını belirten Töre, “Gerektiği durumlarda bireylerin ruh sağlıklarını koruyabilmeleri için uzmanlardan yardım almaları da yararlı olacak” açıklamasında bulundu.

Kıbrıs Türk Psikologlar Derneği adına açıklama yapan Türkmen Töre, son dönemde yaşanan gelişmelerin insan psikolojisine etkilerini değerlendirdi.

“PANDEMİ NORMAL YAŞANTIMIZI BÜYÜK ÖLÇÜDE DEĞİŞTİRDİ”

Töre, açıklamasında şunları kaydetti:

“İki yılı aşkın bir süredir devam eden koranavirüs pandemisi normal yaşantımızı büyük ölçüde değiştirmiş ve bizler pek çok alanda yeni alışkanlıklar kazanmaya başlamıştık. Bu süreç hali hazırda çok büyük bir stres kaynağı iken, maalesef içinde bulunduğumuz coğrafya bu seferde ekonomik bir zorlantı ile karşılaştı.”

“İNSANI PSİKOLOJİK OLARAK HASTALANDIRAN SÜREÇLER…”

Töre, terör, göç, savaş, ekonomik kriz ve hastalıklar gibi süreçlerin başlı başına çok büyük değişimleri beraberinde getirdiğini, insanın günlük yaşama uyumunu bozan ve insanı psikolojik olarak hastalandıran süreçler olduğunu belirterek, şunlar da ifade etti:

“Bilimsel çalışmalarda finansal stresin psikolojik sağlığı etkilediği gibi fiziksel sağlık sorunlarını da tetiklediği görülmektedir. Kontrolsüzce ve aniden yapılan zamlar, insanlar günlük yaşamını çok ciddi şekilde etkilemektedir.

Ülkedeki ani ekonomik değişimlerle ortaya çıkan sorunlar bireylerin, ev, yolculuk ve benzin masrafları, faturaları, gıda, ilaç ve hijyen giderleri gibi çok temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak noktaya gelmesine neden olmuştur. Ekonomideki zorlantılardan ortaya çıkan ve günlük yaşamda herkesi etkileyen bu stres türü, hayatın diğer alanlarına yansımakta ve bireylerin günlük hayattan kopmalarına, özgüven sorunlarına, ilişkilerine zarar vermeye, uyku bozukluklarına, depresyona, anksiyete, psikojenik beden ağrılarına, motor ve duyusal işlev kaybına neden olabilmektedir.”

“EKONOMİK BUHRAN BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL SORUNA DÖNDÜ”

Yararsız başa çıkma stratejilerinin ve sosyal desteğin daha az hissedilmesinin, yaşanılacak psikolojik sorunların şiddetini artırdığını da kaydeden Töre, şunları belirtti:

“Yararsız baş etme stratejileri, aktif hayattan geri çekilmek, stresi azaltmak için içki içmek, uyuşturucu etkenli maddelere başvurmak, kumara ve ‘kolay’ para kazanma yöntemlerine yönelmek gibi durumlardır. Bu gibi durumlar yine toplum ruh sağlığını daha da derinden etkilemektedir ve yöneticiler bu gibi durumlar içinde proaktif stratejiler üretmekle sorumludurlar. Çünkü yaşanılan ekonomik buhran durumu şu zamanda bireysel değil toplumsal bir sorun haline dönüşmüştür. Günlük hayatta ortaya çıkan ani fiyat artışları ve değişimleri maalesef ruh sağlığını kötü yönde etkilemekte ve öncelikli hayati harcamaların bile önüne bir engel olarak çıkmaktadır. Bireyler her sabah yeni bir soruna ve kaygı verici bir duruma gözünü açmaktadırlar. Her kesimden insan, yatırımcı, işveren, işçi, memur ve borçlu her bir kimse ciddi belirsizlik yaşamaktadır. Bu belirsizlik büyük endişelere ve günlük yaşamda gerilime neden olmaktadır.”

“HALKIN ENDİŞELERİ GİDERİLMELİ…”

Toplumun ruh sağlığının iyi hale gelebilmesi, güvence ortamının olması için iç dengeleyici unsurların ve politikaların yapılması gerektiğini söyleyen Türkmen Töre, şunları da ekledi:

“Halkın endişeleri giderilmelidir, aksi takdirde toplumun psikolojik sağlığı daha da kötüleşecek ve geri dönülemez bir hal alacaktır. Bireylerin ise özellikle günlük aktivitelerine devam etmeye çalışmaları, aileleri ve dostlarıyla görüşmeleri, fiziksel egzersiz ve aktiviteye devam etmeleri ve öz bakımlarına dikkat etmeleri bu süreci daha iyi idare etmelerine yardımcı olacaktır. Gerektiği durumlarda bireylerin ruh sağlıklarını koruyabilmeleri için uzmanlardan yardım almaları da yararlı olacaktır.”

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Hristodulidis: “Tatar’ın izlediği taktik Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmuyor”

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın toplantılarda ve genel olarak Kıbrıs sorununda izlediği “yavaş yavaş” taktiğinin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmadığını kaydetti.

Hristodulidis, geçiş kapılarıyla ilgili önerisine, Pile’yle ilgili anlaşmanın uygulamaya gireceğiyle ilgili bugün açıklama yapılması ve Haspolat’taki atık su arıtma tesisi konularında Tatar’dan olumsuz yanıt aldığını belirtti.

Bugün ilerleme sağlanan tek konunun çevre konusu olduğunu ifade eden Hristodulidis, 15’i Güney Kıbrıs’ta, 15’i KKTC’de olmak üzere toplam 30 mezarlığın temizlenerek restore edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ev sahipliğinde bugün, ara bölgede yapılan liderler görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs sorunu için gösterilen çabaların devam edeceğini kaydeden Hristodulidis, Rum Hükümeti’nin uluslararası toplumun müzakerelerin yeniden başlamasına daha fazla müdahil olması için aldığı inisiyatife işaret etti.

“Philenews” haber sitesinde, Liderler görüşmesinin yarısının, Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarının “gasp edildiği” iddialarını tartışmasıyla ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmasını protesto etmesiyle” geçtiği öne sürüldü.

Haberde, Tatar’ın hem görüşme sırasında hem de Ledra Palace Otel’den ayrılırken, Stewart’tan bu protestosunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletmesini istediği de iddia edildi.

Hristodulidis, Tatar’ın protestosuyla ilgili olarak da şunları kaydetti:

“Öncelikle 15 Ekim’de New York’ta Genel Sekreter ile görüştüğümüz sırada, Tatar bu konuyu dile getirdi ve Genel Sekreter de hiçbir demokratik ülkede yürütme erkinin yargıya müdahale etmediğini söyledi. Ben de bunu tekrarladım.

Tatar’a Kıbrıs’ın bölgede en sıkı ilişkiler içerisinde olduğu ülkelerden birinin İsrail olduğunu ve benim de dün orada olduğumu anlattım. İsrail Cumhurbaşkanlığı önünde Aykut’un (Simon Mistriel Aykut) akrabaları ve iş birliği içinde olduğu kişiler tarafından protesto eylemi yapıldı. Onlara cevabım netti: Biz demokratik bir ülkeyiz ve yargıya müdahale etmeyiz.”.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis: “Tatar’ın izlediği taktik Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmuyor”

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın toplantılarda ve genel olarak Kıbrıs sorununda izlediği “yavaş yavaş” taktiğinin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yardımcı olmadığını kaydetti.

Hristodulidis, geçiş kapılarıyla ilgili önerisine, Pile’yle ilgili anlaşmanın uygulamaya gireceğiyle ilgili bugün açıklama yapılması ve Haspolat’taki atık su arıtma tesisi konularında Tatar’dan olumsuz yanıt aldığını belirtti.

Bugün ilerleme sağlanan tek konunun çevre konusu olduğunu ifade eden Hristodulidis, 15’i Güney Kıbrıs’ta, 15’i KKTC’de olmak üzere toplam 30 mezarlığın temizlenerek restore edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ev sahipliğinde bugün, ara bölgede yapılan liderler görüşmesinin ardından basına açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs sorunu için gösterilen çabaların devam edeceğini kaydeden Hristodulidis, Rum Hükümeti’nin uluslararası toplumun müzakerelerin yeniden başlamasına daha fazla müdahil olması için aldığı inisiyatife işaret etti.

“Philenews” haber sitesinde, Liderler görüşmesinin yarısının, Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarının “gasp edildiği” iddialarını tartışmasıyla ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunmasını protesto etmesiyle” geçtiği öne sürüldü.

Haberde, Tatar’ın hem görüşme sırasında hem de Ledra Palace Otel’den ayrılırken, Stewart’tan bu protestosunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletmesini istediği de iddia edildi.

Hristodulidis, Tatar’ın protestosuyla ilgili olarak da şunları kaydetti:

“Öncelikle 15 Ekim’de New York’ta Genel Sekreter ile görüştüğümüz sırada, Tatar bu konuyu dile getirdi ve Genel Sekreter de hiçbir demokratik ülkede yürütme erkinin yargıya müdahale etmediğini söyledi. Ben de bunu tekrarladım.

Tatar’a Kıbrıs’ın bölgede en sıkı ilişkiler içerisinde olduğu ülkelerden birinin İsrail olduğunu ve benim de dün orada olduğumu anlattım. İsrail Cumhurbaşkanlığı önünde Aykut’un (Simon Mistriel Aykut) akrabaları ve iş birliği içinde olduğu kişiler tarafından protesto eylemi yapıldı. Onlara cevabım netti: Biz demokratik bir ülkeyiz ve yargıya müdahale etmeyiz.”.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis İsrail ziyaretinde Aykut destekçilerinin protestosuyla karşılaştı

Published

on

By

Resmi bir ziyaret için İsrail’e giden Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, KKTC’deki Rum mallarını “gasp ettiği” iddiasıyla Güney Kıbrıs’ta tutuklu yargılanan İsrailli iş adamı Simon Mistriel Aykut’un destekçileri tarafından protestoyla karşılandı.

“Philenews” haber sitesinde yer alan habere göre Rum Hükümet Sözcü Vekili Yannis Andoniu, sosyal medya hesabından yaptığı kısa açıklamada, Hristodulidis’in İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşmek için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gittiğinde, Aykut’un destekçilerinin protestosuyla karşılaştığını belirtti.

Hristodulidis protestolar eşliğinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na girerek Herzog ile görüştü.

Hristodulidis’e İsrail ziyaretinde Dışişleri Bakanı Konstandinos Kombos, Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu, Avrupa Konuları Müsteşarı Marilena Rauna, Hükümet Sözcü Vekili Yannis Andoniu, Milli Güvenlik Danışmanı Tasos Conis ve bazı diğer hükümet yetkilileri eşlik ediyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam