Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kişisel Verileri Koruma Kurulu üyeliğine Yağmuroğlu seçildi

Published

on

Kişisel Verileri Koruma Kurulu üyeliğine, Emre Yağmuroğlu seçildi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu Üyeliği seçimi yapıldı.

Milletvekilleri, adaylar Hasan Akyiğit, Ümit Soyer ve Emre Yağmuroğlu için oy kullandı.

İlk tur oylamada, 45 oy kullanıldı, Emre Yağmuroğlu 22, Hasan Akyiğit 18, Ümit Soyer de 4 oy aldı. Kimse seçilecek sayıya ulaşamadığından seçim tekrarlandı. İkinci turda, ise 45 milletvekilinin 23’ünün oyunu alan Emre Yağmuroğlu üyeliğe seçildi. Akyiğit 21, Soyer ise 1 oy aldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda iki yasa tasarısı oy birliğiyle kabul edildi

Published

on

By

Meclis Genel Kurul’unda iki tasarı oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul’da ilk olarak, Emeklilik Geliri Elde Edenlerin Başka Herhangi Bir Gelir Elde Etmeleri Halinde Kişisel İndirim ve Çocuk İndiriminden Yararlanmayacağına İlişkin Yasa Tasarısı ele alınarak oylandı.

Tasarının madde madde oylanması sırasında CTP milletvekili Devrim Barçın, yasanın yürürlüğe giriş tarihinin, 1 Ocak 2026’da değil, Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren olmasını  önermesinin sebepleriyle ilgili bilgi verdi.

Barçın, pandemi nedeniyle zaten uzun zamandır bir adaletsizlik olduğunu, binlerce insanın 1 Ocak 2026’ya kadar mağdur olmaya devam etmesinin adaletsizlik olduğunu savundu.

Barçın, gelin bunu “1 Temmuz yapalım.” dedi.

Öneri oy çokluğuyla kabul edildi.

Tasarı ise, ad okunmak suretiyle oylanarak 34 kabul oyuyla kabul edildi.

Genel kurulda daha sonra, Akaryakıt (Depolama, Nakliye ve Satış) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alındı.

Tasarı madde madde oylanmasının ardından kısa adı okunmak suretiyle oy birliğiyle kabul edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis’te Sosyal Hizmetler Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Yasa Tasarısı oy birliğiyle kabul edildi

Published

on

By

 Sosyal Hizmetler Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul’da İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Sunat Atun Tasarı’ya ilişkin Komite raporunu okudu.

Tasarı üzerine söz alan CTP Milletvekili Filiz Besim, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin çok önemli görevler yerine getirdiğini dile getirdi.

Son yıllarda yaşanan gelişmelerin Dairenin hem teşkilatlanma hem personel hem altyapı anlamında güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Sosyal Hizmetler Dairesi Yasası’nın yenilenmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Besim, Dairenin artan sorumluluklarını yerine getirecek bir kapasiteye getirilmesi gerektiğini söyledi.

Dairenin huzurevlerinde, çocuk yuvalarında, engelli merkezlerinde görevleri olduğunu dile getiren Besim, bu merkezlerin kapasitesinin artırılması gerektiğini belirtti.

Yapılan değişiklikle Daireye sağlık çalışanı, sosyal hizmetler uzmanı, eğitmen istihdamları yapılmasının önemli olduğunu kaydeden Besim, Dairenin kadrolarının yasal anlamda güçlendirildiğini söyledi.

Öte yandan, yasaların yapılmasının uygulanacağı anlamına gelmediğini dile getiren Besim, daha önce geçen ancak uygulanmayan yasalar olduğunu kaydetti.

Dairenin araç, şoför ve teknik eleman ihtiyaçlarının acilen tamamlanması gerektiğini söyleyen Besim, e-devlet konusundaki eksikliklerin de çözülmesi gerektiğini belirtti.

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, güncelliğini yitirmiş olan yasada değişiklik yapılmasının önemli olduğun kaydetti.

Değişiklikle Sosyal Hizmetler Dairesi kadrosunun 70 kişiden 763 kişiye çıkarıldığını söyleyen Rogers, münhallerin acilen açılıp eksik kadroların doldurulması gerektiğini anlattı.

Birçok alanda sosyal devlet olmanın gereğinin yerine getirilemediğini, teşkilat yasalarının birçok alanda çoktan güncelliğini yitirdiğini bu nedenle her alanda sıkıntı yaşandığını belirten Rogers, bütünlüklü bir bakış açısıyla ilerlemek gerektiğini kaydetti.

Bakıma muhtaç, özel gereksinimli, engelli bireylerin hayata kazandırılması adına atılması gerektiğini dile getire Rogers, bu kişilere sadece bir merkezde bakılması ya da maddi yardım bağlanması yönündeki bakış açısını değiştirmek gerektiğini söyledi.

İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı, UBP Milletvekili Sunat Atun da söz alarak Tasarı üzerinde ciddi mesai harcadıklarını söyledi.

Değişen koşullar ve ihtiyaçlarla birlikte güncel uygulamaların yürürlüğe girmesinin önemine işaret eden Atun yasada bakıma muhtaç birey, dezavantajlı birey gibi kavramların nitelemesinin yapıldığını dile getirdi.

Dezavantajlı bireylerin yaşantısını iyileştirirken hayata tutunmasının sağlanmasının esas olduğunu belirten Atun, bu açıdan ilgili daire ve bakanlığa önemli görev düştüğünü anlattı.

Atun bu alanda diğer ülkelerde yapılan uygulamalara bakmanın ve ülkedeki istatistiki verileri takip etmenin önemli olduğunu dile getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da söz alarak yasaya katkı koyanlara teşekkür etti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’ne son bir buçuk yılda 8 araç alındığını, 2 aracın gümrükte beklediğini dile getiren Gardiyanoğlu, Kalkanlı Yaşam Evi’ndeki bakıcı sayısının da iki katına çıkarılacağını ifade etti.

Rehabilitasyon merkezlerindeki sosyal hizmet görevlisi ve diğer personelin sayısının artırıldığını söyleyen Gardiyanoğlu, sosyal hizmet alanında yaşanan personel eksikliklerinin giderileceğini belirterek, “Artık bu ülkede, sosyal hizmetlerde kırılgan grupların bu eksik personel nedeniyle sorun yaşamasına izin vermeyeceğiz.” dedi.

Gardiyanoğlu, kadroların yapılandırılması ve personel istihdamı konusunda kararlı olduğunu vurguladı. “Bu kadrolar kendi içinde oluştuktan sonra, sosyal hizmetlerdeki eksikliklerin giderileceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili kendi kişisel tutumuna da değinen Gardiyanoğlu, “Benim inatçı bir yapım olduğunu bilirsiniz. Kadroların istihdamı ve münhallerin açılmasıyla ilgili yakın takipçi olacağım.” dedi.

Sosyal Hizmetler Dairesi çalışanlarına teşekkür eden Gardiyanoğlu, “Odacısından müdürüne kadar hepsine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Geceleri yok, gündüzleri yok. Yaptıkları çalışmalarda tamamen vicdanlarıyla hareket ediyorlar.” diye konuştu. Görevlerinden yılmayan memurlara dikkat çeken Gardiyanoğlu, “Bugüne kadar, ‘Ben çok yoruldum, gitmem’ diyen bir sosyal hizmet memuru görmedim.” dedi.

Toplumda artan ihtiyaçlara da dikkat çeken Gardiyanoğlu, “Nüfus arttı, sorunlar arttı. Boşanmalar, aile içi şiddet olaylarında ciddi artışlar var. Bunlar zaten yıllık istatistiklerde de görülüyor” şeklinde konuştu.

Haspolat’taki annelerle ilgili yaşanan sıkıntıya da değinen Gardiyanoğlu, çocuk sayısı artsa da aynı sayıda annenin hizmet verdiğini, bu durumun normalde 24 saat esasına göre çalışan anneler açısından ciddi bir yük oluşturduğunu ifade etti. Gardiyanoğlu bu durumun çözülmesi için gereken adımları atacaklarını kaydetti.

Konuşmaların ardından Tasarı oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar adalet görmedi

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi’nde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu (AİHM) ile ilgili son kararı, Kıbrıs konusu ve yakın coğrafyadaki gelişmeler konuşuldu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 62’nci madde tahtında söz aldı. AHİM kararı ve Taşınmaz Mal Komisyonu hakkında konuşan Erhürman’ı Başbakan Ünal Üstel yanıtladı.

İlk olarak bedelli askerlik konusuna değinen Tufan Erhürman, bununla ilgili yasa önerilerinin komitede olduğunu anımsatarak, Başbakan’la da bu konuda görüştüğünü, Meclis çalışmalarına ara vermeden bu önerinin yasallaşması gerektiğini, aksi takdirde birçok gencin daha sıkıntı yaşayacağını belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili son kararıyla ilgili de konuşan Erhürman, 2010 yılından bu yana AİHM tarafından “etkili iç hukuk yolu” olarak kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu niteliğine ilişkin kabulünün devam ettiğini ancak son kararda negatif sonuçlar olduğunu belirtti.

Bu kararı bir başarı öyküsü veya zafer olarak yorumlayanlar olduğunu, bu açıklamaları hayretle dinlediğini belirten Erhürman, AİHM’in kararını “Taşınmaz Mal Komisyonu’nun surlarında açılan gedik” diye yorumladı. Erhürman, kararda “pozitif hiçbir şey söylenmediğini” ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarına da işaret eden Erhürman, “Bu mahkeme kararı uyarı niteliğindedir. Doğru okuma yapmazsak bu gidişat bizi neyle karşı karşıya bırakacak bunları kestirmek mümkün olmayacak” dedi.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası alandaki en önemli başarılardan biri olduğunu da belirten Erhürman, “Kimse algı operasyonu yapmaya soyunmasın. Bu algı operasyonu değil, okunan anlaşılmıyorsa zaten bir felaketle karşı karşıyayız demektir” diye konuştu.

İran ile İsrail arasında yaşananlara da değinen Tufan Erhürman, Kıbrıs’ın coğrafi olarak risk altında bulunduğunu ancak riskin sadece coğrafyayla değil Rum liderin ittifaklarıyla da ilgili olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk ve Rum halkını bağlayacak kararları tek başına almaya yetkili olmayan Rum lider Hristodulidis’in ABD, İsrail ve Fransa ile bir takım anlaşmalar yaptığını söyleyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının bu işin neresinde olduğunu da sordu.

İki kurucu ortaktan biri olan Kıbrıs Türk halkının bu pozisyonda olmayı hak etmediğini söyleyen Erhürman, “Eşit egemenlik değil, egemen eşitlik istiyorum demenin sonucu egemenliği Rum liderin kucağına bırakmaktır” diye konuştu.

Yerinden söz alan UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nu da yanıtlayan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yok sayılma noktasından iradesinin büsbütün yok olması noktasına gelindiğini söyledi.

Erhürman’dan sonra Genel Kurulda söz alan Başbakan Ünal Üstel, son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

İsrail-Gazze, Ukrayna-Rusya, İsrail-İran savaşına işaret ederek, dünyanın buna seyirci kaldığını söyleyen Üstel, 2 yıla yakın süredir bombalar yağan Gazze’ye insani yarım götüren ekiplere de müdahale edildiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve diğerlerinin bunla ilgili de bir şey yapmadığını ifade etti.

“İki devletli çözümden yanayız çünkü egemenliğin, garantörlüğün ne kadar önemli olduğunu gördük” diyen Başbakan, bu olaylardan dersler çıkarılması gerektiğini de belirtti.

UBP’nin, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden müzakere masasına dönülmemesini savunduğunu anımsatan Üstel,  AHİM’in mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili kararını da değerlendirdi.

Söz konusu kararla, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin bir kez daha onaylandığını ifade eden Başbakan Ünal Üstel, 1974 Barış Harekatı sonrası kuzeyle güney arasında yapılan nüfus mübadelesine ve Rum tarafında kabul edilen Vasilik Yasası’na da işaret etti.

Rumların 1974 öncesi mallarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliği altında olduğunu ancak Rum tarafının yine yasal bir düzenlemeyle tutuklamalar yaptığını söyleyen Başbakan Üstel, “Bana göre bu tutuklamalar gayri yasaldır” dedi.

Başbakan Üstel, 2013’ten 2023’e kadar gerekli kaynak ayrılmadığından dolayı Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin istenilen düzeyde olmadığını ifade ederek, hükümete geldikleri günden beri oluşturdukları fonlarla ayrı bir kaynak yarattıklarını da söyledi.

Bu kapsamda, 2024’ten bu güne tazminatlar için 106 milyon 374 bin Sterlin ödeme yaptıklarını, 230 dosyayı sonuçlandırdıklarını belirten Üstel, inşaat sektörünün hareketlendirilmesiyle ülkedeki ekonomik değerlerin de arttığını ifade etti.

Güney Kıbrıs’ın bundan çok rahatsız olduğunu, Kıbrıslı Türkleri zora sokmanın, ekonomiyi çökertmenin yolunu kural tanımaz şekilde aradığını belirten Üstel, Güney Kıbrıs’ta yapılan yasal düzenlemeye ve bununla yaratılan tedirginliğe işaret etti.

Üstel, “Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar bu adaleti görmedi” dedi.

Gazze’de de İran’da da adalet göremediklerini kaydeden Üstel, aynı soykırımları Kıbrıslı Türklerin de yaşadığını ifade ederek, “Temennimiz yeni dünyada adalet, barış, huzur içinde yaşamaktır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisiyle egemen devlet olursak halkımız bu huzura kavuşmuş olur” dedi.

Başbakandan sonra yeniden söz alan Tufan Erhürman, kavramların birbirine karıştığını, Ukrayna ve Rusya’nın iki egemen devlet olduğunu, aralarında egemen eşitlik bulunduğunu kaydederek, “Egemen devletler arasında da savaş olabilir” dedi.

Garantörlük konusuna da işaret eden Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün bu adanın tamamında geçerli olduğunu söyledi.

Erhürman, “Siz ‘iki ayrı devlet’ dediğinizde KKTC üzerindeki garantörlükten bahsediyorsunuz ama bu Türkiye’nin garantörlük hakkını daraltmak demektir. ‘İki devletli çözümü ve garantilerin devamını istiyorum’ diyorsunuz ama bu ikisi birbirini tutmuyor” dedi.

Erhürman, 50 senede yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını da söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam