Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, yerli üretimin hükümet tarafından yeterince desteklenmediğini kaydederek, planlı ve sürdürülebilir üretim yapılmadığı takdirde 1 yıl içerisinde çoğu üreticinin batacağını açıkladı.

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adil Onalt ve birlik yönetimi bugün düzenlediği basın toplantısında, kuzu ithalatı, et fiyatları, süt ve hayvancılık sektöründe yaşadıkları sıkıntılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Onalt yaptığı konuşmada, ülkede “üretirken batan ilk sektör” olarak tarihe geçmek istemediklerini kaydederek, damızlık ithal kuzu konusu için bir heyetin 10 Temmuz’da İspanya’ya gideceğini ve Barcelona’dan yola çıkacak ithal kuzuların Ağustos başında Gazimağusa Limanı’nda olacağını belirtti.

Adil Onalt ayrıca fiyatını 300 TL’de tuttukları canlı kuzunun devletin denetim yapmaması sebebiyle marketlerde 1200 TL’den satılmasını “beceriksizlik” olarak niteledi.

Binboğa Yem Fabrikas konusuna da değinen Onalt, “Binboğa bizim namusumuzdur, biz temizleyeceğiz” dedi. Binboğa tesislerinin içini temizlediklerini dile getiren ONalt, Binboğa olmazsa özel sektörün yem konusunda üreticiyi bitireceğini ifade etti.

Kendilerinin üreticiler olarak ellerini taşın altına soktuklarını fakat tarafların tümünün bunu yapmadığını savunan iOnalt, 30 Haziran’ın son gün olarak belirlendiğini, bu tarihten sonrasında yeni bir yol haritasının belirleneceğini söyledi.

Onalt ayrıca, ülkede bulunan 30 bin yabancı işçinin maaşlarını harcamayıp, memleketine yollamasını eleştirerek, bu kişilerin maaşlarından her ay 1000 TL kesilmesi halinde yerli üretimde hiçbir sorun kalmayacağını da iddia etti.

Adil Onalt’ın ardından söz alan diğer birlik yetkilileri yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmeler yapıp, çözüm önerilerinde bulundu. 21 aylık son süreçte hayvancıların maliyetlerinin artmaya devam ettiğini belirten üreticiler, buna karşın süt fiyatının asgari ücret karşısında erimeye devam ettiğini kaydetti. Üreticiler, “süt fazlası var” açıklaması yapıldığına işaret ederek, şu an süt üretiminin rantabl olmadığını söyledi.

-“Limit belirlesinler ona göre üretim yapalım”

Süt imalatçılarının sür üretimi artırılsın baskısına rağmen yetkililerin ısrarla süt fazlası var açıklaması yaptığına dikkati çeken üreticiler, “kota – limit” uygulamasıyla kendilerine ne kadar süt üretilmesi gerektiğinin söylenmesini talep ederek, “Limit belirlesinler ona göre üretim yapalım” dedi.

Büyük şirketlerin ve ortakların sektöre zarar verdiği savunan bazı üreticiler öncelikle “gerçek hayvancı”nın saptanması gerektiğini belirtti. Üreticiler ayrıca kurak bir yıldan geçilmesinden dolayı ekstra teşvik verilmesi ve yem ihtiyacının giderilmesine katkı sağlanmasını talep etti.

Üreticilerin yüzde 12 ile kredi aldığı Kalkınma Bankası’nın bugün faizi yüzde 35-36’lara çekmesini de eleştiren üreticiler, faizin yüzde 21’e alınması için girişimlerini sürdürdüklerini belirtti.

Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler konusunda bir sıkıntı olmadığını, ada çapındaki tüm bürolarla temas halinde olduklarını kaydeden üreticiler, birliğin yasa ve tüzük yenileme çalışmalarının sürdüğüne de işaret etti. “Başıboş köpek” sorununa da değinen üreticiler, büyük belediyelerden biriyle iş birliği içinde sorunun çözülebileceğine vurgu yapıldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Osmanlı Vakıf Medeniyeti’nin izlerini taşıyan taşınmaz kültürel varlıkların korunması ve dijitalleştirilmesine yönelik çalışmalar başladı.

Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kıbrıs Vakıflar İdaresi sorumluluğunda yürütülecek çalışmalarla Kıbrıs’taki tüm taşınmaz kültürel mirasın belgelenmesi ve dijital veri tabanına dönüştürülmesi hedefleniyor.

Vakıflar İdaresi tarafından yapılan açıklamada girişimin kültürel etkileşim ve ortak tarih bilincinin güçlenmesine de katkıda bulunacağı ve tarihi mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından büyük önem taşıdığı kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında imzalanan 2025 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın “Kültürel Mirasın Korunması” başlıklı maddesi çerçevesinde, envanterleme çalışmalarının başladığı ifade edilen açıklamada, hazırlanacak envanterin, restorasyon projeleri için önemli bir referans kaynağı olarak hizmet vereceği ve dijital ortamda erişilebilir bir kaynak niteliği taşıyacağı vurgulandı.

Açıklamada, 2025 yılının sonuna kadar tamamlanması planlanan proje çerçevesinde, Kıbrıs’ın zengin kültürel mirasını daha yakından keşfetmek amacıyla bugün Kapalı Maraş Bölgesi, Bilal Ağa Mescidi, Lala Mustafa Paşa Camii ve Medresesi, Kutup Osman Türbe ve Tekkesi gibi tarihi mekanların ziyaret edileceği de belirtildi.

T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Kadir Kantekin liderliğindeki bir heyetin 23 Haziran Pazartesi günü KKTC’deki yetkililerle bir görüşme gerçekleştirdiği kaydedilen açıklamada, görüşmelerde, envanter çalışmasının kapsamı, uygulanacak metodolojiler ve iş birliği yapılacak paydaşlarla ilişkilerin ele alındığı ifade edildi.

Din İşleri Başkanı Hakan Moral, halkın ve İslam aleminin hicri yeni yılını tebrik etti.

Din İşleri Başkanlığı Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Moral, hicrî yılbaşının Müslümanlar için yeni bir yılın başlangıcı olduğunu kaydederek, “Peygamberimiz Muhammed’in (S.A.V.) Mekke’den Medine’ye hicret edişiyle başlayan ve Hz Ömer zamanında Hicri takvim başlangıcı olarak uygulanmaya başladığından bu güne kadar devam etmiştir ve edecektir. 29 Zilhicce 1446 bugün Çarşamba yıl sonu olurken, 1 Muharrem 1447 yarın Perşembe yeni bir Hicri yılın başlangıcı olur.” dedi.

Hicri takvimin sadece bir zaman değişimini değil inanç, sabır, azim ve direnişin zaman içindeki hatırasını da taşıdığını belirten Moral, “Bu yeni yılda, hicret ruhunu diri tutarak zorluklara karşı sabretmeyi, kötülüklerden uzak durmayı ve hayırda yarışmayı şiar edinmeyi temenni ediyoruz.” ifadelerini kullandı.