Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Ada’daki tek gerçek, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin kabul edilmesidir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ada’daki tek gerçek, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin ve geçmişten gelen haklarının kabul edilmesidir” dedi.

Published

on

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile New York’ta bulunan BM Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği görüşmenin ardından BRT’ye (Bayrak Radyo Televizyonu) değerlendirmelerde bulundu.

Genel Sekreter Guterres’e Türk tarafının son pozisyonunu (Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm) aktardıklarını belirten Tatar, egemen eşitlik ve uluslararası pozisyonu kabul etmeleri halinde kapsamlı resmi görüşmelere geçilebileceğini aktardığını söyledi.

“Ada’daki tek gerçek, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin ve geçmişten gelen haklarının kabul edilmesidir”

Tatar, Genel Sekreter’e, Rum tarafının ortaya koyduğu statükonun devamı tezi ve görüşmelerin Crans Montana sürecinden devam edilmesi gerektiği yönündeki önerisinin gerçekçi olmadığını anlattığını ifade ederek, “Ada’daki tek gerçek, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin ve geçmişten gelen haklarının kabul edilmesidir” dedi.

Genel Sekreter’in 2017’deki Crans Montana sürecini de iyi bildiğini, dolayısıyla gerçeklere hakim olduğunu kaydeden Tatar, Kıbrıs’ta teknik komitelerin daha fazla çalıştırılabileceğini, böylelikle “devletten devlete” çalışmaların bir güven ortamı yaratabileceğini aktardı.

Yarın üçlü görüşme yapılacak

Tatar, Kıbrıs’ta çözümün ancak bir güven ortamında mümkün olabileceğini vurgulayarak, görüşmelerin devamını 27 Eylül Pazartesi günü Genel Sekreter ve Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis ile yapacakları gayriresmi üçlü toplantıda sürdüreceklerini kaydetti.

Anastasiadis’in açıklamalarında gerçekleri çarpıttığını, Kıbrıs’taki sıkıntıların 1974’te değil 1963’te başladığını Guterres’e anlattığını ifade eden Tatar, Genel Sekretere 1963’te yaşanan Kanlı Noel’i ve 1974 Barış Harekatı’ndan bu yana Kıbrıs’ta kan dökülmediğini hatırlattığını söyledi.

Tatar’dan Anastasiadis’e tepki: Kabul edilemez

BM Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un görevinden ayrılacağını belirten Tatar, Genel Sekreter’e göreve yeni gelecek Kıbrıs Özel Danışmanının yetkilerini aşmaması yönünde telkinde bulunduğuna, Guterres’in de atanacak yeni kişinin yetkilerinin Lute’dan daha fazla olmayacağını teyit ettiğine değindi.

Kıbrıs Türk tarafının güçlü müzakere heyetinin, tecrübesi ve birikimleriyle Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ruhunu New York’ta yaşattığının da altını çizen Tatar, mücadelenin Kıbrıs Türkü’nün egemenliği için devam ettirildiğini vurgulayarak, “Kıbrıs’ta yan yana yaşayan iki egemene eşit devlet tezimizi ana vatan Türkiye de tamamıyla desteklemektedir. Biz burada KKTC gerçeğinin kabul görmesinden dolayı gururluyuz. Kıbrıs’ta bir çözüm için ise iki tarafın da onayına ihtiyaç vardır ama maalesef Rum tarafının bu noktaya gelmedi. Anastasiadis, federasyon taktiğiyle KKTC’yi ortadan kaldırarak Kıbrıs Türklerini kendi devletine yama yapmak niyetindedir. Bu asla kabul edilemez” diye konuştu.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

2025 Dünya Hükümetler Zirvesi Dubai’de yapılacak

Published

on

By

Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025), 12. edisyonunda, devlet başkanlarından teknoloji dünyasının önde gelen isimlerine kadar dünyanın en etkili liderlerini, 11-13 Şubat’ta Dubai’de bir araya getirecek.

Zirveden yapılan açıklamaya göre 30’u aşkın devlet başkanı, 400’den fazla bakan, 80 uluslararası kuruluş, 140 hükümet delegasyonu ve 6 binden fazla katılımcı Dubai’de bir araya gelerek ekonomik istikrar, dijital dönüşüm ve kamu-özel sektör işbirliğinin anlamlı bir değişim yaratabileceğine dair çözümleri belirleyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Birleşik Arap Emirlikleri Kabine İşleri Bakanı ve Dünya Hükümetler Zirvesi Başkanı Muhammed el-Karkavi, teknolojik değişimin hızlandığı ve jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda zirvenin hükümetlerin, endüstrilerin ve küresel kurumların etkili değişimi yönlendirdiği önde gelen bir platform olduğunu belirtti.

Zirvenin 2013’teki başlangıcından bu yana geleceği öngörmek ve şekillendirmek için liderleri, uzmanları ve girişimcileri bir araya getiren gelecek odaklı bir düşünce platformu olduğunu vurgulayan Muhammed el-Karkavi, “Zirve bu yıl da hükümetlerin ve toplumların karşı karşıya kaldığı hızlı değişimleri ve ortaya çıkan zorlukları ele alan küresel bir diyaloğu teşvik ediyor. Amacımız, insanlığın kaydettiği ilerlemeyi değerlendirmek, koşulları iyileştirme fırsatlarını belirlemek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa ederek, gelecek nesilleri güçlendirmektir.” açıklamasında bulundu.

– Yapay zeka uzmanları bir araya gelecek

Zirve kapsamında gerçekleştirilecek oturumlara 300’den fazla küresel uzman katılacak ve zirve 30 stratejik raporun hazırlanmasıyla sona erecek.

Yapay zekanın yönetişimdeki rolü, mobilitenin geleceği, ekonomik dayanıklılık, iklim adaptasyonu, küresel sağlık dönüşümü, ortaya çıkan sınırlar ve nüfus azalması gibi konular, 21 forum ve 200’ün üzerinde interaktif oturumda ele alınacak.

Yapay zekanın geleceği nasıl dönüştürdüğünü keşfetmek üzere dünyanın önde gelen 100 yapay zeka uzmanını bir araya getiren TIME 100 AI toplantısı da zirve kapsamında gerçekleştirilecek.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan ile Şara görüştü..Erdoğan: Terörle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazırız

Published

on

By

Suriye Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ilk kez Türkiye’yi ziyaret etti.
Şara, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da bir araya geldi.

İkili görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye’de değil, tüm bölgede yeni bir sayfa açıldığını belirtti.

Erdoğan “Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz” dedi.

Erdoğan, Şara ile hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduklarını söyledi ve terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazır olduklarını ifade etti.

İnsani yardımların yanı sıra Suriye’nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında gerekli desteği sağlamaya hazır olduklarını söyleyen Erdoğan Suriye’ye yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılması için girişimleri sürdüreceklerini vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da Suriye halkının, Türk devleti ve halkının milyonlarca mülteciye kapılarını açarak gösterdiği tarihi duruşu asla unutmayacağını söyledi.

Şara, iki halk arasında köklü ve güçlü ilişkiler bulunduğunu ve bu bağların nesiller boyu süreceğine inandıklarını dile getirerek, Türkiye ile ilişkileri her alanda derin stratejik ortaklığa dönüştürme kararlılığında olduklarını vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Uluslararası kurumlardan AB’ye, İsrail’in işgal ettiği bölgelerle ticareti yasaklama çağrısı

Published

on

By

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü’nün de bulunduğu 160’ı aşkın uluslararası sivil toplum kuruluşu (STK) ve sendika, Avrupa Birliği’nden (AB), İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki “yasa dışı yerleşimlerle” ticari faaliyetlerin yasaklanmasını talep etti.

Söz konusu kurumların, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği mektupta, uluslararası hukuka uyulması ve Avrupa’nın Filistin topraklarını gasp eden İsraillilere verdiği desteğin sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Temmuz 2024’te aldığı ve İsrail’in işgalini hukuka aykırı bulan kararına atıfta bulunulan mektupta, AB politikalarının halihazırda uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiği ifade edildi.

Gasbedilmiş topraklarda üretilen malların, AB pazarına girişine izin verildiğine işaret edilen mektupta, AB’nin eylemlerini yasal taahhütleriyle uyumlu hale getirmesi ve insan hakları ihlalleriyle bağlantılı yerleşimlerle ticareti yasaklaması gerektiği belirtildi.

Mektupta, AB’nin defalarca söz konusu yerleşim yerlerini “yasa dışı” olarak nitelendirip kınadığı anımsatılarak, şu değerlendirmede bulunuldu:

“AB, bu yerleşimlerle ticaret yapmaya ve iş yapılmasına izin vermeye devam ederek yerleşimlerin sürdürülmesi ve genişletilmesiyle kaçınılmaz şekilde iç içe geçmiş olan ciddi insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerinin sürdürülmesine yardımcı olmaktadır.”

İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasp ediyor.

Uluslararası hukuka göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam