Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“KKTC Cumhurbaşkanlığı 1. Deprem Konferansı”. Aysal: Deprem konusunda teorik bilgiyle yetinmemeli, somut adımlar atmalıyız

Published

on

“KKTC Cumhurbaşkanlığı 1. Deprem Konferansı”nın açılışında konuşan Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Seran Aysal, konferansın sonuçlarının raflarda durmaması gerektiğini vurguladı; “Uygulamalı adımlar atmalı ve çıkan sonuçlarla ilgili yeni bir siyaset, yeni bir yol haritası oluşturmalıyız.” dedi.

İki gün sürecek 1. Deprem Konferansı, deprem risk yönetimi, sismik hareketlerin izlenmesi, yapı güvenliği, kentsel planlama ve arama-kurtarma faaliyetlerinin ele alınacağı altı oturumla devam ediyor.

Açılış konuşmaları kapsamında Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal, Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı Mahmut Özçınar ve Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel konuşma yaptı.

-Gürcafer: “Depreme karşı bilime kulak vermeli, denetimi sisteme dönüştürmeliyiz”

KKTC Cumhurbaşkanlığı 1. Deprem Konferansı’nın açılışında konuşan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer “Ülkede denetlenmesi gereken, yapısal dönüşüme girmesi gereken bir sürü yapı” olduğunu söyleyerek, “Binlerce sakat yapımız vardır. Bu ülkede yarın bir deprem olsa felaket yaşarız. Hem de çok ciddi bir felaket yaşarız. İsias’ta ölen çocuklarımızın yaşadığımız acısının yüzlerce kat fazlasını yaşarız.” dedi.

Gürcafer, yapılması gerekenin bilime kulak vererek denetim mekanizmasını etkinleştirmek ve bunu kalıcı bir sisteme dönüştürmek olduğunu vurgulayarak, “Bilimin ortaya koyduğu doğrultuda hareket edersek bu acıları bir daha yaşamayız. Ancak aksi halde çok daha büyük felaketlerle karşılaşırız.” ifadelerini kullandı.

Geçmişte Kıbrıs’ta depremlerin yaşandığını, Salamis ve Engomi’nin depremle yıkıldığını anımsatarak, ülkenin depremle birlikte yaşamayı öğrenmesi gerektiğini kaydetti.

Depreme dayanıklı konutların depreme uygun yerlere yapılmasının önemli olduğunu söyleyen Gürcafer, “Bilimin ortaya koyduğu ışık doğrultusunda, kurallar doğrultusunda bunu projelendirirsiniz. O projelere uygun yaparsınız, sonra bunu denetlersiniz, denetleyenin de doğru denetleyip denetlemediğini ayrı bir mekanizmayla denetlersiniz.” dedi.

Gürcafer, işin başında bilime kulak verildiğini ancak sonrasında sıkıntılar olduğunu, özellikle toplu konut yapımlarında işin içine rant girdiğini, bu nedenle de devlete denetim konusunda görev düştüğünü yineledi. 

Depreme yönelik çalışmalarda daha hızlı olunması gerekliliği hatırlatmasında bulunan Gürcafer, şöyle devam etti:

“Umarım hocalarımın başlattığı bu çalışma bizim hızlanmamızı sağlar. Hükümetin bu hususta birtakım çalışmaları var. Ama bana göre yeterli değil. Daha da hızlanmasını, sonuç odaklı bir çalışmaya dönüşmesini, ülkede her şeyi bir kenara bırakarak önceliğimiz olması hususuna sebebiyet verir.”

Gürcafer, konuşmasını başta Cumhurbaşkanı Tatar olmak üzere tüm ekibe teşekkür ederek tamamladı.

-Aysal: “Deprem konusunda teorik bilgiyle yetinmemeli, somut adımlar atmalıyız”

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal, konferanstaki konuşmasında deprem konusunda toplumsal sorumluluklarına dikkat çekerek, “Bugün bir kez daha ülkemizin önemli ama önceliklendirmediğimiz sorunlarından biri olan deprem konusunda bir araya geliyoruz.” diyerek, konferansa bünyelerindeki beş odayla destek verdiklerini söyledi.

Aysal konuşmasında, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin deprem konusunda toplumsal sorumluluğunu vurgulayarak, “Bu destek sadece bir toplantıya katılmak değil, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin toplumsal sorumluluğunun bir gereğidir” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nde uluslararası düzeyde bilgi sahibi değerli akademisyenlerin bulunduğunu belirten Aysal, “Türkiye’de önemli çalışmalarla ortaya çıkmış bir deprem haritası var. Ancak, bu teorik bilgi ve yönetmeliklerle yetinmemeliyiz. Sonuçlar üzerinde düşünmeli ve yaşananların tekrar yaşanmaması için gerekli adımları atmalıyız” ifadelerini kullandı.

Depremle yaşama kültürünün geliştirilmesinin önemine vurgu yapan Aysal, toplumun deprem bilincini artırmak için harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Aysal ayrıca, beklenen bir deprem sonrası ülke çapında ciddi sonuçlarla karşılaşılabileceğini ifade ederek, bu noktada gerekli tedbirlerin alınmasının önemini dile getirdi.

Konferansın sadece bir farkındalık yaratma amacı gütmemesi gerektiğini, aksine elde edilen sonuçların hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Aysal, “Bu konferansın sonuçları rafta duracak bir konferans olmamalı. Uygulamalı adımlar atmalı ve çıkan sonuçlarla ilgili yeni bir siyaset, yeni bir yol haritası oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.

Seran Aysal, Türkiye’deki akademisyenlere, odalarına, meslektaşlarına ve konferansa katkı veren tüm katılımcılara teşekkür ederek, sözlerini “Tüm katılımcılara ve emek verenlere teşekkür ediyor, bu konferansın sonuçlarının en verimli şekilde hayat bulmasını diliyorum.” diyerek sonlandırdı.

-Özçınar: “İmar konusunda denetim ve eğitim şart”

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı Mahmut Özçınar da konuşmasında, deprem konusunun sürdürülebilir şekilde ele alınması gerektiğini belirtti. Küresel ısınmanın etkisiyle doğal afetlerin daha sık yaşandığını vurgulayan Özçınar, merkezi yapıların yasaları doğru uygulaması ve bilim insanlarının önerilerini dikkate alması gerektiğini ifade etti.

Özçınar, imar konusunun belediyeler için büyük önem taşıdığını belirterek, “Yerel yönetimlerin, imar konularında daha etkin ve izin makamı konumuna gelmesi bir gerekliliktir.” dedi. Denetim süreçlerinde sürekliliğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Özçınar, imarla ilgili yapılan değişikliklerin sıkı bir denetim mekanizmasına tabi olmasının da şart olduğunu kaydetti.

Özçınar, belediyelerin vatandaşlardan gelen yapı değişikliği talepleriyle sık sık karşılaştığını ve bu durumun imar kurallarında esneklik yaratma riski taşıdığını belirterek, “Mimar ve mühendis odalarıyla iş birliği yaparak mevcut yapıların düzenli şekilde denetlenmesi bir zorunluluktur” dedi. Özçınar ayrıca, küresel ısınmanın yarattığı baskılar nedeniyle olası bir depremin daha büyük sorunlara yol açabileceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde düzenlenen bu konferansın önemine de değinen Özçınar, bu tür organizasyonların arttırılması gerektiğini belirterek, “Eğitim programlarımıza deprem bilincini kazandıracak derslerin eklenmesi şarttır. Eğer insan kaynağını doğru eğitmezsek, olası bir felakette organize olma şansımız da azalır.” diye konuştu.

Çalıştayın ülkeye ve topluma hayırlı olmasını temenni eden Özçınar, konferansa katkı koyan herkese teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

-Günsel: “Deprem gerçeğini unutmadan hareket etmeliyiz”

Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ise KKTC Cumhurbaşkanlığı 1. Deprem Konferansı’na ev sahipliği yapmaktan büyük bir onur ve memnuniyet duyduklarını belirterek, bu konferansın sadece Kıbrıs’ta değil, tüm bölge için önemli bir adım olacağına inandığını ifade etti.

Konuşmasında, bölgenin aktif bir deprem kuşağında yer aldığına dikkat çeken Günsel, “Deprem gerçeğinin farkında olmak sadece üniversitelerin ve bilim insanlarının değil, toplumun her bireyinin ve en çok da devletin sorumluluğundadır.” dedi. Geçmişte yaşanan büyük depremlerden yeterince ders alınmadığını vurgulayan Günsel, güvenli yaşam alanları oluşturmak için yapılması gereken çok şey olduğunu söyledi.

Yakın Doğu Üniversitesi olarak deprem gerçeğini unutturmamak ve bilimsel bakış açısıyla bu mücadeleye destek olmak için çalıştıklarını belirten Günsel, sadece büyük felaketlerin ardından değil, gündemden düştüğü dönemlerde de toplumu bilinçlendirme çabalarını sürdürdüklerini kaydetti. Günsel, üniversite olarak düzenledikleri ulusal ve uluslararası kongrelerin sonuçlarını sadece akademi dünyasıyla değil, devlet kurumları ve toplumla da paylaştıklarını belirtti.

Deprem konusunda yalnızca teorik bilgi üretmekle kalmayıp, somut projeler ve hizmetlerle de sorumluluk aldıklarını dile getiren Günsel, üniversitenin sahip olduğu yapı malzemeleri ve zemin mekaniği laboratuvarları sayesinde ülke genelinde yapı analiz hizmeti sunduklarını dile getirdi.  

Depremlerin yalnızca fiziksel değil, duygusal ve psikolojik açıdan da büyük etkiler yarattığını belirten Günsel, bu tür felaketlerde dayanışma ve organize mücadele yürütmenin önemine dikkat çekti.

Günsel, devletin yanı sıra sivil toplumun da afet öncesi ve sonrası süreçlerde önemli roller üstlendiğine dikkat çekerek , Yakın Doğu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri öncülüğünde kurulan Doğal Afet Arama Kurtarma Derneği’nin bu alandaki önemli girişimlerden biri olduğunu belirtti.

“Depreme hazırlıklı olmak, yalnızca bilimsel verilerle değil, devletin ve toplumun birlikte hareket etmesiyle mümkündür.” diyen Günsel, bilimsel yöntemlere, akılcı politikalara ve kamu farkındalığına dayalı bir yaklaşımın büyük felaketlerle başa çıkma gücünü artıracağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde düzenlenen bu konferansın, afet yönetimi ve hazırlık süreçlerine katkı sağlayacağına olan inancını yineleyen Günsel, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, konferansın verimli ve sonuç odaklı geçmesini temenni etti.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı başarılı öğrencilere ödüllerini dağıttı

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde düzenlediği ilkokullar arası “Resim”, ortaokul ve liseler arası “Şiir ve Kompozisyon” yarışmalarında başarılı olanlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Ödül töreni bu akşam Lefkoşa’da Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Sosyal Tesisler Kamelyası’nda yer aldı. 

Yarışmalarda dereceye giren 58 öğrenciye ödül, takdir belgesi ve çeşitli hediyeler verilirken, öğretmen ve okul müdürleri ile jüri üyelerine de teşekkür belgeleri takdim edildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, öğrenci, öğretmen, aileler ve diğer yetkililer katıldı. 

-Karaca

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, törende yaptığı konuşmada, bugün burada öğrencilerin hayal gücü, duyguları ve kalemleriyle ortaya koydukları eserleri onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi. 

Karaca, yarışmalara katılan resim, şiir ve kompozisyonların her birinin, öğrencilerin iç dünyasını dışa vurduğu, düşlerini kâğıda, tuvale ya da mısralara döktüğü çok özel alanlar olduğunu ifade etti. 

Bu yarışmalar aracılığıyla sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda düşünme becerilerini, duygusal zekâlarını ve özgüvenlerini de sergilediklerini belirten Karaca, “Hepimiz için gurur verici olan bu an, aslında onların gelecekteki başarılarının sadece küçük birer habercisidir” dedi.

 

Karaca, ilkokuldan liseye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin, birbirinden güzel ve anlamlı eserlerle bu yarışmalara katıldığını belirterek, jüri değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan öğrencileri kutladı.

Yarışmaya katılan her bir öğrencinin, birer kazanan olarak gönüllerinde yerini aldığını belirten Karaca, veliler ve öğretmenlere de teşekkür etti. 

Karaca, “Çünkü çocuklarımızın sanata yönelmesinde, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenmesinde sizlerin emeği çok büyük. Onlara verdiğiniz destek, onların bu yolda daha emin adımlarla ilerlemesini sağlıyor” diye konuştu.

 

Karaca, öğrencilere ise şöyle seslendi:

“Bugün burada aldığınız ödüller, sadece birer belge değil, aynı zamanda çabanızın, sabrınızın ve yaratıcılığınızın birer simgesidir. Lütfen hayal etmeye, yazmaya, çizmeye ve üretmeye devam edin. Çünkü sizler bizim geleceğimizin mimarlarısınız.”

 

Karaca, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı olarak, gençlerin afetlere karşı bilinçlendirilmesiyle toplumun temelini oluşturan bireylerden başlayarak, afete dirençli bir toplum meydana getirilmesine katkı sağlamaya devam etmekte kararlı olduklarını da vurguladı. Karaca, yarışmalara katkı sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık personeli ile büyük bir özveriyle katılımcı eserleri değerlendiren jüri üyelerine de teşekkür etti. 

Karaca, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, başarıların artarak devam etmesini diledi. 

 

-Çavuşoğlu 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, yarışmaya ön ayak olan ve çocukların duygularını kağıda, şiire dökmesine vesile olan Sivil Savunma Başkanlığı’na teşekkür etti. 

Seçici kurul ile öğrencileri de tebrik eden Çavuşoğlu, yarışmada birinci gelen öğrenciyi de özel olarak kutladı. 

Vatanın önemini vurgulayan Çavuşoğlu, vatan topraklarını yüz yıllardır koruduklarını ve korumaya geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. 

Milli mücadele yılları sonrası oluşturulan devlete sonuna kadar sahip çıktıklarını, geleceğe taşımak için bayrağı yüksekte tutmaya devam ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitimde de, her alanda da devlet, bayrak, vatan sevgisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. 

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın devletin en önemli kurumlarından biri olduğunu, afetler başta olmak üzere her alanda, halkın elini ilk tutan kurum olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sivil savunmayı deprem başta olmak üzere tüm afetlerde yaptığı çalışmalarından dolayı tebrik etti. 

Sivil Savunma Teşkilatı ile Adıyaman depremindeki anılarını paylaşan Çavuşoğlu, teşkilatın oradaki çalışmalarını, disiplinini, enkazın kaldırılmasındaki mücadelesini takdir ettiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, milli mücadele yıllarında yaşadığı duyguları deprem enkazında da yaşadığını vurgulayarak, 1974’te yaşadıkları güven duygusunu, depremde de yaşadıklarını vurguladı. 

Sivil savunmanın her geçen gün daha da güçlenmesi ve güçlenmesiyle de halka daha hızlı el vermesi temennisinde bulunan Çavuşoğlu, bu bilinçle Atatürkçü düşünce içinde, yaşamın güvencesi bilincinde, birlikte çalışmaya, halka umut güven vermeye devam edeceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından ödüller verildi, anı fotoğrafı çekildi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex müdürlüğüne Üstünel atandı

Published

on

By

 

Kıbrıs Meyve ve Sebze İşletmecilik Ltd. (Cypfruvex) Genel Müdürlüğüne Mustafa Üstünel atandı.

Üstünel’in atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayınlanarak, duyuruldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz BRT’ye konuṣtu:”Çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi?”

Published

on

By

 

  İçişleri Bakanı Dursun Oğuz BRT’de 18. Saat programına katılarak Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili yeni düzenlemeye ilişkin açıklamada bulundu.

 

Oğuz, “Emlak Sektörünün içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Bunun bir siyasi bir de ekonomik boyutu var. Ekonomik boyutu belki ülkeyi idare edenler için farklı, muhalefet yapanlar için farklı. Ama bu ülkenin genel bir sorunu ve KKTC’nin hem bugünkü hem de gelecekteki ekonomik durumunu etkileyen bir konu. Siyasi boyutu ile ilgili dün Başbakan açıklama yapmıştı.TC yetkilileri ile gerekli çalışmalar ve yapılabilecekler hakkında görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi. 

 

Oğuz,“Biz bu yasayı yaparken tüm paydaşlardan görüş aldık. Ortak noktada 2024 Mayıs ayında bir yasa hazırladık. O günden beridir bu yasa ile ilgili veriler alabildiğimiz ölçüde elimizde. Çünkü ondan önce bir verimiz yoktu. Bu yasa aslında tam verilere ulaşma anlamında KKTC’de yabancılara ne kadar mal satıldığı ile ilgili bütün tedbirleri de öngörür. Veriye ulaşmak da önemli idi. Çünkü KKTC elden gitti, yabancılaştı şeklinde söylemler vardı”dedi…

Hükümetin ortaya bir irade koyarak yasa yaptığına değinen İçişleri Bakanı Oğuz, “Yasa geçtikten sonra uygulama ve piyasa ile ilgili başka talepler geldi. Tabi o zaman özellikle Simon Aykut konusu ve tutuklamalar yoktu yasa yapıldığı zaman. Ondan sonra bu tutuklamalar geldi. Bu defa söylemler, eylemler farklı boyuta ulaştı. İnşaat sektörü gerçekten zor günlere girdi. Bununla ilgili kanun hükmünde kararname ile ara formül şeklinde değişiklik yaptık” diye konuştu.

 

Dursun Oğuz, “Veri elimizde olduğu için yasa yapıldıktan sonra bu verilerle de sektördeki beklenti karşılanmamış oldu. O nedenledir ki şimdi kanun hükmünde bir kararname hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik. Aynı zamanda yasa tasarısını hazırladık Meclis’e yolladık, yasallaşsın ”dedi.

 

Bakan Oğuz, “Hükümetin bir açılım yapması gerekiyordu. Bununla ilgili bir açılım yaptık. Toprakla ilgili yapılan 51’e 49  kanun hükmünde kararname o günden bugüne kadar yaklaşık 3 ay gibi süreçte herhangi bir müracaat olmadı. Biz olsun diye yaptık ama olmadı..Bize gösterdi ki siyasi anlamdaki baskılar inşaat sektörünün daraldığını ve daha büyük kaos yaratacağını gördük” şeklinde konuştu.

 

KKTC’de mal alan  ve kayda girmeyen yabancıların bugüne kadar hiçbirinin vergi ödemediğini ve devletin alacaklı olduğuna işaret eden Dursun Oğuz, “Güvenlik açısından muteber olan, vergilerini ödeyen ve kayda giren kişiler  bu haklardan yararlanacak. 51’e 49 haricinde yabancı 3. Ülke vatandaşlarına kesinlikle toprak satışı ile ilgili ek bir açılım yoktur. Zaten mayıs ayında yaptığımız yasada KKTC’nin büyük  arazilerinin  yüzde 3’ünden fazlası yabancılara satılamaz diye bir madde koyduk. Ve toprakla ilgili endişeler garanti altına alındı” dedi.

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi…

“KKTC’yi tanıyan, mütekabiliyete göre aynı hakları KKTC vatandaşına veren ülkeler tanımında Türkiye Cumhuriyeti olduğu için bugün için TC vatandaşlarının 3 olan apartman dairesi alma hakkı 6’ya çıkartıldı. Yabancılar 3 apartman dairesi alabilecek.Villa konusunda yabancıların 1 olan villa hakkı 2’ye, TC vatandaşları için 3’e çıkartıldı. Burada sektörün talepleri doğrultusunda ve inşaat sektörünü ekonomik anlamdaki bu çıkmazdan, siyasal baskılardan bir nefes aldırmak amacıyla oldu” …..

 

Ülkede  yabancılara neden çok fazla mal satışı yapılıyor şeklinde yapılan eleştirilere de yanıt veren Bakan Oğuz, “Şuan piyasada inşaat sektörünün bu sıkışıklığında biliyorsunuz yabancılara mal satışı yapılırken sosyal konut fonu koyduk. Ülkedeki emlak fiyatları yükseldiği için buradan gelecek kaynakla kendi gençlerimize faiz desteği sağlamak açısından. Yine bir fon daha koyduk. Hani iç hukuk yolu dediğimiz TMK var ya. Masaya oturduğumuzda Kuzeyde bırakılan Rum mallarının TMK üzerinden ödenmesi için bir kaynağa ihtiyaç var. O kaynağı yabancılara satılan mallarla ilgili koyduğumuz fon üzerinden sağlıyoruz” dedi.

 

İnşaat sektörünün içine düştüğü zor durumdan çıkarmak anlamında yapılan son düzenlemenin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağını önümüzde süreçte ortaya çıkacak verilerle konuşabileceklerini söyleyen Bakan Oğuz, “Karşı tarafta bu kadar kaotik bir durum var. Siyasal baskılar var. Tutuklamalar var. Eee onu ne yapacağız? Siyasi anlamda yapabileceğimiz mücadele ne varsa mutlaka yapacağız. Ama böyle bir durum var diyerekten çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi? Yok. Bugün Tufan hocanın bir açıklamasında dediği gibi belki de inşaat sektörü lokomatif sektör yapılmayacaktı. Doğrudur. İnşaat sektörünü lokomatif sektör olarak görmememiz. Yüksek öğretim ve turizmdi. Ama inşaat sektörü bugünkü ekonomik krizlerin dünyada yaşandığı bir ortamda bu ülke için harektli bir sektördür. Ömrübillah inşaat sektörü lokomotif sektör olacak diye bir durum yoktur. Ancak inşaat sektörü bugün tanınmayan, ambargo altındaki KKTC’yi tanımayan ülkelerdeki insanlara bir güven ortamı yaratıp, cezbedip burada mülk edinmesini sağladı. Bunda daha çok iş insanlarımızın becerisi ve gayreti ile olmuştur”….

 

    

Devamını Oku

Trending

Reklam