Başbakan Ünal Üstel, Avrupa Kupası 2026 ön eleme turnuvası kupasında birincilik elde eden Vakıflar Tekerlekli Sandalye Basketbol takımını ve KKTC Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz’i kabul etti.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, kabulde Başbakan Üstel’e Başbakanlık Özel Kalem Müdürü İlgen Bağcıer eşlik etti.

Üstel, kabulde yaptığı konuşmada, “Gösterilen başarıdan dolayı herkesi kutluyorum. Bu başarı tamamen sporcu kardeşlerimizin bireysel olarak gösterdiği başarı ve gayrettir. Ülkemize bu mutluluğu ve gururu yaşatan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum.” dedi.

Göreve geldikleri ilk günden itibaren engelli bireyleri yalnız bırakmadıklarını belirten Üstel, “Engelli kardeşlerimizi hayata kazandırmak ve daha sosyal olmalarını sağlamak için elimizden ne geliyorsa yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Özellikle engelli spor alanında emek veren kardeşlerimizdeki hırsı ve inancı gördükçe bizler de daha fazla destek olma gereksinimi duymaktayız.” ifadelerini kullandı.

– “Engelliler Federasyonu’na araba alınıyor”

“40 yıldır yapılmayan engelli istihdamı hükümetimiz döneminde yapıldı.” diyen Üstel, ulaşımın kolaylaştırılması adına Merkez Bankası’nın desteğiyle federasyona bir araba alınacağını açıkladı.

– Akdeniz’den Başbakan’a teşekkür

KKTC Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz de, “Federasyon olarak ülkemizi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyoruz. Gösterdiğimiz bu başarıda Başbakanımız Ünal Üstel başta olmak üzere hükümetimiz katkı koymuştur. Başbakanlık tarafından turnuvaya ulaşımımıza maddi destek verilmiştir. Camiam adına teşekkür ederim.” dedi.

Başbakan’ın engelli bireylere verdiği önemin farkında olduklarını belirten Akdeniz, bunun yıllar sonra yapılan engelli istihdamıyla da görüldüğünü kaydetti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in İsrail ziyareti sonrasında ortaya çıkan gelişmeler ile ilgili eleştirilerde bulundu.

CTP’den yapılan açıklamaya gore; Erhürman, İsrail ile Güney Kıbrıs arasında elektrik bağlantısı ve hidrokarbon iş birliği gibi konuların, Kıbrıs Türk halkının iradesi görmezden gelinerek yürütüldüğünü belirtti.
Rum basınında, İsrail’le yapılan temaslarda sadece enerji bağlantılarının değil, aynı zamanda Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru kapsamında iş birliklerinin de ele alındığının yer aldığını kaydeden Erhürman, bu gelişmelerin Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarıyla yakından ilgili olduğunu ifade etti.

Hristodulidis bu süreçlerde Kıbrıs adasının tamamı adına, yani Kıbrıs Türkleri adına da egemenlik kullandığını kaydeden Erhürman, bu durumun barışı ve istikrarı tehdit eder nitelikte olduğunu vurguladı.

Paylaşımında, “güneyde açılan mülkiyete ilişkin davalar meselesinde de durumun vahameti her gün biraz daha artıyor” ifadelerine yer veren Erhürman, daha önce defalarca uyardığıkları gibi gibi, artık konunun yabancıların, müteahhitlerin ve emlakçıların çok ötesinde olduğunu kaydetti.

Erhürman, paylaşımını “Ama buralarda “egemenliğin mührü”nden, “egemen eşitlik”ten, “iki devletli çözüm”den söz etmeye devam ediliyor. Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs’taki iki eşit kurucu ortaktan biri olmasına karşın “çözümsüzlük çözümdür politikası”yla egemenlik konusunda tamamen hiçleştirilirken hem de. Kıbrıs Türk halkının iradesi ekseninde oluşturulan derin boşluğu sloganlarla, sözcüklerle, sembollerle doldurmak mümkün değil. Herkesin bir an önce bunun farkına varması gerekiyor” ifadeleriyle tamamladı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda tarım da tartışıldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Fide Kürşat, “Süt Sektöründe Kaos” konulu güncel konuşmasında, sektörde olumsuz gelişmeler olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu’nun, sektörde denge unsuru olması gerektiğini ifade eden Kürşat, kurumun, batık kurumlar kervanına girmek üzere olduğunu ve bunun olmaması için uyarılar yapacağını söyledi.

Sütün mevsimsel olarak iniş-çıkışları olduğunu kaydeden Kürşat, Avrupa ortalamasına bakıldığında en ucuz sütün KKTC’de üretildiğini belirtti. Sütün taban fiyatının 19 buçuk TL olduğunu ifade eden Kürşat, çiğ süte verilen desteğin en son Kasım 2023’te artırıldığını kaydetti. Süt gelirlerindeki iyileştirmenin “sembolik bile denemeyecek” bir rakamda kaldığını dile getiren Kürşat, sektörün sürdürülebilir bir noktada olmadığını söyledi.

Hayvan üreticilerinin kamu görevi yapmadığını ve gelir üretmesi gerektiğini vurgulayan Kürşat, girdi maliyetlerinin arttığına dikkati çekti. Kürşat, sektörün regüle edilmesi ve üreticinin ürettiği sütün bedelini alabilmesi gerektiğini kaydetti.

Üretici buzluklarında ve tankerlerde bekletilen kaç ton süt olduğunu soran Kürşat, süt fazlalığının nereden oluştuğuyla ilgili bilgiler paylaştı. Kürşat, Süt Endüstrisi Kurumu’nda mevzuatın birebir uygulanmasının sağlanması gerektiğini de belirtti.

Kurumun mali ve idari yapısının dağıldığını ifade eden Kürşat, “Korkarım kurumun sonu Binboğa’dan beter olacak” dedi. Kuruma ait olmayan harcamaların kuruma ödetilmeye çalışıldığını dile getiren Kürşat, faturaların incelenmesi gerektiğini kaydetti.

Kurumda 60-70 Milyon TL’lik açık oluştuğunu belirten Kürşat, kurumun bütçe disiplini diye bir şey kalmadığını söyledi. “Bu kurum neden dilenci pozisyonuna geldi?” diye soran Kürşat, yönetim kuruluna gerekli raporların verilmediğini kaydetti. Kesin hesapların yıllık olarak Meclis’e sunulması gerektiğini ifade eden Kürşat, son üç aylık raporları da talep etti.

Kürşat’a yanıt veren Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş konuşmasına “Ben bu kurumlar için mücadele ederken, sen buralarda yoktun” diyerek başladı.

Sorunlar olabileceğini dile getiren Çavuş, Kürşat’ın SÜTEK müdürüyken bu tecrübelerini neden kullanmadığını sordu. Çavuş “Keşke bizim gösterdiğimiz hassasiyeti siz de gösterseydiniz” diye konuştu.

Hiçbir bakanın veya hükümetin hayvan üreticisini bile isteye zarara sokmak istemediğini vurgulayan Hüseyin Çavuş, maksimum seviyede üreticinin yanında olmak ve üretimin devamını sağlamak için çalıştıklarının altını çizdi.

Üretimin devamının elzem olduğunu kaydeden Çavuş, girdilerin artmasıyla ilgili makamlarla görüştüklerini belirtti. Üreticiyle birlikte çalışılmaya devam edileceğini söyleyen Çavuş, rakamların hiçbir şey yapılmıyormuş gibi ifade edilmesinin doğru olmadığını belirtti.

Cypfruvex’te hasadı devam eden ürünün iki bin ton olduğu bilgisini de veren Çavuş, geçen yıl dalında kalan ürünün tamamını ödediklerini kaydetti.

“Değil yediğim yemeği, içtiğim kahveyi bile ödeyen biriyim. Tek bir fatura bulun getirin, ne isterseniz söyleyin” diyen Çavuş, ucuz siyasetler ve ithamların doğru olmadığını dile getirdi.

SÜTEK’i devraldığında geçmişten gelen borçları olduğunu ifade eden Çavuş, kurumun şu an hiçbir borcu olmadığını vurguladı.

Bunun üzerine CTP Milletvekili Fide Kürşat yerinden, “Yalanlarla siyaset yapılmaz” dedi. Çavuş ise, kişisel ithamlara yanıt vereceğini söyledi.

Konuşmasına devam eden Çavuş, Toprak Ürünleri Kurumu’nun borcunun bir kısmının ödendiğini, kalan borç için de çalışmaların yapıldığını belirtti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin yerinden söz alarak sorması üzerine, Çavuş, arpa konusunda daha stoklu olmaları gerektiğini ifade ederek, bu konuda çabaları olduğunu kaydetti.

Eleştirileri önemsediğini dile getiren Çavuş, “Yapılanların, yapılmamış gibi söylenmesi doğru değil” dedi. Cypfruvex’in paketlemeyle ilgili kapıları kapatmadığını belirten Çavuş, “Yaptıklarımızı ifade etseniz, söylediklerinizi ödev olarak alırım” diye konuştu.

Süt konusunda Mart, Nisan, Mayıs aylarında yaşanan bir sıkıntı olduğunu ve bunu iyi yönettiklerini kaydeden Çavuş, “Bir damla süt dökmedik… Üretici dostu kimliğimizle buradayız. Yapmış olduğumuz çalışmaların tamamı bu yöndedir” dedi.

Çavuş, CTP Milletvekili Fikri Toros’un hellimin AB pazarlarındaki ticareti hakkındaki sorusu üzerine, AB yetkilileriyle yaptıkları son toplantıda işletme bazlı arilik belgesinin verilebileceğinin kendilerine söylendiğini aktardı. Çavuş, “Biz artık ülke olarak arilik belgesini hak ediyoruz. Son testlerden sonra inşallah arilik belgesini alır, bu yolculuğa başlarız” dedi.

CTP Milletvekili Fide Kürşat ise yeniden söz alarak, “Ben bu sektörün içerisinde hep vardım. Ortaokul, lisede küçükbaş, üniversitede büyükbaş üreticisiydim” dedi. Kürşat, eleştirilerinin hiçbirinin şahsi olmadığına işaret ederek, Çavuş’a kürsüden doğru konuşma çağrısı yaptı.

Sektörü çok iyi bildiğini ve içinden geldiğini dile getiren Kürşat, SÜTEK’teki müdürlüğü döneminde Doğrudan Gelir Desteği ödemesi için değil, kurumun mali yapısını düzeltmek için borçlanmaya gittiklerini söyledi.