Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KKTC Mesleki Yeterlilik Çerçevesi ilan edildi

Published

on

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi, Mesleki Yeterlilik Yasası çerçevesinde “KKTC Yeterlilikler Çerçevesini” ilan etti. Avrupa Birliği genel çerçevesi olan 8 seviye esas alınarak belirlenen KKTC Yeterlilikler Çerçevesi ile kısa sürede yeterliliklere bağlı eğitimlerin de önünün açılması hedefleniyor.

KKTC Yeterlilikler Çerçevesinin ilanı için Milli Eğitim Bakanlığı’nda düzenlenen basın toplantısına, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın, Çalışma Dairesi Müdürü Berhan Ongan ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası,  Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatlarlar Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Taşeronlar Birliği ile Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’ndan yetkililer katıldı.

ÇAVUŞOĞLU: “UZUN YILLARDIR YAPILAN ÇALIŞMALARIN BİR ÜRÜNÜ”

Düzenlenen basın toplantısında konuşan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Mesleki Yeterlilikler Çerçevesi’nin uzun yıllardır yapılan çalışmaların bir ürünü olarak ortaya çıktığını anlattı.

Yeterlilik çerçevesinin oluşturulması kararının; ise Yaşam Boyu Öğrenme ve Mesleki  Eğitim  konseptleri dahilinde yapılan farklı proje ve iş birliği çalışmalarının gelişimi sonucunda ortaya çıktığını belirten Çavuşoğlu, “2000’li yılların ortasında Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürlüğü ve Daireye bağlı okullarda görevli gönüllü öğretmenler tarafından başlatılmış, 2006 yılında METGE (Mesleki Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi ) ve MEYAP ( Mesleki Teknik Eğitim Yapılandırma Projesi) ve AB projeleriyle devam edilmiş, günümüze kadar olan süreçte de odalar, meslek birlikleri ve üniversiteler gibi paydaşların da devreye girmesiyle Mesleki Yeterlilik Çerçevesi seviyelendirme çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar ışığında 35/2020 sayılı Mesleki Yeterlilik Yasası hazırlanmış ve Meclis’imizden oy birliği ile kabul edilip 6 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yasaya bağlı Ulusal Yeterlilik Çerçevesinin Tanımlanması, Sınıflandırılması, Karşılaştırılması ve İlanı Tüzüğü, 28 Haziran 2021 tarihinde çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Mesleki Yeterlilik Yasası ile ulusal yeterliliklerin esaslarının belirlenmesinin; ölçme, değerlendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli Ulusal Yeterlilik Çerçevesi’nin kurulmasının; ulusal yeterlilik çerçevesiyle ilgili hususların düzenlenmesinin sağlanmasının ve meslek komiteleri ve sektör konseylerinin çalışmalarına yasal statü kazandırarak paydaşlarla iş birliği potansiyelinin artırılmasının sağlandığını aktardı.

“KALİTELİ İŞ GÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR BOŞLUĞUN DOLDURULMASI AMAÇLANMAKTADIR”

Çerçevenin amaçlarından da bahseden Çavuşoğlu, “Ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, mesleki ve teknik alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve ulusal yeterlilik çerçevesiyle ilgili hususların düzenlenmesiyle  mesleki eğitim programlarının geliştirilmesi ile iş hayatının beklentilerine yönelik kaliteli işgücünün yetiştirilmesi adına çok önemli bir boşluğun doldurulması amaçlanmaktadır” dedi.

Çavuşoğlu, yeterlilikler çerçevesinin ülkeye, mevcut yeterliliklerin kapsamlı bir şekilde bir araya getirilmesi; yurt dışında alınan yeterliliklerle ülke yeterliliklerinin karşılaştırılması; yeterliliklerin kalitesinin artırılması; yaşam boyu öğrenmenin yaygınlaştırılması ve sistemli bir şekilde desteklenmesi; ulusal ve uluslararası şeffaflık ve tanınabilirliğin en üst düzeyde karşılanması; toplumun tüm bireyleri için eğitim ve istihdam fırsatları yaratılması gibi faydalar sağlayacağını vurguladı.

KKTC Yeterlilikler Çerçevesinin ilanı ile paydaşlarıyla bu yöndeki iş birliğini daha da güçlendirerek ülkede ilk olan uygulamaları gerçekleştirdiklerini belirten Çavuşoğlu, “Daha çok iş hayatının güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız, geleceğimizi çok daha fazla aydınlatacaktır. Sertifikasyon sistemi ile çok daha esnek bir yapı kurgulanmış olup ihtiyaca göre sertifika verilebilmesi ile çok daha kısa sürede yeterliliklere bağlı eğitimlerin de önü açılacaktır” dedi.

Birçok uluslararası ve yerel uzmanlar sayesinde geliştirilen Yeterlilik Çerçevesinin, Avrupa Birliği genel çerçevesi olan 8 seviye esas alınarak  belirlendiği bilgisini aktaran Çavuşoğlu, birçok ülkenin bu yönde yeterlilik çerçevelerini güncellediğini de belirtti.

Yeterlilikler Çerçevesinin seviyeleri ile ilgili de bilgi veren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Mesleki Teknik Öğretim Dairesi, Seviye 4’e kadar olan çalışmalara VETLAM1 (Mesleki Eğitim ve Çalışam Hayatı Projesi),VETLAM 2 ve TAIEX ( AB Muksebatı Uyum Çalışmaları) ve Türkiye Mesleki Yeterlilik Kurumu uzmanlarının  da desteği ile son şekli vermiştir.

Ülkemizde Yüksek Öğretim Yeterlilikler Çerçevesi çalışmaları YÖDAK tarafından yürütülmüştür. AB uyum çalışmaları kapsamında  2017 yılında başlatılan ve Seviye 5, 6, 7 ve 8’i kapsayan KKTC  Yüksek Öğretim Yeterlilikler Çerçevesi çalışmaları YÖDAK tarafından hazırlanmıştır.

Ülkemiz adına Meslek Standartlarının geliştirilmesi ile iş hayatının beklentilerine yönelik kaliteli iş gücünün yetiştirilmesinde emeği geçen başta Mesleki Teknik Öğretim Dairesine, Çalışma Bakanlığına, Yüksek Öğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kuruluna, oda ve birliklerimize emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.”

Çavuşoğlu konuşmasına, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde meslek edinme ve meslekleri sürdürmek için yeni bir sayfa açılıyor, hepimize hayırlı ve uğurlu olsun” diyerek son verdi.

HASİPOĞLU: “BUNDAN SONRAKİ ADIMIMIZ SEKTÖRLERE GÖRE İHTİYAÇLARI VE ÜLKEYE GELECEK KİŞİLERİN KABUL KOŞULLARINI BELİRLEMEKTİR”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu konuşmasında, KKTC Yeterlilikler Seviyesi konusunda iki bakanlık arasındaki iş birliğinin önemine vurgu yaparak, bu konunun hem eğitim hem de çalışma hayatı ayağı olduğunu söyledi.

Mesleki Yeterlilik Yasası’nın 2020’de yayımlandığını ve yasaya bağlı tüzüğün ise 2021’de çıkarıldığını anımsatan Hasipoğlu, yapılan yasaların hayata geçmesinin önemli olduğunu kaydetti.

“Bugün burada, iki bakanlık arasındaki bu iş birliği ile çalışma hayatında bir reformu gerçekleştiriyoruz” diyen Hasipoğlu, bu reformu gerçekleştirmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Hasipoğlu, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak ülkemizdeki sektörlerdeki eksiklikleri biliyoruz. Ülkemize kaliteli iş gücünün getirilmesinin sağlanması, işsizlerimizin istenilen alanlara yönlendirilmesi ve bu kişilere kısa sürede yeterlilik kazandırılması ülkeye önemli bir katkıdır” diyerek, ülkenin iş hayatına da yön verecek olan bu çalışmaya her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Hasipoğlu, bundan sonraki adımlarının sektörlere göre ihtiyaçları ve buna göre ülkeye gelecek olan kişilerin kabul koşullarını belirlemek olduğunu da bildirdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam