Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KKTC turizmde rotayı kültür, deniz, doğa, sağlık ve gastronomiye çevirdi

Published

on

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, deniz, kültür, gastronomi, sağlık, doğa ve macera turizmiyle bu sezon 2 milyonun üzerinde misafire ulaşmayı hedefliyor.

Girne Kalesi, Bellapais Manastırı, Othello Kalesi, St. Hilarion Kalesi, Lala Mustafa Paşa Camii gibi birçok tarihi ve kültürel esere ev sahipliği yapan KKTC, hellim ve böreği, Kıbrıs köftesi, molehiya, pilavuna, ceviz macunu gibi zengin yöresel lezzetleriyle gastronomi alanında da tatil severlere cazip seçenekler sunuyor.

Kum ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için Akdeniz’in mavi sularında doğal güzellikleriyle öne çıkan Glapsides, Acapulco, Alagadi, Altınkum, Denizkızı gibi birçok plajı barındıran KKTC’de, yeni bir atılım gerçekleştirmek amacıyla bir süredir turizm alanında çalışmalar sürdürülüyor.

Bu kapsamda, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ile Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) ve iki ülkenin ilgili bakanlıklarının desteğiyle “Ada Kıbrıs” gibi projelerle bölgenin doğal ve kültürel zenginlikleri dünyaya tanıtılıyor.

Konuya ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, KKTC’nin en büyük gelir kaynağının turizm olduğunu ve turist profilini yoğun olarak Türkiye’den gelenlerin oluşturduğunu belirtti.

Turizmin KKTC’ye sadece gelir açısından katkı sağlamadığına değinen Bağlıkaya, “KKTC, Türkiye için çok önemli bir destinasyon. Yurt içi seyahat mesafesinde yurt dışına seyahat ediyorsunuz. Kendi para biriminiz geçerli, kendi lisanınızı konuşuyorsunuz ve yepyeni bir kültür deryasına düşüyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Seyahat eden sayısı 2 milyonun altında”

Geçen yıl KKTC’ye seyahat eden sayısının 2 milyonun altında olduğunu dile getiren Bağlıkaya, ülkenin turizmde yönünü doğal ve kültürel zenginliklerine çevirmeyi hedeflediklerini, Ada Kıbrıs projesiyle bunun için çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Bağlıkaya, “Buraya turizm amaçlı gelecek 2 milyon turist rakamını yakalamak, çok önemli. Buradaki üst düzey yetkililer de bu konuyu çok önemsiyor. Bizler de aynı amaçlar doğrultusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Hedefimiz, KKTC’ye gezmeye, yeme içmeye, doğasını görmeye, kültürünü tanımaya gelen 2 milyon turist sayısını yakalamak ve bunu başaracağımıza inanıyorum.” diye konuştu.

– “KKTC en zengin coğrafi bölgeleri arasında”

KITSAB Başkanı Orhan Tolun da KKTC’nin turizmde dünyanın en zengin coğrafi bölgeleri arasında yer aldığını ve bu sebeple ekonomik anlamda birincil önceliklerinin bu alana kaydığını aktardı.

KKTC’de turizm alanında sürdürülebilir bir yapı oluşturmayı arzuladıklarını kaydeden Tolun, “Turizmin 12 aya yayılmasını, gelen turistin daha fazla kalmasını, para harcamasını ve KKTC’nin reklamını kendi aralarında yapmasını sağlamak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de bir turistin tatillerde ortalama kalış süresinin 8,5 gece olduğunu, KKTC’de ise bu sayının 3,2’de kaldığını aktaran Tolun, bölgede hafta sonu yoğunluğu dışında otellerde doluluk oranının istenen rakamlara ulaşmadığını söyledi.

Bu sebeple TÜRSAB ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Tolun, KKTC’de barınma kapasitesini artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Tolun, “Otellerin yatak kapasitesi şu an 26 bin ve bu sayı artmaya devam ediyor.” diyerek, ev, villa tipi kiralamaları da kontrol altına almak istediklerini söyledi.

KKTC’deki turistlerin yüzde 80’inin İstanbul, İzmir ve Ankara gibi illerden geldiğine işaret eden Tolun, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu illerden gelen hava trafiği, hafta sonları ve bazı özel günlerde yoğunlaşır. Talebin yoğun olduğu dönemlerde bilet fiyatları çok yükselmekte ve bu durum, turizm anlamında satışlara olumsuz yansımakta. Hava yolu şirketlerinin bu durumu dikkate alması ve fiyatlarını makul seviyelere getirmesi önemli.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kurban Bayramı’nın üçüncü günü…

Published

on

By

Kurban Bayramı’nın üçüncü gününde de kutlamalar devam ediyor.

İslam aleminin iki büyük bayramından biri olan 4 günlük Kurban Bayramı’nın bugün üçüncü günü… Bayramlarda aile büyükleri ziyaret ediliyor, eş dost akraba bir araya geliyor, bayram şekerleri, tatlılar ikram ediliyor. Bayram sofraları kuruluyor.

Hayatta olmayan aile büyükleri mezarlarında ziyaret edilerek, dualar ediliyor, tütsüler yakılıyor, çiçek bırakılıyor.

Çocuklar için bayram yerleri ilgi görürken, havanın ani ısınmasıyla plajlar da hem serinlemek hem de eş dost ailenin bir araya geldiği cazip buluşma yeri haline gelmiş durumda…

Tüm uyarılara rağmen bazı trafik kazaları dışında, huzur bozucu önemli bir olay yaşanmazken, Polis Genel Müdürlüğü, halkın bayramı huzur ve güven ortamı içerisinde geçirebilmesi için bayram tatili boyunca 24 saat kesintisiz halkın hizmetinde olacağını duyurmuştu.

Açıklamada, şikayet ve yardım taleplerini değerlendirmek üzere, her zaman olduğu gibi bayram tatili süresince de, “155 Polis İmdat, 199 İtfaiye, 156 Narkotik” ve diğer telefon hatları ile kesintisiz olarak 24 saat halkın hizmetinde olunacağı belirtilmişti.

Belediyeler de, her bayram olduğu gibi bu bayram da hizmetlerin aralıksız sürdürülebilmesi için tedbirlerini aldığını duyurmuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Üretici Ahmet Uzunkaya özellikle lezzetli karpuz seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı

Published

on

By

Rengarenk, sulu sulu birbirinden farklı lezzetlerde yaz meyveleri artık tezgahlarda..

En çok tercih edilen yaz meyvelerinin başında ise hiç şüphesiz kavun, karpuz geliyor ..

Tabii işin püf noktası en lezzetlisini seçebilmekte ..

Kavun, karpuz üreticisi Ahmet Uzunkaya’ya özellikle lezzetli karpuz seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri sorduk..

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Bir zamanlar yoksulluğumuzu bahane eden Rum liderliği, şimdi ekonomik gücümüzden korkuyor

Published

on

By

Başbakan Ünal Ünal Üstel, Kıbrıs sorunu konusunda yazılı bir değerlendirme yaptı.

Kıbrıslı Türkler’in, tümünün kendini bildi bileli Kıbrıs sorunuyla yaşadığını , Kıbrıs sorununun siyasal çözümsüzlüğünün, haksız – adaletsiz ambargoların mağduriyetini yaşadığını kaydeden Başbakan üstel, Kıbrıs Türk tarafının, her zaman Kıbrıs Sorununun çözümünde, istediklerini net olarak ortaya koyarak katkı koyduğunu kaydetti.

Bu konuda vatandaşlardan sürekli sorular aldığını ifade eden Başbakan Üstel ,Kıbrıs Türk tarafının hiçbir zaman müzakere masasını devirmediğinin altını çizdi.

Üstel değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

‘Çözüme yaklaşıldığı zaman müzakere masasını deviren, fırsatları kurşunlayan Rum tarafı olmuştur.
KKTC ekonomisinin güçlenmesi, global tüm sorunlara rağmen ayakta durup ilerlememiz Rum liderliğini rahatsız etmektedir.
Yıllar evvel, ‘ Fakir, yoksul Kıbrıslı Türklerle çözüm için anlaşırsak, ekonomik bedelini biz ödeyeceğiz’ diyen Rum liderliği şimdi, ekonomik yeterliliğimizden korkmaktadır.
Rum lider Hristodulidis’in talimatı ve yönlendirmesiyle KKTC’deki yatırımcılara mülkiyet konusunda başlatılan saldırı tam da bu nedenledir.

Başbakanı olduğum UBP – DP – YDP koalisyon hükümeti, gelişmeleri tribünlerden izlemiyor. Gerekli her türlü adımı Anavatan Türkiye’nin de desteğini alarak atma konusunda hiçbir tereddütümüz yoktur.
Halkımız, iş dünyamız rahat olsun.
Egemen eşitlik ve eşit uluslararası ilişki ve devamında iki devletli çözüm, çözüme engel değil tam tersi çözüme destektir.
Toplumlararası görüşmelerde, Rum tarafı dış dünyaya, nüfus farklılığından hareketle, sayısal eşit olmayan tarafların eşitliğinin nasıl olacağını, sorup, kendi üstünlüklerini savunmaya çalışıyor.
Halbuki iki devletli çözümden önce, iki devlet temelli müzakere, çok daha fazla eşitler arası müzakere özelliği taşır ve her türlü eşitlikçi çözüme daha uygundur..
Devletler değil, nüfus esas olsaydı Avrupa Birliği’nin en önemli karar organlarında, karar mekanizmalarında nüfusu çok az ülkelerle, çok fazla olan ülkelerin eşitliği olamazdı.
Ulusal Birlik Partisi ve partimizin büyük ortak olduğu koalisyonumuz, iç meseleler kadar Kıbrıs sorununun çözümüyle de yakıdan, katkı koyucu bir anlayışla ilgilenmektedir.
1963 – 1974 arası çok zor dönemlerden geçerken, diz çökmeyen Kıbrıs Türkü, KKTC çatısı altında asla diz çökmeden, çok daha güzel günlere, geleceğe yürüyecektir.
Hristodulidis’in, mülkiyet konusundaki, saldırgan, terörist karakterli tutumu ortadadır.
Hristodulidis, siyasetin sorumluluk ilkesini ihmal etmektedir.
Bu bir tehdit değil, hakikatin bir beyanıdır. Her eylemin bir bedeli vardır ve bu bedel, zamanı geldiğinde hem Rum toplumu hem de uluslararası kamuoyu tarafından görülüp anlaşılacaktır.
Biz, adaletsizliğe göz yumanlardan olmayacağımız gibi, adaletin ve insan haklarının tarafında olup ve yapılanlara karşı sessiz kalmayacağız.’

Devamını Oku

Trending

Reklam