Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesini kabul etti.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre dün gerçekleştirilen kabulde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü hazır bulundu.

Ziya Öztürkler kabulde yaptığı konuşmada Kıbrıs Harekâtı’nın mimarlarından dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar başta olmak üzere tüm şehit ve gazileri rahmet ve minnetle andı.

Kıbrıs Türk halkının güvenliği, özgürlüğü ve geleceği uğruna yapılan fedakârlıkların unutulmayacağını vurgulayan Öztürkler, Anavatan Türkiye’nin desteğiyle barışın ve dirliğin ilelebet süreceğine olan inancını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünü kutladı; harekatla Ada’da yaşayan Türkler kadar Rumlar için de yarım asırdır süregelen bir huzur ve güven ortamı oluştuğunu vurguladı.

Yılmaz, anavatan ve garantör Türkiye’nin, Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türkü’nün yanında durduğunu da ifade ederek Kıbrıs Türk halkına yönelik insanlık dışı izolasyonlara karşı mücadelelerinin süreceğine işaret etti.

Yılmaz, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla sosyal medya hesabı üzerinden mesaj yayımladı.

Mesajında “Kıbrıs Türklerini mezalimden kurtaran ve özgürlüğe kavuşturan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü kutlu olsun” ifadelerine yer veren Yılmaz, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu harekatla birlikte Kıbrıs Türkü’nün varlığını ve güvenliğini teminat altına aldığını kaydetti.

“Bu suretle, Ada’da yaşayan Türkler kadar Rumlar için de yarım asırdır süregelen bir huzur ve güven ortamı oluşmuştur” diyen Yılmaz, anavatan ve garantör Türkiye’nin, Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türkü’nün yanında durduğunu ettiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonuna tam destek verdiklerini kaydeden Yılmaz, Kıbrıs Türk halkına yönelik insanlık dışı izolasyonlara karşı mücadelelerinin süreceğini belirtti; Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınmasına yönelik iktisadi ve mali iş birliğini kesintisiz sürdüreceğini vurguladı.

Yılmaz mesajında, Zürih ve Londra Antlaşmaları ile Kıbrıs Türkü’nün geleceğini güvence altına alan merhum Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu; Kıbrıs Türk halkına önderlik eden Dr. Fazıl Küçük’ü; kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı; harekât kararını alan ve uygulayan merhum Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı; 1974 yılında milli dava uğruna şehit olan Mehmetçik ve Mücahitleri rahmet ve minnetle, Gazileri ise şükranla andı.

Milliyetçi Demokrasi Partisi(MDP) Genel Başkanı Buray Büsküvütçü, 20 Temmuz’un “Kıbrıs Türk halkının yok edilmek istenen varlığını yeniden inşa ettiği şanlı bir direniş” olduğunu kaydetti.

Bisküvütçü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varoluş mücadelesinin dönüm noktası 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, 20 Temmuz 1974’ün “sadece bir askeri zafer değil, Kıbrıs Türk halkının yok edilmek istenen varlığını yeniden inşa ettiği, özgürlüğünü ve egemenliğini tüm dünyaya ilan ettiği şanlı bir direnişin tarihi” olduğunu kaydetti.

Buray Büsküvütçü, “O gün atılan adım, milletimizin kaderini değiştirmiş, Kıbrıs Türk halkını esaret ve sindirilmişlikten kurtarıp, onurlu bir geleceğin temellerini atmıştır. Kıbrıs Türkü’nün bugün bir devlete, bayrağa ve toprağa sahip olmasının bedeli, şehitlerimizin kanı, gazilerimizin fedakârlığı, analarımızın duası ve milletimizin sarsılmaz inancıdır. Bu topraklarda atılan her adım, söylenen her söz, bu milli emanetin bilinciyle atılmalıdır” dedi.

MDP’nin “önce vatan” anlayışıyla milli kimliğimin, egemenliğin ve özgürlüğün yılmaz savunucusu olduğunu kaydeden Büsküvütçü, “20 Temmuz ruhu, sadece geçmişin bir hatırası değil, gelecek nesillere devredilecek bir şuur meselesidir. Gençlerimizin bu ruhla yetişmesi, bu milletin ebedi varlığının teminatıdır.” dedi.