Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KKTC’nin ilk Başbakanı Çağatay için kabri başında tören düzenlendi

Published

on

KKTC’nin ilk Başbakanı merhum Mustafa Çağatay ölümünün 36’ncı yıl dönümünde kabri başında düzenlenen törenle anıldı.

Törende yapılan konuşmalarda Mustafa Çağatay’ın ülkeye yaptığı hizmetler vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Çağatay’ın hem bir hukukçu hem de siyasetçi olarak ülkeye önemli hizmetler verdiğini anımsatarak, Çağatay’ın Kıbrıs Türk halkının bir halk olarak bu topraklarda var olabilmesi için mücadeleler verdiğini söyledi…

KKTC’nin ilk Başbakanı Mustafa Çağatay, ölümünün 36’ncı ölüm yıl dönümünde, Karaoğlanoğlu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı…

Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral İlker Görgülü ve Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman da katıldı…

Kabire çelenklerin konuşmasıyla başlayan törende, bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi…

Törende Mustafa Çağatay’ın ailesi adına konuşma yapan İsmail Bozkurt, aynı dönemde siyasette yer aldıkları Mustafa Çağatay ile birçok ortak çalışma yaptıklarını dile getirdi…

Mustafa Çağatay’ın yaşamı boyunca dürüst, uzlaşmacı, her zaman diyalog yanlısı ve olaylara sakin yaklaşabilen bir kişi olduğunu kaydeden Bozkurt, Çağatay’ın tüm yaşamının özveriyle dolu olduğunu kaydetti.

Dürüst ve her zaman temiz kalmayı başaran nadir siyasetçilerden biri olan Çağatay’ın aynı zamanda çok iyi bir aile babası olduğunu ifade eden Bozkurt, en büyük üzüntüsünün Çağatay’ın kendi anılarını, yaşadıklarını kaleme almaya fırsat bulamaması olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında, Mustafa Çağatay’ı 36’ncı ölüm yıldönümünde saygıyla andığını belirterek, dürüst kişiliği, mütevazılığı ve uzlaşmacı kişiliği ile bir dava adamı olan Mustafa Çağatay’ın, Kıbrıs Türk Halkına büyük hizmetler verdiğini kaydetti..

Çağatay’ın önce hukukçu olarak sonra da siyasetteki başarılarıyla Kıbrıslı Türklerin tarihinde müstesna yerini aldığını dile getiren Tatar, Çağatay’ın Kıbrıs Türk halkının bir halk olarak bu topraklarda var olabilmesi için mücadele verdiğini anımsattı, “Egemenlik temelinde bir mücadeleye her zaman yürek koymuştur” dedi…

Çağatay’ın Çalışma Bakanlığı dönemini ise Sendikalarla uzlaşma kültürüyle ve diyaloğa girerek sürdürdüğünü anımsatan Tatar, “Onun bize bıraktığı vasiyet uzlaşıcı olmamız ve kavga ortamlarından uzak durmamız gerektiğidir. Çünkü esas olan Kıbrıs Türk Halkının maneviyatıdır, değerleridir, kimliği ve bu topraklardaki varoluş mücadelesidir” dedi…

Çağatay’ın evlatlarının da birer değer ve kendilerine miras olduğunu söyleyen Tatar, Mustafa Çağatay’ın eşi Tuncay Çağatay ve çocuklarından; onun değerlerini anlatarak geleceğe taşımalarını istedi…

Kıbrıs Türk hakınn yaşama veda eden ve yaşamını sürdüren tüm değerleriyle bir bütün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, bütün mücadelelerinin Kıbrıs Türk Halkının kendi değerleri, kendi kimliği kendi egemenliğiyle bu topraklarda ilelebet yaşayabilmesi olduğunu kaydetti.

“Yeni siyasetimizle, karşı tarafa geliniz birlikte geleceği inşa edelim, 2 devletin işbirliğiyle çeşitli farklı projelerde birlikte hem Kıbrıs Türk, hem Kıbrıs Rum halkının yararına olabilecek her türlü işbirliğine varız diyoruz. Bana göre bu bir Mustafa Çağatay kültürüdür” diyen Tatar, Çağatay’ın uzlaşmacı kimliğiyle ve değerleriyle, kıbrıs Türk Halkıın geleceği için büyük mücadeleler verdiğini yineledi…

Konuşmaların ardından anma töreni sona erdi…

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Gardiyanlar Birliği’nden cezaevlerindeki kadroların doldurulması çağrısı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, cezaevlerinde personel eksikliğinden kaynaklı yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, bir an önce kadroların doldurulması çağrısında bulundu.

Birlik Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün özellikle ilk atama kadrolarına ilişkin defalarca münhal ve doldurulma talebi olmasına rağmen sürecin Başbakanlığın yetkisinde olan personel istihdam onayının bir adım ötesine geçemediği savunuldu.

Söz konusu istihdamların 2022 yılında Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasından Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi Cezaevi Yerleşkesi’ne taşınma süreci gerçekleşmeden önce yapılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Artık bıçak kemiğe dayanmamış, kemiği kesmeye başlamıştır.” denildi.

Açıklamada, merkezinde insan olan ve verilen hizmetin kesintisiz olarak devam ettiği cezaevlerinde, en küçük hatanın ve hizmet noksanlığının geri dönülemez sonuçlar doğurmasına yol açabilme olasılığı olduğu, sağlık, güvenlik ve teknik hizmetlerin devamının elzem olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekildi.

Buna ek olarak, kapasitesinin artırılmış olmasına rağmen, yeni Cezaevi’nin tüm bireyleri barındırmaya yeterli olmamasından dolayı devre dışı bırakılması planlanan Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasının kullanılmaya devam edildiği anımsatılan açıklamada, istihdamların sadece yeni Cezaevi için yapılması planlanırken, şimdi mevcut personelin sayısız ödünlerle iki yerde de sorumluluklarını yerine getirdiği belirtildi.

Cezaevlerinin görevleri arasında mahkûm ve tutukluları ıslah etme, edindiği kötü alışkanlıklardan uzaklaştırma, toplumda yeniden yer bulmalarını sağlama, meslek sahibi yapma, topluma yararlı bireyler şeklinde yaşamlarını idame etmelerini sağlama gibi konular olduğu hatırlatılan açıklamada, mevcut personelle bireylerin sadece toplumdan ayrıştırma ve izole edilme görevlerinin yerine getirilebildiği ifade edildi.

Açıklamada, talep edilen istihdamların özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaynaklı seçim yasaklarının yürürlüğe girmesinden önce yapılması ve 2025 yılı sonuna kadar tüm eksik kadroların doldurulmasının elzem olduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gazimağusa Belediye Başkanı Uluçay, cezaevi sonrası yaşam projesinin yürütücüleriyle görüştü

Published

on

By

Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, cezaevinden tahliye edilen bireylerin topluma yeniden kazandırılması projesinin yetkililerini kabul etti.

Gazimağusa Belediyesinden verilen bilgiye göre, kabulde, “Cezaevi Sonrası Yaşam: İstihdama Özel Bakış” projesinin koordinatörü Barış Alibeyoğlu, İletişim ve Proje Asistanı İrem İlksoy, Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat yer aldı.

Görüşmede Uluçay’a projenin amacı, hedefleri ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi. Projenin, cezaevinden tahliye edilen bireylerin topluma yeniden kazandırılması ve istihdama katılımlarının artırılması hedefi taşıdığı anlatıldı; yerel yönetimlerin bu süreçte üstlenebileceği rol hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Avrupa Birliği tarafından Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı kapsamında finanse edilen Proje Kıbrıs Türk Barolar Birliği ile İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği işbirliğiyle yürütülüyor.

Başkan Uluçay, görüşmede, ziyaretten duyduğu memnuniyeti, Proje kapsamında oluşturulacak iş birliğinin önemini ve bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar:Kıbrıs’ta iki devlet gerçeği, statükoyu sürdürme senaryolarına boyun eğmez

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas’ın Güney Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalarla ilgili bir yazılı bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Adada artık değiştirilemez bir gerçek vardır: İki ayrı devlet. Kıbrıs Türk Halkının özden gelen hakları, egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü teyit edilmelidir. KKTC’nin varlığı, bu hakların sahadaki somut karşılığıdır.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas’ın Güney Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalar, Kıbrıs’taki iki Devlet gerçeğini perdeleme ve statükoyu sürdürme senaryosunun bir parçasıdır. Ancak bu senaryo zemininde sahnelenenler, Kıbrıs Türk Halkının iradesini ve haklı mücadelesini gölgeleyemez.

Kıbrıs’ta iki ayrı Devlet vardır. Bu, sahadaki fiili durumun inkar edilemez sonucudur. Kıbrıs Türk Halkı, kendi geleceğini belirleme hakkını kullanmış ve KKTC çatısı altında iradesini ortaya koymuştur. Bu irade, pazarlık konusu edilemez.

Asıl işgalci Rum tarafıdır. 1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gasp eden, Kıbrıs Türk Halkını ortaklık devletinden silah zoruyla atan ve 1974’te Yunan faşist darbesiyle adayı ilhak etmeye çalışanlar, bugün “işgal” söylemiyle gerçeği saptırma çabasındadır. Kıbrıs Türk Halkına yönelik izolasyon, ekonomik ambargolar ve siyasi baskılar, yıllardır sürdürülen sistematik hak ihlalleridir. Bu hak gasplarını örtme çabası ne hukuku ne de vicdanları tatmin eder.

Müzakereler ancak Kıbrıs Türk Halkının eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin teyidi zemininde başlayabilir. Bu zeminin dışında önerilecek her formül, on yıllardır olduğu gibi Rum tarafının statükoyu sürdürme senaryosuna hizmet etmekten öteye geçmeyecektir.

Kıbrıs Türk Halkı, iradesini devletinden yana koymuşken, geçmişin dayatmalarıyla kurgulanan statüko senaryolarına boyun eğmeyecektir. KKTC’nin varlığı, adadaki yeni denklemde belirleyici ve kalıcıdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam