Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Komitede Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülüyor.

619 milyon 500 bin TL’lik Cumhurbaşkanlığı bütçesine yönelik milletvekilleri söz alarak taleplerini ve eleştirilerini aktarıyor.

Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin ilk sözü alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Şifa Çolakoğlu, konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

Çolakoğlu, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Okan Donangil’in Orkestra’ya yönelik çalışmalarını takdir ettiğini kaydetti, ancak bireysel çalışmaların Orkestra’nın çalışmalarını sürdürmesinde yeterli olmadığını, kadroların doldurulması gerektiğini söyledi.

Dünyaya açılan en önemli pencerelerden sanat alanında Senfoni Orkestrası’nın büyük bir önem arz ettiğini kaydeden Çolakoğlu, son dönemde Orkestra’nın “çöküş dönemi” yaşadığını savundu, çalışmaların devamı için gerekli 10-12 kadronun bu dönemde giderilmesi talebinde bulundu, böylece yurt dışından takviyelerin azaltılmasıyla bütçe tasarrufu da yapılabileceğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fikri Toros, ülkede Cumhurbaşkanlığı pozisyonunun önemine dikkat çektiği konuşmasında, “Cumhurbaşkanı’nın yürüttüğü siyaset nedeniyle” birçok uluslararası platformda, diplomatik ve siyasi çalışmalarda Kıbrıs Türk toplumunu temsil edemediğini savundu, bunun bedelleri olduğunu ifade etti.

Toros, “Bu durum kabul edilebilir değildir. Biz Kıbrıs’ın sadece Kıbrıs Rum kesimi tarafından temsil edilmesinden rahatsızız. Cumhurbaşkanı’nın bu tutumunu gözden geçirmesi gerekir.” dedi.

Bölgede her an Kıbrıs’ı ilgilendiren gelişmeler yaşadığına dikkat çeken Toros, Kıbrıs’ın etrafında deniz yetki alanlarının netleştirilmemesinin, müzakere imkanı olmamasından dolayı siyasi bir sorun olduğu görüşünü paylaştı. Bunun Türkiye ve Yunanistan’ın kendi menfaatlerini koruyamamasının sebebi de olduğunu öne süren Toros, iki ülke arasındaki görüşmelerde Kıbrıs meselesinin hep ertelenen konu olduğunu, bunun sürdürülebilir olmadığını savundu.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs çözüm sürecini canlandırmaya yönelik 2024 yılı itibarıyla çalışmalarına da değinen Toros, Guterres’in iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı herhangi bir çözüm modeli dışında bir çözümü kabul etmeyeceğinin açık olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı’nın bir diğer sorumluluğu olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ndaki sıkıntıları da dile getiren Toros, mevcut Cumhurbaşkanlığı’nın, önceki Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Senfoni Orkestrası’na verilen önemi vermediğini öne sürdü. Fikri Toros, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın yaşanan sıkıntılar nedeniyle sezonu açamadığını belirterek, mali düzenlemeler yapılması ve sanatçıların istihdam edilmesinin Cumhurbaşkanlığı’nın asgari sorumlulukları arasında olduğunu ifade etti.

Komite Üyesi CTP Milletvekili Salahi Şahiner de Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki bazı rakamlar hakkında bilgi istedi, artışların neden kaynaklandığını sorguladı.

Cumhurbaşkanlığı yetkilileri ise bütçedeki kalemlere ilişkin Şahiner’e bilgi verdi.

Şahiner, mahkemelerin yeni Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yerleşkesine taşınmasıyla ilgili açıklamalar hakkında da bilgi istedi. Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Donangil, mevcut yerleşkede böyle bir plan olmadığını, ancak Yüksek Mahkeme binasının ileride aynı bölgede yer almasına yönelik görüşmelerin olduğunu kaydetti.

CTP Milletvekili Sami Özuslu ise, yeni Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinden kaynaklı bütçede yapılan artışlara dikkat çekerek, “bu artışların yüksek olmasını” eleştirdi.

Özuslu, Yerleşke’nin sadece elektrik harcamalarının Sayıştay’a ayrılan bütçe kadar olacağını savundu. Yerleşke’ye taşınılmasının ardından ortaya çıkacak masraflara da dikkat çeken Özuslu, hazırlanan bütçenin uygulamada tutmayacağı görüşünü paylaştı. “Bir yıllık maliyet hesaplandı mı?” diye soran Özuslu, vatandaşın çektiği ekonomik sıkıntılara değinerek, “Bu toplumun bir kuruşunu bile bu fuzuli işler için harcatmamak gerekiyor.” dedi. Özuslu, söz konusu yerleşkenin farklı bir amaçla kullanılması gerektiğini savundu.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, muhalefet vekillerinin ardından söz alarak, yapılan eleştirilere yanıt verdi.

Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın halkla iç içe ve uluslararası toplumdan kopmayan bir Cumhurbaşkanlığı yürüttüğünü kaydederek, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki komitelere dikkat çekti.

“Hem iç siyaset hem de dış ilişkiler bağlamında çalışmalar sürüyor” diyen Hasipoğlu, bu konuda tüm siyasi partilerle de bilgilendirme toplantıları yapıldığını hatırlattı.

2020 yılında duyurulan yeni siyasetin önemine değinen Hasipoğlu, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu öneriyi hiçbir zaman reddetmediğini savundu, o günden beri ortak bir zemin arayışına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirtti.

Hasipoğlu, BM parametrelerinden sapılmış olduğuna yönelik açıklamalara da yanıt vererek, iki tarafın da yıllar boyunca bunu istediği ve müzakere ettiğinden dolayı BM’nin gündemine federasyonun getirildiğini ancak bu zeminde hiçbir ilerlemenin kaydedilemediğini vurguladı.

Kıbrıs’ta “siyasal eşitlik” anlamında uzlaşmanın olmadığını kaydeden Hasipoğlu, “iyi niyetten yoksun olan” Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türkleriyle herhangi bir paylaşıma taraf olmadığını, bunu birçok kez ifade ettiğini söyledi, bu nedenle Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin önemli olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı’nın masadan kaçmadığını ve devamlı olarak muhatabı Rum lider Nikos Hristodulidis’le görüştüğünü belirten Hasipoğlu, son müzakere sürecinde de yine Kıbrıs Türk tarafının yaptığı tüm açılımlara rağmen masanın çökme sebebinin Kıbrıs Rum tarafı olduğunu söyledi. Hasipoğlu, izlenen politikayı “doğru zamanda ortaya konulmuş bir politika” olarak değerlendirdi.

Bütçeyle ilgili ifadelere de yanıt veren Hasipoğlu, söz konusu yerleşkede Meclis’in de yer alacağını, çalışma ortamlarının iyileşeceğini belirtti. Hasipoğlu, bu konuda, milletvekillerine “vizyonlarını genişletme” çağrısında bulundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Cumhurbaşkanımızın zirvede ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu takdirle karşılıyoruz”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York’ta düzenlenen 5+1 formatındaki Kıbrıs konulu zirve toplantılarında ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu hükümet olarak takdirle karşıladıklarını belirtti.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Üstel, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Anavatan Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini, eşit uluslar arası statüsünü ve dünya ile bütünleşme hakkını en üst düzeyde savunduğunu vurguladı.

Üstel açıklamasına şöyle devam etti:

“Türk tarafının sunduğu 6 maddelik iş birliği önerisi, barışa ve sürdürülebilir geleceğe yönelik samimi yaklaşımımızın bir yansımasıdır. Ancak buna karşın Rum Yönetimi süreci tıkayan, güven inşasını sabote eden ve Kıbrıs Türk halkını yalnızlaştırmaya yönelik tutumunu sürdürmektedir.

Rum tarafı, olmayacak taleplerle süreci bilinçli şekilde tıkamakta, müzakereleri çözümün değil, statükonun devamının aracı olarak görmektedir. Masada oturmak onlar için bir çözüm değil, Kıbrıs Türk halkını müzakereye mahkum etme aracına dönüşmüştür.

Ayrıca mülkiyet davalarıyla ekonomimize saldırılması, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hiçe sayılması, geçiş kapılarıyla ilgili yapıcı çağrıların görmezden gelinmesi ve yabancı yetkililerle temasların engellenmeye çalışılması, iyi niyeti zedeleyen diğer adımlardır.

Uluslararası camia bilmelidir ki; tehdit, baskı, izolasyon ve itibarsızlaştırma politikalarıyla Kıbrıs Türk halkının iradesini yok saymak mümkün değildir. Egemen eşitlik teyit edilmeden ve karşılıklı saygı sağlanmadan ne iş birliği olur ne de kalıcı çözüm mümkündür.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a kararlı duruşu için teşekkür ediyor; Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a halkımızın haklı davasına verdikleri destekten ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

Kıbrıs Türk halkı çözümden ve barıştan yanadır. Ancak çözüm egemen eşitliğin tanındığı, hakların teslim edildiği ve güvenin inşa edildiği gerçek bir zemin inşası ile mümkündür.

Duruşumuz nettir: Egemenliğimizden asla taviz vermeden, halkımızın haklarını savunmaya, devletimizi güçlendirmeye ve Anavatan Türkiye ile geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye ile KKTC arasında öğretmen adaylarına yönelik Akademik İş Birliği Protokolü imzalandı

Published

on

By

TC Millî Eğitim Akademisi ile Atatürk Öğretmen Akademisi arasında, öğretmen adaylarının mesleki gelişimini desteklemeye yönelik bir iş birliği protokolü imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, protokol dün TC Milli Eğitim Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ünal Eryılmaz’ın ev sahipliğinde, Millî Eğitim Akademisi Başkanı Cevdet Vural ve Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı tarafından imzalandı.

Törene, TC Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fahri Kaya ile Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ da katılım sağladı.

Protokol kapsamında eğitim faaliyetleri, seminer ve çalıştaylar, dijital içerik üretimi ve uzaktan eğitim uygulamaları gibi çeşitli alanlarda ortak çalışmalar yürütülmesi amaçlanıyor. Ayrıca, öğretmen adaylarına yönelik yapay zeka uygulamaları ile değişen ve gelişen yeni öğretim yaklaşımları konusunda akademik iş birliği ve mesleki gelişim faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Türkiye ve KKTC arasındaki bu protokol, iki ülkenin eğitim alanındaki ilişkilerini güçlendirmeyi ve öğretmen yetiştirme süreçlerine nitelikli katkı sunmayı hedefliyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: Egemen eşitliğimiz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek

Published

on

By

New York’ta düzenlenen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı Kıbrıs konulu toplantının sona ermesinin ardından ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Tatar, toplantıda ele alınan başlıklar, uzlaşı sağlanamayan konular ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu öneriler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi toplantı tamamlandı. 2 gün süren toplantının ardından temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar adaya döndü.

Ercan Havalimanı’nda kameralar karşına geçen Tatar New York temaslarını değerlendirdi.

Ortak zemin oluşana kadar ve resmi müzakereler başlayana kadar iki halkın yararına olacak şekilde işbirliklerinin ele alındığını belirten Tatar, zirvede 6 başlığın ele alındığını ancak iki başlıkta anlaşmanın sağlanamadığını söyledi.

Tatar, uzlaşma sağlanamayan iki başlığın ise enerji ve kapılar konusu olduğunu dile getirdi;
Tatar, Türk tarafı olarak Haspolat ve Akıncılar bölgelerinde yeni geçiş kapılarının açılması yönünde önerilerde bulunduklarını belirterek, “ Rum tarafı ilk etapta olumlu yaklaşsa da sonrasında ara bölgeden geçişte ısrarcı oldular. Biz ise güvenlik ve egemenlik hassasiyetlerimiz gereği bu öneriyi kabul etmedik” dedi.

Tatar, Rum tarafının 5 kilometrelik bir yolun Türk tarafı topraklarından geçirilmesine karşı çıkarak, ara bölgeden geçmekte ısrar ettiğini ve bu nedenle sürecin tıkandığını ifade etti.

Amaçlarının hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı rumların gidiş gelişlerini rahatlatmak olduğunu kaydeden Tatar, 2024 yılı içerisinde yaklaşık 8,5 milyon geçişin yapıldığını söyledi.

Enerji konusuna değinen Tatar, Rum tarafının üretilen enerjiyi kendi sistemi içine almak istediğini ve KKTC’ye ise payını vereceğini ancak bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la New York’ta bir saatlik görüşme yaptıkları yönündeki açıklamalarına da değindi.

Tatar “Orada yalnızca bir nezaket sohbeti oldu, resmi bir toplantı yapılmadı. Bu tür beyanlar gerçeği yansıtmıyor” dedi.

Diplomasi ve temastan asla kaçınmadıklarını vurgulayan Tatar,”Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek. Bu siyaset yerleşmiş ve kökleşmiştir.” dedi.

Kıbrıslı Türklerin ambargo ve izolasyonlarla insan haklarına aykırı şekilde mağdur edildiğini belirten Tatar, mal mülk meselesini de gündeme getirdiğini ifade etti.

Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonuna da işaret ederek, Rum tarafının tutumunun gerginlik yarattığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Türk tarafının, uyuşturucu ticaretiyle mücadele konusunda iki tarafın polis güçlerinin iş birliği yapmasına yönelik önerisinin Rum tarafınca reddedildiğini açıkladı.

Tatar, “Bu öneri kabul edilseydi, hem kuzeyde hem de güneyde gençliği tehdit eden bu belaya karşı ortak mücadele edilebilirdi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Eylül ayında BM Genel Kurulu çerçevesinde yeniden bir görüşmenin planlandığını, yıl sonuna kadar da benzer formatta bir toplantının daha yapılabileceğini de sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam