Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Komitede DAÜ bütçesi tartışılıyor… Bakan Çavuşoğlu: “DAÜ konusunda siyaset yapmıyorum, gerçekleri konuşuyorum”

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 6 milyar 362 milyon 217 bin TL’lik DAÜ bütçesi görüşülüyor.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu komite toplantısında yaptığı konuşmada, “DAÜ’ye istediğini vermek, DAÜ’yü bitirmektir” diyerek, DAÜ konusunda siyaset yapmadığını, gerçekleri konuştuğunu kaydetti. Çavuşoğlu, “Doğruları konuşmak zorundayım. Popülizm yapamam, ben söylediklerimin arkasındayım, tehlikelere işaret ediyorum” diye konuştu.

-Özcenk

DAÜ bütçesi üzerine söz alan DAÜ VYK Başkanı Erdal Özcenk, 4 Nisan’da imzalanan protokolün ardından hükümetin yapması gerekenleri yaptığını ifade etti. Bakanlar Kurulu’ndan 20 gün önce geçen tüzüğe değinen Özcenk, konuyla ilgili ek protokolün pazartesi imzalanacağını kaydetti.

“DAÜ gözbebeğimiz” diyen Özcenk, “Hayat pahalılığı bizi mahvetti… Öğrenci gelirlerimizle gemimizi yürütmemiz mümkün değil” diye konuştu. “Öncelikle kendi evimizi tertiplememiz lazım” vurgusu yapan Özcenk, oylamanın DAÜ kurumunun önemi göz önünde bulundurularak yapılmasını istedi.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Hasan Kılıç ise, 4 Nisan’da imzalanan protokolün ardından geçen beş ayda protokolün gereklerini yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. Kılıç, 2025 yılında öngördükleri tasarruf tedbirlerinden de bahsederek, rakamları aktardı.

2027 yılında denk bütçe hedeflediklerini kaydeden Kılıç, çok ciddi bir şekilde tanıtım yaptıklarını söyledi. Özellikle harçlarda düzenleme yapmayı öngördüklerini dile getiren Kılıç, üniversitenin çalışmalarını anlattı.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmaya çalıştıklarını ifade ederek taleplerini de dile getirdi.

-Çavuşoğlu: “Her toplantıda DAÜ hakkında yanıltıcı bilgiler verildi”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, DAÜ’nün önemli bir kurum olduğunu ancak önemsizleştirildiğini ifade etti. DAÜ hakkında beş yıldan beridir gerçekleri söylediğinde, hakaret duyan biri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, DAÜ hakkında yapılan konuşmaların gerçekçi olmadığını belirtti.

Her toplantıda DAÜ hakkında yanıltıcı bilgiler verildiğini, farklı rakamlar aktarıldığını dile getiren Çavuşoğlu, DAÜ’nün kendi kendini toparlaması gerektiğini daha önce söylediğine işaret etti. DAÜ’nün özerk yapısını koruması gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, alınabilecek tasarrufları kalem kalem DAÜ’lülerin yazdığını ve kendilerinin de kabul ettiğini söyledi.

DAÜ’nün sürdürülebilir yapıya ulaşabilmesi için olaya ekonomik açıdan bakılması gerektiğini konuştuklarını anlatan Bakan Çavuşoğlu, uyarılarına rağmen DAÜ tarafından verilen rakamların doğru çıkmadığını belirtti. İç borçlanmada 135 milyon TL’lik bir para olduğunu ifade eden Nazım Çavuşoğlu, “Bu bir tasarruf değil, ödenecek paradır. Siz bunu tasarruf miktarında gösteriyorsunuz” dedi.

Emekliye ayrılan personelin yerine birinin konulmamasının tasarruf olarak gösterilemeyeceğini kaydeden Çavuşoğlu, “Kendi bilgime göre bu ekonomik akılla uyuşmaz… Daha da durdurulması gereken hocalar var” diye konuştu.

Ek bir sözleşme yapılarak, emekli olan kişilerin ihtiyaç olup, olmadığına bakılmaksızın istihdam edilmek ve bölüm kapansa bile söz konusu kişilerin 65 yaşına kadar ödenmek istendiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Doğruları konuşmak zorundayım. Popülizm yapamam, ben söylediklerimin arkasındayım, tehlikelere işaret ediyorum” dedi.

Nazım Çavuşoğlu, “Var olan müdür sayısı 12’dir, onu daha düşürmediler. Olmayan müdürlüğü düşürmeye çalışıyorlar” eleştirisinde bulundu.

“DAÜ’ye istediğini vermek, DAÜ’yü bitirmektir” dediğini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, gelir artırıcı faaliyet olarak DAÜ’de herhangi bir şey görmediklerini söyledi. Çavuşoğlu, tasarruflar konusunda bilinen maaş kesintisi dışında bir doküman olmadığını kaydetti.

Çavuşoğlu’nun konuşması sırasında sesler yükseldi. Muhalefet vekilleri ile Bakan Çavuşoğlu arasında tartışma yaşandı.

DAÜ konusunda siyaset yapmadığını dile getiren Nazım Çavuşoğlu, oy hesabı yapmadan gerçekleri konuştuğunu kaydetti. Beş sene önce DAÜ’nün batmaya doğru gittiğini söylediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Sizin 2016’dan beri inişte olduğunuz aşikardır” dedi. Şu anda DAÜ’nün tanıtım diye bir operasyonu olmadığını belirten Nazım Çavuşoğlu, sorumlu pozisyonda olduğu için gerçekleri ifade etmek zorunda olduğunu vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu daha sonra, rektörün ayağa kalkarak, 2025 yılında yapılacak tasarrufu kalem kalem açıklamasını istedi. Nazım Çavuşoğlu’nun rektörün ayağa kalkarak, konuşmasını istemesi komitede tartışmaya neden oldu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Dünyası Kadın Çalıştayı’na katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği (GİKAD) öncülüğünde Umay Ana Türk Dünyası Kadınlar Birliği, Türk Akademisyenler Birliği, İstanbul Gedik Üniversitesi Özbekistan Kültür Dayanışma ve İşbirliği Derneği, Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitim Merkezi işbirliğinde gerçekleşen Türk Dünyası Kadın Çalıştayı’na katıldı.

Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre, Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmada, çalıştayda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti, Türk Dünyası’nın bir ve beraber olduğunu belirterek, yurt dışından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen katılımcılara “Hoşgeldiniz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk Devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan haksız ambargo ve engellemelere karşı verilen mücadelede kadınların önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Kıbrıs Türk kadının annelik yaparken, sevgi, muhabbet ve halkına faydalı bir birey olmayı öğrettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türk kadınlarının evlatları için büyük fedakarlık yaptığını vurguladı.

“Türk kadını evlatları için her şeyi feda etmeye hazırdır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bu şekilde yetişen bireylerin dünyaya farklı baktığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Orta Asya’dan zor şartlar altında atların üzerinden Batıya gelen ve tarihte birçok devlet kuran erkeklerin yanında, onlara güç ve destek veren kadınların bulunduğunu anlattı.

Türk Devletler Teşkilatı aile fotoğrafında yer almanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bir diğer mutluluğunun ise Türk Dünyası’ndan kadınların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunması olduğunu vurguladı.

Kadınların arasındaki kültürel, sanatsal, bilimsel bağların gelişmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, siyasi ve başka sebeplerden dolayı daha önce ayrılan gönül bağının güçlenmesi temennisinde bulundu.

Teknoloji ve bilim sayesinde Türklerin ayrılması için uğraşan güçlerin etkisini yitirdiğini dile getirten Cumhurbaşkanı Tatar, gelişen iletişim teknolojileri sayesinde mesafe olmaksızın iletişim kurulabildiğini kaydetti.

Çalıştayın hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadınlarımız, güçlensin, Türk Dünyası kadınlarımızla daha güçlü olsun” diye konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ’de “Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” düzenleniyor

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Çocuk Hakları Kulübü tarafından “Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” düzenleniyor.

DAÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, DAÜ Hukuk Fakültesi’nde, 30 Kasım Cumartesi günü, 10.00-16.30 saatleri arasında düzenlenecek olan çalıştayda, üniversiteye bağlı Psikoloji Öğrencileri Kulübü, Hukuk Kulübü, Özel Eğitim Kulübü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Kulübü de paydaş olarak destek verecek.

“Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” kapsamında açılış konuşmalarının ardından çocuk hakları konusunda bir panel gerçekleştirilecek.

Panelde, DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Dilek Çelik “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 35. Yılında Başardıklarımız ve Başaramadıklarımız”, DAÜ Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Yazgın “Okullarda Risk Altındaki Çocuklara Yönelik Psikoeğitimsel Müdahale Yöntemleri” ve Evrensel Çocuk Hakları Derneği Başkanı Laden Asilzade tarafından “KKTC’de Çocuk Hakları Aktivizmi ve Savunuculuk” başlıklı sunumlar gerçekleştirilecek.

-8 farklı masada çocuk hakları tartışılacak

Panelin ardından 100’ün üzerinde katılımcı ile oluşturulacak çalıştay masalarında 8 ayrı başlıkta çocuk hakları çerçevesinde konular tartışılacak.

SOS Çocukköyü, Evrensel Çocuk Hakları Derneği, Gazimağusa Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu, Kıbrıs Otizm Derneği, Mülteci Hakları Derneği, DAÜ Eğitim Fakültesi, DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Gazimağusa Sosyal Hizmetler Dairesi’nden katılımcıların moderatör olarak yer alacağı çalıştay masalarında; “Aile Bakımından Yoksun veya Yoksun Olma Riski Barındıran Çocuklar”, “Özel Gereksinimli / Engelli Çocuklar”, “Kıbrıs’ta Yabancı / Mülteci / Sığınmacı Çocuk Olmak ve Haklara Erişim”, “Eğitim ve Gelişimde Çocuk Hakları”, “Yasal Boyutuyla Çocuk Hakları”, “Kurum ve Kuruluşların Çocuk Haklarına Bakış Açısı”, “Dijital Alanda ve Medyada Çocuk Hakları” ile “Psikososyal Destek Mekanizmalarına Erişim” konuları ele alınacak.

Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı, çalıştay masalarından elde edilecek raporun okunmasıyla sona erecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Depremle ilgili hukuki süreci takip eden komite, İsias hakkındaki bilirkişi raporunu değerlendirdi

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite, Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi raporuyla, İsias Otel davasında tutuksuz yargılananlar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasından sorumlu bulunduğunu, yıkımın da depremin şiddetinden kaynaklandığı tezinin çürütüldüğünü belirtti.

Komite, 3 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel beşinci duruşması öncesinde, 28 Ekim’de açıklanan Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetinin 170 sayfalık raporu hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Açıklamada, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararıyla dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri inceledikten sonra raporu hazırladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, raporun hem kapsamlı değerlendirmeleri içerdiği hem de Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin taraf avukatlarının iddia ve taleplerini dikkate alarak bilirkişi heyetine yönelttiği sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdiği değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremin ardından 35 Şampiyon Meleğimizi Adıyaman’da İsias Otel enkazında kalplerimize gömdükten sonra İsias davasının her safhasını yakından takip etmek üzere, bağımsız vekilimiz ve Meclis’teki tüm partilerden en az bir vekilin katılımıyla oluşturulan Ad-Hoc Komitemiz, İTÜ-Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırlayıp 28 Ekim 2024’te mahkemeye sunduğu İsias Davası sürecinde çok önemli öneme haiz 170 sayfalık bilirkişi raporunu tetkik etmiştir.”

-Binanın yıkılma sebepleri

Komite açıklamasında, rapordan binanın yıkılma sebeplerine ilişkin şu alıntı yapıldı:

“Sabit beton ve malzeme kusurları; Projeye aykırı kaçak katlar ve yapısal değişiklikler; Etriye ve donatı eksiklikleri; Çekiçleme etkisi iddiasının gerçeği yansıtmaması; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya projeye aykırı asansör rklenmesi; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya, projeye aykırı asansör eklenmesi; Eksik burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkileri; Zemin etüt çalışmasının zorunlu olmasına rağmen yapılmaması ve İskan Belgesine ilişkin bulgular.”

Açıklamada, bilirkişi heyetinin, ayrıntılı olarak yaptığı teknik inceleme, keşif ve tetkiklerin ardından İsias Otel binasının ana başlıklar halinde verilen sebeplerden ötürü yıkıldığı kanaatine vardığı ve tutuksuz yargılanan sanıklar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasında sorumluluğunun bulunduğunun açıkça ifade edildiğine dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda ifade edilen bulgular nezdinde savunma tarafının iddia ettiği yıkıma sebep olan esas nedenin depremin şiddetli olması tezinin de çürütülmüş olduğu vurgulandı.

-“Sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edildi”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bilirkişi raporunda ayrıca binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesini sağlayacak ve dava sonucunda Şampiyon Melekler için adaletin en iyi ve doğru şekilde tecelli etmesine olumlu etkisi olacak bulgulara da yer verildi. Diğer bir anlatımla; sonucunda ne olursa olsun iradesi ile yapılmış sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edilmiştir.”

-“Dava sürecini yakinen izlemeye devam edeceğiz”

Davanın, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek beşinci duruşmasında İTÜ/ Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırladığı raporunda tespit edilen bulgular ışığında görüşülmeye devam edileceği belirtilen açıklamada, “Daha önceki tüm duruşmalarda hazır bulunmuş olan Komitemiz, bu duruşmada da hazır bulunarak dava sürecini yakınen izlemeye ve Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin yanında olmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam