Köseoğlu Kamu Hizmeti Komisyonu’nun daha ileriye taşınması için vizyonunu paylaştı
Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) Başkanı Ömer Köseoğlu, göreve atanmasının 10’uncu gününde düzenlediği basın toplantısında, Komisyon’un görev, yetki ve sorumlulukları, kurumun işleyişi ve kurumu daha ileriye nasıl taşıyacağı hakkında bilgi verdi.
Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) Başkanı Ömer Köseoğlu, göreve atanmasının 10’uncu gününde düzenlediği basın toplantısında, Komisyon’un görev, yetki ve sorumlulukları, kurumun işleyişi ve kurumu daha ileriye nasıl taşıyacağı hakkında bilgi verdi. Köseoğlu, Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından bu hafta sonu öğretmenlik sınavlarının yapılacağını, 44 branşta olmak üzere,100 İlkokul, 42 Özel Ders,10 Özel Eğitim, 92 Genel Ortaöğretim ve Mesleki Teknik Öğretim öğretmeni olmak üzere toplamda 244 öğretmen münhali için bin 334 kişinin sınava gireceğini söyledi.
Köseoğlu, ayrıca bu hafta sonu yapılacak öğretmenlik sınavları öncesinde, KHK tarafından gerçekleştirilen sınavların nasıl yapıldığının ve sınav sorularının nasıl hazırlandığının “en çok merak edilen” konular olduğuna da işaret ederek, bu konuda uygulanan prosedür hakkında detaylı bilgi paylaştı.
Basın toplantısının ardından, KHK’nın kamu görevlisi alımında kadroların doldurulması için açtığı münhaller için soru kitapçıklarının hazırlandığı “Güvenli Bölge” olarak bilinen oda basın mensuplarınca gezildi.
KÖSEOĞLU KOMİSYONUN DAHA İLERİYE TAŞINMASI İÇİN VİZYONUNU PAYLAŞTI Köseoğlu, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığına atanmasının bugün 10’uncu gününü olduğunu belirterek, Komisyonun yetki ve çalışmaları ve ilk 10 gün içerisinde gözlemlediği eksiklikler doğrultusunda Komisyonu bulunduğu noktadan daha ileriye taşımak için yapacağı çalışmalar hakkında halkı bilgilendirmek istediğini söyledi. Köseoğlu, “Şeffaflık adına, sizlere Kamu Hizmeti Komisyonunun çalışmaları hakkında şüphesi olan, kafasında soru işareti olan varsa yerinde görüp gözleyip nasıl çalıştığımızı bilmenizi istedim” diye konuştu. Köseoğlu, Komisyonun, Anayasal bir Kurum olduğunu, Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir Başkan ve dört üyeden oluştuğunu belirterek, görevlerini “tamamen tarafsız, adil, şeffaf ve bağımsız olarak yerine getirdiğini” vurguladı. Köseoğlu, komisyonun görevlerinin, ilgili yasalar çerçevesinde, kamu görevlilerinin atanması, terfileri, nakilleri, emekliye sevkleri, disiplin işlemlerini gerçekleştirmek olduğuna da kaydetti.
KOMİSYONUN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN ALTI HUSUSTA ÖNGÖRÜLEN ÇALIŞMALAR Köseoğlu, KHK başkanlığına atanmasının ardından görevde bulunduğu ilk 10 günlük sürede Komisyonun çalışmalarında gözlemlediği ve iyileştirilmesi gereken hususlar olduğuna işaret ederek, bunları; “çıkan münhallere başvuruların vatandaşlar tarafından elektronik ortamda online olarak müracaat edebilmelerini sağlayacak bir yapı oluşturmak; Soru Bankasına, soru hazırlayan merkezleri çoğaltmak; özellikle Kamu Görevlisi alımlarındaki soruların ağırlığını adayın sözel ve sayısal muhakeme yeteneğini ölçecek hale getirmek; yurt dışında görev yapan kamu görevlilerinin terfilerini güvenli bir program sayesinde online olarak oldukları yerden gerçekleştirmek; web sitesini güncelleştirip daha iyi hale getirerek, vatandaşların KHK sayfasını daha kolay takip edebilecekleri ve bilgiye daha kolay ulaşabilecekleri bir noktaya getirmek; her zaman şeffaf olup basını bilgilendirerek KHK güvenirliliğini en üst seviyede tutmak” olmak üzere altı başlık altında özetledi. Köseoğlu, kamu görevlileri ile öğretmenlerin ilk atama ve terfilerinin; Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü ve Öğretmenler Sınav Tüzüğü kapsamında yapıldığına işaret ederek, kamu görevlisi alımında, ilk atama kadrolarinin doldurulması ve terfi kadrolarının doldurulmasında uygulanan prosedürün nasıl çalıştığı hakkında detaylı bilgi de paylaştı. İlk atama kadrolarının doldurulmasında uygulanan prosedüre ilişkin olarak Köseoğlu, münhal kadroların doldurulmasıyla ilgili taleplerin, ilgili Bakanlık veya Kurumlar tarafından Kamu Hizmeti Komisyonuna iletildiğini ve Komisyonun kendisine gelen talepleri (yetki sayısı kadar) münhal ilan ettiğini söyledi.
KHK tarafından gerçekleştirilen bu sınavların nasıl yapıldığının “en çok merak edilen” konu olduğunu ifade eden Köseoğlu, bu hafta sonu yapılacak öğretmenlik sınavları öncesinde, bu konuda izlenen prosedür hakkında detaylı bilgi vererek şunları söyledi: “Biz, Kuruma gelen münhal talepleri doğrultusunda, belirlenen sınav konu başlıkları ile ilgili Soru Bankasında yeterli soru olup olmadığının tespitini yapıyoruz. Soru Bankasında yeterli soru olmaması halinde, yurt dışında Kurumun anlaşmalı olduğu üniversitelerle istişare edilerek gerekli olan sayıdaki sorular sipariş veriliyor. Bu soruların sınava kısa bir süre kala gizli ve şifrelenmiş bir dosya şeklinde oldukça güvenli bir sunucu üzerinden güvenli bölgede elektronik olarak Soru Bankasına aktarılır ve erişime kapatılır. Sınav günü veya sınavdan 24 saat önce sınav hazırlığı için Güvenli Kapalı Bölgeye, sınav tamamlanana kadar çıkmamak üzere girilir. Üç kişinin yetki vermesi halinde yalnızca Sınav İşleri Müdürü tarafından soru kitapçığı yazılı sistem tarafından (randomly) seçilerek soru kitapçığı oluşur ve kontrol edilir. Bu alana cep telefonu ve benzeri cihazların sokulamadığı gibi internet de bulunmaz. Soru kitapçığında gerekli kontroller yapıldıktan sonra kitapçıklar baskıya verilir. Baskısı tamamlanan soru kitapçıkları zarflanıp mühürlendikten sonra kasalara konulup sınav merkezlerine götürülmek üzere kilit altına alınır. Hazırlanan kasalar KHK Başkanı ve/veya KHK Üyeleri, Genel Sekreter ve İdari İşleri ve Sicil İşleri Müdürü tarafından sınav merkezlerine götürülür. Kapalı ve mühürlü olan soru kitapçığının zarfları sınavda görevli gözetmenler tarafından sınav salonunda adayların gözleri önünde açılır” Sınav sona erdikten sonra adayların soru kitapçıkları ile cevap kağıtlarının aynı yöntemle kasaya kilitlenerek, Sınav İşlerinin bulunduğu Güvenli Bölgeye getirildiğini belirten Köseoğlu, cevap kağıtlarının güvenli bölgede optik okuyucudan geçirildiğini ve soruların cevap anahtarlarının cevap kağıtları optik okuyucudan geçirildikten sonra oluşturulduğunu kaydetti.
Köseoğlu, optik okuyucu verileri sisteme yüklendikten sonra sınav sonuçlarının hemen alınıp, Kurumun web sayfasında yayınlandığını belirterek, yazılı sınav başarı puanının Sınav Tüzüğü gereği 60 olarak belirlendiğini ve başarı puanına göre münhal sayısı kadar kişinin kamu görevlisi veya öğretmen olarak atandığını belirtti.
“TOPLAMDA 244 ÖĞRETMEN MÜNHALI İÇİN BİN 334 KİŞİ SINAVA GİRECEK” Ömer Köseoğlu, hafta sonu yapılacak öğretmenlik sınavları hakkında da kısa bir bilgi vererek, “44 branşta olmak üzere,100 İlkokul, 42 Özel Ders,10 Özel Eğitim, 92 Genel Ortaöğretim ve Mesleki Teknik Öğretim öğretmeni olmak üzere toplamda 244 Öğretmen münhali için 1.334 kişi sınava girecektir” dedi.
“TEMASLI OLAN KİŞİLER AYRI BİR ODADA SINAVA ALINACAK, POZITIF VAKALAR SINAVA ALINMAYACAK” Köseoğlu, Kovid-19 temaslısı olan kişilerin bu hafta sonu yapılacak öğretmenlik sınavlarına katılıp katılamayacağı ile ilgili bir soruyu yanıtında, temaslı kişilerin ayrı bir sınav odasında sınava alınacaklarını ve sınavlarını gerçekleştirebileceklerini söyledi.
Köseoğlu, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin almış olduğu kararlar kapsamında salgın tedbirleri kapsamında sınavlara katılacak olan kişilerin PCR test sonuçlarını ibraz etmeleri gerektiğine işaret ederek, KHK’nın bu doğrultuda hareket ettiğini ve bugüne kadar Komisyonun Kovid-19 pozitif vakalarını sınava almadığını da kaydetti.
Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısını” görüştü.
Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Komite bugün UBP Milletvekili Komite Başkanı Sunat Atun Başkanlığında toplandı.
Komite gündeminde yer alan “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T No: 80/2/2022)”nı ele alarak madde madde oylamaya başladı.
Komite bahse konu Yasa Tasarısı ile ilgili çalışmalarına bir sonraki toplantısında devam edecek.
Komite toplantısında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de hazır bulunurken, davetli olarak, Sağlık Bakanlığı, TIP-İŞ, KTAMS, KAMUSEN ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nden yetkililer ve Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı toplantıya katılarak konuyla ilgili görüşlerini sundu.
UBP Milletvekili Sunat Atun başkanlığındaki İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi toplantısına, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Filiz Besim, Komite üyesi UBP Milletvekilleri Ahmet Savaşan ve Fırtına Karanfil ile Komite üyesi CTP Milletvekili Devrim Barçın katıldı. Komite toplantısına ayrıca, UBP Milletvekili Yasemi Öztürk ve Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da katıldı.
Gençlik Federasyonu liderliğinde 8 gençlik derneği ve 3 öğrenci örgütü tarafından ortaklaşa düzenlenen IV. Gençlik Kongresi, bugün Rüstem Kitabevi’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Gençlik Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, basın toplantısında IV. Gençlik Kongresi hakkında katılımcılara sunum yapan Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Özbilgehan, Gençlik Kongresi’nin 23-24 Ağustos’ta yapılacağını açıkladı.
Özbilgehan, katılım kotasının ve yaş aralığının genişletildiğini, bu sayede daha kapsayıcı bir yapının hedeflendiğini belirtti. Özbilgehan ayrıca, 18-23 yaş arası gençlere ve kırsaldan gelen katılımcılara özel kontenjanlar ayrılacağını da ifade etti.
-Kongre’deki komite sayısı artırıldı, 80 gönüllü görev alıyor
Kongre hazırlık sürecinde 10 ayrı ekipte toplam 80 gönüllü gencin aktif görev üstlendiğini ifade eden Özbilgehan, bu yıl Kongre’deki komite sayısının da 8’den 10’a çıkarıldığını duyurdu.
Kongre katılımcısı gençlerin gençlik politikaları sürecine daha etkin biçimde katılmasını sağlamak amacıyla komitelerin “forum” yapısına geçeceğini açıklayan Özbilgehan, bu sayede Kongre sonrası tartışmaların daha yapısal bir çerçevede yürütüleceğini belirtti.
-“IV. Gençlik Kongresi ile gençlik politikalarında yeni bir dönem başlayacak”
Özbilgehan, forumlar aracılığıyla gençlik politikaları alanında hem fiziksel altyapının hem de savunuculuk faaliyetlerinin güçlendirileceğini vurgulayarak, IV. Gençlik Kongresi’nin gençlerin karar alma mekanizmalarına daha etkin katılım sağlayacağı yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğini ifade etti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik gelişimini engelleme çabasına girdiğini kaydederek, yatırımcıyı tutuklamaya dönük tavırların, Cenevre’de yakalan uzlaşmacı tavra uygun olmadığına işaret etti.
“Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar bunun karşılığını uluslararası hukuk içinde görecek. Siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.” diyen Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonunun çalışmalarını, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceklerini de vurguladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BRT Özel Yayını’nda Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, TC-KKTC 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması, sürdürülen projeler ve Türkiye Cumhuriyeti – KKTC ilişkilerine değindi.
İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün bugüne kadarki en büyük ve en geniş kapsamlı işbirliği protokolü olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “bu sadece teknik bir anlaşma değil, bu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.
Yılmaz , “21 milyar Türk lirasına yakın bir işbirliği protokolünden bahsediyoruz. Yıllık ödenek anlamında kaynak anlamında gerçekten çok önemli bir rakam bu aslında. Sadece teknik bir anlaşma değil, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu, kader birliğin içinde olduğunu da gösteren bir belge aslında. Dolayısıyla bunu hayata geçirme zamanı artık uygulama zamanı.” şeklinde konuştu.
Cevdet Yılmaz , KKTC’ye her geldiklerinde sahadaki projeleri yerinde görmeye çalıştıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Mali işbirliği programları ile maksimum düzeyde katkı sunduklarını kaydetti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yaşanan sıkıntıdan ders çıkarmak gerektiğini , sadece gündelik sorunları çözmenin ötesinde gelecekteki çıkabilecek sorunları da engelleyici işler yapmaya çaltıştıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz; sağlık, eğitim, tarım ve gıda sektöründe yem desteklerinden, zarar tazminlerine, bazı altyapı tesislerine varıncaya kadar çalışma içinde olduklarını belirtti.
-“Sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sağlık sektörünün kendileri için öncelik olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak” dedi.
Yılmaz, “sağlık alanında yeni dönemde çok önemli projeler hayata geçiriyoruz. Girne askeri hastanesini zaten bitirmiştik, biliyorsunuz şu anda yine ilaç ve tıbbi cihaz temini konusunda toplu alımlar gerçekleştirdik. Pamuklu sağlık merkezi, Güzelyurt hastanesi, Maraş sağlık merkezi gibi projelerde ihale ve yapım süreçlerini sürdürüyoruz fakat asıl yıldız projemiz, Lefkoşa yeni Devlet hastanesi yapım projesi . Çok güzel bir mimariyle, çok güzel bir mekanda gelişime açık bir bölgede bir hastane inşa edeceğiz. Onun da ihale süreçlerine başlamış durumdayız, yakın bir süreçte ihale süreçleri bitecek, 20 Temmuz’da inşallah temelinin atıldığını hep birlikte görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.
-“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz”
Cevdet Yılmaz konuşmasında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun faaliyetlerini daha etkin yürütmesinin önemine de dikkati çekti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı karar ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini i ifade eden Yılmaz, bugüne kadar komisyona 8 bin 178 başvuru yapıldığını ve 2 bin 041 tanesinin sonuçlandırıldığını kaydetti.
Yılmaz, “ TMK’ya başvurularda tazminatla sorun çözülebiliyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu yol ve yöntemleri etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak da bu mekanizmayı, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
-“Rum Yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecek”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomisine zarar vermeye çalıştığını kaydederek, “Rum yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecekler” dedi.
Yılmaz , “Rum yönetimi, Kuzeydeki son yıllardaki atılımları gördüğü için bunları engelleme çabası içine girdiğini görüyoruz . Bunu tabii hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ve bunun da son dönemlerde başlamış olan Cenevre’deki bu işbirliği ruhuna da aykırı düştüğüne inanıyoruz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse mutlaka karşılığını görecektir, karşılığını görmemesi de mümkün değil. Biz şuna inanıyoruz; bu adanın kalkınmaya ihtiyacı var, refaha, yatırıma ihtiyacı var. Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar mutlaka bir şekilde şöyle veya böyle hukuk içinde, elbette uluslararası hukuk içinde karşılarını mutlaka göreceklerdir. Bir an önce bu yaklaşımlarından vazgeçmelerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisini hedef alan hukuki yönlerle yöntemlerle hedef alan bu siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.”şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm perspektifini yüzde yüz desteklediğini de ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çok güçlü bir vizyon koydu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yüzde yüz bu perspektife destek sunuyoruz. Çünkü bu perspektif sadece Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm adaya fayda getirecek” değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki yaşanan çatışmalara da değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çatışmaların tüm bölgeye zarar verdiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını söyledi.
“Kimsenin merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini de kullanan Yılmaz “Gücümüzü koruyarak, diplomasiyi yürütmek zorundayız. Bu dönemler milli birliğimizi, beraberliğimizi çok daha güçlü bir hale getirmek zorundayız. İnanıyoruz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç cephesini bu dönemde daha da güçlendirecektir. Mücahitler ve Mehmetçikler canlarını feda ederek bize bu huzur ortamı miras bıraktılar. Onları rahmetle anıyoruz. Bu emanete de hep birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yolumuza devam edeceğiz” dedi.