Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTAMS “Asgari Ücret Acilen Belirlenmeli”

Published

on

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 4 kişilik bir ailenin aylık zorunlu gıda harcaması olan ‘açlık sınırının’ 4 bin 466 TL olduğuna işaret ederek, yeni asgari ücretin netinin açlık sınırının altında kalmayacak şekilde acilen belirlenmesini istedi.

KTAMS, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklamalarda bulundu. Açıklama sırasında, “Net asgari ücret 3828 TL; Ağustos ayı açlık sınırı 4466 TL. Başka söze gerek yok” yazılı bir de pankart açıldı.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, burada yaptığı konuşmada, şubat ayında belirlenen asgari ücretin, o günlerde 380 Sterline denk geldiğini ancak bugün 330 Sterlin civarında olduğunu ve asgari ücretlinin 50 Sterlinlik bir kaybı olduğunu belirtti. Bengihan, “Asgari ücretli, şubat ayından bugüne iğneden ipliğe yapılan zamlarla açlık sınırının altında inim inim inliyor” dedi.

Ülkeyi kaosa sürükleyen hükümetin özel sektör çalışanlarının yaşadığı sefaleti umursamadığını öne süren Bengihan, en büyük ayıplarının ise asgari ücreti belirleyememek olduğunu vurguladı.

BENGİHAN: “4 BİN 466 TL, 4 KİŞİLİK BİR AİLENİN SADECE ZORUNLU GIDA HARCAMASIDIR”

Net asgari ücretin 3 bin 828 TL olduğunu hatırlatan Bengihan, açlık sınırının ise Ağustos ayı itibarıyla 4 bin 466 TL olduğunu belirtti.

Bengihan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Açlık sınırı dediğimiz 4 kişilik bir ailenin sadece zorunlu gıda harcamasıdır. 4 bin 466 TL’nin içinde sosyal aktiviteler, elektrik, akaryakıt ve kira yoktur. Asgari ücretli her geçen gün zamların altında eziliyor. Fakat Çalışma Bakanlığı iki aydır Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu topluyor ve bir sonraki toplantının kararını alıyorlar. Böyle bir sorumsuzluk, böyle bir vurdumduymazlık olamaz. Şubat ayında açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki fark 76 TL iken, Ağustos ayı itibarıyla aradaki fark 638 TL’ye çıktı.”

“ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA OLURSA İTİRAZ EDECEĞİZ”

Güven Bengihan, KTAMS’ın kamuda örgütlü bir sendika olduğunu ve asgari ücretin kendilerine yönelik artı bir yansıması olmadığını ancak sorumlu sendikacılık anlayışıyla ezilenlerin sesi olmak için uğraştıklarını söyledi.

Bengihan, açlık sınırıyla ilgili çalışmayı her ay Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nin 4 kişilik bir ailenin günlük gıda harcamasını, ardından ise İstatistik Kurumu’ndan günlük gıdaların birim fiyatlarının ortalamasını alarak yaptıklarını da aktardı.

KTAMS olarak net asgari ücretin, 4 bin 466 TL olan açlık sınırının üzerinde olması gerektiğini savunduklarını ve bunun altında olması durumunda itiraz edeceklerini kaydeden Bengihan, asgari ücretliye her 6 ayda bir hayat pahalılığı verilmek üzere gerekli düzenlemenin de yapılmasını istedi.

Öğretmenlerin hazırlık ödeneklerinin asgari ücrete göre yapıldığını anımsatan Bengihan, bu nedenle asgari ücretin belirlenmesinin ertelendiğini öne sürdü.

Özel sektörde de örgütlenme isteğini dile getiren Bengihan, sermaye ve “sermayeye hizmet eden hükümetlerin” kendilerini özel sektörün çalışma alanlarına sokmadığını savundu.

Bengihan’ın konuşmasının ardından KTAMS Basın Yayın Sekreteri Şaziye Şaban, sendikanın 31 Ağustos 2021 itibarı ile 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ile ilgili yaptığı çalışmanın detaylarını paylaştı.

Çalışmaya göre, sağlıklı beslenmek için yapılması gereken zorunlu aylık gıda harcama tutarı yetişkin bir kadın için 1.148,40 TL, yetişkin bir erkek için 1.200,60 TL, 15-19 yaş arası için 1.269,90 TL ve 4-6 yaş arası çocuk için 846,90 TL gerekiyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmelerle turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır.” dedi.

Üstel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl Antalya’da 15’incisi düzenlenen “Uluslararası Resort Turizm Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.

Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.

Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC’de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.

“Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur.” ifadesini kullanan Üstel, KKTC’de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.

KKTC turizminin, Rum yönetiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik engellemelere, çıkardıkları zorluklara rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir sektör olduğunu anlatan Üstel, “Rum yönetiminin engellemeleri modern dünyanın turizm anlayışıyla, AB’nin kendi ilan ettiği değerlerle, uluslararası seyahat özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Direk uçuşların engellenmesi çağdışıdır. KKTC’ye doğrudan uçuşların hala siyasi nedenlerle engellenmesi turizmimizin hızını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir. Havacılık alanındaki kısıtlamalar turistin ulaşım süresinin gereksiz yere uzatılması ve maliyetleri arttırması tamamen siyasi bir tercihtir. Bunun insani ve ticari bir gerçeği yoktur.” diye konuştu.

– “Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir”

Güneye gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişinin engellenmesinin turizm etiğine aykırı olduğunu belirten Üstel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’a gelen birçok yabancı turist Kıbrıs’ın tümünü görmek istemektedir. Fakat Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmeler ile turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Bu yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk turizmine değil adadaki insanla etkileşime, karşılıklı işbirliğine ve kültürel barışa da zarar veriyor. Turist korkutulacak değil misafir edilecek kişidir. Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir. Ulaşım ambargoları turizmin ruhuna aykırıdır. KKTC, hava ulaşımından ticari taşımacılığa spor ve kültür organizasyonlarında turizmin tanıtımına kadar 40 yıldır siyasi ambargolarla engellenmektedir. Bilinmesini isterim ki hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir. Bu baskılar bizi durduramaz. Tam tersine daha üretken daha yenilikçi ve daha dayanıklı bir turizm modeli geliştirmeye katkı sağlamaktadır.”

KKTC’yi ayakta tutanın stratejik yatırımlar olduğunu dile getiren Üstel, siyasi engellemelere rağmen KKTC turizminin Akdeniz’in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Üstel, bu durumu mümkün kılanın, Türkiye’nin desteğiyle yapılan stratejik yatırımlar ve turizm konusunda attıkları adımlar olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkan Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bugün ara bölgede gerçekleştirilen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “asıl konuyu, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması konusunu hedefleyen bir sürece giriyoruz” ifadesini kullandı.

“Kathimerini” gazetesinin haber sitesine göre Hristodulidis, “bugünkü görüşmede müzakere olmadığını, Erhürman’ın bazı konuları gündeme getirdiğini, kendisinin de bazı başka konuları gündeme getirdiğini” belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ortak görüşme yapılmasında uzlaşılmasının “olumlu bir olay olduğunu” vurguladı.

Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’in haberinde ise Hristodulidis’in, Holguin’in 5 ve 6 Aralık tarihlerinde liderlerle görüşeceğini söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis ayrıca, bugünkü görüşmede müzakerecilerin, hem Holguin’le ortak görüşmenin hem de yeni gayrı resmi konferansın hazırlıkları için görüşmelere başlamaları kararının alındığını da vurguladı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile ilk görüşmesinde masaya 10 maddelik öneri paketi koyduğunu kaydetti.

Erhürman ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dana’nın müzakereci olacağını da ifade etti.

Erhürman, görüşmede iki tarafın temsilcilerinin gerekli durumlarda düzenli aralıklarla bir araya gelmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi. “Temsilcilerimize tam yetki verdik, ihtiyaç duyuldukça bir araya gelecekler. Biz de gerekirse yeniden görüşebiliriz” ifadesini kullandı.

Görüşmenin bir saat 15 dakikası heyetler arası, 15 dakikası ise liderlerin baş başa temasları şeklinde yapıldı.

Erhürman, öngörülen “5+1” formatındaki yeni konferans öncesinde bazı konularda uzlaşma sağlanmasının hem BM Genel Sekreteri María Angela Holguín Cuéllar’ın ziyaretini hem de süreci olumlu etkileyeceğini vurguladı. Öne çıkan başlıklar arasında “yeni geçiş noktalarının açılması” ve ara bölgedeki güneş paneli önerisi yer aldı.

Erhürman, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hristodulidis’in bugüne kadar ele aldığı başlıkların odakta olmaya devam edeceğini ve 5+1 toplantısı öncesi bazı uzlaşmaların sağlanmasının sürece olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Erhürman çözüm atmosferinin yaratılmasına yönelik 10 maddelik öneri paketi sunduğunu kaydetti.

Erhürman bu başlıkları da basın toplantısında açıkladı: 

  • Karma evlilikler ve vatandaşlık hakkı
  • Eşlerin güneyde ehliyet ve araç kullanabilmesi
  • Kuzeyde doğanların güneye geçememesi sorunu
  • Metehan’da üç kabinli geçiş düzenlemesi
  • Bostancı ve Derinya’da geçişlerin kolaylaştırılması
  • Gençlik Teknik Komitesi kapsamında U14 dostluk maçları önerisi
  • Kayıp Şahıslar Komitesi ve bayrak yakma eylemlerinin çözüm atmosferine etkisi
  • İki liderin karşılıklı ziyaret önerisi
  • Mülkiyetle ilgili tutuklamaların ve yargı süreçlerinin olumsuz etkileri
  • Yeşil Hat tüzüğü kapsamındaki ticarette yaşanan sıkıntılar
  • Hellim konusunda sözleşme imzalanmasının gerekliliği
  • Crans-Montana sonrası kaldırılan AB Ad-hoc Komitesi’nin yeniden kurulması
  • Güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalının oluşturulması

Devamını Oku

Trending

Reklam