Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KTAMS, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin işlevsel hale getirilmesini talep etti

Published

on

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 2014 yılından beri yasallaşan ancak bütçe ayrılmadığı için personel istihdamı yapılamayan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin (TOCED) işlevsel hale getirilmesini talep etti.

Sendika, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi önünde basın açıklaması yaptı.

KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu Sekreteri Ülfet Kral yaptığı açıklamada, 8 Mart nedeniyle kadın haklarının birçok platformda tartışıldığını belirterek, 7’den 70’e herkesin 8 Mart’ın ne için anıldığını bilmesi gerektiğini vurguladı.

“8 Mart kadına çiçek veya pırlanta alma, kadınlar matinesi gibi eğlence düzenleme günü değildir” diyen Kral, şöyle devam etti:
“8 Mart, bundan 165 yıl önce Amerika’nın New York kentinde bir fabrikada 40 bin dokuma işçisi kadının daha iyi çalışma koşulları taleplerinden dolayı özgürlük ve eşitlik için grev yapmaları sonucunda 129 kadının yanarak öldürüldüğü ve onların anıldığı bir gündür.”

KTAMS’ın, bu farkındalık bilincinin yaratılması için uğraş verdiğini ifade eden Ülfet Kral, 2014 yılından beri yasallaşmış olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin, personel alımının tamamlanıp, işlevsel hale getirilmesini talep etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı dairelerde TOCED’in de yer aldığına işaret eden Kral, yetkililere, “Neden bu daireye bütçe ayırıp, personel alımı yaparak, işlevsel hale getirmiyorsunuz?” sorusunu sordu.

KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu Sekreteri Kral, “Kadının ekonomik, sosyal ve politik yaşama eşit katılımını sağlamak için TOCED hemen şimdi…” diye konuştu.

“Kadınlar çiçek değil eşitlik ister” vurgusu yapan Ülfet Kral, Birleşmiş Milletler’in (BM), 2023-2025 dönemini toplumsal cinsiyet inşa yılları olarak belirlediğine dikkat çekti.
Kral, KKTC’de de 2023-2025 döneminin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne personel istihdamı yapıldığı ve işlevsel hale geldiği yıllar olmasını temenni etti.
Ülfet Kral, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi kurulmasının sağlayacağı katkıları şöyle sıraladı:
“-Kişilerin cinsiyetine, cinsiyet kimliğine veya cinsel yönelimine bağlı olarak maruz kaldığı eşitsizliği gidermek, ayrımcılığı önlemek için çalışmalar başlatılacaktır.
-Kadına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda çalışacak olan şiddeti önleme ve danışma merkezleri, sığınma evleri, telefonla yardım hattı ile şiddete müdahale birimlerinin kurulmasını ve koordineli çalışmaları sağlanacaktır.
-Sağlık, eğitim, kültür, çalışma hayatı ve sosyal güvenlik başta olmak üzere bütün alanlarda kadınların ilerlemesini sağlayıcı ve karar alma mekanizmalarına katılımını artırıcı eğitim, araştırma, planlama, projelendirme ve uygulama çalışmalarına başlanacaktır.
-Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme anlayışı ile kamu bütçelerinin ve mali politikaların toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletini sağlayacak bir biçimde tasarlanmasını sağlanacaktır.”

KTAMS’ın, demokrasi, barış ve eşitliği ilke edindiğinin altını çizen Ülfet Kral, “cam tavan” diye nitelendirilen kadının emek sömürüsünün son bulması, kadının ekonomik, sosyal ve politik yaşama eşit katılımının sağlanması ve kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi ile eşitlik talebinde bulundu.

Kral, “Gelin toplumsal cinsiyet eşitliği için kadın ve erkek olarak el ele verelim önyargıların, klişelerin, ayrımcılığın ve şiddetin olmadığı, ataerkil yapının kırıldığı bir toplumsal değişim başlatalım ki devletimiz de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ni inşa edip değişime başlasın” çağrısında bulundu.

 

KTAMS Başkanı Güven Bengihan bir soru üzerine, ülkede kadının hak ettiği yere gelmediği konusunda endişeleri olduğunu belirterek, TOCED’in işlevsel hale getirilmemesinin ayıp olduğunu kaydetti.
Bunun 2014’ten yılından bugüne kadarki tüm hükümetlerin ayıbı olduğunu dile getiren Bengihan, defalarca uyarı yapıldığını hatırlattı.

 

 

 

 

“Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun 8 Mart nedeniyle yaptığı açıklamada kadınlara methiyeler düzdüğünü” ifade eden Bengihan, “Mademki Sayın Başbakan, siyasal ve çalışma hayatında kadınların olması gerektiğini düşünüyor, neden Bakanlar Kurulu’nda bir tane kadın bakan atamamıştır?” diye sordu.
Başbakan’ın, Meclis Başkanlığı görevini bir kadın vekile söz vermesine rağmen verdiği sözü yerine getirmediğini iddia eden Güven Bengihan, siyasetçilerin, seçim zamanı söylediklerine değil hükümete geldiklerinde yaptıklarına baktıklarını söyledi.

Kadın sömürüsüne ve eşitsizliğine karşı sendika olarak mücadele edeceklerinin altını çizen KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “Sadece 8 Martlarda değil diğer günlerde de kadınlara hak ettiği değer verilmeli ve hak ettikleri yerlere gelmeleri gerekir” diye konuştu.
“Cam tavanı kırmak bu ülkenin genel vereceği mücadele ile olur” vurgusu yapan Bengihan, hayatlarını bu mücadele uğruna kaybeden kadınları saygıyla andı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

AİHM bir kez daha TMK’yı işaret etti

Published

on

By

Avrupa İnsan hakları Mahkemesi, Rum Mediterranean Tours şirketinin Türkiye ile ilgili kararını açıkladı…

Karara göre Taşınmaz Mal Komisyonu hala etkili bir iç hukuk yolu ve Rumlar Türkiye aleyhinde dava açılmadan önce Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmak zorunda…

Başvuran şirketin Vakıflarla ilgili iddialarına da yer verilen kararda, Vakıfların sürece ilgili taraf olarak dahil edilmesi açısından bir ihlal bulgusu yapılmazken, tazminatın da çare olduğu kaydediliyor

Devamını Oku

Dünya

Los Angeles’taki eylemler: Kent merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Published

on

By

Amerika Bieleşik Devletleri’nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlerin gözaltına alınması ile başlayan protestolar sürüyor.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donalt Trump, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg Üssü’nde düzenlenen törende Los Angeles’taki olayları ve gündemi değerlendirdi.

Trump, Los Angeles’taki olayların kabul edilemez olduğunu ve eyalet yönetiminin “yetersiz” kalması nedeniyle kendisinin düzeni sağlamak için harekete geçtiğini belirtti.
Göstericilerin çoğunun “para karşılığı” şiddet olaylarının tırmandırdığını savunan Trump, “Bunlar diğer ülkelerin bayraklarını gururla taşıyorlar, ancak Amerikan bayrağını taşımıyorlar. Onu sadece yakıyorlar. Amerikan bayrağını yakanlar bir yıl hapis cezasına çarptırılmalı” diye konuştu.

Los Angeles’a binlerce Ulusal Muhafız göndermemesi durumunda kentin yakılıp yıkılacağını söyleyen Trump, California Valisi Gavin Newsom’ın “beceriksiz” ve “yetersiz” olduğunu savundu.
Trump, California’da tanık olunana şeyin, ülkeye yönelik yabancı bir işgali sürdürmek amacıyla, yabancı bayraklar taşıyan isyancıların barışa, kamu düzenine ve ulusal egemenliğe saldırısı olduğunu savunarak, bunun olmasına izin vermeyeceklerini yineledi.

Kentte çok sayıda düzensiz göçmenin olduğunu ve bu kişilerin tutuklanması gerektiğini ileri süren Trump, “Los Angeles’ı özgürleştireceğiz” dedi.

ABD Başkomutanı olarak Los Angeles’ta güvenliği sağlamak için gereken her türlü önlemi alacağını ifade eden Trump, bu konuda yasaların kendisine sorumluluk yüklediğini belirtti.
Los AngelesBelediye Başkanı Karen Bass da, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yasağı ihlal eden kişilerin tutuklanacağını belirterek, “Los Angeles şehir merkezindeki durumu yakından takip ediyor ve topluluklarımızı korumak için yeni önlemler almaya hazırlanıyorum” dedi.

Kötü niyetli kişileri durdurmak için gece saat 20.00’dan itibaren Los Angeles şehir merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini açıklayan Bass, “Eğer Los Angeles şehir merkezinde yaşamıyor veya çalışmıyorsanız, bu bölgeden uzak durun. Kolluk kuvvetleri sokağa çıkma yasağını ihlal eden kişileri tutuklayacak ve hakkınızda dava açılacaktır”şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Madleen gemisindeki aktivistlerden Thunberg: “(İsrail tarafından) uluslararası sularda kaçırıldık”

Published

on

By

İsrail’in Gazze’ye insani yardım taşırken uluslararası kara sularında alıkoyduğu Madleen gemisindeki 12 insan hakları aktivistinden biri olan Greta Thunberg, İsrail tarafından kaçırıldıklarını ve bunun İsrail’in işlediği “sayısız ihlallerden biri” olduğunu söyledi.

İsveçli aktivist Greta Thunberg, İsrail tarafından sınır dışı edilmesinden sonra Paris Charles de Gaulle Havalimanı’nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Gazze’ye yardım götürmek için yola çıkan ve daha sonra İsrail tarafından engellenen Madleen gemisinde bulunan 12 aktivistten biri olan Thunberg, İsrail güçleri tarafından kaçırıldıklarını belirtti.

“Uluslararası sularda kaçırıldık” diyen Thunberg, daha sonra “kendi iradeleri dışında İsrail’e götürüldüklerini” kaydetti.

Thunberg, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmak için yola çıktıklarını ve Madleen’de bulunan arkadaşları ile “hiçbir yasayı çiğnemediklerini” vurgulayarak, İsrail tarafından alıkonmalarına ilişkin, “Bu, İsrail tarafından işlenen sayısız ihlaller listesine eklenen bir başka kasıtlı hak ihlalidir.” dedi.

Öte yandan Thunberg, İsrail güçleri tarafından alıkonmalarının “Filistin halkının yaşadıkları ile kıyaslanamayacağını” ifade etti.

Gazze’ye insani yardımların bir an önce ulaştırılmasını ve İsrail işgalinin, baskısının ve sistematik şiddetinin sona ermesini istediğini söyleyen Thunberg, Filistin’i desteklemekten geri durmayacaklarının altını çizdi.

İsrail, alıkoyduğu Madleen gemisindeki 12 insan hakları aktivistinden aralarında Greta Thunberg’in de yer aldığı 4 kişiyi sınır dışı edeceğini, bunu reddeden 8 aktivistin ise mahkemeye çıkarılacağı duyurmuştu.

– İsrail, Madleen gemisine müdahale etmişti

“Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition)” adlı sivil toplum kuruluşunun Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik gemi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.

İsrail ordusu, dün Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmiş ve gemidekileri alıkoymuştu.

Gemide, Avrupa Parlamentosunun Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad bulunuyordu.

Devamını Oku

Trending

Reklam