Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KTEZO:Reform adı altında sıkıntı üzerine sıkıntı yaratılıyor

Published

on

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile ilgili görüşlerini paylaşarak, “reform” adı altında yaşanan sıkıntıların üzerine sıkıntı yaratılacağını savundu.

KTEZO’dan yapılan yazılı açıklamada, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılara işaret edilerek, salgın, TL’nin değer kaybı ve dünyada savaş bahane edilerek sıkıntıların savuşturulmaya çalışıldığı öne sürüldü.

“Ancak halkın yaşamında en önemli kurumlar olan belediyeler üzerinden, reform adı altında yaşadığımız sıkıntıların üzerine sıkıntı ilave etmeye kim ne demeli? Bu konudaki sıkıntı da mı dünyadan kaynaklandı? Bu sıkıntının yaşanmasında bizim hiç mi hiç katkımız yok?… Belediyeler üzerinden, reform adı altında yaşadığımız sıkıntıların üzerine sıkıntı ilave etmeye kim ne demeli? Bu konudaki sıkıntı da mı dünyadan kaynaklandı? Bu sıkıntının yaşanmasında bizim hiç mi hiç katkımız yok?” sorularının sorulduğu açıklamada, Oda’nın Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile ilgili görüşleri kamuoyu ile paylaşıldı.

“YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİK HAKLI BİR İSYANA NEDEN OLDU”

Yapılmak istenen değişikliğin “haklı bir isyana” neden olduğunun kaydedildiği açıklamada, benzer tutumlara devam edilmesi halinde isyanın daha da büyüyeceği ifade edildi.
Reform iddiasına rağmen etkin kaynak kullanımı, daha iyi idari yapılanma, daha iyi hizmet organizasyonu, finansal ve teknik kapasitenin yükseltilebilmesi, personelin yeni koşullara nasıl adapte edileceği gibi konularda hiçbir netlik olmadığının savunulduğu açıklamada, birleşmenin sıkıntı yaratacağının açık olduğu bölgelerde ise zorlama yapmak yerine makine parklarının ve atölyelerin ortak kullanılmasının, bölgeye yapılacak ve herkese fayda sağlayacak altyapı tesislerinin birlikte yapılıp birlikte işletilmesinin sağlanabileceği belirtildi.
İyi niyet olması halinde çözümün de mümkün olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Birleşmenin zorla yapılması yerine seçilecek uygun bir bölgede, Güney Mesarya olabilir, pilot uygulamaya giderek deneyim elde edilebilir. Böylece uygulamada ortaya çıkacak olan sorunlar hem daha rahat giderilebilir hem de daha sonraki uygulamalar için bir referans yaratılmış olur” denildi.

“CITTASLOW ÜYESİ OLAN BELEDİYELERİN BU STATÜSÜNÜ KAYBETMESİ ULUSLARARASI DIŞLANMA SONUCUNU GETİRİR”

Cittaslow üyesi olan belediyelerin bu konseptle ilgisi olmayan belediyelere bağlanmasının başlı başına sorun olduğunun belirtildiği açıklamada, bu beldelerin Cittaslow üyesi statüsünü kaybetmesinin uluslararası dışlanma sonucunu getireceği vurgulandı.

Açıklamada, “Hava alanı, deniz limanları, akaryakıt dolum tesisleri, çok yüksek kapasiteli otellerin olduğu belediyeler vb. yanında düzenli gelir kaynakları olan belediyelerin gelirleri bir havuzda toplanabilir. Bu gelirlerden tüm belediyelere belli bir oranda katkı vermek anlamlıdır ve desteklenmelidir.

Söz konusu değişiklik yasasıyla birlikte bugüne kadar dile gelmeyen sayısız vergi ve  harçların yanında birçok işletmenin sektörel özellikleri nedeniyle ek harç ve vergilere tabii tutulmasıdır. Burada temel sorun on yıllardır gerek kötü yönetim, gerek partizanca istihdam nedeni ile ortaya çıkan finansal açık ve kayıpların krizin en yüksek olarak yaşandığı bu zaman diliminde yeniden halkın sırtından acımasızca çıkartılmak istenmesidir. Devlet bu yasa ile belediyelere olan katkı paylarını azaltmaya çalışırken halkın üzerindeki vergi yükünü artırmaktadır. Kimi yerlerde yasaları dahi hiçe sayarak artırdığı vergilerle niyetinin ne olduğunu açıkca sergilemektedir” ifadelerine yer verildi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, yardım bekleyenlerin de bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, aralarında yardım için bekleyenlerin de bulunduğu 35 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri Gazze Şeridi’nde konutların yanı sıra zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadır ve sivillerin toplandığı alanları hedef almaya devam ediyor.

İsrail askerleri, Gazze kentinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyen sivillerin üzerine ateş açtı. Saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğu kaydedildi.

Zeytun Mahallesi’nde Filistinli aileye ait evin bombalanması sonucu biri çocuk, 3 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

Refah ketindeki ABD-İsrail yardım dağıtım merkezlerinin yakınında bekleyen ve açlıkla boğuşan yüzlerce kişinin üzerine ateş açıldı. Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Megazi Mülteci Kampı’nda bombalı saldırı düzenlenen evde 10 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un Mevasi bölgesinde ise İsrail ordusu iki çadırı hedef aldı. Bombalı saldırıda aralarında çocukların da olduğu 8 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.

Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.

İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor. Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail’in soykırım boyutuna varan saldırıları aralıksız sürüyor.

Devamını Oku

Dünya

İran Atom Enerjisi Kurumu: “Nükleer tesislerin durumu iyi”

Published

on

By

 İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, “nükleer tesislerin durumunun iyi olduğunu ve çalışanlarının moralinin yüksek olduğunu” söyledi.

İran devlet televizyonuna konuşan İslami, ülkedeki nükleer tesislerin son durumuna ilişkin bilgi verdi.

İslami, “Nükleer tesislerin durumu iyi. Çalışanların morali yüksek.” ifadelerini kullandı.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, birkaç gün önce, İsrail’in Kum kentindeki Fordo Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında tesiste küçük çapta hasar oluştuğunu fakat nükleer kirlilik meydana gelmediğini, İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında ise tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini fakat bu kirliliğin tesisin dışına yayılmadığını söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

İran, ABD’nin İsrail’in saldırılarında yer alması halinde yanıt vereceklerini bildirdi

Published

on

By

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Bahreini, “Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” dedi.

Bahreini, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail rejiminin 13 Haziran’dan bu yana İran’a saldırılar düzenlediğini hatırlatan Bahreini, “Bunlar sivil, kadın, çocuk, sivil altyapı hatta ülkemizdeki barışçıl nükleer tesislerini hedef alan İsrail saldırganlığıdır. Bu saldırılar sırasında çok sayıda çocuk ve kadın dahil, yüzlerce masum insan öldürüldü. Sadece İran’da değil, aynı zamanda bölgemizdeki insanların tehlikeli sızıntılara maruz kalması nedeniyle barışçıl nükleer tesislerimiz etrafında büyük bir tehlike var.” diye konuştu.

Bahreini, İsrail’in, ABD’nin yanı sıra birçok Batılı ülke tarafından finansal, lojistik ve askeri alanda desteklenmesini eleştirdi.

İsrail’in, İran’a sebepsiz yere saldırdığını belirten Bahreini, “İsrail bu saldırılar sırasında sivilleri hedef alarak ayrımcılık, orantılılık ve saldırılar hakkında halkın bilgilendirilmesi ilkesini ihlal etti. İsrail, uluslararası hukukun ve insan haklarının tüm normlarını ihlal etti. İran, İsrail saldırılarına karşılık verme konusunda kararlı. Halkımızı, güvenliğimizi ve topraklarımızı savunmada hiçbir şüphe, tereddüt göstermeyeceğiz. Çok ciddi ve güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Şu anda yaptığımız da bu. Kendimizi savunmaktan başka bir şeye odaklanamayız.” ifadelerini kullandı.

Bahreini, ABD’nin, İsrail’in yaptıklarına ortak olduğuna işaret ederek “ABD olmadan İsrail hiçbir şey. İsrail ne yapıyorsa ABD’nin askeri ve istihbarat desteğiyle yapıyor. ABD’nin eylemlerini takip edeceğiz. Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin yanı sıra diğer uluslararası örgütlerin bu süreçte İsrail’in işlediği suçları durdurma konusunda başarısız olduğuna dikkati çeken Bahreini, uluslararası kuruluşların varlık nedenlerini kaybettiklerini söyledi.

Bahreini, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam