Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTGB’de uyuşturucu konulu belgesel gösterildi, söyleşi yapıldı

Published

on

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin (KTGB) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü çerçevesindeki etkinliklerinden biri olan “Gördüm Duydum Biliyorum” belgeselinin gösterimi ve söyleşi, dün akşam yapıldı.

Uyuşturucu nitelikli ilaçlar ve basındaki uyuşturucu haberlerinin etkilerini konu alan Connection Cyprus tarafından hazırlanan belgeselin gösteriminin ardından gazeteci Damla Soyalp’in moderatörlüğünde belgeselin yönetmeni Faik Uzuner ve uyuşturucu konusundaki araştırmalarıyla tanınan gazeteci-yazar, eski Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu ile söyleşi düzenlendi.

Konuşmalarda, ülkede uyuşturucu ve uyuşturucu nitelikli ilaçlar ile basında bu konudaki haberler irdelendi. Eczacılıkta otomasyon sisteminin olmamasının, uyuşturucu nitelikli ilaçlarla ilgili denetimsizliğe yol açtığına işaret edilen konuşmalarda, uyuşturucu suçlarıyla haberlerinde isimleri ve fotoğrafları basında yer alan bazı kişilerin yaşadığı sıkıntılara da değinildi.

“Gördüm Duydum Biliyorum” belgeselinin yönetmeni Faik Uzuner, son 5-6 yıldır Lefkoşa surlariçinde çocuk ve gençler için gönüllü etkinlikler düzenlediğini, pandemide buna ara verdiğini ve ardından da yaşları büyüyen aynı çocuklarla yeniden bir araya geldiğini söyledi. Bu görüşmelerinde çocuk ve gençlerin birtakım ilaçlardan bahsetmeye başlamasıyla belgesele konu olan gelişmeleri araştırdığını, bu ilaçlara sadece surlariçinde değil, her yerde kolay ulaşılabildiğini gözlemlediğini söyledi.

Uzuner, uyuşturucu suçlarıyla ilgili haberler konusunda basına önemli görev düştüğüne işaret ederek, geçmişte bir hata yaptı diye bazı gençlerin adının ve fotoğraflarının basında yer almasıyla hayatlarının karardığını belirtti.

Gazeteci-yazar, eski Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu da yeşil reçeteyle verilebilen ilaçların bazı doktor ve eczacılar tarafından kötüye kullanıldığı görüşünü ifade etti.

İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin gerekli denetimi yapmaması sonucu bugünlere gelindiğini, bazı ilaçların ciddi şekilde kötüye kullanıldığını belirten Karaokçu, “Ortada büyük bir rant var ve bu çocuklar göz göre göre ölüyor” dedi.

Karaokçu, komisyon başkanlığı döneminde Türkiye’deki gibi ilaç otomasyon sistemi hazırlattıklarını, uyuşturucu etkili ilaçlar konusunda tabip ve eczacı örgütleriyle çok konuştuklarını, sistemin uygulanabilmesi için yasa değişikliği gerektiğini ancak bu noktada takıldığını anlattı.

Hasan Karaokçu, “Bana göre çözüm ilaç otomasyon sistemiyle denetimdir. Bunu yapmalıyız” dedi.

Bugüne kadar 200 civarında gencin Denetimli Serbestlik Yasası’ndan yaralandığını ifade eden Karaokçu, uyuşturucu mağdurlarıyla ilgili haberlerde yapılan hatalar üzerinde de durdu ve haberlerdeki açık isim ve fotoğrafların yarattığı mağduriyetleri anlattı. Karaokçu, bu durumun bir insan hakları ihlali anlamına geldiğini söyledi.

Uyuşturucu bağımlısı kişilerin cezalandırılması değil, tedavi edilerek topluma kazandırılması gerektiğini vurgulayan Hasan Karaokçu, “Aksini yaparak bu çocukları uyuşturucu tacirlerinin kucağına atıyoruz. Dünyada uyuşturucu bağımlılarını cezalandıran ülke kalmadı” diye konuştu.

-Bu akşam “Medyada kapsayıcı dil kullanımı” konuşulacak

KTGB’nin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü etkinlikleri bu akşam “Medyada kapsayıcı dil kullanımı” paneli ile tamamlanacak.

Saat 20.00’de birlik lokalinde başlayacak panelde, Mülteci Hakları Derneği İletişim Uzmanı ve Koordinatörü Gizem Çelebiaziz ve Proje Koordinatörü Deniz Altıok konuşmacı olarak yer alacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Toplu Taşıma Master Planı’nda hedef üç ay içerisinde uygulamaya geçmek

Published

on

By

Köyde yaşayanların kent merkezine günün belli saatlerinde daha rahat gidip gelebilmelerini, şehir içindeki toplu taşıma sisteminin ise çok daha erişilebilir olmasını sağlamak amacıyla hazırlanan “KKTC Toplu Taşıma Master Planı”nın önümüzdeki üç ay sonunda uygulamaya konması hedefleniyor.

Sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınması aşaması tamamlanan yeni plana göre, elektronik ücret toplama sistemi getirilecek toplu taşımacılık her bölgede kurulacak kooperatifle yürütülecek. Toplu taşıma araçlarına 0-5 yaş sınırlaması ve sağ direksiyon şartı öngörülüyor. Yaş sınırlamasına kademeli bir geçiş ve kurulacak kooperatif işletim sistemiyle hibe ya da kredi yöntemiyle araç yenilemeye ekonomik kolaylıklar planlanıyor.

Üniversitelerin toplu taşıma hizmetinden çekilmesi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü ilkokullar hariç, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerinin yeni toplu taşımacılık sisteminde oluşturulacak kartlı sistemle taşınması hedefleniyor.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Düzce Belediyesi arasında Mayıs 2023’te imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde hazırlanan “KKTC Toplu Taşıma Master Planı”nda veri toplama ve konuyla ilgili tarafların görüşlerin alınması aşamaları tamamlandı.

Düzce Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ilıcalı, master planında bugüne kadar yapılan çalışmalar, KKTC’nin toplu taşıma yapısı, sorunları ve master planda hedeflenen çözüm önerileri hakkında Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine açıklamalarda bulundu.

-“Mayıs 2023 itibarıyla KKTC’de toplu taşıma master planının çalışmalarına başladık”

Düzce Belediyesi tarafından projenin hazırlanmasıyla ilgili görevlendirilen Bekir Ilıcalı, Türkiye’de 40’a yakın şehirde toplu taşımacılık konusunda çalışma yaptığını ve Mayıs 2023 itibarıyla da KKTC’de toplu taşıma master planının çalışmalarına başladıklarını kaydetti.

Projenin ilk aşamasının mevcut verilerin toplanması olduğunu işaret eden Ilıcalı, bu kapsamda şehirlerin çekim noktaları, mevcut toplu taşıma yerleri, eğitim taşımacılığı, üniversitelerin yürüttüğü taşımacılık, şehirlerin imar planları gibi konularda veri topladıklarını söyledi.

Ilıcalı, daha sonra Mayıs ve Ekim aylarında iki bölümlü bir saha çalışması yaptıklarını, burada yaklaşık 30 kişilik ekiplerle üçer hafta boyunca hem üniversitelerde, hem de serbest toplu taşımacılıkta her durakta kaç yolcunun inip-bindiği, hangi güzergahların, hangi saatlerde kullanıldığı gibi konularda veri toplandığını dile getirdi.

Tüm bu çalışmalar sonucunda ülkenin toplu taşıma yapısı, sorunları ve potansiyeli hakkında bilgi edindiklerini anlatan Ilıcalı, bu sayede ülkede toplu taşımacılığa dair nasıl bir sitem kurulması gerektiği ve bunun için yapılması gerekenleri saptadıklarını anlattı.

-“Köylerde hiçbir şekilde toplu taşıma hizmeti yok. İnsanlar çok büyük mağduriyet yaşıyorlar”

Bekir Ilıcalı, ülke genelinde üniversitelerin yaptığı taşımacılık da dâhil olmak üzere günlük 67 bin dolayında toplu taşımacılık hareketliliği olduğuna dikkat çekti.

Ilıcalı şöyle devam etti:

“Lefkoşa’da iyi kötü bir sistem var ama diğerlerinde yok. Mağusa’da, Doğu Akdeniz Üniversitesi otobüsleri var. Sivil halk da bu otobüslere biniyor. Girne’de de kısmen bir sistem var. Girne-Lapta arasında araçlar var ama Çatalköy tarafına yok. Mağusa, İskele, Güzelyurt ve Lefke’de bir toplu taşıma sisteminden bahsetmek mümkün değil. Köylerde hiçbir şekilde toplu taşıma hizmeti yok. İnsanlar çok büyük mağduriyet yaşıyor.”

Bekir Ilıcalı, hazırladıkları proje kapsamında her bir şehrin köylerle olan bağlantılarını, şehir içerisindeki hatları, sefer saatlerini, otobüslerin seferini kaç dakikada tamamlayacağını, hangi güzergâhları/yolları izleyeceğini içeren bir hareket sefer işletim sistemini hazırladıklarını açıkladı.

Mevcut toplu taşımacılığın aynı zamanda halkın kolayca anlayıp, kullanabileceği bir yapıda olmadığını da işaret eden Ilıcalı, projenin hayata geçmesiyle köyde yaşayanların kent merkezine günün belli saatlerinde daha rahat gidip gelebileceklerini, şehir içindeki toplu taşıma sisteminin ise çok daha erişilebilir olacağını ve her caddeden otobüslerin geçeceğini aktardı.

-“Elektronik ücret toplama sistemi getirilecek”

Ilıcalı, proje kapsamında yeni bir uygulama olarak elektronik ücret toplama sistemi getirileceğini vurgulayarak, “Bu kartlı sistemde sadece ulaşım ücreti toplanmayacak. Oluşturulan teknolojik altyapıyla tüm araçların hareketliliği, araç içerisindekilerin davranışları, aracın son durağa kadar gidip gitmediği, seferin ne kadar zamanda tamamlandığı ya da yolculukta bir aksama olup olmadığı bu dijital sistemde görülebilecek.” şeklinde konuştu.

Planlanan yeni sistemde üniversitelerin toplu taşıma hizmetinden çekilmelerini istediklerini aktaran Ilıcalı, ilkokul öğrencilerinin ise aynı şekilde yine Eğitim Bakanlığı’nın yürütmesinde olurken, ortaokul ve lise öğrencilerinin oluşturulacak yeni kartlı sisteme taşınmalarını içerdiğini kaydetti.   

Eğitim Bakanlığı’nın tüm öğrenci taşımacılığı için geçen yıl bir milyar iki yüz milyon lira ödediğine dikkat çeken Ilıcalı, projeye göre “İlkokullar aynen devam etmesi yanı sıra Eğitim Bakanlığı yeni oluşturulacak kartlı sisteme 350 milyon TL aktarmasıyla ortaokul ve lise öğrencilere ücretsiz kart verilecek. Bu sayede Eğitim Bakanlığı yılda 700 milyon lira gibi bir tasarruf elde edecek.” dedi.

Bekir Ilıcalı, yeni toplu taşımacılığın Lefkoşa, Girne, Mağusa, İskele ve Güzelyurt ile Lefke birlikte olmak üzere beş bölgeli bir yapılanma olmasının ve her bölgede kurulacak bir kooperatifle bu yapılanmanın yürütülmesinin amaçlandığını söyledi.

Mevcut taşımacılar ile bu sistemi yürütmek istediklerini de aktaran Ilıcalı, ancak taşımacıların kooperatiflere üye olmaları gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: 

“Projemizde hangi güzergâhta kaç metrelik araçlar olacağı belli. Büyük otobüsler var. Küçük otobüsler var. Tüm bunlar sistem içerisinde belirlenen hatlarda ve saatlerde hizmet verecekler. Ayrıca bu araçların tek tip olması, tek model olması, tek renk olması gibi kriterlerimiz var. Trafik güvenliği açısından sağdan direksiyonlu araçlar olması bizim için önemli.”

Ilıcalı beş bölgeli taşımacılık kooperatif sisteminin bir de üst otorite tarafından yönetileceğinin altını çizerek, “Bu otoritenin beş tane bölgenin denetimini, işletimini yöneten kar amacı gütmeyen bir yapı olacağını ifade etti.

Üst otorite olarak belirlenen yapının içerisinde ilgili bakanlıktan, belediyelerden, bölge taşımacılık şirketlerinden, üniversitelerden temsilciler olacağını işaret eden Ilıcalı, tüm bu temsilcilerin bir yönetim kurulu gibi sistemi yöneteceğini kaydetti.

-“Mevcut araçların çok önemli bir kısmı toplu taşıma standartlarının dışında kalıyor”

Bekir Ilıcalı, ülkedeki mevcut araçların çok önemli bir kısmının toplu taşıma standartlarının dışında kaldıklarını da dile getirerek, “Elinde 50 yaşında olan araç var. 50 yaşındaki araçla toplu taşıma hizmeti yapmayı düşünmüyoruz, araç sıfır-beş yaş arasında olmalı.” dedi.  

Yaş sınırlamasına kademeli bir geçiş yapılabileceğini, örneğin maksimum on yaşına kadar olan araçları sistem içinde tutabileceklerini söyleyen Ilıcalı, “Bunların değişimi için üç yıl süre verebiliriz. Diğer tarafta kooperatif işletim sistemi kurduğumuz zaman bunların hibe alma, kredi alma gibi durumları ortaya çıkacaktır.” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin çocuklarının yanan otobüslerde, devrilen otobüslerde seyahat etmesi bizim ağrımıza gidiyor.” diyen Ilıcalı, araçlarda yaş şartının önemini işaret etti.

Bekir Ilıcalı, proje hakkında toplumun birçok kesimi ile görüştüklerini söyleyerek, “Projeyi iki kez Bakanlar Kurulu’nda anlattık. İki tane toplu taşımacılık birliğiyle, Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’yla, üniversitelerin üst yönetimleriyle, belediye başkanlarıyla görüştük. Onlara sunumlar yaptık. Onların önerilerini dinledik. Hepsiyle asgari müştereklerde birleşen bir sistem korumayı hedefliyoruz.” dedi.

Proje aşamasında sona geldiklerini vurgulayan Ilıcalı, önümüzdeki üç ay içerisinde projenin artık son halini verip, uygulamaya hazır hale gelmesini beklediklerini kaydetti.

Ilıcalı konuşmasında, projenin Kuzey Kıbrıs şartlarına uygun olarak hazırlandığını da belirterek, çalışmada buradaki nüfus sayısı göz önünde bulundurularak yapıldığını, ülkenin sıcak bir yer olması nedeniyle planlamada insanların daha az yürümesini öngördüklerini, üniversite taşımacılığı ya da Eğitim Bakanlığı’nın üstlendiği taşımacılığı dâhil ederek değerlendirmede bulunduklarını ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Ateş Savaşçıları” her dakika, her saniye göreve hazır

Published

on

By

İtfaiyecilik, cesaret ve özveriyle örülmüş zor bir meslek… Her bir vaka; onları yeni sınavlara, duygulara ve hikayelere davet eder… İtfaiyeciler, görev bilinciyle hareket ederken, aynı zamanda kendi sınırlarını da keşfediyorlar.

“Ateş Savaşçıları” olarak adlandırılan itfaiyeciler, yaşanabilecek olaylara karşı her dakika ve her saniye hazır bekliyor.

Başta yangın olmak üzere; trafik kazaları, sel, deprem, mahsur kalma ve kurtarma operasyonlarında görevler üstlenen itfaiyeciler, her ihbarın bir yaşamı kurtarabileceği bilinciyle hareket ediyor.

İtfaiyeciler, vatandaşların can ve mal güvenliği için 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verirken,

acil durumlarda zaman kaybedilmeden “199 İtfaiye ihbar hattını” aramak da, can ve mal kayıplarını önlemede kritik rol oynuyor.

Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı İtfaiye Müdürü Ramadan Gürpınar, itfaiye ekiplerinin 5 yılda 3 bin 181 yangın vakası ile 5 bin 435 hususi servis olayına müdahale ettiğini kaydetti.

KKTC genelindeki 11 itfaiye şubesinde 13’ü kadın olmak üzere toplam 225 personel bulunduğunu belirten Gürpınar, şube sayısının yaz aylarında 13’e yükseldiğini ifade etti.

-TAK muhabiri, itfaiyecilerin 24 saatlik görevlerini yerinde gözlemledi

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabiri, Lefkoşa İtfaiye Şube Amirliği’nde görev yapan itfaiyecilerin 24 saatlik görevlerini bir gün boyunca yerinde gözlemledi.

Lefkoşa ve bölgesine bağlı 35 yerleşim yerine, toplam 53 personelle hizmet veren Lefkoşa İtfaiye Şube Amirliği, Sanayi ve Çağlayan olmak üzere iki şubeden oluşuyor. Ayrıca Boğaz Karakolu’nda konuşlandırılmış bir ekip de var. Her vardiya 24 saat olmak üzere, şubelerde üç vardiya şeklinde görev yapıyorlar. İhbarların alındığı kontrol odasında ise sürekli ve kesintisiz şekilde personel bulunuyor.

-Vardiya değişim saati 07.55…

Ekip, sabah saat 07.55’te önceki vardiyadaki arkadaşlarından görevi devraldıktan sonra işe koyuluyor.

Gün içerisinde ilk olarak itfaiye araçlarının bakım ve kontrolü yapılıyor. Araçlardaki techizatlarıda kontrol eden personel daha sonra araç-gereçlerin de bakımlarını gerçekleştiriyor. Kontrollerde aksaklık ve olumsuzluklar varsa ekip sorumlusu tarafından şube amirinin bilgisine getiriliyor. Yapılan kontrollerin ardından ekip, kısa bir mola veriyor. Molanın ardından, tüm araçların günlük temizliği ile şube binasının temizliğine koyuluyor.

– Hem teorik hem de uygulamalı eğitimler veriliyor

Personele, gün içerisinde trafik kazalarına ve araç yangınlarına müdahale eğitimlerinin yanı sıra yangınlara köpükle müdahale ve suni tenefüs cihazı eğitimleri gibi hem teorik hem de uygulamalı eğitimler veriliyor.  

İstirahat saatlerinde ise personelin kimi kitap okuyor, kimi spor yapıyor, kimisi ise kahve içip günün değerlendirmesini yaparak, kişisel ve sosyal olarak kendilerini geliştirmeye devam ediyor.

Ekip, evlerinden getirdikleri yemekleri, iş yoğunluğuna göre olabildiğince birlikte, aynı masada paylaşıyor, bu da aralarındaki dayanışmayı artırıyor, güçlü bir bağ kurulmasına yardımcı oluyor.

Vardiyalı çalışma sistemi ve acil durum çağrıları nedeniyle her an göreve hazır bekleyen itfaiyecilerin, görevlerini en iyi şekilde yapmaları açısından dinlenmeleri de kritik öneme sahip, o nedenle saat 23.05’te yatılı istirahate geçiyorlar.

Günlük programlar dahilinde hareket eden ekip, gündüzleri ihbar geldiğinde yaklaşık 20 saniyede, geceleri ise 45 saniye gibi kısa bir sürede vakaya çıkış yapıyor.

Sirenlerini çalarak olay yerine en hızlı şekilde ulaşmaya çalışan ekip, adeta zamanla yarışıyor.

Gün içerisinde gelen ihbarlara müdahale eden ekip, Gönyeli’de bir apartman dairesinin su depoları arasında mahsur kalan yavru kediyi kısa sürede bulunduğu yerden kurtardı. Vatandaşlar, duyarlılıkları nedeniyle ekibe teşekkür etti.

– Paça: “Bu mesleği 37 yıldır severek yapıyorum”

Lefkoşa İtfaiye Şubesi’nde görev yapan Şube Amiri Mustafa Paça, İtfaiye Çavuşu Göksal Evleksiz ve kadın itfaiye memuru Özden Tilki, meslek hayatlarında unutamadıkları anılarını TAK muhabiri ile paylaştı.

Lefkoşa İtfaiye Şubesi Amiri Mustafa Paça, bu mesleği 37 yıldır severek yaptığını belirterek,her zaman vatandaşın yanında olduklarını kaydetti.

Meslek hayatında unutamadığı birçok anısının olduğunu ifade eden Paça, Gönyeli’de bir apartmanın ikinci katında gaz kaçağından dolayı yangın çıktığına değinerek, yaşadığı anıyı şu sözlerle anlattı:

“Herhangi bir yangın çıktığında şube amirine de bilgi verilir. Şubeden beni aradılar ve yangın bilgisini verdiler. Ben de o sırada, olay yerinin yakınlarındaydım. Vakit kaybetmeden yangının çıktığı binaya gittim. Olay yerine vardığımda itfaiye araçlarının siren sesleri duyuluyordu. Alevler, kısa sürede daireyi sarmıştı. Olay yerinde bulunan vatandaşlar, endişe içindeydi. İki ayrı dairede bulunanlar yoğun dumandan dolayı balkonlara sığınmıştı. Korku ve panik halinde, balkondan aşağıya atlamak üzereydiler. O sırada vatandaşlarla birlikte, balkonda bulunanlara itfaiyenin geldiğini ve sakin olmaları konusunda telkinde bulunuyorduk. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, alevleri kontrol altına alırken aynı anda binanın balkonlarında mahsur kalanları sağ salim kurtardı. Ardından yedi kişinin ambulanslarla kontrol amaçlı hastaneye sevki sağlandı.”

Güney Kıbrıs’ta çıkan orman yangınlarına da değinen Paça, itfaiye servisleri olarak herhangi bir yardım talebine karşı her zaman hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

– Evleksiz: “İtfayecilik kutsal bir meslek…”

İtfaiye Çavuşu Göksal Evleksiz de, yaklaşık 22 yıldır bu mesleği yaptığını belirterek, itfayeciliğin “kutsal” bir meslek olduğunu ifade etti.

Unutamadığı bir anısını anlatan Evleksiz, “Mesleğe yeni başladığım yıllarda, Lefkoşa’da iki katlı bir evde yangın ihbarı almıştık. Olay yerine gittiğimizde, alevlerin kısa sürede salon ile mutfağı sardığını gördük. Zamanla yarışıyorduk. Kısa sürede yangını kontrol altına alıp, yatak odasında mahsur kalan ev sakinlerini kurtararak, ambulansla tedbir amaçlı hastaneye sevkini sağladık.” diye konuştu.

Ev sakinlerini burnu dahi kanamadan kurtardıkları için çok sevindiklerini belirten Evleksiz, bu mesleğin ne kadar kutsal olduğunu, o gün bir kez daha anladığını ifade etti.

– Tilki: “Çocuğun sevinci bizleri de çok mutlu etmişti”

İtfaiye teşkilatında 2 yıldır görev yapan kadın itfaiye memuru Özden Tilki de, “Bizler herkesin kaçtığı yere koşarak gidiyoruz” diyerek, vatandaşların can ve mal güvenliği için 7 gün 24 saat hizmet verdiklerini kaydetti.

Mesleğe başladığı kısa zaman diliminde unutamadığı birçok anısının olduğunu dile getiren Tilki, “Küçük yaşlardaki bir çocuğun odasında kilitli kaldığı ihbarını aldık. Ardından harekete geçerek, kısa sürede olay yerine gittik. Olay yerine vardığımızda aile çok tedirgin ve endişeliydi. Pencereden içeriye girerek çocuğu kurtardık. Çocuk, bizi ve ailesini görünce çok mutlu olmuştu. Çocuğun sevinci bizleri de çok mutlu etmişti.” ifadelerine yer verdi.

Tilki, KKTC’de görev yapan ilk kadın itfaiyeciler arasında yer almakla birlikte, böylesi riskli bir mesleği icra etmenin kendisi için büyük bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi.

Gürpınar: “5 yılda 3 bin 181 yangına, 5 bin 435 hususi olaya müdahale edildi”

Öte yandan, Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı İtfaiye Müdürü Ramadan Gürpınar da, bazı veriler paylaşarak, itfaiye ekiplerinin 5 yılda 3 bin 181 yangın vakasına müdahale ettiğini kaydetti.

Gürpınar, bu vakaların 1.398’i arazi, 625’i bina, 580’i motorlu araç, 41’i orman, 26’sı LPG ve 511’inin ise, elektrik, şömine, çöp bidonu, kümes gibi  diğer türdeki yangınlar olduğunu ifade etti.

Gürpınar, ayrıca 5 yılda doğal afet, trafik kazası ile can kurtarma operasyonlarının yer aldığı 5 bin 435 hususi servis olayına da müdahale edildiğini belirtti.

İtfaiye Müdürlüğü’nün KKTC genelindeki 11 şubesinde 13’ü kadın olmak üzere

toplam 225 personel personel bulunduğunu kaydeden Gürpınar, “Şube sayısı yaz aylarında 13’e yükseliyor. Girne Boğaz ile Çamlıbel Karakolu’nda yaz ayında çıkabilecek yangınlara karşı ekiplerimiz hazır bulunuyor.” dedi.

Gürpınar, itfaiye teşkilatının “arazöz, itfaiye su tankeri, merdivenli itfaiye aracı, yangınlara ilk müdahale aracı, arama ve kurtarma aracı, deprem arama kurtarma araçları ve sel baskınlarında su tahliyesi için kullanılan motopomplar” ile hizmet verdiğini dile getirdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

KIB-TEK Genel Müdürü Aydın:Arızalarla ilgili rapor hazırlanıyor,ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacak

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek), Genel Müdürü Dalman Aydın, Güneşköy Trafo Merkezi’nde yaşanan ve ülke genelinde elektrik kesintisine neden olan arıza ile ilgili BRT’ye değerlendirmelerde bulundu.

Aydın, Güneşköy Trafo Merkezi’ndeki arızanın giderildiğini ancak termik santralin birisinde arızanın hala devam ettiğini ve zaman zaman kısa süreli elektrik kesintilerinin yaşandığını belirtti.

Aydın, söz konusu arızanın Çarşamba gününe kadar çözümlenebileceğini söyledi. Arızanın giderilmesi için santralde soğumanın beklendiğini ifade eden Dalman Aydın, soğuma gerçekleştikten sonra ekiplerin söz konusu arızaya müdahale edebileceğini belirtti.

Söz konusu arıza giderilene kadar belli saatlerde kısa süreli elektrik kesintilerinin yaşanabileceğini yineleyen KIBTEK Genel Müdürü Aydın, arızalarla ilgili rapor hazırlıklarının sürdüğünü ve ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacağını da sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam