Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KTİMB “Kuzey Sahillerinin Sürdürülebilir Gelişimi İçin Farkındalık Toplantısı” düzenledi

Published

on

 

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), “Kuzey sahillerinin sağlıklı gelişimi ve bölgenin alt yapı sorunları ile ilgili farkındalık yaratılması” amacıyla toplantı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katıldığı toplantıda, “Kuzey sahillerinin sürdürülebilir çevresel gelişim temelinde, ekonomik değeri ve yaşam kalitesi yüksek, altyapısı gelişmiş, kırsal dokunun korunduğu yaşam alanına dönüştürülmesi” ele alındı.

Toplantıya, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra Başbakan Faiz Sucuoğlu, bakanlar ve milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgütleri temsilcileri, bürokratlar, yatırımcılar ve konuklar katıldı.

Esentepe’de, Korineum Golf & Beach Resort’ta yer alan toplantının açılış konuşmasını yapan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “amacımız; ülkemiz için bir farkındalık yaratmak, altyapı ile ilgili geç kalmamak, ‘geç kaldık’ diye hayıflanmamızın önüne geçmektir” dedi. Gürcafer, gelişmenin önüne geçilemeyeceğini, kuzey sahil şeridinde de gelişmenin önüne geçilemeyeceğini, o yüzden bu bölgede akıllı, yeşil, gelişmiş, sürdürülebilir kentler oluşturulmasının önemine işaret etti.

Bölgeden ve dünyadan akıllı kent örnekleri veren Gürcafer, akıllı, yeşil, sürdürülebilir kentler için farkındalık yaratmak amacıyla bu toplantıyı düzenlediklerini ifade etti, devletin müteahhitlerden önde olmasını istediklerini anlattı.

Gelecek için, ülke için popülist yaklaşımları geride bırakarak, bu toplantıyı yapacaklarına inanç belirten Gürcafer, bu gelişim yapılırken de çevreye, doğaya ve yeşile önem verilmesi gerektiğini, pazar aranırken de buna göre pazar bulunması, insan gücü ve siyaseti de bu noktaya çekmek için çalıştıklarını söyledi.

“Keşke bazı çalışmaları zamanında yapabilseydik” diyen Gürcafer, şimdi keşkeleri bırakıp,  geleceğe ülkeye güzel bir miras bırakmak için doğayla barışık şekilde ekonomik gelişimi hayata geçirmelerinin önemine vurgu yaptı.

Gürcafer, bölgeyle ilgili bir meşale yaktıklarını kaydederek, toplantının amacının; “bölge ile ilgili tüm eksikliklerin giderileceği ve doğanın ön planda olacağı ama buna paralel çağdaş bir alt yapının olacağı ekonomik yaşam ile doğanın barışık bir şekilde yaşaması için yapılması gerekenlerin yapılması hususunda geç kalınmadan bir çalışmanın başlatılması” olduğunu söyledi.

Yatırım ve gelişmeler sağlanırken de yerli esnafın, toplumun kalkınacağı bir model düşündüklerini ifade eden Gürcafer, katılan herkese teşekkür etti.

Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi Harun Orçan da, bu tür çalışmaların bölgeye, yatırımcıya ve bölge insanının sürdürülebilir gelişmesine katkı sağlayacağına inanç belirtti.

Orçan, bölgedeki yapılaşma baskısına işaret ederek, çalışmanın değerli bir çalışma olduğunu söyledi ve oda başkanının mesajını okudu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, ülkede her zaman “betonlaşma ve plansızlıktan” yakındıklarını ancak doğayı korumanın ellerinde olduğunu ifade ederek, doğaya olan saygının her zaman korunmasının önemine vurgu yaptı. Taçoy, yaşam alanlarını korumak ve gelecek nesillere aktarılması için düzenlenen toplantının başarılı geçmesini temenni etti.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, insanlığın, doğal afetleri ve doğanın intikamını düşünmeden adımlar attığını ve doğaya müdahale ettiğini anlattı.

Arıklı, bu yüzden bugün yapılan toplantının önemli olduğunu, geleceğe yönelik güzel bir çalışma olduğunu ifade etti. Arıklı, çevrenin ve doğanın korunması için ille de emirnamelere gerek olmadığını, yapılaşmanın doğaya çevreye zarar vermemesi gerektiğini söyledi.

İnşaat sektörünün ülke ekonomisine katkısına da işaret eden Arıklı, inşaat sektörünün, sürdürülebilir, yeşil bir gelişimi sağlayacağını, toplantının da bu anlamda önemli olduğunu ifade etti.

Başbakan Faiz Sucuoğlu da, doğru bir zamanda bu toplantının düzenlendiğini ifade ederek, her şeye rağmen KKTC’nin ve kuzey sahillerinin doğal bir güzellik sunduğunu söyledi. Sucuoğlu, güzeli daha da güzelleştirmek, güzeli harcamanın da ellerinde olduğunu kaydetti.

Toplantının, bu yüzden önemli olduğunu, güzel bir ülke yaratmak ve gelecek nesillere aktarmanın önemini ifade eden Sucuoğlu, kuzey sahil şeridinde güzel yatırımlar yapıldığını ve bölgeye yabancıların önemli bir ilgisinin olduğunu söyledi.

Sucuoğlu, Ukrayna-Rusya savaşının ülkeyi her yönden etkilediğini ancak bugünkü toplantıda gördüğü heyecanın, bu sıkıntılı zor süreci en iyi şekilde atlatacaklarına olan inancının arttığını ifade etti.

İnşaat sektörünün de turizm eğitim ve hizmet alanları gibi bu zor sürecin atlatılmasında önemli bir yer alacağına inanç belirten Sucuoğlu, düzgün yatırımlar ve yatırımcılar güven verirken, yabancıların ilgisini artırdığını kaydetti.

Toplantının zamanlamasından dolayı birliği tebrik eden Sucuoğlu, bu tür toplantıların devamını diledi. Sucuoğlu, ülke değerlerinin, en güzel binayı yapsanız da korumanın önemine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, KKTC’nin güzel bir yer olduğuna işaret ederek, tüm kesimlerin ülke için bir araya gelebildiği bu toplantının da bunun en iyi örneği olduğunu söyledi.

Tatar, kuzey sahillerinin doğal güzelliğine işaret ederken, bu bölgenin en büyük şanssızlığının Teknecik Elektrik Santrali olduğunu belirtti.

Bacalardan çıkan duman ve çevreye verilen zararın kabul edilebilir olmadığını kaydeden Tatar, siyaseti bir kenara bırakarak konuştuğunu ifade etti. Bu soruna bir şekilde Kıb-Tek ve yetkililerin çözüm bulması gerektiğini kaydeden Tatar, yeşil enerji veya doğal gaza geçilebileceğini belirterek, bu yönde yapılacak çalışmaların bölgenin geleceği açısından önemli olduğunu kaydetti.

Bugün toplantının yapıldığı tesisin golf sahasının bu bölgenin gelişmesinde önemli rol oynadığını ifade eden Tatar, doğru projelerin, yapıldığı bölgeleri nasıl geliştirdiğini en güzel örneğinin yaşandığını belirtti.

“Bize büyük görevler düşüyor” diyen ve yerel yönetimlerin güçlü olması gerektiğini vurgulayan Tatar, emlak vergisinin artık düşük kaldığını, hizmetin en iyi ve sürdürülebilir bir şekilde devamının önemine değindi.

İmar planları ve diğer düzenlemelerle doğanın, çevrenin ve ağaçların korunmasının önemine de işaret eden Tatar, gelişme olurken bir şekilde yanlış gelişim veya yanlış yatırıma da “dur” diyebilmenin önemine vurgu yaptı.

Tatar, KKTC’yi hak ettiği yere hep birlikte çalışarak taşıyacaklarına inanç belirterek, Kıbrıs sorunu sürse de, KKTC’de siyasi ve her alanda istikrarın yatırımlar için önemli olduğun vurguladı.

Ortaya koydukları yeni siyaset, egemenlik ve devlete olan inancın yatırmaları artıracağına inanç belirten Tatar, Türkiye’nin desteğinin de her zaman yanlarında olduğunu söyledi. Tatar, KKTC’nin değerli bir bölgede bulunduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve güneyin toprak ve bina bakımından çok pahalı olduğunu, bu yüzden ülkede toprağın korunması gerektiğini, gelişimin de buna göre yapılması, tarım alanları korunarak gelişimin zamana yayılması gerektiğini anlattı. Tatar, “Bu toprak değerini daha da artıracak, o yüzden yatırımlar yapılırken gelecek nesillere de taşıyacak şekilde doğru hamleler yapılmasının” önemine değindi.

Toplantıyı düzenleyenlere teşekkür eden Tatar, devlete güvene işaret etti, hep birlikte çalışarak ülkeyi geleceğe taşıyacaklarını belirtti.

Konuşmaların ardından sunumlara geçildi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam