Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KTTB ailelere 5-11 yaş aralığındaki çocuklarını aşılatma çağrısında bulundu

Published

on

 

 

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği (KTTB) Biontech-Pfizer aşısı çocuk dozu  ile aşılanan çocuklarda herhangi bir orta veya ağır yan etki gözlenmediğini, uygun doz aşıların 5-11 yaş grubu için güvenli olduğu vurguladı ve ailelere 5-11 yaş aralığındaki çocuklarını aşılatma çağrısında bulundu.

Çocukların COVID-19 ile enfekte olma olasılığının yetişkinler kadar olduğuna, son yaşanan vaka artışlarının vakaların %30’unun çocuk yaş grubunda olduğunu gösterdiğine dikkat çeken KTTB, çocukların Covid-19’a karşı mutlaka aşılanması gerektiğini vurguladı.

KTTB tarafından yapılan yazılı açıklamada, 5 yaş üstü çocukların aşılanması ile Covid-19 enfeksiyonu geçirme ihtimallerinin ciddi oranda düşeceği de ifade edildi.

Açıklamada, ABD’nin Ekim 2021, Avrupa Birliği ülkelerinin ise Kasım 2021’den beri 5-11 yaş grubu çocuklara Biontech-Pfizer aşısı çocuk dozu yapmaya başladığı kaydedilen açıklamada, KKTC’deki çocukların da bu aşıya erişimlerinin olmasının pandemi ile mücadele açısından çok önemli olduğuna işaret edildi.

Pandeminin bu döneminde, KKTC’de ve tüm dünyada özellikle Omicron varyantın hakim olması ile vaka sayılarında ciddi artış görüldüğü ifade edilen açıklamada, “Aşısız insanlarımızın kaybedilmesini üzülerek takip etmekteyiz. Kayıplarımızı azaltmak ve hayata devam edebilmemizin yolunun maske, mesafe, hijyen, bulunduğumuz ortamların havalandırılması, aşılama ve artık enfekte kişilerin zamanında tedavisi olduğu açıktır” denildi.

“5-11 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR AŞILANMALI MI”?

Pandeminin başından beri dünyada milyonlarca 3-11 yaş aralığındaki çocukta COVID-19 enfeksiyonu görüldüğü ve genellikle hafif enfeksiyona neden olsa da, çocuklarda da ağır enfeksiyon, hastaneye yatış ve kayıp görülebildiği ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çocuklar da  COVID-19 nedeni ile hasta olabilir.COVID-19 hastalığı nedeni ile kısa dönemde solunum sıkıntısı, uzun dönemde bilinen MIS-C ve bilinmeyen birçok ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.     COVID-19 pozitif olduktan sonra  evde, okulda veya kreşte arkadaşları ve yüksek riskli akrabalarına bulaştırabilirler. Pozitif olmaları nedeni ile hem eğitim hem de sosyal yaşamdan izole olmanın ciddi sorunları ile karşılaşabilirler. Çocuklarda da hayati risk oluşturmaktadır”.
Açıklamada, “Multisistem İnflamatuar Sendrom’un  (MIS-C) COVID-19 ile enfeksiyonundan 2-4 hafta sonra, çocuklarda,  kalp, akciğer, böbrek, beyin, cilt, göz veya mide-bağırsak dahil olmak üzere farklı vücut bölümlerinin iltihaplandığı ve hayati tehlike oluşturabilen ciddi bir sorun” olduğu bilgisi yer aldı ve “MIS-C vaklarının %20’sinin hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Ayrıca, Diyabet, Astım, kalp hastalığı, savunma yetmezliği gibi kronik hastalığı olan çocukların ağır enfeksiyon ve hayati risk oluşturabilecek ciddi komplikasyonlarla karşılaşma olasılığı oldukça yüksektir” denildi.
ÇOCUĞUNUZU VE KENDİNİZİ AŞILAYARAK, AİLENİZİ VE TOPLUMU KORUMAYA YARDIMCI OLUN!
5 yaş üstü çocukların aşılanması ile Covid-19 enfeksiyonu geçirme ihtimallerinin ciddi oranda düşeceği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“5 yaş üstü çocukların aşılanması, ile  aşı için uygun olmayan 5 yaş altı kardeş ve enfekte olma durumunda ağır hastalık geçirme riski olan aile bireylerinin korunmasına yardımcı olacaktır.  Aşı, çocukların COVID-19’a bağlı ağır hastalık geçirmelerini önleyecektir. 5 yaş ve üzeri çocukların aşılanması, onların eğitimlerine ve sosyal etkinliklerine devam etmelerini sağlayacaktır. Bu da sürdürebilir yüz yüze eğitim, çocukların sosyal gelişimi, yani gelecekleri için hayati derecede önemlidir.”
“COVID-19 AŞILARI 5-11 YAŞ GRUBU İÇİN GÜVENLİDİR”
Çocuk dozu m-RNA aşıları rutin kullanma girmeden önce yapılan çalışmada 3109 çocuğun aşılandığı anlatılan KTTB açıklamasında,  herhangi bir orta veya ağır yan etki gözlenmediği belirtildi.
Açıklamada şu bilgiler verildi:
“3 Kasım -19 Aralık 2021 arasında ABD’de 5-11 yaşa toplam 8.7 milyon doz Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısı uygulanmıştır.  4,249 yan etki bildirilmiş ve bunların 4,149 (%97.6) u ciddi olmayan lokal şişlik, ağrı, kızarıklık baş ağrısı vb yönündedir. Esas mRNA aşıları ile ilgili korkulan nadir fakat ciddi yan etki miyokardit  (kalp kasının iltihabı) ve perikardit (kalbin dış zarının iltihaplanması) dir. 5-11 yaş grubu için ABD’de yapılan 8 milyon dozda sadece 11 vakada gösterilmiştir. Bu sonuçlar, bu ciddi yan etkinin bu yaş grubunda oldukça nadir olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İddiaların aksine, Covid 19 mRNA aşılarının kısırlık yaptığına yönelik herhangi bir bilimsel veri yoktur. Bu sadece kanıtlanmamış bir iddiadır”.

“AŞI HER ÇOCUĞUN HAKKIDIR”!

COVİD-19, SARS-Cov-2 enfeksiyonunun hem erişkinlerde hem de çocuklarda ciddi, ağır hastalığa, hayati risk oluşturan sonuçlara neden olabildiğine dikkat çekilen açıklamada bu nedenle çocukların aşılanması çağrısı yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “5-11 yaş için ilgili 2 doz (10 μg, 0.2mL) 3 hafta ara ile uygulanması önerilmektedir. Aşı sonrası kolda ağrı, kızarıklık ve şişme gözlenebilir. Çocuğunuzda yorgunluk, baş ağrısı, kas ağrısı, titreme, ateş ve mide bulantısı gözlenebilir. Bu durumda aspirin dışı parasetemol veya ibuprofen kullanılabilir.
Sürdürülebilir yüz yüze eğitim, maske-mesafe kuralları içinde sosyal yaşamın ve ekonomik yaşamın devamı için mutlaka Covid-19 aşılarının zamanında yapılması hayati derecede önemlidir”.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam