Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTTB’den yetkililere çağrı: “Halk sağlığı için plaj ve havuz güvenliği derhâl sağlanmalı”

Published

on

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), yaz aylarının başlamasıyla deniz ve havuz kullanımının artmaya başladığını, ancak sahillerde ve havuzlarda hijyen ve güvenlik koşulları konusunda “ciddi eksiklikler” gözlemlendiğini belirterek, halk sağlığını korumak adına yetkilileri göreve çağırdı.

Birlik, halk sağlığını korumak adına atılması gereken adımları; cankurtaran bulunması kuralının denetlenmesi, deniz ve havuz sularının analizlerinin yapılması ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılması, Mavi Bayrak kriterlerinin benimsenmesi, plajların sezon öncesi risk değerlendirmesine tabi tutulması, plajların çevresel temizlik, altyapı ve hijyen koşullarının denetlenmesi, halkın kullanımına açık havuzların analiz sonuçlarının açıklanması olarak sıraladı.

-“Deniz ve havuz sularının sağlık riskleri görmezden gelinemez”

KTTB Yönetim Kurulu adına Başkan Prof. Dr. Ceyhun Dalkan ve Çevre ve Halk Sağlığı Sorumlusu Dr. Cemal Mert imzalı açıklamada,  halkın serinlemek ve dinlenmek için sahillere yöneldiği ancak sahillerde ve havuzlarda hijyen ve güvenlik koşulları konusunda “ciddi eksiklikler” gözlemlendiğini belirtildi. Açıklamada, “KTTB olarak, halk sağlığını ilgilendiren bu hayati konuda yetkilileri acilen göreve çağırıyoruz” denildi.

Deniz ve havuz sularında mikrobiyolojik ve kimyasal kirlenme riskinin yaz aylarında arttığına işaret edilen açıklamada,  E.coli, salmonella, norovirüs, enterovirüs gibi patojenlerin gastrointestinal enfeksiyonlara; cryptosporidium ve giardia gibi parazitlerin  ise ateş, ishal, kusma ve karın ağrısına neden olabildiğine dikkat çekildi.

Açıklamada, ayrıca, deniz ve havuz sularında bulunması muhtemel ağır metaller ve pestisitler gibi kimyasal kirleticilerin uzun vadeli kronik sağlık sorunlarına, hatta kansere yol açabildiği uyarısında bulunuldu.

Açıklamada “Bu nedenle, Sağlık Bakanlığı, 2025 yaz sezonu boyunca deniz ve havuz sularında düzenli analizler gerçekleştirmeli, bu analizler akredite laboratuvarlarda, uluslararası standartlara uygun şekilde yapılmalı ve sonuçlar şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşılmalıdır.” ifadelerini  kullandı. Açıklamada, geçen yıl olduğu gibi, yaz aylarında plajlarda ve kamuya açık havuzlarda analizler yapıldığı yönündeki “yüzeysel” ve “detay” içermeyen açıklamaların halkı “tatmin etmediğini” de vurgulandı.

– “Plajlarda güvenlik yok: İlk boğulma vakası ihmalin göstergesi olacaktır”

Yaz sezonunda yaşanması muhtemel ilk boğulma vakasının, bu yıl da plajlarda gerekli can güvenliği önlemlerinin alınmadığının “acı bir göstergesi” olacağı uyarısında bulunulan açıklamada, 2024 yılında 14 insanın denizlerde boğularak hayatını kaybettiği anımsatıldı.

Açıklamda şu  şunları kaydedildi:

“Defalarca uyardık; bu ölümlerin büyük çoğunluğu önlenebilirdi. Ancak İçişleri Bakanlığı ve yerel yönetimler, Plajların Kullanımı ve Denetimi Yasası’nın 10. maddesini uygulamakta ısrarla yetersiz kalmaktadır. Yasaya göre, plaj işletmecileri gerekli can kurtarma önlemlerini almakla yükümlüdür ve bu yükümlülüğün takibi İçişleri Bakanlığı ve ilçe kaymakamlıklarının sorumluluğundadır. Ne yazık ki pek çok plajda hâlâ cankurtaran bulunmamakta, tehlikeli bölgeler işaretlenmemekte, uyarı levhaları ve güvenlik ekipmanları eksik bırakılmaktadır. Bu açıkça kanun ihlâlidir ve halkın can güvenliğini tehlikeye atmaktır.”

– Birlik taleplerini 6 başlık altında sıraladı

Halk sağlığını korumak adına “derhâl” atılması talep edilen adımlar altı başlık altında şöyle sıralandı:

“1. Her plajda eğitimli ve tam zamanlı cankurtaran bulunması kuralı sıkı şekilde denetlenmeli.

  1. Deniz ve havuz sularının mikrobiyolojik ve kimyasal analizleri düzenli yapılmalı; sonuçlar şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalı ve plajlara asılmalıdır.
  2. Mavi Bayrak kriterleri, tüm plajlar için asgari standart olarak benimsenmelidir.
  3. Plajlar sezon öncesi risk değerlendirmesine tabi tutulmalı; yetersiz olanlara ruhsat verilmemeli, hizmet vermesi engellenmelidir.
  4. Çevresel temizlik, çöp yönetimi ve altyapı koşulları yerinde denetlenmeli; plaj çevresindeki hijyen koşulları düzeltilmelidir.
  5. Halkın kullanımına açık havuzların analiz sonuçları acilen açıklanmalı, gerekli önlemler hızla alınmalıdır.”

 Açıklamada, “Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi, İçişleri Bakanlığı, İlçe Kaymakamlıkları, Çevre Dairesi ve yerel yönetimler bu konudaki sorumluluklarını ciddiyetle yerine getirmelidirler” denilerek, devamla şu ifadelere yer verildi:

“Bu yaz da ‘aynı ihmal zinciri’ devam ederse, yaşanacak her yeni sağlık sorunu ve her yeni can kaybı, bu ihmalkâr yöneticilerin sorumluluğunda olacaktır. Halkımız ve ülkemize gelen turistler sahillerde ve havuzlarda sağlığından endişe etmeden serinleme hakkına sahiptir. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Yetkilileri derhâl harekete geçmeye ve halk sağlığını korumaya çağırıyoruz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bengihan: İşveren tarafının asgari ücrete itiraz etmesi insafsızlıktır

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) Başkanı Güven Bengihan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen asgari ücrete işveren tarafının itiraz etmesini “insafsızlık” olarak niteleyerek, eleştirilerde bulundu.

Bengihan, yazılı açıklamasında, ülkede yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle özel sektör çalışanlarının açlığa mahkum edildiğini kaydetti ve onlara hayat pahalılığı oranında bir artışı dahi çok gören işverenlere bir ay asgari ücretle yaşamayı denemelerini önerdi.

“Çalışana insanca bir yaşamı layık görmeyen ve hayat pahalılığı oranındaki artışı dahi çok gören” zihniyeti kınayan Bengihan, her zaman olduğu gibi bunan sonra da emekçilerin yanında olacaklarını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

14. Pulya Festivali 15-24 Ağustos tarihleri arasında düzenleniyor

Published

on

By

14.Yeniboğaziçi Pulya Festivali ve 5. Uluslararası Halk Dansları Festivali 15-24 Ağustos tarihleri arasında Yeniboğaziçi Festival alanında gerçekleştirecek.

Festival ile ilgili Mimoza Beach hotelde basın toplantısı düzenlendi…

Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Katip Demir, Festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Demir, tüm halkı festivale davet etti.

Yeniboğaziçi Belediyesi Festival Komitesi Başkanı Atalay Talaykurt da her kesime hitap edecek etkinklerle dolu bir festival organize edildiğini belirterek, Şampiyon Melekler’in de unutulmadığını, Şampiyon Melekler Plaj Voleybolu turnuvasının Belediye Plajı’nda yapılacağını açıkladı.

Talaykurt, Cittaslow Köy Pazarları’nın da festival boyunca hizmette olacağını ifade etti.

Yeniboğaziçi Belediyesi Halk Dansları Topluluğu Eğitmeni Ata Çeker festivalde KKTC’nin yanı sıra Türkiye, Bosna Hersek ve Rusya’dan halk dans ekiplerinin yer alacağını söyledi.

Devlet Piyangosu Mağusa Şube Sorumlusu Nazım Yapıcıoğlu ise Devlet Piyangosu’nun 15 Ağustos çekilişinin Yeniboğaziçi Pulya Festivali etkinlikleri çerçevesinde yapılacağını açıkladı.

“Çocukların Gözünden Cittaslow Yeniboğaziçi” fotoğraf yarışması da festival etkinlikleri çerçevesinde yer alacak.

Fotoğraf yarışması Juri Başkanı İsmail Gökçe 12-15 yaş arasındaki çocukların katılabileceği yarışmayla ilgili bilgi verdi…

Devamını Oku

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı: “Gazilik Kartı’ uygulaması sosyal adalet ve toplumsal sorumluluk ilkeleri doğrultusunda hayata geçirildi”

Published

on

By

Maliye Bakanlığı, “Gazilik Kartı” uygulamasının seçim amaçlı değil, sosyal adalet ve toplumsal sorumluluk ilkeleri doğrultusunda hayata geçirilmiş bir uygulama olduğunu vurguladı.

Bakanlık açıklamasında bugün bir gazete manşetinde yer alan “Gazi değil, seçim kartı” başlıklı haberin gerçekleri yansıtmadığı belirtilerek; kamuoyunu yanıltıcı  bu haberin eksik ve taraflı olduğu,  vicdanları yaraladığı ifade edildi.

Şehitlerin bu toprakların özgürlüğü ve bekası uğruna canlarını feda ettiği ne işaret edilen açıklamada, gazilerin ise aynı yolda canını ortaya koymuş onurlu insanlar olduğu belirtildi.

“Ünal Üstel hükümetinin, özellikle şehitlerimizin aziz hatırasına, gazilerimizin onuruna ve vatanımız için can vermiş tüm kahramanların emanetine son derece hassas olduğu bilinmektedir.” denilen açıklamada, şehit yakınları ve gazilere sunulan her türlü destek ve hakkın “bir lütuf değil, milli bir vefa” borcu olduğunun bilinmesi istendi.

Açıklamada, söz konusu “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı”ndan faydalanan kişilerle  değerlendirmelerin tamamen yasal çerçevede ve denetlenebilir bir şekilde gerçekleştirildiği ifade edildi.

– “Gazi tanımı bu yasayla hayat buldu”

“Şöyle ki, 5 Mayıs 2025 tarihli yasal değişiklik ile ‘16/1980 Mücahitlerin Tazmini ve Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası’ tadil edilerek, gazilik tanımı belirlenmiş olup, bu tanıma uyan kişiler, eş ve çocuklarına yasa gereğince hak ve menfaatler sağlanmıştır.” ifadelerine yer verilen açıklamada, yıllardır eksik olan “Gazi” tanımının bu yasayla hayat bulduğu ve bu eksikliğin hükümet tarafından giderildiği belirtildi.

Gazetede iddia edilen Türk Hava Yolları indiriminden yararlanılamadığı  yönündeki haberin de gerçeği yansıtmadığı belirtilen  açıklamada, şöyle denildi:

“Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türk Hava Yolları arasında 16 Temmuz 2025 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde; ‘ilgili yasalarca tanımlanan KKTC vatandaşı olan şehit yakınları, gazi ve gazi yakınlarına, KKTC-Türkiye arasındaki karşılıklı seferlerde indirim uygulanacaktır.’ Haberde bahsi geçen ‘Gazilik Kartı’ uygulaması, hiçbir siyasi saikle değil; tamamen şeffaf, objektif ve belirli kriterlere dayalı olarak, ilgili bakanlık ve kurumlar tarafından yürütülmüştür.”

– “Şehit aileleri ve gazilerimiz, ülkemizin fedakârlık timsali kıymetli insanlarıdır”

Kartların dağıtım sürecinde herhangi bir ayrımcılık yapılmadığı, tüm başvuru sahiplerinin eşit değerlendirmeye tabi tutulduğu belirtilen açıklamada, kartların seçim süreciyle hiçbir bağlantısı olmayan bir sosyal hak düzenlemesi olduğu vurgulandı.

Açıklamada, gazetede yer alan bazı ifadelerin şehit aileleri ve malül gaziler ile saygın kurumları zan altında bıraktığı ve kamuoyunda maksatlı bir algı oluşturma çabası taşıdığının açıkça görüldüğü de kaydedildi.

Açıklamada kamuoyuna, doğruluğu kanıtlanmamış  bu tür haberlere temkinli yaklaşma çağrısında da bulunuldu.

“Şehit aileleri ve gazilerimiz, ülkemizin fedakârlık timsali kıymetli insanlarıdır. Onlara sunulan her hak, bir lütuf değil, bir vefa borcudur.” denilen açıklamada, bu hakların siyasi zemine çekilmesi ve toplumda ayrışma yaratacak biçimde kullanılmasının asla kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam