Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

KTTO:2022 yılı bütçesi gerçekçi değildir ve sadece belirsizlik üretecektir

Published

on

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), 2022 yılı bütçesinin öngörülemezliği artıracağı görüşünü belirtti.

Oda’dan yapılan yazılı açıklamada, Meclis Genel Kurulunda görüşülmekte olan 2022 yılı bütçe yasa tasarısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.

“2022 yılı bütçe yasa tasarısı, KKTC’de siyasetin ve kamu yönetiminin ülke gerçeklerine uygun davranışlar sergilemediğinin yeni bir kanıtını oluşturuyor” denilen açıklamada, “Gerek Kovid-19 salgını, gerekse son haftalarda yaşanan döviz kurları krizi, KKTC ekonomisinin ciddi tehditler altında olduğunu yeterince kanıtladığı halde, 2022 yılı bütçesi ekonomiden çekilecek olan bütün kaynağın ve alınabilecek bütün borçların maaş nitelikli harcamalar için kullanılmasını öngörmekte; bu haliyle ’tam bir israf bütçesi’ olarak nitelendirilmeyi hak etmektedir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şu görüşler ifade edildi:

“Kıbrıs Türk ekonomisi, dış talebe bağımlı bir ekonomidir. Erişebildiğimiz ekonomik seviye, turizm, gayrımenkul ve yükseköğretim gelirleri ile ayakta durmaktadır. Ekonomik kriz, bu sektörlerden elde ettiğimiz gelirlerin Kovid-19 salgını nedeniyle yetersizliğe ve belirsizliğe sürüklenmiş olmasından kaynaklanmakta; döviz kurları krizi belirsizliği besleyerek krizi derinleştirmektedir. Bu durumda KKTC yönetiminin yapması gereken şeyin, elimizde var olan kaynakları ve borçlanma olanaklarını dış talebi canlı tutmak için harcamak olduğu açıkça ortadayken siyasetçilerimiz ve üst düzey kamu yöneticilerimiz, bu kaynakları kendilerinin de aralarında olduğu kamu görevlilerinin maaşları için harcamakta bir sakınca görmemektedirler.

Bugünlerde KKTC Meclisi’nde görüşülmekte olan 2022 yılı bütçesi, bu tutumun kağıt üstüne dökülmüş halini yansıtmakta ve KKTC kamu yönetiminin kriz ile mücadele etmeye niyeti olmadığını, yoksul kesimleri, özel sektör işletmelerini ve çalışanlarını krize kurban edeceğinin yeni bir kanıtını oluşturmaktadır.

Kaldı ki, 12.7 milyar TL’lik gider öngörüsüne karşılık 11.2 milyar TL’lik gelir ve 1.5 milyar TL’lik açık öngörüsü ile KKTC bütçesi, uygulanabilir bir bütçe olmadığını ve kendi başına bir “belirsizlik kaynağı” olacağını yine kendisi kanıtlamaktadır. Maliye Bakanı Sayın Dursun Oğuz’un Meclis kürsünden yaptığı konuşmalar da ne yazık ki bu doğrultudadır.

Bu durumda, niye gerçekçi bir bütçe yapmadığımızı sormak gerekiyor. KKTC gerçeklerini yansıtmayan, bize sorundan başka birşey getirmeyeceği açık olan böyle bir bütçe yapısından uzaklaşmak ve yapılması gerekenleri yapmak için daha ne olması gerekiyor?”

“Göz göre göre uçuruma doğru sürükleniyoruz. 2022 yılı bütçesi gerçekçi değildir ve sadece belirsizlik üretecektir. Belirsizlik ve öngörülememezlik ekonomik aktivitelerin durmasına, 2022 yılının çok kötü koşullarda yaşanmasına neden olacaktır” ifadelerinin kullanıldığı KTTO açıklamasında, şu görüşler de paylaşıldı:

“Siyaset kurumuna düşen görev, zorlukları görmezlikten gelmek değil; gerçekçi olmak ve yapılabileceklerin en iyisini yapmaktır. 2022 yılı bütçesinin “mümkün olduğunca maaş ödeyebilmek, kaynakların tükendiği yerde de gemiyi terk etmek” anlayışı ile hazırlandığını görmek için çok üzücü ve hepimizi ümitsizliğe sevk eden bir durumdur.

Ekonomik sorunlarla mücadele etmenin tek yolu, turizm, yükseköğretim ve gayrımenkul sektörlerimize kamusal kaynaklarla destek olmaktır.

Umutlu olabilmek, işlerimize sarılabilmek için bu gerçekleri gören ve yansıtan bir bütçeye ihtiyacımız vardır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa ülkeleri, nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için yeniden İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için heyetler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci kez bir araya geldi.

Heyetleri taşıyan araçlar, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptı.

Görüşmeler, basına kapalı gerçekleştiriliyor.

Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki görüşmelere İran’ı temsilen dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor.

İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine yeni tur görüşmelerini gerçekleştirmeyi kabul etmişti.

İran ile anlaşmanın Avrupa’daki tarafları olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 grubu, 16 Mayıs’ta İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam