Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTÜKD, kadınların sorunlarına kısa ve uzun süreli planlamalarla acil çözümler getirilmesini istedi

Published

on

Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (KTÜKD), Cumhuriyet Meclisi’ne ve Bakanlar Kurulu üyelerine, kadınların sorunlarına kısa ve uzun süreli planlamalarla acil çözümler getirilmesi çağrısında bulundu.

Ülkede kadınların şiddete maruz kalması ve kadın cinayetleri yanında, iş gücüne katılımındaki fırsat eşitsizliğinin artarak devam ettiğine işaret eden dernek, istatistiklerin de ülkede kaçak yaşamın çok arttığını, bu yüzden genelde insan ve ağırlıklı olarak da kadın ticaretinin kontrol edilemez boyutlara ulaştığını gösterdiğini kaydetti.

KTÜKD Başkanı Gülden Plümer Küçük, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı basın açıklamasında, ülkedeki sektörel bozukluklar, ekonomik sıkıntılar ve denetimsizliğin öncelikle kadınları olumsuz etkilediğini vurguladı.

Bu cinsiyet ayrımcılığının, gerek KTÜKD’nin gerekse diğer dernek ve kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda defalarca ortaya konulduğunu kaydeden Küçük, “Toplumla paylaşılan ve otoritelere sunulan bu raporların, karar vericiler ve özellikle siyasi partiler tarafından stratejik planlamalarda göz ardı edildiği gözlemlenmektedir. 8 Mart dolayısı ile yapılacak bir kaç kutlama veya boşuna verilen sözlerin bozuk giden düzeni olumlu yönde etkileme konusunda hiç bir aktif etkisi olmadığı kanaatindeyiz.” dedi.

Gülden Plümer Küçük, açıklamasında “Ülkemizde kadınların şiddete maruz kalması ve kadın cinayetleri yanında, kadınların iş gücüne katılımındaki fırsat eşitsizliği maalesef artarak devam etmektedir.” ifadelerine de yer vererek kadınların karşılaştığı sorunları şöyle sıraladı:

“Bunların yanında kadına iş hayatında fırsat eşitliği yaratacak devlet kreş ve okullarının yetersiz ve kötü koşulları, maaş farklılıkları, azalan iş gücü piyasasında ilk olarak kadınların işten durdurulması kadınlar için büyük dezavantajlardır. Bunun yanında kadınların ücretle ifade edilmeyen ev işleri, yaşlı ve çocuk bakımı yaparak kendisine bu rol modelinin uygun görülmesi kabul edilemez.”

İstatistiksel rakamların, ülkede kaçak yaşamın çok arttığını, bundan dolayı genelde insan ve ağırlıklı olarak kadın ticaretinin kontrol edilemez boyutlara ulaştığını gösterdiğini belirten Küçük, geçtiimiz günlerde bir gece kulübünde yaşanan trajik intihar olayının, kadın ticaretinin boyutlarına önemli bir örnek olduğuna işaret etti.

Küçük, “Nüfusumuzun belirsizliği, ülkemizde kadınlar ve ülke için kısa veya uzun vadeli stratejik planlama yapmaya, sağlıklı ve doğru verilere ulaşmaya engel olmaktadır.” diyerek 8 Mart dolayısıyla Meclis’e ve Meclise ve Bakanlar Kurulu üyelerine, belirttikleri tüm bu sorunlara kısa ve uzun süreli planlama ile acil çözümler getirmesi çağrısı yaptı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hasipoğlu: Devletimizi uluslararası alanda daha görünür kılmak için her platformda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz

Published

on

By

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, İsviçe’nin Başkenti Bern ziyareti kapsamında gerçekleştirdikleri temaslarını değerlendirdi.

Hasipoğlu, İsviçre Meclisi’ni ziyaret ederek, İsviçre Meclis Başkanı Sayın Dominique Bühler ile görüştüklerini açıkladı.

Hasipoğlu, “ İsviçre Devleti ve Diyalog Forumu’nun davetlisi olarak bulunduğumuz başkent Bern’de, İsviçre Meclis Başkanı Sayın Dominique Bühler ile görüştük; Meclisin genel kurul çalışma toplantısını izledik. Meclis genel kurulu çalışmaları sonrasında milletvekilleri ile görüşme imkanı bulduk” dedi.

Hasipoğlu, “ Meclis ziyaretimizde, İsvicre’nin Ekonomi, Enerji ve Çevre Bakanı Christoph Ammann, Parlamentolar Arası Birlik (PAB) toplantıları Kıbrıs Masası Başkanı Milletvekili Laurent Wehrli, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Büyükelçi Claudio Fischer ile de biraraya geldik. Yaptığımız görüşmelerimizde, ortaya koyduğumuz egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü pozisyonumuz hakkında bilgi verip, İsviçre sisteminin egemenlik anlayışı hakkında bilgi aldık. Devletimizi uluslararası alanda daha görünür kılmak için her platformda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” diye konuştu

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel Berlin’de… ‘KKTC’ye Avrupa’dan gelen turist sayısı Rumların baskısıyla düşüyor’

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, turizmin ülke ekonomisinin lokomotif sektörü olduğunu belirterek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) baskılarıyla Avrupa’dan gelen turist sayısında düşüş yaşandığını bildirdi.

Üstel, Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen ve dünyanın en büyük turizm fuarlarından olan Uluslararası Turizm Borsası (2025 ITB Berlin ) Fuarı’nda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ambargolara rağmen kendi imkanları ve Türkiye’nin büyük desteğiyle dünyanın her yerindeki turizm fuarlarına katıldıklarını anlatan Üstel, 186 ülkenin katıldığı 2025 ITB Berlin fuarında KKTC’nin bayrağı ile temsil edilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.

GKRY’nin KKTC’yi turizm fuarlarından dışlamak için çabaladığını ifade eden Üstel, onların çalışmalarının ITB Berlin fuarında boşa çıktığını, turizm bakanı ile fuara katıldıklarını söyledi.

Üstel, KKTC’nin lokomotif sektörü olan turizmi daha iyi bir noktaya taşımak için çalıştıklarına vurgu yaptı.

Turizmin önemine değinen Üstel, Rumların KKTC’ye Avrupa’dan turist gelmemesi için teşvik ederek baskı kurduğunu söyledi.

Başbakan Ünal Üstel, turizmde ulaşımın çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bize ulaşımda ambargo uygulandığı için üçüncü ülkelerden gelen turistlerimiz hep GKRY’nin havalimanını kullanıyor. Rum tarafı her geçen gün üçüncü ülkelerden gelenlere büyük baskı yapıyor. Gerek tur operatörlerine gerekse turistlere büyük baskılar söz konusu. ‘Kuzeyde tatil yapmayın, güneyde tatil yapın’ deniliyor. Güneyde tatil yapılırsa kişi başına 50 avro teşvik veriliyor. Tur operatörlerine de büyük teşviklerle baskı yapıyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerek Almanya’dan, gerek Fransa’dan, gerekse İngiltere’den turist sayısında büyük bir düşüş yaşanmıştır. Bu baskılardan dolayı Ercan Havalimanımıza turistleri yönlendirmek için de çaba sarf ediyoruz.”

Almanya’dan KKTC’ye normalde her yıl kış turizmi için yaklaşık bin charter uçağı indiğini hatırlatan Üstel, bugün bu rakamın 120’ye düştüğünü ifade etti.

Üstel, “Rum tarafının yaptığı baskının sonucu, tur operatörleri kendilerini garantiye almak için onların amacına hizmet ediyor. Böylelikle turistlerin güneye gitmesi sağlanıyor. Bu konuya ilişkin Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bey ile de konuştuk. Ve tur operatörleriyle bir araya gelip onlara Türkiye’nin büyük desteği olacağını söyledik. Yolcuları Türkiye üzerinden Kuzey Kıbrıs’a getirmeyi sağlamak için bazı girişimler yaptık. İnanıyoruz ki bu noktada kısa zamanda netice alacağız. Bu fuar da bizim için hayati önem taşıyor. Yaptığımız görüşmelerle birlikte tur operatörlerine gerekli desteği vererek turist sayısında 2025’te hedeflediğimiz rakamlara ulaşmış olacağız.” diye konuştu.

– “Tatil için KKTC’ye gelerek ekonomiyi destekleyin”

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) 20 Temmuz 1974’te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar Rumların baskı ve zulümlerine maruz kaldıklarını, Mehmetçik’in adaya çıkmasıyla özgürlüklerine kavuştuklarını hatırlatan Üstel, şöyle devam etti:

“Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmanın ve onu yaşatmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye ile el ele vererek bu günlere geldik. Dolayısıyla burada (Almanya’da) yaşayan üç buçuk milyona yakın Türk’ün de bu duyguyla birlikte tatil yaparken KKTC’yi tercih etmelerini istiyoruz. Ada’nın ekonomisi tamamen turizme dayanmaktadır. Güneşimiz, denizimiz ve otellerimizin kalitesi ortada. Buradaki insanlar için de evleri konumundayız. Yani kendi evlerine tatile gelmiş oluyorlar. Tercihlerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yana yapmalarından memnun oluruz. Ve biz kendilerine misafirperverliğimizi gösteririz.” diye konuştu.

KKTC’ye ekonomi, spor ve ulaşımda ambargo uygulandığını söyleyen Üstel, Türkiye’den başka hiçbir ülkenin buna karşı ses çıkarmadığının altını çizdi.

Üstel, bölgedeki diğer adaletsizliklere de değindi. İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının bir yıldan fazladır devam ettiğini ve Akdeniz’in ortasında çocukların ve kadınların Avrupa’nın gözü önünde İsrail bombaları ile öldürüldüğünü söyledi.

KKTC ekonomisinin Kovid-19 salgını ve son dönemdeki küresel ekonomideki zorluklardan olumsuz etkilendiğini belirten Üstel, yurt dışında yaşayan Türklerin tatil için KKTC’ye gelerek ekonomiye destek verebileceklerini dile getirdi.

Başbakan Üstel, “Almanya’da yaşayan vatandaşlarımıza her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kapısı açık. Kendilerini ülkemizde görmekten, misafir etmekten, ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyacağımızı ifade etmek istiyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Deprem konusunda alınması gereken önlemler giderek daha önemli hale geliyor

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, deprem konusunda alınması gereken önlemlerin giderek daha önemli hale geldiğini kaydetti; deprem riskine karşı farkındalığın artırılması ve bilimsel çalışmalar ışığında gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

KKTC’nin de bir deprem bölgesi olduğu gerçeğine uygun hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Tatar, bilimsel çalışmalar doğrultusunda önlem almanın önemine dikkat çekti.

Tatar, KKTC Cumhurbaşkanlığı 1. Deprem Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Deprem Komitesi’nin 6 Şubat 2023 depremlerinden çok önce oluşturulduğunu belirterek, Komite Başkanı Prof. Dr. Cavit Atalar ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Tatar, Kıbrıs’ın tarihi boyunca büyük depremler yaşadığını da söyledi.

1955 yılında Baf’ta meydana gelen yıkıcı depremi hatırlatan Tatar, “Ülkemizde geçmişte depremler yaşanmış ve büyük yıkımlar olmuştur. Son olarak 1955’te Baf’ta büyük bir deprem meydana gelmiş ve ölümlerle birlikte yapılar yıkılmıştır. Bu da gösteriyor ki, ülkemizde deprem riski her zaman mevcut olmuştur ve bu konuda alınması gereken önlemler giderek daha önemli hale gelmektedir.” dedi.

-“Deprem riskine karşı bilim ve teknolojinin sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz”

Cumhurbaşkanı Tatar, “Deprem riskine karşı bilim ve teknolojinin sunduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz” diyerek, inşaat güvenliği, zemin etütleri ve yapı standartlarının daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda inşaat mühendisleri ve mimarlar odalarının önemli bir sorumluluk taşıdığını belirten Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinin de bu hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.

Okulların yenilenmesi ve altyapı çalışmalarının önemine vurgu yapan Tatar, devlet ve hayırseverlerin katkılarıyla okulların yeniden yapıldığını  ve belediyelerin de bu sürece katkı sağladığını söyledi.

-“İnşaat yoğunluğu güvenlik boyutuyla da değerlendirilmesi gerekir”

İnşaat yoğunluğunun sadece uygulanabilirlikle değil, güvenlik boyutuyla da değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Tatar, herhangi bir deprem durumunda altyapı ve kurtarma kapasitesinin de kritik bir nokta olduğunu belirterek, Sivil Savunma, itfaiye ve polis gibi kurumların imkanlarının seferber edilmesi gerektiğini vurguladı. Tatar, bu konuda giderek daha güçlü bir kapasite oluşturulduğunu görmekten memnuniyet duyduğunu da ifade etti.

– Şampiyon Meleklerimizi yüreğimizde taşıyoruz”

“Şampiyon Meleklerimizi yüreğimizde taşıyoruz” diyerek sözlerine devam eden Tatar, bu tür acıların tekrar yaşanmaması için gerekli adımların atılacağını vurguladı.

Belediye başkanlarının, sivil toplum örgütlerinin ve teknik uzmanların deprem konusunda ortaya koyduğu çalışmaları desteklediğini belirten Tatar, imar planlarının ve inşaat yönetmeliklerinin depreme dayanıklı yapılar oluşturacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, deprem anında arama-kurtarma faaliyetlerinin büyük önem taşıdığını da belirterek, KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı, itfaiye, polis ve diğer kurumların bu konuda hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

-“Afet anında birbirimize yardıma koşmak hepimizin insanlık görevidir”

Adada bulunan iki toplumun, deprem gibi afetlerde birbirine yardım etmesinin büyük önem taşıdığına da vurgu yapan Tatar, “Güney Kıbrıs’ta da bu konuyu konuştum. Ada olduğumuz için bir deprem olduğunda kuzeyin ya da güneyin ayrımı yok. Nerede olacağı belli olmamakla birlikte, afet anında birbirimize yardıma koşmak hepimizin insanlık görevidir” dedi.

Tatar, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki 12 farklı teknik komitenin deprem risklerine karşı çalışmalar yürüttüğünü belirterek, bu komitelerden birinde Prof. Dr. Cavit Atalar ve ekibinin Güney Kıbrıs’taki yetkililerle görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade etti.

“Gelecekte de bu tür iş birliklerinin devam etmesinin faydalı olacağına inanıyorum” diyen Tatar, adanın kuzeyinde ve güneyinde benzer durumlarla karşılaşıldığında iş birliğinin her iki taraf için de faydalı olacağını söyledi.

Son olarak, konferansa katkı koyan bilim insanlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve katılımcılara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, konferansın sonucunda yayınlanacak bildirgenin KKTC’de deprem yönetimi konusunda önemli bir rehber olacağını belirtti.

-Çavuşoğlu: “Geçmişte yaşanan felaketlerden ders çıkarılması gerek”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise deprem konusunda alınması gereken önlemlerin giderek daha önemli hale geldiğini belirterek, eğitim alanındaki deprem güçlendirme çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin deprem riski taşıyan bir bölge olduğunu hatırlatarak, geçmişte yaşanan felaketlerden ders çıkarılması gerektiğine dikkat çekti.

6 Şubat 2023 Maraş depremi ve Adıyaman’daki felaketten sonra halkın daha fazla “deprem uzmanı” olmaya başladığını ifade eden Çavuşoğlu, mühendis ve mimarlara teşekkür ederek, okullardaki güçlendirme çalışmalarını detaylı bir şekilde aktardı.

Okullardaki deprem güçlendirme çalışmalarına dikkat çeken Çavuşoğlu, “KKTC’de 160 okulda, 800 blok binada eğitim veriyoruz. Bu binaların tümünde, mimar ve mühendislerimizin yaptığı tespitleri dikkate alarak güçlendirme çalışmaları yapıyoruz. İki yıl boyunca bu konuda çok eleştirildik. Başlangıçta büyük bir korku ve tedirginlik içinde çadırda eğitim vermeye başladık, ardından prefabrik sınıflara geçtik. Geçici bile olsa konteyner sınıflarda eğitim mi olur diye bir sürü eleştirilerle karşılaştık. Ancak biz, halkımızın can güvenliğinden taviz vermeden, depreme dayanıklı okullar inşa etmek adına önemli adımlar attık.” diye konuştu.

Okullarda şu anda 250’yi aşkın prefabrik sınıfla eğitime devam ettiklerini ve bu süreçteki temel hedefin yeni nesillerin eğitimdeki kayıplarını en aza indirmek olduğunu belirten Çavuşoğlu, bazı okulların yıkılarak yeniden yapıldığını ve eğitimde herhangi bir aksama yaşanmaması için güçlü tedbirler alındığını dile getirdi.

Depreme dayanıklı binalar yapmak için ayrılan bütçelerin arttığını ve bu bütçenin 2,5 milyar TL’ye ulaştığını da sözlerine ekleyen Çavuşoğlu, devlet ve hayırseverlerin katkılarıyla 23 yeni okul yapıldığını ve 12 hayırseverin hibe okul yaparak bu sürece büyük katkı sağladığını ifade etti.

Depreme karşı duyduğu hassasiyeti, “Bir musibet bin nasihatten iyidir” atasözüyle dile getiren Çavuşoğlu, halkın ve yetkililerin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğine de vurgu yaptı.

– “Depreme karşı güçlendirme çalışmalarımız 3 yılda tamamlanacak”

Okullarda yapılan güçlendirmelerin 3 yıl içinde tamamlanacağını da dile getiren Çavuşoğlu, depremle birlikte yaşamayı öğrenerek ve gelecek nesillere daha güvenli bir eğitim ortamı sunarak bu süreci sürdüreceklerini söyledi.

Konuşmasının sonunda şampiyon melekleri anarak, onlara rahmet dileyen Çavuşoğlu, aynı acıların tekrar yaşanmaması için tüm toplumun üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti. Çavuşoğlu, depreme karşı daha dirençli bir toplum inşa etmek için gereken tüm adımların atılacağını belirterek, konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

-Stantlar ziyaret edildi

Konuşmaların ardından Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı, Uluslararası Üniversiteler Arama Kurtarma Konseyi’ne bağlı üniversiteler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğal Afet Arama Kurtarma Derneği, Sivil Afet Dimi, Kıbrıs Türk Arama Kurtarma Derneği ve Kıbrıs Arama Kurtarma Derneği’nin stantları ziyaret edildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam