Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Latin Amerika ülkelerinde can kayıpları artıyor

Latin Amerika ülkelerinde COVID-19 vakaları ve can kayıpları artıyor. Son 24 saatte Brezilya’da 698, Meksika’da 847, Arjantin’de 147, Kolombiya’da 98 Peru’da 35, Şili’de 39, Bolivya’da 27 kişi yaşamını yitirdi.

Published

on

Brezilya Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 698 kişinin hayatını kaybetmesiyle ölenlerin sayısı 574 bin 209’a, 28 bin 388 kişinin testinin pozitif çıkmasıyla toplam vaka sayısı 20 milyon 556 bin 487’ye yükseldi.

ABD’nin ardından dünyada en fazla Kovid-19 kaynaklı ölümün görüldüğü Brezilya’da, iyileşenlerin sayısı 19 milyon 431 bin 197 olarak açıklandı.

Meksika

Meksika Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 847 kişi yaşamını yitirdi, 20 bin 307 yeni vaka tespit edildi.

Can kaybı 252 bin 927, toplam vaka 3 milyon 217 bin 415 ve iyileşenlerin sayısı 2 milyon 538 bin 7’ye ulaştı.

Nüfusu 126 milyonu aşan Meksika, COVID-19 verilerinin derlendiği “Worldometers” internet sitesine göre, “dünyada en çok vakanın görüldüğü 15. ülke” konumunda bulunuyor.

Arjantin

Arjantin Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 147 kişinin hayatını kaybetmesiyle salgına bağlı toplam ölü sayısı 110 bin 217’ye, 5 bin 889 kişide virüs tespit edilmesiyle toplam vaka sayısı 5 milyon 130 bin 852’ye yükseldi.

Yaklaşık 45 milyon nüfuslu Arjantin’de, iyileşenlerin sayısı 4 milyon 804 bin 869 oldu.

Arjantin, “dünyada en fazla vaka görülen 8. ülke” konumunda.

Kolombiya

Kolombiya Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre, son 24 saatte 98 kişi hayatını kaybetti ve ölenlerin sayısı 124 bin 121’e çıktı.

Son 24 saatte 2 bin 965 kişinin testinin pozitif çıktığı ülkede, toplam vaka sayısı 4 milyon 886 bin 897’ye, iyileşenlerin sayısı 4 milyon 715 bin 218’e yükseldi.

Nüfusu 50 milyona yaklaşan Kolombiya, “dünyada en fazla vaka görülen 9. ülke” konumunda bulunuyor.

Peru

Peru Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 35 kişi yaşamını yitirdi ve 677 yeni vaka görüldü.

Vaka sayısı 2 milyon 141 bin 235’e, can kaybı sayısı 197 bin 818’e, iyileşenlerin sayısı 2 milyon 110 bin 914’e ulaştı.

Şili

Şili Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, son 24 saatte 39 kişinin yaşamını yitirmesiyle can kaybı sayısı 36 bin 605’e çıktı.

Vaka sayısı 712 artışla 1 milyon 633 bin 153, iyileşenlerin sayısı 1 milyon 589 bin 484 olarak kayıtlara geçti.

Bolivya

Bolivya Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 27 kişi hayatını kaybetti ve 468 yeni vaka saptandı.

Vaka sayısı 486 bin 394, can kaybı sayısı 18 bin 296, sağlığına kavuşanların sayısı 426 bin 861 olarak kayıtlara geçti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Erdoğan: Schengen gibi vize uygulamalarının gözden geçirilmesi şart

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz.” dedi

Erdoğan, “Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi Genel Oturumu’nda konuştu.

Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başta olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

“Kıtamızı yeniden tanımlayacak yeni bir vizyonu konuşmak için bir araya geldik. Birlik içinde işbirliği temelinde ve ortak eylem ruhuyla hareket etmemiz, her zamankinden daha fazla önem taşıyor.” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Uluslararası alandaki güven bunalımının aşılması için adil ve kapsayıcı bir küresel yönetişim mimarisinin tesis edilmesine ihtiyaç var. Güvenliğin bölünmezliği ve refahın daha hakkaniyetli paylaşılması ilkeleri üzerinde bina edilecek bu dönüşümü bizler Avrupa kıtası olarak öncelikle kendi evimizde başlatmalıyız. Savunma sanayii, enerji, ulaştırma koridorları ve bağlantısallık, arz ve tedarik zincirleri, dijital piyasalar ve kritik mineraller gibi muazzam işbirliği potansiyeline sahip olduğumuz birçok alan bulunuyor.

Avrupa güvenliğinin geleceğini istişare ettiğimiz bu kritik dönemde Avrupa Birliğinin kendi savunma sanayisini geliştirmesine yönelik gayretler faydalıdır. Bu çabaların NATO’nun merkezi rolünü aşındırmayacak şekilde birlik üyesi olmayan müttefikleri de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. ReArm ve SAFE gibi girişimlerin bu anlayışla yürütülmesinin Avrupa güvenliğinin hayrına olacağına inanıyoruz. Geçmişte Avrupa’da yaşanan birçok savaş ve ihtilaf bize göstermiştir ki, savunma ve güvenlik gibi son derece hayati olan konularda bölündükçe zayıflıyoruz, birleştikçe güçleniyoruz.”

– “Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart”

Avrupa’nın ortak geleceğini düşünürken hiç şüphesiz ekonomik güvenliklerini teminat altına alacak adımları da istişare etmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu hususlara dikkati çekti:

“Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart.”

Erdoğan, son yıllardaki yatırımlar ve doğal gaz alanındaki anlaşmalarla Türkiye’yi bölge coğrafyası için önemli bir enerji merkezi haline getirme hedeflerine adım adım yaklaştıklarını belirterek, “Bölgenin en gelişmiş enerji altyapısına sahip ülkesi olarak enerji dönüşüm sürecinde Türkiye, Avrupa’da önemli bir aktördür. Yenilenebilir enerji alanındaki adımlarımız sadece ülkemiz için değil, tüm bölge için fırsatlar sunuyor. Çok taraflı ulaştırma güzergahlarının merkezinde konumlanan Türkiye, Avrupa’nın kesintisiz tedarik zincirlerinin muhafazasına ciddi katkı sağlıyor.” dedi.

– “2022’den bu yana ilk kez önemli fırsat penceresi aralandı”

Ukrayna’da silahların susması ve barış zeminin oluşturulması için kritik dönemeçte olunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Geçmişte olduğu gibi bugün de kapsamlı bir ateşkes öncelikli olmak üzere çözüme dönük çabaların her birine katkı sağlıyoruz. Sürecin hassasiyetine binaen bir dayatmada bulunmaksızın tarafların teşvik edilmesi, adil ve kalıcı barışa ulaşılması bakımından çok önemlidir. Sayın (Donald) Trump, (Vladimir) Putin ve (Volodimir) Zelenskiy ile ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Sayın (Emmanuel) Macron ve (Giorgia) Meloni beni aradılar. Zelenskiy dün Ankara’daydı. Kendisiyle görüşmemiz sonrasında teknik görüşmelere başlama kararı aldık. Mart 2022’den bu yana ilk kez akan kanı durdurma noktasında önemli fırsat penceresi aralandı. Nitekim şu anda İstanbul’da Dışişleri Bakanımın riyasetinde görüşmeler Rusya, Ukrayna, Türkiye arasında devam ediyor. Bunun heba edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Gelinen aşamada barışın süratle tesisi için Ukrayna ve Rusya arasında diyalog kanallarının açık tutulması için buradaki tüm ortaklarımızın desteğine güveniyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi adil bir barışın kaybedeni olmayacaktır. Türkiye, bu süreçte üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir.”

– “Ateşkes için Avrupa’nın gereken ilgiyi göstermesini bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de 20 aydır eşi görülmemiş bir insani felaketin yaşandığına, her gün çoğu çocuk ve kadın onlarca masumun katledildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Buna ‘dur’ demek, ‘artık yeter’ demek mecburiyetindeyiz. Netanyahu’nun uzlaşmaz, saldırgan ve kibirli tutumu, Gazze ile birlikte tüm bölgemizi burada yaşayan farklı inançlardan insanları da tehlikeye atıyor. Gazze’de ateşkesin tesisi için de Avrupa’nın gereken iştiyak ve ilgiyi göstermesini bekliyoruz. Gazze’de 2 milyondan fazla insanın açlığa mahkum edilmesi karşısında uluslararası camianın eylemsiz kalması ne vicdani kıstaslarla ne insanlık onuruyla bağdaşmaktadır. Kalıcı ateşkesin yanı sıra insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze’nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için de tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Esas hedefimiz ise sürdürülebilir tek çözümü teşkil edecek olan iki devletli çözümü hayata geçirmek olmalıdır.”

– “İşbirliğini sağladığımızda üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit kalmayacak”

Suriye’de yaklaşık 14 yıldır süren çatışmaların sona ermesiyle yeni ve umut dolu bir sayfanın açıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“ABD Başkanı Sayın Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurması, Suriye’nin bir an önce refaha kavuşması için atılmış çok kıymetli bir adımdır. Bu kararıyla Sayın Trump, bölgesel istikrara ve kalkınmaya verdiği önemi bir kez daha göstermiştir. Söz konusu kararın diğer ülkelere de örnek olmasını diliyoruz. Avrupa Birliği tarafından sabık rejime yönelik getirilen yaptırımların aynı şekilde ivedilikle kaldırılmasını, yeniden imar faaliyetleri için mali destek sağlanmasını bekliyoruz. Elbette bu destek ülke dışındaki Suriyelilerin gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşlerini de hızlandırıcı bir etki yapacaktır.

Belirsizliklerin arttığı mevcut ortam, bizleri ortak çözümler etrafında kenetlenmeye mecbur kılıyor. Dayanışmayı, kaynaklarımızı iyi kullanmayı ve samimi işbirliğini sağladığımızda kıta olarak üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit ve sınama kalmayacağına canıgönülden inanıyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın güvenli, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.”

Devamını Oku

Dünya

Rus heyeti, müzakerelerdeki sonuçlardan memnun

Published

on

By

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Müşaviri ve İstanbul’daki müzakerelerde Rus heyetine başkanlık eden Vladimir Medinskiy, Ukrayna ile müzakere sonucundan memnun olduklarını ve temasları sürdürmeye hazır olduklarını söyledi.

Medinskiy, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Rusya ile Ukrayna arasında yapılan müzakerelerin ardından basına açıklamalarda bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in inisiyatifiyle Ukrayna tarafıyla doğrudan yapılan müzakerelerin sona erdiğini kaydeden Medinskiy, “Müzakerelerde elde ettiğimiz sonuçlardan genel olarak memnunuz ve temasları sürdürmeye hazırız.” dedi.

Medinskiy, müzakerelerde üzerinde anlaşmaya vardıkları hususlar hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki günlerde 1000 kişiye 1000 kişilik büyük bir esir takası yapılacak. Ukrayna tarafı, devlet başkanları düzeyinde doğrudan görüşme talep etti. Bu talebi kayda aldık. Rusya ve Ukrayna, olası ateşkese yönelik bakışlarını ayrıntılı olarak sunacak, ardından müzakereler devam edecek. Bunu makul görüyoruz.”

Devamını Oku

Dünya

İstanbul’da Rusya ve Ukrayna’dan esir takas anlaşması

Published

on

By

Türkiye-ABD-Ukrayna Üçlü Toplantısı, İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlendi.

Türk, Amerikalı ve Ukraynalı heyetler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın başkanlığında İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Bir saat süren toplantıda, Türk heyetinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da yer aldı.

ABD heyetinde ülkenin Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg hazır bulundu.

Ukrayna heyetinde ise Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ve Savunma Bakanı Rüstem Umerov yer aldı.

Takas anlaşmasına varıldı
İstanbul barış görüşmelerinin ardından konuşan Ukrayna Savunma Bakanı Umerov, “(Rusya’yla) Bin kişiye karşılık bin kişi takas edilmesi konusunda anlaşmaya vardık.” açıklamasında bulundu.

⁠⁠Rusya-Ukrayna Savaşı ve müzakereler
Rusya’nın Ukrayna’ya 24 Şubat 2022’de başlayan saldırısıyla patlak veren savaşta Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgeleri büyük ölçüde ilhak edildi.

Kırım’ın 2014’te Rusya tarafından ilhakıyla Ukrayna, topraklarının yaklaşık beşte birinde kontrolü kaybetti.

ABD ve Avrupa ülkeleri Ukrayna’ya geniş ekonomik ve askeri yardımlarda bulunurken, geniş bir alanı ilhak eden Rusya’ya ağır yaptırımlar uyguladı.

Belarus’taki görüşmelerin ardından Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları 10 Mart 2022’de Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya geldi.

Türkiye tarafları 29 Mart 2022’de de İstanbul’da buluşturdu.

İstanbul müzakerelerinde tarafların sağladığı uzlaşma, Buça şehrinde sivillerin öldürüldüğü yönündeki suçlamalarla bozulurken, İngiltere ve ABD’nin anlaşmaya karşı çıktığı iddiaları ortaya atıldı.

Savaşın şiddetlenmesine karşın barış için çabalarını sürdüren Türkiye, Birleşmiş Milletlerin (BM) de desteğiyle tarafları aynı yıl yeniden bir araya getirerek, dünyada geniş yankı uyandıran Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması’nın imzalanmasını sağladı.

Her iki tarafla da görüşebilen ender liderlerden olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, barış görüşmeleri için ev sahipliği ve arabuluculuk teklifini sürdürürken, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle de diplomasi yeniden hareketlilik kazandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Mayıs’ta, 3 yıl önce kesilen doğrudan müzakerelerin ön koşulsuz olarak 15 Mayıs’ta İstanbul’da yeniden başlatılması önerisini gündeme getirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ev sahipliği yapmasını talep etti.

Ukrayna yönetimi buna olumlu yanıt verirken, uluslararası toplum da İstanbul barış görüşmeleri gündemini memnuniyetle karşıladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam