Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Lefke Gazi Lisesi Okul Aile Birliği, deprem güvenliği konusunda önlem alınmasını istedi

Published

on

Lefke Gazi Lisesi Okul Aile Birliği, okul binasının deprem güvenliği açısından büyük tehlike oluşturduğunu belirterek bu durumun acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Lefke Gazi Lisesi Okul Aile Birliği, basın açıklaması yaparak, Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından, kamu binaları ve okulların güvenliğinin tartışma konusu olduğunu hatırlattı. Açıklamada, bu kapsamda Başbakanlık’a bağlı Deprem Denetim Komite Başkanlığı tarafından Lefke Gazi Lisesi binalarında yapılan analizlerde, beton ve inşaat malzemesi kalitesinin kabul edilebilir sınırların çok altında olduğu tespit edildiği kaydedildi.

Açıklamada, 1960’lı yıllarda inşa edilen binaların beton ve demir yapısının zamanla çürüdüğü, güçlendirme çalışmalarının kalıcı çözüm sağlamayacağı ve binaların 6 büyüklüğündeki bir depremde yıkılma riski taşıdığı ifade edildi:

Uzmanların, bu binaların iyileştirme yapılsa dahi riskli kalmaya devam edeceğini ve en fazla on yıl içinde tekrar yıkılmalarının gündeme geleceğini dile getirdiği aktarıldı.

“Mevcut halleriyle LGL binalarına yüzde 80-85 arasında değişen oranda bir güçlendirme müdahalesi gerekmektedir” denilen açıklama şöyle devam etti:

“Bu da binaların hemen tümden yıkılıp yeni baştan yapılması anlamına gelmektedir. Dolayısı ile binalarda güçlendirme yapılıp yapılmaması kararı alınırken, maddiyat bir ölçü olarak dikkate alınmasa bile, mevcut malzeme kalitesi güçlendirme müdahalesinde büyük rol oynamaktadır. Bu şartlar altında, bırakın bir depremi, artık kendiliğinden yıkılacak hale gelmiş olan LGL binaları, mevcut durumlarına ve yarattıkları can güvenliği tehlikesine bakılmaksızın, Anıtlar Yüksek Kurulu (AYK) tarafından ‘Lefke bölgesinden kendilerine ulaşan birkaç kişinin bu binalarla duygusal bağı olduğu’ gerekçesiyle, jet hızıyla listeli bina (eski eser) statüsüne sokulmuş ve koruma altına alınmıştır”

LGL kampüsünde eğitim gören yaklaşık 400 öğrenci, 64 öğretmen ve diğer çalışanların can güvenliğinin tehlike altına girdiği kaydedilen açıklamada “LGL kampüsünde gününü geçiren öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve diğer çalışanların can güvenliğini akıl almaz bir tehlikeye atanlar, yaşanabilecek bir felakette doğrudan sorumludurlar” denildi.

Prefabrik sınıflarda eğitim verilmesinin de yeterli bir çözüm olmadığını vurgulayan okul aile birliği, öğrenciler ve çalışanların halen tehlikeli yapıların çevresinde bulunmak zorunda kalmalarının riskleri artırdığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili devlet yetkililerinin sorumluluklarını yerine getirmeye çağrıldığı açıklamada, idari konularda eksik personelin ve ihtiyaçların ivedilikle giderilmesi, binaların yarattığı tehlikenin ivedilikle ortadan kaldırılması, AYK kararının iptal edilmesi ve ivedilikle çağdaş bir kampüs oluşturma aşamasına geçilmesi talep edildi. Açıklamada, “Aksi takdirde, yaşanacak bir felaketin sorumluluğunun doğrudan AYK kararını alanlar, bu kararı uygulayanlar ve gerekli sorumluluk bilinciyle hareket etmeyen herkesin üzerinde kalacak” denildi.

Hiç kimse ve hiçbir kurumun çocukların, öğretmenlerin ve çalışanların can güvenliğini tehlikeye atma, çağdaş ve güvenli eğitim hakkını keyfi şekilde gasp etme veya ipotek altına alma hakkına sahip olmadığı vurgulanan açıklamada, talep edilen tedbirler ivedilikle alınmadığı takdirde, daha ileri seviyede eylemlerin hayata geçirileceği uyarısı yapıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bay-Sen ve Kamu-iş, Genç İşçiler Büyük Kurultayı’na katıldı

Published

on

By

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’na bağlı Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası ile Kamu İşçileri Sendikası’na (Kamu-İş) üye genç çalışanlar Ankara’da gerçekleştirilen Türk Metal Sendikası Ankara’da Genç İşçiler 2’nci Büyük Kurultayı’na katıldı.

Birçok farklı ülkeden genç katılımcının yer aldığı kurultaya Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ da katılarak konuşma gerçekleştirdi..

Altundağ konuşmasında gençlerin ve kadınların çalışma yaşamına aktif katılımının önemine işaret etti.

Kurultayda Bay-Sen üyesi Sonay Orbay da Hür-İş Federasyonu adına konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 6 sendikanın oluşturduğu Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’nun kurulduğu tarihten itibaren işçi ve emekçilerin hakları için büyük mücadeleler verdiğini ve şu anda ülkenin en büyük işçi federasyonu olduğunu belirten Orbay Federasyon’un Türk-Metal Sendikası ile yakın bir işbirliği içerisinde olduğunu kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinde uygulanan haksız uluslararası izolasyonların diğer ülkelerde faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve sendikalarla olan işbirliklerine de engel olduğunu ifade eden Orbay, ancak her anlamda Kıbrıs Türkü’nün yanında olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sendikal yaşamın en önemli kuruluşlarından Türk Metal Sendikası’nın Hür-iş Federasyonunu da arasına alarak Türkiye Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türkü’ne verilen değeri bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

Kurultay’da konuşan Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da sendikaları yalnızca paydaş değil çözüm ortağı olarak gördüklerini belirterek gençlerin çalışma yaşamına katılmalarına yönelik yürütülen çalışmaları anlattı.

Öte yandan Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu ile BAY-SEN Başkanı Salih Sakallı, Avrasya Metal İşçileri Sendikası’nın 59. Merkez Komite Toplantısına katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba etkinliği yapıldı

Published

on

By

Dış Basın Birliği’nin Yaza Merhaba etkinliği, Birliğin lokalinin bahçesinde yapıldı.

Birlik üyelerinin yanı sıra ülkede görev yapan gazetecilerin de yer aldığı geceye Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de katıldı.

Dış Basın Birliği’nden yapılan açıklamaya göre  etkinlikte gazeteciler kaynaşma imkanı buldu.

Gazetecilere hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dış Basın Birliği’ni kutlayarak çalışmalarında başarılar diledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Kıbrıslı Türklerle eşitlik çerçevesinde bir anlaşma yapma niyeti olmadığına işaret eden Tatar, artık yeni bir yola girildiğini ve iki devletlilikten başka bir çözümün mümkün olmadığını söyledi.

Dış Basın Birliği’nin Kıbrıs Türkünün sesini duyurduğunu ifade eden Tatar, bütün gazetecilere çalışmalarında başarılar diledi.

Açılış konuşmasını yapan Dış Basın Birliği Başkanı Burhan Canbaz ise, hayatını kaybeden Şair, Gazeteci ve Emekli Öğretmen Neriman Cahit’i saygıyla andı.

Yaza iyi bir başlangıç yapmak için  etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade eden Canbaz, geceye katılan herkese teşekkür etti ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.

Canbaz, Birliğin önceki başkanlarından Rasıh Reşat’ın doğum gününü de kutlayarak kendisini sahneye davet etti.

Rasıh Reşat ise burada yaptığı konuşmada, Dış Basın Birliği’nde birçok değerli ismin görev yaptığını anımsatarak “Burası benim evim.” dedi.

Etkinlik, Sanatçı Serdar Kavaz’ın şarkıları ile akşamın ilerleyen saatlerine kadar devam etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hekimler Sendikası: “Yaşlı bakımı toplumsal bir sorundur”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Genel Sekreteri Dr. Bayram Taşseven, yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerin korunması ve bakımlarının, anayasal hakları olduğuna işaret ederek, “Yaşlı bakımı toplumsal bir sorundur.” dedi.

Taşseven, yazılı açıklamasında, Birleşmiş Milletler’in yaşlanma ile ilgili araştırmalarının, dünya nüfusunun her geçen yıl hızla yaşlandığını gösterdiğine vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs’ın nüfusunun da son yıllarda aynı şekilde hızla yaşlandığını, yaşlı nüfusun arttığı gerçeğinin de tüm yetkililer tarafından görülmesi ve bu yöndeki politikalarını hazırlamaları gerektiğini ifade eden Taşseven, ülkede yaşlılara yönelik plan ve projeler halinde, bütünlüklü bir şekilde evde bakım hizmetlerinin yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

Ülkede yerel yönetimler ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından bu çalışmaların yürütülmeye çalışıldığını belirten Taşseven, şöyle devam etti:

“Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi, Lapta Huzurevi ve Kalkanlı Yaşam Evi devlet bünyesinde hizmet sunmaya çalışmakta ancak devletin yürütmesi konumundaki iktidar oralarda da görevini layıkıyla yerine getirmemektedir.

Devletten yeterli ilgi ve desteği göremeyenler ise çareyi özel bakımevlerinde aramakta ya da kendi hasta ve yaşlılarına kendileri bakmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz ekonomik şartlarında aile bireylerinin neredeyse tümü çalıştığı için yaşlı bakımı genellikle eğitimsiz, deneyimsiz bazen aynı dili konuşmayan bakıcılar eliyle sürmektedir.”

Sınırüstü’nde, özel bir bakımevinde geçmişte yaşananları anımsatan Taşseven, bazı eleştirilerde bulundu.

Ülkede bulunan yabancıların yaş ortalamasının 75 üstü olduğuna da işaret eden Taşseven, bu insanların bakıma ihtiyacı olduğunu, evlerinde çeşitli hizmetlere ihtiyaçları olduğunu, bunun da en temel insan haklarından olduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanlığı çatısı altındaki dairelerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütleri ve ilgili derneklerin de katkı sağlayacağı politikalar üretilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Taşseven, yaşlılarla ilgili siyasilerin bir planı olmadığını savundu.

Yaşlıların unutulduğunu ve terk edildiğini iddia eden Taşseven, “Yazıklar olsun.” ifadesini kullandı ve eleştirilerde bulundu.

Ülkede tedavi edici kurumlarda olduğu gibi temel sağlıkta da ciddi hekim, personel ve alt yapı eksikleri olduğunu ifade eden Taşseven, “En büyük eksik sağlık politikalarıdır. İktidar, gerçek anlamda koruyucu, sağaltıcı ve rehabilite edici hizmetler içeren politikalar için yetkili tüm paydaşlarla istişare içinde olmalı, uyarı ve önerileri dikkate almalıdır.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam