Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Lefke Gazi Lisesi Okul-Aile Birliği’nden Anıtlar Yüksek Kurulu’na tepki

Published

on

Lefke Gazi Lisesi Okul-Aile Birliği, olası bir depremde yıkılması kesin olan eski Lefke Gazi Lisesi binalarının Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararıyla “listeli bina” olarak gösterilmesinin büyük bir felakete davetiye çıkardığını savunarak yetkilileri sorumluluk almaya çağırdı.

Okul-Aile Birliği Başkanı Ediz Tunçel tarafından yapılan açıklamada, 400 öğrenci, 64 öğretmen ve diğer çalışanların can güvenliğinin ciddi şekilde tehdit altında olduğu vurgulandı.

Tunçel, Helen Yayı olarak bilinen ve Kıbrıs’ın güneyinden geçen fay hattında Santorini Adası çevresinde son 48 saatte yaşanan küçük ve orta ölçekli deprem fırtınasının, bölgede meydana gelebilecek bir depremin habercisi olduğunu ifade etti.

-“Olası bir felaketin sorumlusu Anıtlar Yüksek Kurulu’dur”

Tunçel, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun binaları hangi gerekçelerle listeli bina olarak ilan ettiğini kamuoyuna açıklaması gerektiğini belirterek, yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda yaşanabilecek olası bir felaketin sorumlusunun Turizm Bakanlığı’na bağlı Anıtlar Yüksek Kurulu ve ilgili devlet yetkilileri olacağını kaydetti.

Lefke Gazi Lisesi’nin asıl mal sahibi olan Milli Eğitim Bakanlığı’na da çağrı yapan Tunçel, yetkililerin bu konuya acilen müdahale etmesi gerektiğini belirtti.

Tunçel, prefabrik sınıflarda sürdürülen eğitimin geçici bir çözüm sunduğunu, ancak çürümüş binaların hemen yanında eğitim verilmesinin de kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Acıyla geçen iki yıl…

Published

on

By

6 Şubat depreminde kaybettiğimiz canları anmak için bir tören de Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda düzenlendi. Etkinlikte yapılan konuşmalarda adalet arayışının süreceğine vurgu yapıldı.

6 Şubat depreminin ikinci yılında hayatını kaybedenler için Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda anma programı düzenlendi.

Saygı duruşunda bulunulması ve istiklal marşının okunması ile başlayan programda Şampiyon Melekler ve depremin ardından Adıyaman’da yaşananların anlatıldığı videonun gösterimi gerçekleştirildi…

Anma etkinliğinde Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği adına dernek Başkanı Ruşen Yücesoy Karakaya konuşma yaptı…

Karakaya, depremin üzerinden iki yıl geçtiğini ancak zamanın 6 Şubat 2023’de durduğunu söyledi.

Şampiyon Melekler’in ışığının asla sönmeyeceğini, onların anısını yaşatmak, hak ettikleri adaleti sağlamak için mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Karakaya sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bizi en çok yaralayan bu kaybın kader olmadığını bilmemizdir. Şampiyon Meleklerimiz sadece bir depremde değil, insan eliyle yaratılan bir felakette, ihmalin açgözlülüğün, vicdansızlığın kurbanı oldular. Bu bina 16 saniyede kum yığınına döndü. O binayı yapanlar, denetleyenler, göz yumanlar işte onların ellerinde çocuklarımızın, sevdiklerimizin kanı var. Biz bu kanın yerde kalmasına asla izin vermeyeceğiz.”

Yaşananın bir cinayet olduğunu ve suçun cezasız kalmaması gerektiğini kaydeden Karakaya “Suçlular en ağır cezayı alana kadar mücadelemiz bitmeyecek” dedi.

“Biz sadece çocuklarımız için değil, başka hiçbir çocuğun, annenin, babanın böyle bir acıyı yaşamaması için buradayız” diyen Karakaya, verilen eğitim burslar ile, spor salonları ve okul projeleri ile Şampiyon meleklerin hatırasını sonsuza kadar yaşatacaklarını söyledi.
Karakaya “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz. Şampiyonlarımız ölümsüzdür” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Başbakan Ünal Üstel törende yaptığı konuşmada, deprem sonrası ülkenin tek yürek olduğunu hatırlatarak, tüm mücadelelerine rağmen çocukları kurtaramadıklarını ancak her birini ülkeye getirdiklerini kaydetti.

O günden bu yana bir taraftan yitirilen çocuklar için hukuk mücadelesi verdildiğini diğer yandan ise ülkeyi olası depreme hazırlamak için çalışmalar yapıldığını anlatan Başbakan Üstel, bu amaçla komite kurulduğunu,
Tüm okulların denetlendiğini; bazılarının yeniden yapıldığını bazılarının ise tamir edildiğini, bu yöndeki çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Ülkede deprem izleme ve denetleme birimini oluşturduklarını da kaydeden Başbakan Üstel, olası deprem için tüm imkanların seferber edildiğini söyledi.

Şampiyon Melekler için açıklan hukuk davasının istenilen ve beklenen şekilde sonuçlanmadığını da ifade eden Üstel, “bizim hedefimiz bunun örnek olması ve doğanın hareketini felakete döndüren insanların da karanlığa giderek ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasıdır. Bu dava sonuçlanıncaya kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz, davanın ikinci etabı için hazırlıklara başladık. Biz istiyoruz ki güneş yüzü görmeden ömürlerini cezaevinde sürdürsünler. İkinci etap için önümüzdeki hafta hukukçularla bir araya gelip istinaf hazırlıkları yapacağız ve yine tek yürek halinde hedefimize ulaşana kadar hukuk mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı sürdüreceğiz” dedi.

Başbakan, şampiyon melekleri unutturmamak için her türlü çabayı göstereceklerini de belirtti.

Üstel, “Kaybettiğimiz çocuklarımıza sözümüzdür. Unutmadık unutturmayacağız. Bu Kıbrıs Türk halkının sözüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 6 Şubat’ın tarihte görüşmemiş bir depremin tarihi olduğunu kaydederek, bu depremde bir çok insanın hayatını kaybettiğini söyledi…

Tatar, “Bizler için en önemli ve acı olan, Şampiyon Meleklerimizi, ailelerini ve öğretmenlerini, KKTC vatandaşlarımızın enkaz altında hayatlarını kaybetmeleri oldu” dedi…

Tatar, “Bu acı hepimizin ortak acısıdır. Kıbrıs Türkü’nün yaşadığı ender acılardan bir tanesidir. Unutmayacağız unuturmayacağız ama, İsias Otel davasında Adıyaman’da, KıbrısTürk adına verilen mesaj, adalet yerini bulmadan biz bu işin peşini bırakmayacağızdır. Hepimiz tek yürtek bu mücadelenin arkasındayız” dedi.

Şampiyon Meleklerein şehit ilan edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, Adıyaman’da verilen hukuk mücadelesinin, meleklerin isimlerini yaşatmak, bu acıların yeniden yaşanmaması ve bir depremle daha binaların enkaza dönüşmemesi için olduğunu kaydetti…

Tatar konuşmasının sonunda, “Bir kez daha kayıplarımızın ikinci yıldönümünde, kaybettiklerimizi rahmetle anıyor tüm Kıbrıs Türküne sabırlar ve başsağlığı diliyorum” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Nadir ailesinden çağrı: “0 negatif kan ve plazma aranıyor”

Published

on

By

Kolan British Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gören Asıl Nadir için kan aranıyor.
Asil Nadir’in eşi Nur Nadir, asistanı Gamze Özmalatyalılar aracılığıyla, TAK muhabirine yaptığı açıklamada, Asil Nadir için 3 adet 0 negatif kan, 7 adet TDP (taze donmuş plazma) arandığını duyurdu.

Açıklamada, kan bağışlarının Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kan Bankası’na yapılabileceği kaydedildi.

Asil Nadir’in yoğun bakımda yaşam mücadelesine devam ettiği belirtilen açıklamada, “Dualarınızı esirgemeyin.” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Nalbantoğlu, ölümünün 45’inci yıl dönümünde anıldı

Published

on

By

Kıbrıs Türk mücadele ve siyasi tarihinde önemli izler bırakan, çok yönlü kişiliyle tanınan Dr. Burhan Nalbantoğlu, ölümünün 45’inci yıl dönümü olan bugün mezarı başında anıldı.

Ailesinin ve sevenlerinin katılımıyla saat 11.30’da Nalbantoğlu’nun Lefkoşa Mezarlığı’ndaki kabri başında yer alan törende; saygı duruşunda bulunuldu, aile adına İsmet Özgüren, Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar ve Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı konuşma yaptı.

Aile adına konuşan İsmet Özgüren, Nalbantoğlu’nun ölümünün 45’inci yıl dönümünde bir kez daha kabri başında olduklarını belirtti.

“Nalbantoğlu demek, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinden başlayıp çok partili demokratik yapıya kadar uzanan güçlü bir yelpaze demek.” diye konuşan Özgüren, bugün dönüp bakıldığında Nalbantoğlu’nun kıymetinin çok daha fazla anlaşılması gerektiğini ifade etti.

Özgüren, Nalbantoğlu’nun 50 yıl önce Sağlık Bakanı’yken hayata geçirilen hastanenin bugün hala topluma amiral gemisi olarak hizmet verdiğini söyledi.

“İşte bu; öngörü, vizyon ve devlet adamlığı demek.” ifadesini kullanan Özgüren, Nalbantoğlu’nun TMT’nin kurucularından ve bir mücadele adamı olduğunu belirtti.

Nalbantoğlu’nun bu topluma hizmet veren önemli bir şahsiyet olduğunu, Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin kurucuları arasında yer aldığını dile getiren Özgüren, “Bugün, Nalbantoğlu yaşamış olsaydı, mevcut siyasi yapımız maalesef bu kadar çürümüş, kirlenmiş ve yozlaşmış olmayacaktı.” dedi. Özgüren, Nalbantoğlu’nun bir önder ve lider olduğunu ifade etti.

Nalbantoğlu’nun toplum için önemli bir değer ve güçlü bir profil olduğunu kaydeden Özgüren, “Arzu ve niyetim, kurduğu partiden birilerinin de burada olmasıydı.” dedi ve bu yönde eleştirilerde bulundu.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da, sözlerine Dr. Burhan Nalbantoğlu’nu sevgi, saygı ve şükranla anarak başladı.

Nalbantoğlu’nun devrinin “şahinleri” arasında olduğunu kaydeden Bayar, “Eğer bugün bu topraklarda yaşıyorsak ve egemen bir bir devletimiz varsa, TMT’nin kurucuları arasında bulunan Nalbantoğlu’nu yad etmek zorundayız.” dedi.

“Denktaş, Nalbantoğlu ve Tanrısevdi, bu teşkilatın temelini attılar. Eğer bu teşkilat kurulmamış olsaydı, biz bugünlere gelemezdik.” diye konuşan Bayar, Nalbantoğl’nun mücadele tarihinde bir yıldız gibi parladığını dile getirdi.

Bayar, “Nalbantoğlu’nu ayrıca doktor, mücahit ve komutan olarak mücadele hayatımızda, sosyal ve siyasal yaşantımızda her zaman önder olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Nalbantoğlu’nun mücadele yıllarında her yerde bulunduğunu ifade eden Bayar, Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin de kurucuları arasında yer aldığını söyledi.

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı da, kendi neslinin Nalbantoğlu’nu çeşitli kaynaklardan okuyarak ve büyüklerden dinleyerek tanıdığını ifade etti.

“Bize bundan sonra düşen, TMT kurucularından olan ve bir mücahit olarak gerektiğinde hayatını ortaya koyan Nalbantoğlu’nun, siyasi ve sağlık konusundaki vizyonuyla ülkeye yaptığı katkıları daha ileriye taşımaktır. Neslimizin ve bundan sonraki neslin görevi budur.” ifadelerini kullanan Gürdallı, ancak bu şekilde Nalbantoğlu gibi önderlerin ruhunun huzur bulacağını belirttti. Gürdallı, “Ruhu Şad olsun.” dedi.

– Nalbantoğlu kimdir?

1925 Mağusa doğumlu olan ve 6 Şubat 1980’de 55 yaşındayken hayatını kaybeden Nalbantoğlu, TMT’nin kuruluşunda ve toplumsal direniş yıllarının tüm aşamalarında öncü rol oynamış, Erenköy dahil birçok cephede görev yaparak Kıbrıs Türk milli mücadelesine damga vurmuştu.

Kıbrıs Türk halkının demokratikleşme sürecinde ön safta yer alan; KKTC’nin tüm sağlık altyapısında imzası olan, TMT kurucularından eski Sağlık Bakanı ve milletvekili Dr. Burhan Nalbantoğlu, meclis komitesindeki bir tartışma sonrasında beyin kanaması geçirmişti. Özel uçakla tedavi için Ankara’ya götürülen ancak kurtarılamayan Nalbantoğlu, bugün ülkenin en büyük hastanesi olan ve adını taşıyan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin yapımına da öncülük etmiş, yapımında bizzat çalışmıştı.

Nalbantoğlu, Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin de kurucuları arasındaydı.

Devamını Oku

Trending

Reklam