Cumhuriyet Meclisi’nde güncel konuşmalar yapılıyor.
Milletvekilleri konuşmalarında sağlık ve eğitim alanında değerlendirme ve eleştirilerde bulundu. Eleştirileri Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek yanıtladı.
CTP Lefkoşa Milletvekili Filiz Besim, “Planlanamayan Eğitim, Denetlemeyen YÖDAK ve Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri” konusunda konuşma yaptı.
Eğitim planlamasının önemine vurgu yapan Besim, iş gücü piyasasının ihtiyacına uygun bireyler yetiştirmenin eğitimi planlarken önemli olduğunu söyledi.
Besim, işsizlikle mücadele etmek içim eğitim planlaması oluşturmak gerektiğini dile getirerek, sosyal adalet ve eşitliği sağlamak için de eğitim planlamasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Uzun vadeli hedeflere, kalkınmada amaçlara ulaşmak için eğitim planlaması gerektiğini kaydeden Besim, bunun stratejik önceliklerin merkezinde yer alması gerektiğini söyledi.
KKTC’de yükseköğrenimin önemine vurgu yapan Besim, sosyo-kültürel, ekonomik, insan kaynağı gibi alanlarda önemli katkılar sağladığını, kontrolsüz ve denetimsizliğin ise sağlıklı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.
Tıp ve diş hekimliği fakültelerinin sayısına değinen Besim, sekiz tıp fakültesinin sadece ikisinin bünyesinde hastane yani klinik hizmeti bulunduğunu söyleyerek, eleştirilerde bulundu.
Besim, DSÖ’nün tıp ve diş fakültesi açılması için belirlediği kriterleri anlatarak, bu verilere göre ülkedeki hekim sayısının şu an için yeterli, diş hekimi sayısının ise fazla olduğunu, diş hekimlerinin istihdam sorunu yaşadığını ama üniversitelerden öğrencilerin mezun olmaya devam ettiğini belirtti.
Yeterince klinik eğitim alınıp alınmadığı konusunda “endişe duyduğunu” söyleyen Besim, öğrenci sayısına göre vaka görme imkanlarını kısıtlı olduğunu dile getirdi.
“Kalitesiz diş ve tıp eğitimi ile karşı karşıya kalıyoruz” diyen Besim, YÖDAK’ın bu konuda ivedilikle güçlü denetim sistemi başlatmasının “yaşamsal olduğunu” kaydetti.
Sahte diploma skandalının denetimsizliğin yol açtığı sıkıntıları ortaya çıkardığını dile getiren Besim, bunu önlemeye yönelik neler yapıldığını, kaç üniversitenin denetlendiği sordu.
-Çavuşoğlu
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, üniversite sayısına değinerek, üniversite açarken beklentinin ülke ihtiyacı değil dünya insanına hizmet etmek olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, üniversitelerde dünyanın çok farklı ülkelerinden çok sayıda öğrencinin eğitim aldığını ifade etti.
Uluslararası öğrenci sayılarına değinen Çavuşoğlu, KKTC insan gücünü yetiştirmek için üniversite kurulmadığını, yabancı öğrencilerin de ülkede eğitim aldığını söyledi.
Çavuşoğlu, ihtiyaç fazlası bölümlere burs vermediklerini, bakanlığın 60-70 bölümü ihtiyaç fazlası olarak niteleyerek, burs vermediğini belirtti ve “Kendi insan gücümüzü planlama yönünde burslara ona göre vermekteyiz” dedi.
Öğrencilerin nitelikli olarak mezun edilmelerinin görevleri olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bazı üniversitelerin dünya sıralamalarında yer aldığını, bunun gurur verici olduğunu belirtti.
Kredi ve Yurtlar Kurumu’nu ve bursunu getiren bir bakan olduğunu, bu kararla birlikte öğrenci sayılarında yükseliş yaşandığını anımsatan Çavuşoğlu, bunun ardından rekabeti artırmak adına üniversite açma izni verildiğini ancak kendisinin hiçbir zaman üniversite izni vermediğini ifade etti.
Çavuşoğlu, akademisyenlerin niteliği ve öğrencilerin işsiz kalmaları konularının sürpriz konular olmadığını, bilinen konular olduğunu söyleyerek, üniversite eğitiminin kamuya girişi garantilemediğini, kamu sınavlarının adil olarak yapıldığını söyledi.
Ailelere çağrıda bulunan Çavuşoğlu, çocuklara meslek edinmeleri yönünde çaba harcamalarını tavsiye ederek, nitelikli eleman yetişmesinin önemine vurgu yaptı.
Eğitim planlamasına önem verdiklerini önemli olanın üniversite mezunu değil meslek sahibi olmak olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bu yönde meslek liselerini geliştirmeye önem verdiklerini, toplumun ihtiyaç duyduğu branşlara yönelik de burs verildiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, İngilizce matematik, fizik, kimya, coğrafya, psikoloji gibi alanlarda ihtiyaç olduğunu söyleyerek, bu yıl tercih yapacak öğrencilere bu yönde tercihi yapma çağrısında bulundu.
Öğrencilerin tıpa ilgisinin fazla olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Hepsi Kıbrıs’a dönecekse işsiz doktorlar olacak ama yurt dışına yerleşme planı olanlar var.” dedi.
Çavuşoğlu, bu gençlerin ülkeden ayrılmalarının, göç etmelerinin üzücü olduğunu ancak farklı ülkelerde de olsa insanlığa hizmet edecek olmalarının gurur verici olduğunu belirtti.
KKTC’den mezun öğrencilerin TUS’ta başarılı olmalarının güven verici olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, vaka görme açısından da Türkiye ile iş birliğine giderek, hasta tecrübesi sağlanmasına yönelik görüşlerini oradaki yetkililerle paylaştığını kaydetti.
Açma ön izinleri ile ilgili YÖDAK ile görüşmeler yaptıklarını dile getiren Çavuşoğlu, kurumsallığı ön planda tuttuklarını belirtti.
Çavuşoğlu, YÖDAK Başkanı’nın kendisine, sahte diploma konusundaki raporun çıktığını söylediğini dile getirerek, Yönetim Kurulu’ndan geçtikten sonra kendileriyle paylaşılacağını ifade etti.
“YÖDAK’ın daha güçlü hale getirilmesi yönünde onlara destek olmak görevimizdir” diyen Çavuşoğlu, eldeki imkanlarla çalışmalar sürdürüldüğünü belirtti.
CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Hastanelerde Yaşanan Sorunlar” konusunda konuştu.
İncirli, hastaların çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle şifa almak için hastanelere başvurduğunu dile getirerek, “Hastaneler şifahaneye değil eziyethaneye dönüştü” dedi.
İncirli, Sağlık Bakanlığı’nın DSÖ’nün ülkedeki paydaşı olduğunu, bakanlığın paydaşlarının ise sendika ve sivil toplum örgütleri olduğunu belirtti.
Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde hastaların karşılanması, park ve trafik akışında sıkıntı olduğunu dile getiren İncirli, buna yönelik önlem alınmasını talep etti.
Trafik sıkıntısına yönelik personel görevlendirilmesi gerektiğini belirten İncirli, “Yeni istihdam edilen personel nerede görevlendirildi, görev tanımları ve çalışma saatleri nedir?” diye sordu.
İncirli, kamu sağlık hizmetlerindeki bürokratik işlemlere yönelik şikayetler bulunduğunu, hızlı işleyebilmesi için tedbirler alınması gerektiğini söyleyerek, hastanelerde, uzmana, ilaç ve malzemeye ulaşmada sıkıntı yaşandığını belirtti.
Yeni tedaviye başlayacak kanser hastalarının ilaçlarında eksiklikler bulunduğunu dile getiren İncirli, teminde gecikme ve aksamalar yaşanmasının hastaların moralini bozduğunu söyledi.
Hastanelerin yönetim kurullarının açık ve şeffaf çalışması ve şikayet mekanizmalarının da kurulması gerektiğini söyleyen İncirli, küçük hataların tespit edilmesi ve önlenmesi için bunların karşılanması gerektiğini kaydetti.
Evrensel Hasta Haklarının hazırladığı raporlara değinen İncirli, yol gösterici unsurlar yer aldığını söyledi.
Raporda, kamu hastanelerinden alınan hizmetlerle ilgili memnuniyetsizlik yaşandığının görüldüğünü söyleyen İncirli, erken ölümlerdeki artış sebeplerinden birinin de bu olduğunu halkın hastaneden hizmet alamadıklarından hastaneye gitmediklerini kontrol yaptırmadıklarını, randevu da alamadıklarını belirtti.
İncirli, rapora göre, insanların sağlık hizmetlerine erişemediklerini, hastanelerden hizmet alamadıklarını dile getirdiğini, özeldeki hizmetlerin de maddi nedenlerden ulaşılabilir olmadığını söylediklerini ifade etti.
Mevsimsel gribe yönelik yetkililerin, “artış ve endişe olmadığı” mesajı vermesinin doğru olmadığını, bunun halkın önlem almasını önlediğini söyleyen İncirli, doğru mesaj vermenin halkın kendini korumasını sağlayacağını belirtti.
İncirli, grip aşısı yapılan kişilerin sayısını ve kaç kişinin gripten öldüğünü sordu.
Cevap vermek üzere kürsüye çıkan Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, sağlıkta teknolojinin hızlı geliştiğini, bu hız yüzünden bir adım geride kalınabildiğini söyleyerek daha iyi olmak için çaba harcadıklarını belirtti.
Hastanedeki park probleminin on yıllardır var olan bir sorun olduğuna işaret eden Dinçyürek, soruna yönelik hastane için master plan yapılacağını ve yeni binalar organizasyon ve park yeri sorununun da masaya yatırılacağını kaydetti.
Personel konusunda bakanlığa bağlı kurumlarda dijital yoklama cihazları takıldığını, kısa süre içinde devreye gireceğini ve giriş çıkışların görülebileceğini dile getiren Dinçyürek, kaç hasta görüldüğünün de takip edilip gerekenin yapılacağını belirtti.
Dinçyürek, verilerin otomasyon üzerinden sağlanacağını, aksayan yanların görüleceğini dile getirdi.
Bürokratik işlemlere yönelik e-imzayı devreye koydukların dile getiren Dinçyürek, devlette otomasyonun e-sağlığın devreye girmesinin önemine vurgu yaptı.
Dinçyürek, uzak yerlere hasta transferi için araç sağladıklarını söyleyerek, rutin kontrol, pansuman için ambulans kullanmamak gerektiğini buna yönelik çalışma yaptıklarını belirtti.
Kan Bankası’nda kan miktarının yetersiz olduğunu dile getiren Dinçyürek, burada yeni bir hemşire görevlendirildiğini kaydetti.
Dinçyürek, 34 geçici işçiye yönelik ara emri alındığını, bu hemşirelerin hizmet dışı kaldığını, emekli olan hemşireler de bulunduğunu, ciddi rakamda hemşireye ihtiyaç duyduklarını ve bu sorunu aşmaya yönelik çalışma yaptıklarını anlattı.
Bazı yan dallarında eksiklikler bulunduğunu söyleyen Dinçyürek, buna yönelik de girişim ve çalışma yaptıklarını bildirdi.
Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, az sayıda ilaç eksikliği yaşandığını bunun sebebinin de bürokratik işlemler olduğunu kaydederek, bir hafta içinde ilaç ve malzeme ihalesine çıkılacağını belirtti.
18 yaş altı ebeveynlerle ilgili bilgi ve veriye ulaşmaya yönelik çalışmaları bulunduğunu, gelen verileri kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Dinçyürek, 16 yaş ve altının ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, aile rızası olsa bile farklı kriterlerin de dikkate alınması ve bu konuda ayrı bir çalışma yapılması gerektiğine inandığını söyledi. Dinçyürek, başhekimliklere vakaların bildirilmesine yönelik yazı gönderildiğini belirtti.
TAK