Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

LTB Kadın Sığınma Evi yeni binasına taşınıyor

Published

on

 

KKTC’de tek olan ve 25 Kasım 2016 tarihinden bu yana hizmet veren Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Kadın Sığınma Evi, yeni binasına taşınıyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde hizmete giren Kadın Sığınma Evi’nin yeni binası da, bu yılın 25 Kasım’ında, yarın açılacak.

AB’nin kısmi finansmanında, LTB’nin katkılarıyla yapılan binanın projesi dünyadaki ödül almış örnekler incelenerek tasarlandı.

Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan LTB Şiddete Karşı Yan Yana Proje Koordinatörü Ömür Yılmaz ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşe Kişmir, yılda ortalama 30 kadının barınma desteğinden faydalandığını, 100 civarında kadının ise “dış destek” aldığını söylüyor.

Sığınma evinde resmi olarak kalma süresinin 6 ay olduğunu dile getiren Yılmaz ve Kişmir, “Diyelim ki 6 ayın sonunda çıkamadı. ‘Hade kapıya’ demeyiz kimseye… 10 ay, 12 ay kalan kadınlar da olur” diyerek, şartların olgunlaşması gerektiğine dikkat çekiyor.

“Biz orada misafiriz… O ev onların” diyen Yılmaz ve Kişmir, sığınma evinin, orada yaşayan kadınların evi olduğuna vurgu yapıyor.

Covid-19’a bağlı ekonomik krizin etkilerine de işaret eden Yılmaz ve Kişmir, Covid-19 ve sonrasında şiddet ortamına dönüşün arttığını belirtiyor.

Yılmaz ve Kişmir, özellikle son bir iki senedir hizmet sundukları kadınların yüzde 80’inin üçüncü dünya ülkesi veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, eşlerinin ise Kıbrıslı Türk olduğuna dikkat çekerek, bu kadınların çok ciddi bir dilemma yaşadığını anlatıyor.

SIĞINMA EVİ’NE BAŞVURU

LTB Şiddete Karşı Yan Yana Proje Koordinatörü Ömür Yılmaz, Kadın Sığınma Evi’nde yaşama talebinin 2 farklı yolla olabildiğini belirterek, 7/24 direkt açık hatlardan kendilerine ulaşılabildiğini veya Sosyal Hizmetler Dairesi ve polis aracılığıyla bunun gerçekleştiğini kaydetti. Yılmaz, polise yansıyan bir vaka olduğunda, polisin kendilerini aradığını, yaptıkları değerlendirme sonucunda sığınma talebini karşıladıklarını söyledi.

Kadın Sığınma Evi’ne yerleşmek isteyen kadınların öncelikli olarak başvuru öykülerinin alındığına, bu durumun LTB Danışma Kurulu’na iletilip, Danışma Kurulu’nun onayıyla kadınların sığınma evine yerleştirildiği hatırlatılan Yılmaz, bu işlemin 15 dakikalık bir iş olduğunu vurgulayarak, vakaların bekletilmediğini kaydetti.

LTB Şiddete Karşı Yan Yana Projesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşe Kişmir de, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet için oluşturulan Alo 183 ihbar hattına dikkat çekerek, bu hatta başvuru yapıldığında, işleyen bir mekanizma olduğunu belirtti. Kişmir, iş birliği çerçevesinde haberin hemen kendilerine ulaştığını dile getirdi.

SIĞINMA DESTEĞİ VE DIŞ DESTEK…

Proje Koordinatörü Ömür Yılmaz, sığınma evine yerleşen bir kadının, hukuki, eğitim, iş bulma, ev bulma gibi desteklerden faydalandığını ifade ederek, bir de “dış destek” verilen bir grup olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:

“Onların sığınma evine gelme ihtiyacı yoktur veya şiddet ilişkisinde yaşar ama daha hazır değildir o adımı atmaya ve evden çıkmaya, bu durumda ‘dış destek’ dediğimiz desteği sunarız… Veya evden çıkmaya karar vermiştir ama annesine gidecek, o zaman sadece barınma desteği vermeyiz onun dışında bütün sunduğumuz destekleri veririz. Adli yardım, koruma emrinin alınması gibi…”

Dış destek talep eden hemen herkese bu desteğin verildiğini ifade eden Ömür Yılmaz, sığınma desteğine ihtiyaç durumunda, kadınla hemen telefon görüşmesi yapıldığını, acil bir vaka ise polise gidildiğini söyledi. Yılmaz, kadının hikayesi ve risk durumunun öğrenilmesinin ardından gerekenin yapıldığını kaydetti.

“GENELDE POLİSE GİDEN HER ŞİDDET VAKASINI BİZ ALIRIZ”

Şiddet varsa bunun risk sayıldığını ifade eden Yılmaz, “Basit bir bağırma bile olsa bizim için olayın polise gitmesi riskini direkt 10’dan 90’a çıkarır. Çünkü polise gittikten sonra kadın eve dönemez. Hele bir de eşine yasal işlem yapılırsa risk tavan yapmıştır. Genelde polise giden her şiddet vakasını biz alırız” ifadelerini kullandı.

“EVSİZLİK, AİLE İÇİ ŞİDDETLE MÜCADELE KAPSAMINDA ÇÖZÜLMESİ GEREKEN BİR SORUN”

Şiddet görmeyen ancak kirasını ödeyemediği için evsiz kalan vakalarla da karşılaştıklarını ifade eden Ömür Yılmaz, şiddet olmasa bile evsizlik ve aile içi şiddetin birbirlerini beslediğini belirterek, evsiz kalan bir kadının mecburi olarak bir erkeğin yanına yerleşebileceğini anlattı. Muhtaç olma durumundan baskı ve şiddet doğduğuna işaret eden Yılmaz, “Evsizlik, aile içi şiddetle mücadele kapsamında çözülmesi gereken bir sorun ki insanlar çaresizlikten şiddet ilişkisinin içerisinde tıkanıp kalmasınlar” dedi.

Yılmaz, sığınma evinde yerin müsait olması durumunda şiddet görmeyen, evsiz kadınlara da barınma yardımında bulunduklarını söyledi. Aslında bunu yapmamaları gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Kadın, ‘3 yaşında çocuk veya 6 aylık bebekle sokaktayım’ dediğinde, bırakamayız” ifadelerini kullandı. Ömür Yılmaz, insan ticareti mağduru kadınlara da yardımda bulunduklarını kaydetti.

PSİKOLOJİK DESTEK…

Sığınma evinde bir psikolog olduğunu ancak görevinin terapi olmadığını ifade eden Ömür Yılmaz, “Terapi daha sınırlı bir ilişki… Eğer kendileri talep ediyorsa ya da ikna edebilirsek, psikiyatrik ve psikolojik desteği dışardan sağlıyoruz” diye konuştu.

“ADLİ YARDIM KADIN İÇİN EN KRİTİK YARDIM”

Kadın için en kritik yardımın adli yardım olduğuna dikkat çeken Ömür Yılmaz, bunu şu örnekle açıkladı:

“Diyelim ki poliste bir vaka var ve kadını sığınma evine yerleştirdik. İlk yapmamız gereken şey Aile Mahkemesi’nden koruma emri almaktır. Kadın hapishane gibi sığınma evinde kalacak değil…”

Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşe Kişmir de, avukatları aracılığıyla koruma emrinin alınmasıyla kadının özgür bir şekilde işine, çocuğun okula gittiğine işaret ederek, kadının sosyal hayatına devam ettiğini belirtti.

Kişisel bağlarıyla çocukların istedikleri sosyal faaliyeti yapmalarını sağladıklarını da söyleyen Kişmir, çocukların hayattan kopmadığına vurgu yaptı.

SIĞINMA EVİ’NDE NE KADAR KALINABİLİR?

Bir kadının sığınma evinde kalabilme süresinin resmi olarak 6 ay olduğunu ifade eden Ayşe Kişmir, şöyle devam etti:

“6 aylık süreçte kadını güçlendirmeye çalışıyoruz. İşi yoksa iş bulunur, çocuk okula yazdırılır, psikolojik destek verilir vs… 6 ayda tüm şartlar olgunlaştığında, hayata atılmaya hazır olduğunda, istediği bölgede yeni bir ev bulunur. Ve yeni bir hayata bizimle birlikte başlar.”

Ömür Yılmaz ise, “Diyelim ki 6 ayın sonunda çıkamadı. ‘Hade kapıya’ demeyiz kimseye… 10 ay, 12 ay kalan kadınlar da olur” diyerek, şunları kaydetti:

“Bir kadın ‘kendi ayakları üzerinde yaşayabilir, güvenlik riski yoktur, ekonomik olarak idare edebilecek durumdadır’ dersek o zaman çıkış işlemleri yavaş yavaş başlar. 6 ay girişte ortalama söylenen bir süredir ama kadın psikolojik açıdan da ne zaman hazırsa o zaman çıkış olur.”

“SIĞINMA EVİ ONLARIN, BİZ MİSAFİRİZ”

Sığınma evinin orada yaşayan kadınların evi olduğuna vurgu yapan Ayşe Kişmir, şöyle konuştu:

“Ömür’ün hep dediği bir şey var; ‘Biz orada misafiriz’… O ev onların… Yemeklerini yaparlar, kişisel temizliklerini yaparlar, ortak alanları vardır. İşe giderler, arkadaşlarıyla buluşurlar.”

Ömür Yılmaz da, personelin mesai saatlerinde sığınma evinde olduğunu ifade ederek, bunun dışındaki saatlerde çalışanların on-call olduğunu söyledi. Sığınma evinde normal bir ev ortamı olduğunu dile getiren Yılmaz, haftada 1-2 defa personele ihtiyaç listesi verildiğini, alışverişlerinin yapıldığını ancak evdeki düzenden yaşayan kadınların sorumlu olduğunu belirtti.

“YILDA ORTALAMA 30 KADIN BARINMA DESTEĞİNDEN FAYDALANIYOR”

Şu anda 6 kadın ve 7 çocuğun sığınma evinde yaşadığını ifade eden Ömür Yılmaz, her sene ortalama 30 kadının sığınma evinin barınma desteğinden faydalandığını kaydetti. Yılmaz, sadece “dış destek” verilen grubun sayısının ise yılda 100 civarında olduğunu bildirdi.

YENİ KADIN SIĞINMA EVİ BİNASI

Mevcut kadın sığınma evinin acil ihtiyaçtan elde olan binaya banyo-tuvalet eklenmesiyle ortaya çıktığını anlatan Ömür Yılmaz, orada yaşayan birçok kadının çocuklarıyla birlikte oda paylaşmak zorunda kaldığını kaydetti ve bir büyük odada 4 farklı ailenin kaldığı durumlar da yaşandığını belirtti.

12 ÖZEL ODA, 1’İ ENGELLİ ERİŞİMİNE UYGUN

Yeni sığınma evinde banyosu tuvaleti içerisinde olan 12 tane özel oda bulunduğunu, odaların 5 kişiyi barındıracak şekilde tasarlandığını söyleyen Yılmaz, 1 odanın ise ortopedik engele özel hazırlandığını ifade etti ve tekerlekli sandalye kullanan bir bireyin odayı rahatlıkla kullanabileceğini kaydetti.

Ömür Yılmaz, yeni sığınma evinde ayrıca 2 tane mutfak, 1 büyük yemek salonu, 2 tane oturma odası, 1 tane çocuk çalışma ve oyun odası bulunduğunu belirtti. Yılmaz, engelli erişimine uygun 2 katlı ve asansörlü olan bina içerisinde personele ait ofis alanları bulunduğunu da ifade etti.

Kapasitenin geliştirilmesiyle birlikte yeni sığınma evinde ailelere özel oda verme imkanına sahip olacaklarını dile getiren Ömür Yılmaz, mevcut sığınma evinde paylaşılan 4 yatak odası varken, yeni sığınma evinde 12 özel oda olduğunu söyledi.

Yeni sığınma evinde mevcutta olduğu gibi kadınların kolayca ulaşabileceği panik düğmesi bulunduğunu dile getiren Ömür Yılmaz, bir tehlike durumunda panik düğmesine basıldığı anda 5 dakikadan az bir sürede zabıta ve polisin sığınma evine ulaştığını anlattı. Sığınma evinde 7/24 güvenlik kameralarının çalıştığını ifade eden Yılmaz, telefonlarındaki uygulamayla bunu kendilerinin de takip edebildiğini söyledi ve yeni binada da aynı uygulamanın olacağına dikkat çekti.

EKONOMİK ŞARTLAR…

Şiddete Karşı Yan Yana Projesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Kişmir, ülkedeki sistemin kendilerini zorladığını belirterek, “Kadınlar şiddet ortamından çıkıp çocuklarıyla birlikte geliyor, biz elimizden gelen tüm hizmeti ücretsiz olarak sağlıyoruz ama yeni yaşamlarına adım atacakları zaman çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz” dedi.

Ev kiralarının öğrencilere yönelik ve Sterlin üzerinden olduğunu kaydeden Kişmir, Kadın Sığınma Evi’ne gelen kadınların çoğunun meslek sahibi olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kadın asgari ücrete bir işe girdiği zaman, o ücretle kirasını ödeyemez, çocuğunu okula gönderemez, mutfak parası zaten ateş pahası… Tek ebeveyn olarak 2-3 çocukla yaşama tutunmak çok zor. Zor olması kadını tekrar şiddet ortamına yönlendirir ve eşine geri döner.”

“COVID-19 VE SONRASI ŞİDDET ORTAMINA DÖNÜŞ ARTTI”

Kişmir, ekonomik şartların daha önce belki bu kadar zor olmadığını ancak Covid-19’a bağlı ekonomik krizden sonra durumun çok daha fazla kötüye gittiğini söyledi.

Kadınların, ‘Tek başıma bu ülkede var olamam, barınamam, nasıl ayaklarım üzerinde duracağım’ endişesini her zaman yaşadığını ifade eden Kişmir, “Sığınma evinden ayrılan kadınlara istedikleri müddetçe yardımcı oluyoruz ama Covid-19 ve sonrası şiddet ortamına dönüş çok artmaya başladı” dedi.

Sığınma evinden çıkan bir kadına vakıfların desteğiyle maksimum 6 ay kira yardımı yapıldığını kaydeden Kişmir, ancak sosyal güvencesi olmayan kadının gelecek kaygısıyla şiddet ortamına dönüşü seçebildiğini anlattı.

“HİZMET SUNDUĞUMUZ KADINLARIN YÜZDE 80’İ ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ VEYA TC VATANDAŞI”

Ömür Yılmaz, özellikle son 1-2 senedir hizmet sundukları kadınların yüzde 80’inin üçüncü dünya ülkesi veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, eşlerinin ise Kıbrıslı Türk olduğunu söyledi. Yılmaz, bu kadınların yaşadıkları zorluğu ise şu sözlerle açıkladı:

“Bu kadınlar şiddet ilişkisinden çıkmaya karar verdiklerinde çok ciddi bir dilemma ile karşı karşıyadırlar. Babanın izni gerektiği için çocuklarını hiçbir zaman bu ülkeden alıp çıkaramayacaklar. Erkekler ise bunu ellerinde bir koz olarak kullanıyorlar kadını kontrol etmek için…”

Bu durumdaki kadınların 10-12 senedir ülkede ikamet etmesine rağmen eşi tarafından “bilerek” vatandaş yapılmadığını savunan Ömür Yılmaz, bu nedenle kadınların, boşandıktan sonra sosyal hizmetler ve ekonomik destekten faydalanamadığını söyledi.

Yılmaz, “Çocuklarını alıp ailelerinin yanına dönemedikleri için burada yaşamaya mahkum ettiğimiz ama sosyal destek de sunmadığımız ciddi bir kesim var” ifadelerini kullandı.

LTB Kadın Sığınma Evi, vatandaşlık veya muhaceret gibi konularda ayrım yapmadan hizmetini sürdürüyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İspanya ve Portekiz elektrik kesintisinin nedenini arıyor

Published

on

By

İspanya ve Portekiz’de yaşanan elektrik kesintisi sonucu milyonlarca insanın temel ihtiyaçlara erişim sağlayamaması, durumun neden kaynaklandığı yönünde soruları gündeme taşırken, kesintinin yenilenebilir enerjinin aşırı kullanımı, ani yük artışı, siber saldırı veya sistem yönetim sıkıntısı kaynaklı olabileceği görüşleri öne çıkıyor.

İspanya ve Portekiz’de dün öğle saatlerinde başlayan ve İber Yarımadası genelinde yaşayan 60 milyon kişinin hayatını bugün sabah saatlerine kadar durma noktasına getiren büyük çaplı bir elektrik kesintisi yaşandı.

Kesintinin yayılmasın ardından İspanya ve Portekiz’de hayat akışında ciddi aksaklıklar baş gösterdi. İşletmeler faaliyetini durdururken, binalarda asansörler çalışmadı. Tren ve metro hatlarına ilave olarak trafik ışık sistemlerinin de durmasıyla ulaşımda sıkıntılar oluştu, hava limanlarında seferler iptal edildi.

İspanya ve Portekiz’i geniş ölçüde etkileyen ve Fransa’nın belirli bölgelerinde sorunlar ortaya çıkaran kesinti nedeniyle milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılamaktan mahrum kaldı ve büyük kentler karanlığa gömüldü.

Avrupa’da en son 2003 yılında İtalya’da 12 saat süren ve 56 milyon insanı etkileyen geniş bir kesinti yaşanmıştı. Bu kesinti İsviçre’den İtalya’ya elektrik sağlayan yüksek gerilim hattına bir ağacın düşmesinden kaynaklanmıştı.

Öte yandan, her iki ülkedeki yetkililer de elektrik sistemindeki sıkıntının sebebi konusunda bir varsayımda bulunmamayı tercih ediyor.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkenin öğle saatlerinde 5 saniye içinde 15 gigavat elektrik üretiminin aniden kaybolduğunu, bunun da ulusal talebin yüzde 60’ına denk geldiğini söyledi.

Kesintinin uzun sürebileceği konusunda uyarıda bulunan Sanchez, böyle bir durumun daha önce hiç yaşanmadığına dikkati çekti.

Sanchez, uzmanların henüz kesintinin nedenini belirleyemediklerini, olası her nedenin araştırıldığını ifade etti.

– Siber saldırı belirtisi yok

Portekiz Başbakanı Luis Montenegro da elektrik kesintisinin arkasında bir siber saldırı olduğuna dair hiçbir işaret olmadığını açıkladı.

Elektrik kesintisinin nedeninin henüz bilinmediğini aktaran Montenegro, durumun Portekiz’den kaynaklanmadığına dikkati çekti. Portekiz’de kesintilerin giderilmesi dün gece saatlerini buldu.

Avrupa’da 36 ülkeden 40 elektrik iletim sistemi operatörünü temsil eden Brüksel merkezli dernek Avrupa Elektrik İletim Sistemi Operatörleri Ağı (ENTSO-E), İspanya ve Portekiz’in güç sistemlerindeki olaya ilişkin, “En büyük öncelik güç sisteminin restorasyonudur.” ifadesini kullandı.

Şebeke entegrasyonunu ve enerji arz güvenliğini artırmak, elektrik üretim, iletim ve dağıtım verimliliğini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren ENTSO-E, “Olay, İspanya ve Portekiz’in elektrik sisteminde kesintiye neden oldu. Fransa’nın İspanya sınırına yakın bazı bölgeleri de durumdan çok sınırlı bir süre için etkilendi.” değerlendirmesinde bulundu.

ENTSO-E, elektrik sisteminin voltajını geri yüklemek için belirlenmiş prosedürler ve protokollerin etkinleştirildiğine dikkati çekerek, İspanya ve Portekiz iletim sistemi operatörlerinin yeniden kurma süreci hakkında sürekli bilgi sağladığını bildirdi.

– Kesinti hakkında

Dün öğle saatlerinde İspanya elektrik şebekesinde yaşanan dalgalanma sonucunda ülkenin Fransa ile olan elektrik bağlantısı tamamen koptu, İber Yarımadası ile Avrupa kıta şebekesi arasında bağlantı kesildi. Avrupa sisteminden desteği kaybeden İspanya elektrik sistemi ile Portekiz elektrik sistemi hızla çöktü.

Öte yandan, İspanya ve Portekiz’in elektriklerin kesilmesine ve milyonlarca insanın temel modern ihtiyaçlara erişimin kopmasına tam olarak neyin sebep olduğunu belirlemek için çalışmalar devam ediyor.

Şebeke operatörlerinin elektrik sistemini tekrar çalışır hale getirmek için teknik olarak çok karmaşık bir süreci takip etmeleri gerekiyor.

AB Komisyonu, enerji arz güvenliğini artırmak için uzun zamandır, İspanya ve Portekiz gibi üye ülkelerin Avrupa ile elektrik bağlantısının kuvvetlendirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

– Siber saldırı ihtimali

Söz konusu kesintisinin başlangıçta bir siber saldırıdan kaynaklandığı yönünde endişeler olmuştu. İspanya, özellikle Gazze’de yaşananlar konusunda Avrupa’da en duyarlı ülkeler arasında yer alıyor. İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına İspanya devamlı tepki gösteriyor. İspanya, Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da ciddi destek veriyor. Belirgin siyasi duruşun İspanya’yı siber saldırılar için önemli bir hedef haline getirdi görüşü yer alıyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki yüksek payının da kesintide bir etkisi olabileceği iddiaları bulunuyor.

AA muhabirinin elektrik veri platformu ElectricityMaps’dan derlediği bilgilere göre, İspanya kesintinin hemen öncesinde elektriğinin yüzde 60,2’sini güneşten, yüzde 10,6’sını rüzgardan, yüzde 10,1’ini hidroelektrik santrallerinden sağladı. Ülkede bulunan nükleer rektörler elektrik üretiminin yüzde 9,7’sini, doğal gaz santralleri de yüzde 6,8’ini gerçekleştirdi. Geriye kalan elektrik üretimi ise diğer kaynaklardan karşılandı.

Böylece, İspanya kesinti öncesinde elektriğinin yüzde 80’inden fazlasını yenilenebilir kaynaklardan üretti. Söz konusu yüksek yenilenebilir kaynak kullanımının bu dalgalanmada etkisi olduğu yönünde görüşler yer alıyor.

Uzmanlar geçmişte, rüzgar ve güneş enerjisinin hızla yaygınlaşmasının özellikle eski şebekelerde büyük baskı yaptığına işaret ediyordu.

– Atmosferik olaylar

Bazı uzmanlar kesintinin bölgede yaşanana atmosferik titreşimlerden kaynaklanmış olabileceği görüşünü taşıyor. Atmosferik titreşimlerin elektrik hatlarını olumsuz etkileyen ve sistemler arasında senkronizasyon arızalarına neden olduğu yönünde iddialar yer alıyor.

İspanya şebekesinde yaşanan sistemsel bir sorunun veya bir üretim tesisindeki aksaklığın tüm sistem üzerinde zincirleme etkiye neden olmuş olması da olasılıklar arasında sıralanıyor.

AB Komisyonu daha önce, elektrik şebekesinin tam entegre olabilmesi ve etkin faaliyet gösterebilmesi için eylem planını hazırlamıştı.

AB elektrik şebekesinin daha verimli çalışması, elektrik ağının tamamen entegre olması ve altyapı modernizasyonu için şebekeye yatırımlar gerektiğine dikkat çekilen planda, AB ülkelerindeki elektrik şebekesinin sınır ötesi iletim kapasitesinin 2030’a kadar iki kat artırılması için 584 milyar avroluk yatırım gerekeceği belirtilmişti.

Yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisinin sebebinin belirlenmesi ile birlikte Avrupa’nın şebeke alanında atması gereken adımlar daha belirgin hale gelecek.

– “Bundan alınacak derslere bakacağız”

AB Komisyonunun Baş Sözcüsü Paula Pinho, Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında, “Yaşanan kesinti eşi benzeri görülmemiş bir büyüklükteydi. Dolayısıyla, bundan alınacak derslere bakacağız.” dedi.

Avrupa sistem operatörlerinin, İspanya ve Portekiz ulusal sistem operatörleri ile yakın çalıştıklarına işaret eden Pinho, kesintinin nedenleri ve ne kadar hazırlıklı olunduğu konusunda çok yakından gözlemlediklerini anlattı.

Pinho, olayla ilgili doğru ve uygun bir değerlendirme yaparak sonuçlar çıkarılmasının zaman alacağını ancak gerekli bütün adımları atacaklarını vurguladı.

Devamını Oku

Dünya

Rusya duyurdu: Ukrayna’da üç günlük ateşkes

Published

on

By

Rusya, 2’nci Dünya Savaşı’ndaki zaferin 80’inci yıl dönümünde Ukrayna’da geçici ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Ateşkes, 8-11 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak.

Kremlin’den yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararıyla, zaferin 80’inci yıl dönümü gerekçesiyle, insani nedenlerle, Rus tarafının 7 Mayıs’ı 8 Mayıs’a bağlayan gece yarısından 10 Mayıs’ı 11 Mayıs’a bağlayan gece yarısına kadar ateşkes ilan ettiği bildirildi…
Açıklamada, bu süre içerisinde bütün askeri eylemlerin durdurulacağı belirtildi.

Rusya’nın, Ukrayna tarafının da bu örneği izlemesi gerektiğini düşündüğü kaydedilen açıklamada, Kiev yönetiminin ateşkesi ihlal etmesi halinde Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin uygun ve etkili şekilde cevap vereceği vurgulandı.

Açıklamada, “Rus tarafı, Ukrayna krizinin temel nedenlerini ortadan kaldırmayı ve uluslararası ortaklarla yapıcı etkileşimi hedefleyen ön koşulsuz barış görüşmelerine hazır olduğunu bir kez daha dile getiriyor” ifadelerine yer verildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Rusya’nın 2. Dünya Savaşı Zaferi’nin 80. yıl dönümünde geçici ateşkes ilan etmesinin manipülasyon girişimi olduğunu söyledi.

Zelenskiy, Telegram hesabından paylaştığı görüntülü mesajda Rus ordusunun Ukrayna’daki enerji tesislerine saldırı düzenlediğini belirterek, “Biz, Ukrayna’da bu savaşın tek bir saniyesini bile istemiyoruz ve her zaman barışı tesis etmeye ve güvenliği garanti altına almaya yardımcı olabilecek tüm ortaklarımızla mümkün olan en kısa sürede çalışmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, “Şimdi bir manipülasyon girişimi daha var. Nedense herkes 8 Mayıs’ı beklemeli ve ancak o zaman ateşkes sağlanmalı ki Putin’in geçit töreni sırasında ateşkes olsun. Biz, geçit törenlerine değil insanların hayatlarına değer veriyoruz. İşte bu yüzden dünyanın 8 Mayıs’ı beklemesine gerek olmadığına inandığını düşünüyoruz” dedi.

Devamını Oku

Dünya

İspanya’da elektrik kesintisi yaklaşık 15 saat sonra sona erdi

Published

on

By

İspanya’da dün öğle saatlerinde başlayan 15 saatlik ani elektrik kesintisinin ardından hayat normale dönmeye başladı.

Ülkede dün öğlen saat 12.33’de başlayan ve tüm İber Yarımadası’nı enerjisiz bırakan elektrik kesintisi yaklaşık 15 saat sonra sona erdi.

Elektrik dağıtım şebekesi Red Electrica Espanola, sabah saat 07.00 itibarıyla ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 99,95’inin karşılandığını, üretimin 25 bin 794 megavat olduğunu duyurdu. Yapılan açıklamada, trafo merkezlerinin tamamının faaliyete geçtiği, bakım işlemlerinin sürdüğü aktarıldı.

İspanya haber ajansı EFE’nin haberinde, elektrik kesintisinden etkilenen 126 trenin 123’ünden yolcuların tahliyelerinin tamamlandığı bilgisi verildi.

Madrid Metrosu da çeşitli hatlarda yeniden hizmet vermeye başladı.

İspanya Ulaştırma Bakanı Oscar Puente, aksamalar ve başlayacak ticari tren seferleri hakkında bilgi vererek, bazı bağlantılar harici yüksek hızlı trenin de çalışacağını duyurdu.

Banliyö seferlerinin yüzde 50’lik kapasiteyle başladığı başkent Madrid’de, yerel yönetim yetkilileri tüm toplu taşıma araçlarının gün içerisinde ücretsiz olacağını açıkladı.

Ülke genelinde dün iptal edilen tren seferleri de sabah saatlerinden itibaren kademeli olarak tekrar başlatıldı.

Ulaştırma Bakanı Oscar Puente, vatandaşlardan temkinli olmalarını isteyerek, sinyalizasyonla bağlantılı teknik sorunlar nedeniyle bazı yerlerde tren seferlerinin halen başlamadığını duyurdu.

Puente, X hesabından Madrid-Barselona, Madrid-Valensiya/Murcia/Alicante, Madrid-Granada, Madrid-Bask, Madrid-Malaga gibi temel hatların normal bir şekilde çalıştığını paylaştı.

Bugün eğitim öğretime ara verildi
Nükleer Güvenlik Konseyi (CSN) de elektrik kesintisinden dolayı reaktörleri otomatik olarak devre dışı bırakan “Acil Durum Planının” sonlandırıldığını, güvenli koşullar altında reaktörlerin tekrar çalışır duruma geldiğini bildirdi.

Ülkede, günün ilk ışıklarıyla birlikte, kesintiden dolayı dün çöken ulaştırma ve telekomünikasyon hizmetleri de normalleşmeye başladı.

Elektrik kesintisinin neden olduğu kaostan dolayı ülkenin büyük bölümünde bugün eğitim öğretime ara verildi.

İçişleri Bakanı Fernando Grande Marlaska’nın, olağanüstü hal ilan edilen Endülüs, Extremadura, Murcia, La Rioja, Madrid, Galiçya, Kastilya-La Mancha ve Valensiya özerk bölgelerinde eğitim verilmese de okulların öğrencilere açık olması için talimat verdiği belirtildi.

Bu arada, azınlık koalisyon hükümeti ise bu sorunun bir kez daha yaşanmaması için Kral 6. Felipe başkanlığında Milli Güvenlik Kurulu’nu olağanüstü toplayacak.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, “Asla böyle bir şey yaşanmamıştı.” dediği genel elektrik kesintisi sorununun nedeninin araştırılmaya devam edildiğini, tüm olasılıkların incelendiğini kaydetmişti.

Portekiz’de elektrik hizmeti tamamen normale döndü
İspanya’daki kesintiden etkilenen Portekiz’de ise elektrik hizmetinin tamamen normale döndüğü ve tüm trafo merkezlerinin tekrar faaliyete geçtiği açıklandı.

Dün, İspanya ve Portekiz’i geniş çaplı etkileyen elektrik kesintileri baş göstermiş ve hayatı durma noktasına getirmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam