Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Maliye Bakanı Atun:Enflasyonla kararlılıkla mücadele görevimiz

Published

on

Maliye Bakanı Sunat Atun, vatandaşın alım gücünü önce korumak sonra ileri taşımak için önce enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini, bunun için de iyi planlama yaparak doğru kararlar vermenin, güvenilir olmanın, istikrarlı davranmanın görevi olduğunu vurguladı.

Maliye Bakanı Atun yaptığı açıklamada, alkollü içkilerle ilgili olarak çok uzun bir süredir Fiyat İstikrar Fonu’nda düzenleme yapılmadığını, yaşanan enflasyon nedeniyle alkollü içeceklerde devlet gelirlerinde artışı gidilmesinin sağlıklı, çağdaş mali ve ekonomik aklın bir gereği olduğunu belirtti.

Atun, Başbakan’ın gösterdiği hassasiyet üzerine gümrük vergilerinin tekrardan gözden geçirilerek düzenlenmesi, ve tariflerdeki diğer gümrük vergisi uygulamalarına göre yer alan çarpıklığın da giderilmesi ve vergi düzeylerinin inisiyatif yerine otomatik olarak çalışmasının da gözden geçirilmesi kapsamında Maliye bakanlığı bünyesinde uzmanlardan oluşan bir komite oluşturmak suretiyle konu hakkında ivedi çalışma başlatacaklarını açıkladı.

Maliye Bakanı Sunat Atun açıklamasında, “salgının getirdikleri, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle yaşananlar, Türkiye’deki gelişmeler ve bizim yapmayı ihmal ettiklerimiz sonucu ülke maliyesi ciddi bir sıkıntı içinde bulunuyor. Gelirlerimizi artıracak ekonomik adımları atmak, mali düzenlemeleri yapmak, giderlerimizi mümkün olduğunca azaltmak zorundayız ki önümüzdeki süreçte, gelişmemiz için güçlenmeleri şart olan sektörlerimize destek verebilelim, vatandaşımızın alım gücünü yükseltelim” dedi.

Bakan Atun açıklamasında şunları kaydetti:

“Maliye Bakanlığı olarak gerek iç gerekse dış etkenlerden dolayı ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ve ekonomik daralma sürecinde yapmamız gerekenlerle, sorumluluklarımızın bilincindeyiz.

Şaşmaz hedefimiz sorunları gidermek, ülkemizi her bakımdan kalkındırmak, Kıbrıs Türk Halkı’nın gelir seviyesini çağdaş, ileri ülkeler seviyesine çıkarmaktır.

Ancak gerçekler de ortadadır. İki yıldır süren salgının getirdikleri, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle yaşananlar, Türkiye’deki gelişmeler ve yapılmasında gösterilen ihmaller sonucu ülke maliyesi ciddi bir sıkıntı içinde bulunuyor.

Gelirlerimizi artıracak ekonomik adımları atmak, mali düzenlemeleri yapmak, bu dönem için de giderlerimizi mümkün olduğunca azaltmak zorundayız ki önümüzdeki süreçte gelişmemiz için güçlenmeleri şart olan sektörlerimize destek verebilelim, vatandaşımızın alım gücünü yükseltelim.

Bu bağlamda son zamanlarda gündeme gelen alkollü içkiler üzerinde uygulanan gümrük vergileri ile ilgili olarak Sayın Başbakanın göstermiş olduğu hassasiyet doğrultusunda, gümrük vergilerinin tekrardan gözden geçirilerek düzenlenmesi, ve tariflerdeki diğer gümrük vergisi uygulamalarına göre yer alan çarpıklığın da giderilmesi ve vergi düzeylerinin inisiyatif yerine otomatik olarak çalışmasının da gözden geçirilmesi kapsamında uzmanlardan oluşan bir komite oluşturmak suretiyle konu hakkında ivedi çalışma başlatacağız.

Ülkemiz, diğer tüm ülke ekonomileri gibi zor bir sınavdan geçmektedir. Bu durum, özellikle temel emtia, gıda ürünleri ve enerji unsurlarının maliyetlerinin süratli şekilde artmasıyla, enflasyonu yani genel fiyat artışlarını da yüksek oranda artmasına yol açmıştır. Tüm dünyanın içinde bulunduğu bu kriz ortamını, son 30 yılın küresel krizlerinden ayıran en önemli faktör, yüksek enflasyon meydana getirerek ekonomiler üzerine yansıttığı ağır ve olumsuz etkidir.

Bu durum hem biz, hem de diğer ülkeler için elbette geçicidir.

Bu süreci en kolay atlatacak olan ülkeler, haliyle gelir ve ekonomik gelişmişlik düzeyi en güçlü noktada olan ülkelerdir. Bu nedenle, bizim önce kendi evimizi toparlamamız, ve ekonomimizi, kendi ayakları üzerinde durabilecek noktaya taşımak için gerekli kararlılığı göstermemiz bu sürecin en önemli noktasıdır.

Bu süreçte de vatandaşımızın gelir düzeyini mümkün olan en azami noktada korumaya da dikkat göstererek gerekli uygulamaları her birlikte sürdürebilmeliyiz.

Elbette Anavatan Türkiye her zaman olduğu gibi bu dönemde de en güçlü desteğiyle yanımızda olacaktır. Bununla birlikte iç ekonomik dinamiklerimizi etkin ve verimli bir şekilde harekete geçirmeli, her düzeyde gelirlerimizi artırmak, giderlerimizi de azaltabilmek için gerekli çalışmayı tüm kesimlerimizle birlikte başarabilmeliyiz.

Ülkemizin gerek siyasi gerekse kamu- özel sektör tüm kesimleri, içerisinden geçtiğimiz olağan üstü sürecin bilincinde ve sorumluluğunu taşıyarak hareket etmeleri ve kamuoyuna da bu bilinçle doğru mesajları vermeye özen göstermelerinin doğru olacağına inanmaktayım.

Ancak bir kez daha altını çizmek istiyorum ki, vatandaşın alım gücünü önce korumak sonra ileri taşımak için önce enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi, bunun için de iyi düşünerek doğru kararlar verilmesi, güvenilir olmak ve istikrar doğrultusunda hareket etmek görevimizdir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Yarın, 6 gezegen gökyüzünde “defile” yapacak

Published

on

By

Satürn, Venüs, Neptün, Uranüs, Jüpiter ve Mars’ın aynı hat üzerinde dizilmesiyle gökyüzünde yarın adeta bir “gezegen defilesi” yaşanacak.

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolgahan Kılıçoğlu, AA muhabirine, 6 gezegenin aynı hatta bir araya gelmesinin az rastlanan bir olay olduğunu belirtti.

Güneş sisteminde 8 gezegen olduğuna ve gezegenlerin güneşin etrafındaki tur sürelerinin farklı olduğuna dikkati çeken Kılıçoğlu, “Uranüs’ün güneşin etrafında 1 tur atması neredeyse bir insan ömrü kadar sürüyor. Bazı dönemler güneşe uzak olan gezegenler tesadüf eseri yörüngelerinde aynı bölgede bulunabiliyor. Bunların aynı yerde bulunmaları bizim için çok önemli çünkü bunun olma ihtimali genelde düşük. Şu anda böyle bir dönemdeyiz.” diye konuştu.

Kılıçoğlu, güneşe uzak 4 gezegen olan Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’ün gruplandığını, şu sıralarda Venüs ve Mars’ın da bu gruba katıldığını bildirerek, şunları kaydetti:

“Bu olaya ‘gezegen defilesi’ veya ‘gezegen geçidi’ deniliyor. Astrofotoğrafçılar ve gökyüzü gözlemcileri için çok heyecanlı bir olay. Eğer bir teleskop varsa tek gecede 6 gezegeni gözleme şansına erişiyorsunuz. Bu yaşadığımız çok sıradan bir olay değil. Yaklaşık 30 yıl önce, 1995-1999 yılları arasında yine bu uzak gezegenler güneş sisteminde şimdikine benzer şekilde yakın bir bölgede konumlanmışlardı. Bulunduğumuz senelerde böyle olayları birkaç defa daha yaşama şansımız var. Özellikle 2027’ye geldiğimizde Jüpiter bu gruptan ayrılmaya başlayacak ve tekrar dolanarak Satürn’e yetişmesi için 10 yıl beklemek gerekecek. Aynı zamanda bu grupta Uranüs ve Neptün’ü gözlemek istiyorsak bu iki gezegenin bir araya gelmesi 170 yıl sürüyor. Dolayısıyla bir süre Uranüs bu gruptan ayrılmaya başladıktan sonra tekrar Neptün’le buluşması için baya beklemek gerekecek. Neredeyse 2150 yılının sonrasına denk geliyor.”

– “Fazla uzağa gitmeye gerek yok”

Gözlem için en uygun zamanın güneş battıktan sonra yaklaşık 19.00-19.30 saatleri olduğunu aktaran Kılıçoğlu, gözlemcilerin çıplak gözle veya teleskopla ilk önce Satürn ve Venüs’ü gözlemelerinin iyi olacağını çünkü batı ufkuna en yakın oldukları için ilk bu gezegenlerin batacağını ifade etti.

Gezegenlerin gözlenmesi için mümkün olduğunca şehir ışıklarından uzak olmak gerektiğine işaret eden Kılıçoğlu, “Ancak gezegenler çok parlak olduğu için sadece hedef gezegenleri görmek ise çok fazla uzağa da gitmeye gerek yok. Yıldızlarla birlikte görünmesi için karanlık bölgeler tercih edilebilir.” dedi.

Öte yandan, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenleri teleskop olmadan çıplak gözle görülebiliyor.

Devamını Oku

Dünya

Los Angeles’ta çıkan Hughes yangını 4 bin hektardan fazla alana yayıldı

Published

on

By

ABD’nin California eyaletinin Los Angeles kentinde yangınlarla mücadele devam ederken Castaic Gölü çevresinde gece saatlerinde çıkan yeni yangın, 4 bin hektardan daha fazla bir alanı kapladı.

California Orman ve Yangından Koruma Departmanının (CAL FIRE) internet sitesindeki bilgilere göre, Castaic Gölü çevresinde çıkan Hughes yangını, kısa sürede geniş bir alana yayıldı.

4 bin hektardan fazla alanı kaplayan yangında, bölgedeki 30 binden fazla kişi için tahliye emri çıkarılırken, 20 binden fazla kişi için ise tahliye uyarısı yapıldı.

Uyarılarda yangının hayati tehlike yarattığı belirtilirken, bazı alanların halkın erişimine kapatıldığı duyuruldu.

Los Angeles’ta iki haftadan uzun süre önce 6 ayrı bölgede başlayan yangınlardan Palisades bölgesindekinin, bugün itibarıyla yüzde 70’inin, Eaton’dakinin ise yüzde 95’inin kontrol altına alındığı kaydedildi.

Yangına ilişkin açıklama yapan itfaiye yetkilisi Anthony Marrone, rüzgarların yangının ilk çıktığındaki kadar kuvvetli olmadığının altını çizerek, “Şu anda bulunduğumuz durum, çok daha farklı.” ifadesini kullandı.

– Yangının yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi

NBC Los Angeles’a göre itfaiye yetkilileri, hızla yayılan ve 4 bin hektardan fazla alanı kaplayan Hughes yangınıyla mücadelede “üstünlüğü ele geçirdiklerini” söyledi.

Yetkililer, şiddetli rüzgarlar etkili olmadan yangın müdahale uçaklarının bölgeye su bıraktığını aktardı.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, yangınla mücadele için bölgeye takviye yapıldığını bildirdi.

CAL FIRE’a göre, yangının henüz yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi.

ABD Başkanı Donald Trump, 19 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Beyaz Saray’a döndükten sonra yapacağı ilk ziyaretin 24 Ocak’ta yangınların etkilediği Güney California’yı kapsayacağını belirtmişti.

– Los Angeles yangınları

Los Angeles’ta 7 Ocak’ta sabah saatlerinde Pacific Palisades bölgesinde başlayan, Eaton, Hurst, Sunset, Woodley bölgeleri başta olmak üzere hızla çevreye yayılan orman yangınlarında bugüne kadar en az 28 kişi yaşamını yitirdi.

Binlerce dönüm alanın kül olmasına yol açan yangınların neden olduğu toplam hasar ve ekonomik kaybın 250 ila 275 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Devamını Oku

Dünya

Çin’in “Yapay Güneşi” füzyon rekoru kırdı: 17 dakikadan fazla plazma süresi

Published

on

By

Çin’in Deneysel Gelişmiş Süperiletken Tokamak (EAST) reaktörü, 1.066 saniye boyunca yüksek hapsolmuş plazma durumunu koruyarak yeni bir dünya rekoru kırdı. 20 Ocak’ta elde edilen bu başarı, temiz ve sınırsız enerji kaynağı olarak füzyon gücünü geliştirme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

EAST projesinin nihai hedefi, Güneş’in nükleer füzyon sürecini taklit ederek insanlığa tükenmez ve temiz bir enerji kaynağı sunmak. Aynı zamanda bu teknoloji, Güneş Sistemi’nin ötesine yapılacak keşifler için de kritik bir rol oynayabilir.

Dünya genelinde bilim insanları, bu iddialı hedefe ulaşmak için 70 yılı aşkın süredir çalışmalar yürütüyor. Ancak bir nükleer füzyon cihazından elektrik üretmek, bazı büyük zorlukların aşılmasını gerektiriyor. Bunlar arasında 100 milyon santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara ulaşmak, kararlı ve uzun süreli çalışmayı sağlamak ve füzyon sürecini hassas şekilde kontrol edebilmek bulunuyor.

Rekor Getiren Teknolojik Gelişmeler
Hefei Fizik Bilimleri Enstitüsü (HFIPS) Plazma Fiziği Enstitüsü (ASIPP) tarafından yönetilen EAST projesi, daha önce 2023’te 403 saniyelik füzyon rekorunu kırmıştı. Ancak yeni rekor, bu süreyi üç kattan fazla aşarak füzyon araştırmalarında büyük bir sıçrama gerçekleştirdi.

ASIPP Direktörü ve HFIPS Başkan Yardımcısı Song Yuntao, “Bir füzyon cihazının, sürekli enerji üretimi için binlerce saniye boyunca kararlı ve verimli çalışması gerekiyor. Bu yeni rekor, işlevsel bir füzyon reaktörü inşa etme hedefimize doğru büyük bir adımdır” dedi.

EAST’in Fizik ve Deneysel Operasyonlar Bölümü Başkanı Gong Xianzu, önceki deneylerden bu yana cihazın birçok sisteminde iyileştirmeler yapıldığını belirtti. Özellikle, yaklaşık 70.000 ev tipi mikrodalga fırına eşdeğer güçte çalışan ısıtma sistemi, yeni güncellemelerle güç çıkışını iki katına çıkarırken kararlılığını ve sürekliliğini korudu.

Uluslararası Füzyon Araştırmalarına Destek
2006 yılında kurulan EAST, Çinli ve uluslararası bilim insanlarının füzyonla ilgili deneyler yapabileceği açık bir test platformu olarak hizmet veriyor.

Çin, 2006 yılında Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör (ITER) programına yedinci üye olarak katıldı. Anlaşma kapsamında Çin, ITER’in inşası ve işletiminde yaklaşık %9’luk bir paya sahip ve ASIPP, bu projedeki ana Çin kurumu olarak görev yapıyor.

Güney Fransa’da inşa edilen ITER, tamamlandığında dünyanın en büyük manyetik hapsolmuş plazma fiziği deneyi ve en büyük deneysel tokamak füzyon reaktörü olacak.

Son yıllarda EAST, ITER ve gelecekteki Çin Füzyon Mühendisliği Test Reaktörü (CFETR) gibi projeler için kritik öneme sahip olan yüksek hapsetme modunda önemli ilerlemeler kaydetti. Bu başarılar, küresel füzyon reaktörlerinin geliştirilmesine değerli bilimsel veriler sunuyor.

EAST’in bulunduğu Hefei, Anhui Eyaleti’nde, füzyon enerjisinin geliştirilmesi ve uygulanmasını hızlandırmak amacıyla yeni nesil deneysel füzyon araştırma tesisleri inşa ediliyor.

ASIPP Direktörü Song Yuntao, “EAST aracılığıyla uluslararası iş birliğini genişletmeyi ve füzyon enerjisini insanlık için pratik bir güç kaynağına dönüştürmeyi umuyoruz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam