Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Manavoğlu: Halk odaklı siyaset bizim siyaset anlayışımızın temel noktasıdır

Published

on

Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, “Halk Odaklı Siyaset” vizyonuyla seçim startını verdiklerini ve ekonomi başta olmak üzere halkın bütün ihtiyaçları ve beklentilerinin yer alacağı 2022 seçim manifestosu hazırladıklarını dile getirdi.

HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, katıldığı televizyon programında güdeme ilişkin soruları yanıtladı. Gülşah Manavoğlu, “Halk Odaklı Siyaset bizim siyaset anlayışımızın ana, temel noktasıdır” diyerek, partinin seçim 2022 manifestosuyla ilgili bilgiler verdi.

HP’den verilen bilgiye göre, ilk olarak Halkın Partisi’nin seçim çalışmalarının pandemi koşullarına uygun olarak sürdürmesinin artı olarak partiye yansıdığı yönünde yapılan yorumları değerlendiren Gülşah Manavoğlu, maske ve mesafe konusuna özellikle dikkat ettiklerini, diğer partilere de örnek olmaya çalışacaklarını vurguladı.

Manavoğlu, muhalefet rolüne geçtikleri dönemden itibaren ise halktan hiç kopmadıklarını, halkla bir araya gelerek sıkıntıları ve şikayetleri dinlediklerini ifade etti. Pandemi konusunda gerek açılımlar ile ilgili gerekse alınması gereken önlemler konusunda önerilerini Hükümete sunduklarını anımsatan Manavoğlu, “ o zaman da hükümeti uyararak belli kararları erken almasına, belli kararlarda da değişiklik yapmasına bir şekilde öncülük ettik. Halk bunun farkındadır bu nedenle moralimiz yerinde” dedi.

“MESLEĞİNDE BAŞARILI BİRÇOK İNSAN PARTİMİZDEN ADAY”

Ülkede son dönemde ciddi problemler yaşandığını belirten Gülşah Manavoğlu, gerek kurulan hükümetlerin kendi arasındaki sıkıntılar ve hükümeti oluşturan partilerin, parti içi sıkıntılarının ülkeyi yönetememeye doğru götürürken, Meclis’teki vekil sayılarıyla ilgili değişimin de seçimin artık kaçınılmaz olduğunu gösterdiğini belirtti.

Halkın Partisi’nin adaylık başvurusuyla ilgili süreci de anlatan Manavoğlu, parti olarak aday bulma noktasında sorun yaşamadıklarını söyledi.

Halkın Partisi’nden seçime katılacak adayların mesleğinde başarılı birçok insandan oluştuğunu söyleyen Manavoğlu, adaylık ile ilgili gerekli işlemlerin yapıldığını, yapılacak sırlamanın ardından listenin YSK’ya götürüleceğini ifade etti.

Son dönemlerde diğer partilerde milletvekilliği aday adaylığına başvuran bazı kişilerin özgeçmişlerine ve toplum içindeki yerlerine bakıldığı zaman olması gereken kalitede olmadıklarını söyleyen Manavoğlu, “bu kişilerin bu topluma ne vereceğini dahi bilmeyen, niye oraya aday olmuş, Meclis’e girdiğinde ne yapacak, planları nedir? Ülkenin geçmişinde gördüğü aksaklıklar ne idi? Bu aksaklıkların nasıl giderileceğine dair herhangi bir projesi var mı diye sorgulasan hiçbir şey yok, altı boş…” dedi.

Halkın Partisi’nin “Halk Odaklı Siyaset” adlı seçim stratejinin nasıl bir çalışma olduğu sorusu üzerine ise Gülşah Manavoğlu, “Halk Odaklı Siyaset bizim siyaset anlayışımızın ana, temel noktasıdır” dedi.

Manavoğlu, “Bu anlayışı hem bu dönem hem de geçmiş tecrübelerimizi harmanlayarak daha da bir şeyler üretme anlamında istediğimiz noktaya geldiğimiz için çok daha iddialı söyleyebiliyoruz. Çalıştayımızı düzenlerken de seçim startını verdik. Bu söylemin de altını ciddi anlamda doldurduğumuzu önümüzdeki günlerde manifestomuz çıktığında görebileceksiniz” dedi.

Manifestonun ana başlığında ekonomi ve halkın diğer bütün ihtiyaçları ve beklentilerinin yer aldığını vurgulayan Manavoğlu, Halkın Partisi’nin 2018’deki manifestosuna göre bu yılki manifestonun daha hafif bir manifesto olacağını belirtti.

“HALKIN DA BİZİ DENETLEYEBİLECEĞİ BİR MEKANİZMA OLUŞTURMAYI PLANLIYORUZ”

Manifestolarıyla ilgili Manavoğlu, şunları aktardı: “Bir önceki manifestomuza baktığımızda ciddi anlamda manifestoda yazan şeyi gerçekleştirmek için çok adım atmışız. Bazılarını bitirebilmişiz, başarılı olmuşuz bazılarında ise ne yazık ki yolda kalmışız. Yapmak için o adımı atmışız, ciddi de yol kat etmişiz fakat sonlandıramadığımız için bunun da meyvelerini göremedik. Aslında burada bizimle hükümete girecek olan koalisyon ortağının aynı amaçlar noktasında ülke adına bir şeyler üretmek, halk odaklı siyaset yapabilmesi için önceden ciddi anlamda bir hükümet protokolü oluşturma çerçevesinde bunları masaya yatıracağız. Halkın ihtiyaçlarını karşılayabilecek, ülke gerçekleriyle bağdaşan bir hükümet protokolü ve koalisyon programı oluşturacağız gireceğimiz hükümetlerde… Çünkü biz öncesinde de bunları yaptık. Halkın Partisi olarak bu defa bizim amaçladığımız koalisyon protokolü gayet şeffaf olacak, halkın da bizi takip edip denetleyebileceği bir mekanizma oluşturmayı planlıyoruz. Halk odaklı siyasetin ana noktası da budur. Sivil toplum örgütleri, sendikalar ve diğer kurumlarla birlikte istişare ederek bu ülkenin faydasına bir şeyler üretmek artık kaçınılmazdır. Geçmişteki ortaklıklarda diğer bazı partilere bu istişareleri kendilerine oy amaçlı kullanmak için yaptılar. Ama bizim yapacağımız; bu birliktelikte ne üretilebilir noktasına ortak akılda birleşilecek. Ve ortak akıldan bir şeyler çıkarmayı hedefliyoruz. Artık bunları hükümetlere giren tüm partilere uygulatmamız gerekiyor”

Seçimi boykot edilmesi yönünde yapılan çağrılar ile ilgili de konuşan Manavoğlu, “sandığa gitmeyen her kişi aslında o en istemediği yapıya onay veriyor demektir” dedi. Manavoğlu, “kişinin o istemediği yapıya onay vermemek için gidip birilerinin bir şeyleri bozması gerekir. Nispeten o yapıyı bir miktar daha rahatsız edecek yeni bir yapılandırma daha minimum düzeyde gereklidir” diyerek, kendilerinin de son dönemde yapmış oldukları ziyaretlerde “sandığa gitmeyecektim ama sizden sonra fikrimi değiştim” diyenler olduğunu da dile getirdi.

Yaptıkları ziyaretlerde kişilerin şikayetlerini ve beklentilerini anlamaya çalıştıklarını söyleyen Manavoğlu, insanların kafa karışıklığını gidermekle ilgili görüşlerini ortaya koyduklarını aktardı.

Manavoğlu, ekonomiyle ilgili olarak kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenleri de şöyle anlattı;

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki finansal hareketler sonucunda ortaya çıkan dövizin değer kazanması var. Esasında bizde de pahalılığı artıran budur. Daha iyi anlaşılabilmesi için çok basit bir örnek vereyim. Tabii ki temel gıda maddesi olarak sayılmayabilir ama kedi ve köpek mamalarının KDV’si %16’dır. dün baktım bir markette kedi mamasının teneke kutu 9 TL’ydi, % 16 KDV’si var. Siz bunun KDV’sini yüzde 5 yaptığınız takdirde onun fiyatı 7 buçuğa rahat iner. Geriye kalan kısımı ise devlet başka bir yerden koyması gerekir, bu rakamlar çok büyük değil. Tüketiciye pahalılığı yansıtmamak için de yükselen fiyatları hükümet olarak fondan ve stopajı belli bir süre için azaltmaya gitmek. Durum düzelene kadar bu bahsettiğimiz gıda maddelerindeki ve benzeri temizlik eşyalarındaki KDV, fon, stopaj gibi gelirler halktan toplanmadığı takdirde tüketim ihtiyaçları fiyatları aşağı çekilir. Özellikle ithal edilen ürünlerde çok rahat çekilebilir. Yerli üründe de KDV’si yüksekse belli bir süre için KDV’yi indireceksiniz. Bunun maliyeti devlete, ne olur diye durmadan konuşuruz da devletin yaptığı hareketlerden kendisine maliyetinin ne olduğunu hesaplayan mı var. Son zamanlarda döviz arttığı için dolaylı olarak zaten bu vergilerin normal bütçede yazan rakamın çok çok üstünde toplandığını biliyor musunuz? 6 milyar gelir miktarı gösterildi 2021 bütçesi. Sene sonunda bu mahalli gelir dediğimiz vergilerin %70’i dolaylı vergilerdir. Dolaylı vergiler alışveriş yapan insanlardan alınır. Bu sene sonu göreceksiniz 6 milyar yazan kalem 8 milyarı geçecek. Bizim aslında ciddi anlamda bütçe açığımız varken, 870 milyon TL borçlanmışken savunma hibesinin yarısından fazlası hala daha Türkiye’den buraya aktarılmazken Türkiye’den gelecek olan kaynağın üçte birinin buraya aktarıldığı düşünüldüğünde biz niye maaşları ödeyebildik devlet olarak veya neden hiçbir şey sekteye uğramadı? Çünkü biz iki milyar kadar vergi toplayacağız bu sene vatandaştan. Bütçe tamamıyla farklılaşacak. Gerçekleşecek olan bütçe miktarları değişecek, özellikle de gelirler… Bu halk bu ucuzluğu hak etmez mi… Halk rahat etmeyecek mi? Bir refah getirmeyecek ama en azından halkın biraz nefes almasına sebebiyet verecek. Bir şekilde bunun Türkiye Cumhuriyeti ile buradaki sıkıntının istişare edilerek anlatılması gerekiyor. Türkiye’ye iyi bir raporlamayla buradaki gerçekleri anlatmamız gerekir. Eğer hükümete gelirsek bir raporlamayla Türkiye ile ilişkileri tekrardan olması gereken yere getirmeye çalışacağız. Türkiye ile imzalanan protokollerin içeriğinin değişmesinden ziyade yapabileceklerimizi yapmamız gerekiyor.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Taliban, kaçak Afganlar için Türkiye’ye gelecek

Published

on

Afganistan’daki Taliban hakimiyetinden sonra ülkeyi terk eden Afganlar, İran sınırından farklı yollarla Türkiye’ye gelmeye devam ediyor. Taliban, Türk makamlarıyla konuya ilişkin ikili değerlendirmelerde bulunabilmek amacıyla Afganistan Göç ve Mülteciler Bakanlığından bir grup heyetin önümüzdeki hafta içi Türkiye’ye gönderileceğini açıkladı.

 

HEYET, AFGAN GÖÇMENLERİN SORUNLARINI ARAŞTIRACAK

Taliban’ın Göç ve Mülteciler Bakanlığından Türkiye’ye göndereceği heyet, Türkiye’deki Afgan göçmenler hakkında birtakım araştırmalarda bulunacak. Afgan kaçak göçmenlerin sorunlarının ve geri dönüş yollarının üzerinde duracak olan heyet, oluşturdukları raporları Taliban hükumetine bildirecek.

MOHAMMED ARSALA: TÜM SORUNLAR DİKKATE ALINACAK

Afganistan Göç ve Mülteciler Bakan Yardımcısı Mohammad Arsala, konuya ilişkin birtakım açıklamalarda bulundu. Bakan Yardımcısı Arsala, Taliban hükumetinin kaçak göçmenlerin Afganistan’a geri dönebilmesi için bütün yardımlara hazır olduğunu belirtti. Arsala, bugüne kadar Türkiye’deki Afgan göçmenlerin durumu ve dönüşleri konusunda Türkiye’yle yapılan resmi görüşmelerde hiçbir çözüme ulaşılamadığını vurguladı.

Türkiye, bugüne kadar 40 bin Afgan sığınmacıyı çeşitli sebeplerle Geri Gönderme Merkezi’yle sınır dışı etmişti.

Devamını Oku

Dünya

New York’ta maymun çiçeği nedeniyle OHAL ilan edildi

Published

on

By

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde maymun çiçeği nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi.

New York Valisi Kathy Hochul, maymun çiçeği salgını nedeniyle eyalette olağanüstü hal ilan etti.

Hochul yaptığı açıklamada, “New York eyletinin maymun çiçeği salgınıyla ilgili son verilerini inceledikten sonra, bu salgınla mücadele çabalarımızı güçlendirmek için olağanüstü hal ilan ediyorum” ifadelerine yer verdi.

ABD’de tespit edilen her 4 maymun çiçeği vakasından birinin New York eyaletinde olduğu bilgisini paylaşan Hochul, “Ekibimle birlikte daha fazla aşı tedarik etmek, testleri artırmak ve halkı salgın sırasında nasıl güvende kalacakları konusunda sorumlu bir şekilde eğitmek için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

Devamını Oku

Dünya

Nur Sultan’da aşı olmayanlar AVM’lere alınmayacak

Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da bugünden itibaren koronavirüs aşısı olmayanların hafta içi de alışveriş ve eğlence merkezlerine girişleri yasaklandı.

Published

on

By

Nur Sultan Valilikten yapılan açıklamaya göre, başkentteki koronavirüsün yayılımını  kontrol altında tutmak amacıyla önlemler artırıldı. 

Hafta sonu yasağı genişletildi

Açıklamada, ev karantinasını ihlal edenlerin en fazla alışveriş ve eğlence merkezlerinde tespit edildiği belirtilerek, “Bu nedenle 8 Kasım’dan itibaren hafta içi de Nur Sultan’daki alışveriş ve eğlence merkezleri sadece ‘yeşil’ kategorideki vatandaşlara açık olacak” denildi.

Tam aşılıların sayısı 7 milyonu geçti

Ülke genelinde daha önce Covid-19 aşısı olmayanların hafta sonları alışveriş ve eğlence merkezlerine girişleri yasaklanmıştı.

Kazakistan Sağlık Bakanlığının güncel verilerine göre, 19 milyon nüfusa sahip ülkede virüse karşı tam aşı olanların sayısı 7 milyon 674 bini geçti.

Ülkede son 24 saatte 1031 yeni vakanın görülmesiyle toplam vaka sayısı 950 bine yaklaştı. Ölenlerin sayısı 9 artarak 12 bin 259’a ulaştı.

TRT

Devamını Oku

Trending

Reklam