Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Maraş’ın KKTC toprağı olduğunun kabul edilmesi gerekir

Published

on

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, BRT’de katıldığı 45+ programında Maraş açılımı konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Hasipoğlu, Maraşla ilgili kararların günübirlik alınan kararlar olmadığını, bir planın, bir projenin, ideololjinin ve dış politikadaki yeni anlayışın ürünü olduğunu söyledi.

KKTC devletinin kapalı Maraş’la ilgili karar verme yetkisine sahip olduğunu belirten Hasipoğlu Maraş’ın KKTC toprağı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, özel mülkler ile ilgili olarak ise TMK ve KKTC Mahkemelerinin yetkili olduğunu vurguladı.

“Hayalet şehir denilen bir yere artık hayat veriyoruz, orada yaşam başlatıyoruz” diyen Hasipoğlu, 47 yıldır kapalı olan Maraş’ta birçok binanın tehlike arzetmesi ve ciddi emniyet endişesi bulunması nedeniyle açılımanın sınıra yakın kısımdan aşama aşama başlandığını, ancak iradenin tüm Maraş’ın açılması olduğunu belirtti.

Hasipoğlu, “47 yıldır kapalı olan bölgede birçok bina tehlike arzediyor, ciddi emniyet endişesi var. Dolayısıyla açılan kısma baktığınızda sınıra yakın kısımdan aşama aşama başlanmak istendi. Altyapının heryere götürülmesi gerekir. Satışlar ve mülk devirleri başlayacak. Orada birçok elektrik altyapısı, yol,kaldırım, park, bahçe, plaj bunları devletimiz gerçekleştiriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin de katkıları var. Bunlarla ilgili fizibilite çalışmaları yapılmıştır. Fiili icraata geçmek için aşama aşama olması lazım. Günün sonunda irade tüm Maraş’ın açılmasıdır” diye konuştu.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vatandaşlarınınMaraş açılım hamlemize ilk başlarda inanamadıklarını, çünkü bunun ezber bozan bir hamle olduğunu ifade eden Hasipoğlu, Taşınmaz Mal Komisyonu’na başlarda 200 olan başvuru sayısının 355’e yükseldiğini söyledi ve bir iki emsal dava çözümlenince bu sayının binlere çıkacağı görüşünü ortaya koydu.

Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlikten vazgeçecek durumu olmadığını vurgulayan UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, 37 yıl önce alınmış olan Maraş konusundaki550 sayılı BM kararının artık çağdışı kaldığını ve revize edilmesi gerektiğini söyledi.

Hasipoğlu “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi cepte gördüğü bir bölgeyeyi kaybetmenin endişesini yaşıyor. Rum tarafında Anastasiadis’e bu yönde eleştiriler de var. Bu noktada 550 sayılı BMGK kararı alındığı zamandan yani 37 yılda çok farklı bir noktadayız. Yaşanan gelişmelerin ardından artık 550 sayılı karar çağdışı kaldı.BM, 1884 yılından itibaren yaşanan gelişmelere gözlerini kapamış, adeta kafasını kuma soktmuşvaziyettedir. 550 sayılı kararın gereğini yapın diyor. Bu 500 sayılı BM kararı zaten eski sakinlerine iade edin diyor. Ana amacı 74 yılından önce veya 74’de mal sahibi görülen kişilerden başkasına malları dağıtmayın diyor. Sen tasarrufunda tutarsan dağıtma tehlikesi var onun için bana devret diyor.Biz de diyoruz ki, özelmülkler konuusnda kim ise hak sahibi, buyursunlar mahkemelerimize başvursunlar, haklı iseler mahkeme kararı ile KKTC devletinin yapacağı işlemler mülkiyet haklarını kayıt altına alalım. Diğer bir ifadeyle BM 550 sayılı kararının aksine hareket etmiyoruz. Maalesef, BM öngördüğümüz ve AIHM’in de uygun bulduğu hukuki altyapıyı görmezden gelip, Rumların yaptığı propagandaların etkisi altında kalıyorlar” dedi.

Maraş gibi hassas bir noktada siyaseten ve hukuken doğru bir adım atıldığını kaydeden Hasipoğlu, BM’nin sadece ara bölgelerden sorumlu olduğunu, Maraş’ın ise ara bölge olmadığının, KKTC toprağı olduğunun altını çizdi.

Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine Hasipoğlu, bunun tamamen bir çaresizlik açıklaması olduğunu söyledi ve “hala BM ve AB’den medet umuyorlar. Halbuki Maraş’ın GKRY iade edilmesini de içeren bütün çözüm planlarına hayır değil bizzat kendileri değilmiydi? Şimdi kendi vatandaşlarına buun izahını yapmakta zorlanıyorlar.” Dedi.

Oğuzhan Hasipoğlu bir başka soru üzerine ise, Maraş açılımı her ne kadar aşama aşama yapılıyorsa da bütünlüklü bir açılım olmak zorunda olduğunu ifade etti.

Hasipoğlu “günün sonunda iadesini isteyen olabilir, satmak isteyen olabilir. ama hiçbir şekilde hiçbirşey yapmayan da olabilir. Bizim devlet olarak üç tane dört tane ev veya otel, ortada iki tane yıkık bina bırakma lüksümüz yoktur. Dolayısıyla mutlak suretle oraların bir yatırımcıya, bir vatandaşa, bütünlüklü olarak değerlendirilmesi gerekir bunun için de plan projeler yapılması gerekiyor. Maraş’ı bütünlüklü bir proje olarak görüyoruz ” dedi.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu iki devletli egemen eşitlik anlayışlarını değiştirmeyeceklerinin de altını çizdi.
“Biz artık bizi müzakere masasına hapsedip o devletin sahibiymiş gibi davranmalarına ve bizi uyutmalarına izin vermeyeceğiz” diyen Hasipoğlu Rumların niyetinin Kıbrıs Türkünü azınlık yapmak olduğunu, bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı ve “Sayın Ersin Tatar’ın seçilmesiyle, artık egemenliğimizin masada olduğunu ve var olan bu hakkımızı asla tartıştırmayacağız” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

BAY-SEN Başkanı Sakallı:Biz de tüm çalışanlar için sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz

Published

on

By

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası (BAY-SEN) Başkanı Salih Sakallı 1 Mayıs’ın adalet, eşitlik ve emek mücadelesi günü olduğunu kaydederek, “Biz de tüm çalışanlar için sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz” dedi.

Sakallı, 1 Mayıs mesajında örgütlü olmanın, sendikal ve kazanılmış hakların demokrasi için önemine işaret ederek, “Örgüt bilinciyle hareket etmeye, haksızlıklara karşı birlik olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Ülkedeki tüm çalışanların sendikalı ve toplu iş sözleşmeli bir düzen içinde olması yönündeki mücadeleye katkı koymaya devam edeceklerini belirten Sakallı şunları da kaydetti:

“Alın teri dökerek, emek sarf ederek, topluma değer katarak hayata tutunmanın onurunu yaşayan tüm emekçilerin daha fazla değer gördüğü bir dünya dileğiyle BRT çalışanları ve tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramını kutlarım.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu, 1 Mayıs’ın, emeğin, dayanışmanın ve adaletin haykırıldığı gün olduğunu vurguladı

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, 1 Mayıs’ın, emeğin, dayanışmanın ve adaletin haykırıldığı gün olduğunu vurguladı.

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” dolayısıyla mesaj yayımladı.

Ataoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Emek, bir toplumun ilerlemesinin, üretimin ve kalkınmanın temel taşıdır. Alın teriyle, emeğiyle gece gündüz demeden çalışan işçi kardeşlerimizin mücadelesi, hem geçmişimizin hem de geleceğimizin onurudur.

1 Mayıs, sadece bir takvim günü değil; emeğin, dayanışmanın ve adaletin haykırıldığı anlamlı bir gündür. Bu vesileyle, ülkemizin her köşesinde emek veren, üreten, katkı koyan tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum.

KKTC olarak, işçi haklarının korunması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve emekçimizin refah seviyesinin artırılması yönünde kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki; güçlü bir gelecek, güçlü emekle inşa edilir.

Tüm emekçilerimize sağlık, huzur ve başarı dolu bir gelecek diliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Havalar ısınıyor… Orman Dairesi vatandaşları uyardı: “1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında ateş yakmak yasak”

Published

on

By

Vatandaşları yangın riskine karşı uyaran Orman Dairesi, artan sıcaklık ve düşen nem oranı nedeniyle yangın riskinin yükseleceğini belirterek halka, ormanların korunması için duyarlı olma çağrısı yaptı.

Orman Dairesi, 1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında ormanlık alanlarda ve çevresinde her ne sebeple olursa olsun ateş yakmanın yasak olduğunu duyurdu.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Orman Dairesi’nden yapılan açıklamada, en küçük dumanın dahi “Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı”na veya “Alo 199 İtfaiye” hattına bildirmenin yangına erken müdahale için hayati önem taşıdığı vurgulandı. Bu hatların ücretsiz olduğu da belirtildi.

Meteoroloji Dairesi’nin güncel verilerine de işaret edilen açıklamada, sıcaklığın 38 derece dolaylarına ulaşması, atmosferdeki nem oranının düşmesiyle ormandaki yangın riskinin yüksek seviyelere ulaşacağı ifade edildi

Açıklamada, “Geçmişteki yangınların önemli bir kısmının elektrik hatlarından ve kontrolsüz çöplüklerden kaynaklandığı tespit edildi. Daha etkin tedbirler için ilgili kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” denildi.

Orman Dairesi’nin 2025 için Yangın Hazır Kuvvet ekiplerini oluşturduğunun da kaydedildiği açıklamada, orman yolları ve yangın emniyet şeritlerinin temizliğinin iş makineleri tarafından sürdürüldüğü açıklandı.

-“1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında ormanlık alanlarda ve çevresinde her ne sebeple olursa olsun ateş yakmak yasak”

Orman Dairesi’nin açıklamasında yer verilen uyarılar ise şu şekilde:

“Mevzuat gereği 1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında ormanlık alanlarda ve çevresinde her ne sebeple olursa olsun ateş yakmak yasaktır. Tüm vatandaşlarımızın bu yasağa uyması, büyük felaketlerin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Karayolları boyunca seyahat eden sürücülerin ve yolcuların orman yangınına sebebiyet verebilecek davranışlardan kaçınmaları özellikle önem arz etmektedir. Özellikle sigara izmaritlerinin araçlardan dışarı atılmaması konusunda duyarlılık gösterilmelidir.

Vatandaşlarımızın ormanlık alanlarda fark edecekleri en küçük dumanı dahi zaman kaybetmeden ücretsiz olarak “Alo 177 Orman Yangın İhbar Hattı”na veya “Alo 199 İtfaiye” hattına bildirmeleri erken müdahale açısından hayati önem taşımaktadır.

Olası bir yangın durumunda halkımızın yangın söndürme çalışmalarına gönüllü olarak katılması, imkânlarını seferber etmesi hem yasal bir yükümlülük hem de vatandaşlık sorumluluğudur.

Ormana yakın bölgelerde tarım yapan yurttaşlarımızın, faaliyetlerini yürütürken yangın riskine karşı gerekli önlemleri alması zorunludur.

Ormanlarımızın geleceği için alınan bu tedbirler çerçevesinde halkımızdan, yangına yol açabilecek davranışlardan uzak durmalarını ve yapılacak denetimlerde Orman Dairesi yetkililerinin uyarılarına riayet etmelerini önemle rica ederiz. Toplum olarak göstereceğimiz ortak hassasiyet sayesinde ormanlarımızı koruyacağımıza inancımız tamdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam