Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Mart ayı hava sıcaklığı, son 46 yılın en düşük seviyesinde”

Published

on

Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif İlker Buran, bu yıl Mart’ta neredeyse tüm ay, sıcaklıların mevsim normalleri olan 20 santigrat derecenin altında seyrettiğini belirtti. Buran,  bu yıl mart ayında mevsim ortalama sıcaklıkların son 46 yılın “en düşük” seviyesinde seyrettiğini açıkladı.

Buran, “Mart ayında sıcaklıklar mevsim normallerinin (20 °C) altında seyrediyor. Geçmiş yıllara baktığımız zaman neredeyse ayın tamamında normalinden düşük sıcaklıkların yaşandığı bir yıl yok. İlk kez yaşıyoruz” dedi.

Buran, Kıbrıs genelinde 13 Mart’ta yaşanan kar yağışının, son 46 yılın mart ayında ada genelinde meydana gelen ikinci kar yağışı olduğunu söyledi.

13 Mart’ta yaşanan kar yağışını iklim değişikliğine bağlamanın “yanlış” olacağı görüşünü paylaşan Buran, Meteoroloji Dairesi’nin iklim değişikliğinin ada üzerindeki etkilerini izleme çalışmalarının devam ettiğini belirerek, iklim değişikliğinin; kısa süreli şiddetli yağışlar, şehir selleri, şiddetli rüzgâr ve fırtınalar, kurak dönemler ve toz taşımı olarak bölgemizde etkilerini hissettirdiğini söyledi. Buran, bu aşırı iklim olaylarının “her yıl sayısını ve şiddetini artırmakta” olduğunu belirtti.

Buran, Meteoroloji Dairesi’nin 2021 İklim Değerlendirme Raporu’nda, “2021 yılı ortalama sıcaklıklarının 1991-2020 normalinin 0.7 santigrat derece üzerinde olduğu ve 3’üncü en sıcak yıl olduğu” tespitinde bulunulduğunu açıkladı.

Ayrıca Buran, Meteoroloji Dairesi uzmanlarınca 2010’da yapılan çalışmada, 2011–2040 dönemini kapsayan periyotta iklim değişikliğine bağlı olarak KKTC ortalama sıcaklıklarında; ilkbahar mevsiminde 0.5 °C’ye, kış mevsiminde 1.0 °C’ye, yaz mevsiminde 1.0 °C’ye ve sonbahar mevsiminde de 1.3 °C’ye varan artış öngörülmekte olduğunu söyledi. Buran, bu çalışmalarda, kış mevsimi yağışlarında yüzde 50’ye varan azalma öngörülmekte olduğunu da kaydetti.

Meteoroloji Dairesi Müdürü Buran ile, Kıbrıs genelinde 13 Mart’taki kar yağışı ile son yıllarda ülkede yaşanan şiddetli sağanak yağışlar, şiddetli rüzgar ve fırtına, kuraklık, aşırı sıcaklar gibi aşırı iklim olayları ve bu aşırı iklim olayları üzerinde iklim değişikliğinin olası etkileri hakkında konuştuk.

“BU MART AYINDA MEVSİM ORTALAMA SICAKLIKLARI SON 46 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE”

Türk Ajansı Kıbrıs’a (T.A.K.) değerlendirmelerde bulunan Buran, bu yıl mart ayında sıcaklıların mevsim normalleri olan 20 santigrat derecenin altında seyrettiğini belirterek, bu yıl mart ayında mevsim ortalama sıcaklıkların son 46 yılın “en düşük” seviyesinde seyrettiğini açıkladı.

Buran, “Mart ayında sıcaklıklar mevsim normallerinin (20 °C) altında seyrediyor. Geçmiş yıllara baktığımız zaman neredeyse ayın tamamında normalinden düşük sıcaklıkların yaşandığı bir yıl yok. İlk kez yaşıyoruz” dedi.

“13 MART’TA KAR YAĞIŞI, SON 46 YILIN MART AYINDA ADA GENELİNDE MEYDANA GELEN İKİNCİ KAR YAĞIŞI OLDU”

Buran, 1976-2022 yılları arasında mart ayında meydana gelen kar yağışlarına bakıldığında, 13 Mart Pazar günü ülke genelinde etkili olan kar yağışının son 46 yılın mart ayında ada genlinde meydana gelen ikinci kar yağışı olduğunu; ilk kar yağışının ise 2-3 Mart 1980 tarihinde kaydedildiğini söyledi.

Ancak Buran, “En soğuk mart ayını yaşadığımızı söyleyemeyiz. Çünkü geçmiş yıllara baktığımızda kar yağışının olduğu günlerde günlük en yüksek sıcaklık değerleri 8 °C ile 9 °C seyrediyor” dedi. Buran, 10 Nisan 1997’de ada genelinde kar yağışı yaşandığını da anımsattı.

“Kıbrıs genelinde 13 Mart’ta yaşanan kar yağışını küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine bağlamak yanlış olur” diyen Buran, “Bu gibi olaylar atmosferik sirkülasyon içerisinde bölgemizi etkileyen hava kütlelerine bağlıdır. Hava kütlesi bölgemizi terk ettiği zaman normale dönüyorsak bunu iklim değişikliğine bağlayamayız. Örnek verecek olursak 10 Nisan, 1997 de yine ülke geneline kar yağdı. O zaman iklim değişikliğinden kimse bahsetmiyordu, birçoğunun haberi bile yoktu” diye konuştu.

EN YÜKSEK SICAKLIK 46.6 °C İLE 2010’DA BAŞKENT’TE; EN DÜŞÜK SICAKLIK İSE -5.4 °C İLE 1992’DE ALEVKAYASI’NDA KAYDEDİLDİ

Buran, 1991-2020 yılları arasında aylık en yüksek sıcaklığın Ağustos 2010’da 46.6 °C ile Lefkoşa’da; en düşük sıcaklığın ise Şubat 1992’de -5.4 °C ile Alevkayası’nda kaydedildiğini söyledi.

Buran, 1991–2020 yıllarına ait meteorolojik parometreler incelendiği zaman “aylık en yüksek ve en düşük sıcaklık” değerlerine ilişkin şu verileri paylaştı:

Ocak: En yüksek 25.0 °C 02/01/2010 Güzelyurt; En Düşük -3.9 °C 22/01/2010 Gazimağusa

Şubat: En yüksek 28.8 °C 16/02/2016 Güzelyurt, En Düşük -5.4 °C 25/02/1992Alevkaya

Mart: En yüksek 34.6 °C 23/03/2018 Güzelyurt, En Düşük -3.2 °C 20/03/1992 Alevkaya

Nisan: En yüksek 38.1°C 23/04/2008 Lefkoşa, En Düşük -1.8 °C 10/04/1997 Alevkaya

Mayıs: En yüksek 44.2 °C 19/05/2020 Geçitkale, En Düşük  4.0 °C 04/05/1992 Geçitkale

Haziran: En yüksek 45.0 °C 29/06/2007 Lefkoşa, En Düşük  8.9 °C 02/06/1991 Güzelyurt

Temmuz: En yüksek 45.3 °C 02/07/2017 Geçitkale, En Düşük 12.0 °C 01/07/2000 Alevkaya

Ağustos: En yüksek 46.6 °C 01/08/2010 Lefkoşa, En Düşük 14.0 °C 04/08/1991 Alevkaya

Eylül: En yüksek 45.8 °C 04/09/2020 Geçitkale, En Düşük 9.3 °C 30/09/1992 Güzelyurt

Ekim: En yüksek 39.6 °C 07/10/2020 Lefkoşa, En Düşük 4.0 °C 30/10/2003 Ercan

Kasım: En yüksek 33.2 °C 03/11/2004 Geçitkale, En Düşük -0.4 °C 26/11/1995 Güzelyurt

Aralık: En yüksek 28.7 °C 04/12/2010 Güzelyurt, En Düşük -3.2 °C 25/12/1992 Güzelyurt

MEHMETÇİK, 24 SAATTE 340 KG YAĞIŞ İLE EN FAZLA YAĞIŞ ALAN BÖLGE

Daire’nin 1976–2021 yılları arasında 24 saatlik maksimum yağış verilerine göre, en fazla yağış genellikle Karpaz bölgelerinde kaydedilirken, 1985’te Girne ve 1995’te de Alsancak en fazla yağış alan bölgeler oldu. Aynı dönemde en fazla yağış 340 kilogram (kg) ile 2005’te Mehmetçik’te kaydedildi. Mehmetçik’i, 325 kg ile Zafer Burnu (08/02/2010), 248 kg ile Alsancak (22/02/1995), 246 kg ile Selvilitepe (06/12/2018), 240 kg ile Ziyamet (17/12/1987), 229 kg ile Mehmetçik (19/01/2010), 215 kg ile Girne (31/01/1985) ve 200 kg ile Dipkarpaz (02/12/1992) takip etti.

“2021 YILI; 3’ÜNCÜ EN SICAK YIL”

Meteoroloji Dairesi Müdürü Buran, Birleşmiş Milletler bünyesindeki Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Şubat 2022’de yayınlandığı son raporuna göre küresel (okyanuslar ve karalar) ortalama sıcaklığın sanayi devrimi öncesine göre 1.1°C arttığını ve Akdeniz havzasındaki ülkelerin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler olduğunun son IPCC raporunda tekrardan vurgulandığını belirtti.

Buran, “Bizim her yıl hazırladığımız yıllık iklim değerlendirme raporunda, 2021 yılının (ortalama sıcaklık 20.2 °C), 1991-2020 normalinin (19.5°C) 0.7 °C üzerinde olduğu ve 3’üncü en sıcak yıl olduğu tespit edilmiştir” ifadelerinde bulundu. Buran, en sıcak yılın 2018 (ortalama sıcaklık 20.5 °C) ve ikinci en sıcak yılın ise 2010 (ortalama sıcaklık 20.3 °C) olarak tespit edildiğini de ifade etti.

Buran, Daire uzmanlarınca 2010’da yapılan çalışmada yer alan bazı tespitlere ilişkin şunları söyledi:

“Dairemiz uzmanları tarafından yapılan çalışmada; 2011–2040 dönemini kapsayan periyotta iklim değişikliğine bağlı olarak KKTC ortalama sıcaklıklarında; ilkbahar mevsiminde 0.3 °C – 0.5 °C, kış mevsiminde 0.5 °C–1.0 °C, yaz mevsiminde 0.5°C–1.0 °C ve sonbahar mevsiminde 1.1°C–1.3°C artış öngörülmektedir. Kış mevsimi yağışlarında %10 ile % 50 arasında azalma öngörülmektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bölgemizde ortaya çıkan en belirgin etkilerinin, yıllık toplam yağış miktarları belirgin artış göstermese de kısa süreli şiddetli yağışlar, şehir selleri, şiddetli rüzgar ve fırtınalar, kurak dönemler ve toz taşımının her yıl sayısı ve şiddeti artmaktadır.”

“BÖLGESEL İŞ BİRLİKLERİNİN BİLGİ PAYLAŞIMI OLMASI GEREKİR”

Buran, devamla şunları kaydetti:

“Meteoroloji Dairemizin iklim değişikliği üzerindeki etkileri izleme çalışmaları devam ediyor. Fakat bu gibi çalışmalar tek başına yürütebileceğimiz çalışmalar değildir. Bölgesel iş birliklerinin bilgi paylaşımının olması gerekir. Dünya Meteoroloji Teşkilatı’nın siyasetten bağımsız olarak tüm ülkelerin Meteoroloji Kurumlarını tanıması ve katkıda bulunması gerekir. Bizler tüm çalışmalarımızı TC Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün iş birliği ve katkısı ile yürütüyoruz. Bunun yanında Türk Devletleri Meteoroloji Birliği’nin kurulmasına katkı koyuyoruz ve ortak çalışma toplantılarına katılıyoruz.”

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ İZLEME BİR DEVLET POLİTİKASI OLMALI”

Buran, iklim değişikliği konusunda bir devlet politikası olması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“İklim değişikliğini izlemenin bir devlet politikası olması gerekir. Bunu başarabilmek için dairemizin kadrolarının ve teknolojik altyapısının güçlendirilmesi yanında Çevre ve Şehirciliğin de içinde olduğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kurularak Meteoroloji Dairesi’nin de o bakanlığa bağlanması gerekir.

SICAKLIK ARTIŞI YAĞIŞ AZLIĞININ ÜLKEMİZDEKİ ETKİLERİ

Buran, iklim değişikliğinin ülke üzerindeki etkilerine ilişkin, “Ortalama sıcaklıklardaki artış ve yağış azlığı (meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık) ülkemizde yetişen ürünlerin rekoltesinin düşük seviyelerde kalmasına belki de hiç yetişmemesine, su kıtlığına, orman yangınları ve doğal bitki örtüsünün yok olması sebebi ile sellerdeki artış ve beraberinde can ve mal kayıplarının yaşanmasına, yaşanacak sıcak hava dalgaları nedeni ile toplumun iş gücünün düşmesine, üretimden kopmasına ve turizm sezonunun bahar aylarına kaymasına ve kısalmasına sebep olacağı düşüncesindeyim” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail, Batı Şeria’nın Tulkerim Mülteci Kampı’nda çok sayıda evi havaya uçurdu

Published

on

By

 

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tulkerim Mülteci Kampı’nda çok sayıda evi havaya uçurdu.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’da yer alan habere göre, İsrail ordusu, 5 gündür şiddetli saldırılar düzenlediği Tulkerim Mülteci Kampı’nda çok sayıda eve saldırı düzenledi.

En-Nadi Mahallesi başta olmak üzere mülteci kampından çok sayıda patlama sesleri duyuldu, bölgeden yoğun dumanlar yükseldi.

İsrail ordusu, son olarak Tulkerim Mülteci Kampı’nda 150 Filistinliyi göçe zorlamıştı.
İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’da saldırılarını sürdürüyor

İsrail ordusu, Batı Şeria’nın Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı’nda 21 Ocak’tan bu yana sürdürdüğü şiddetli saldırılarını 27 Ocak’ta Tulkerim’e taşımıştı.

Görgü tanıkları, İsrail güçlerinin kuşatma altında tuttuğu bölgede evlere sık sık baskınlar yaptığını, altyapıyı tahrip ettiğini, Filistinli yüzlerce aileyi de zorla yerinden ettiğini aktarıyor.

İsrail’in Tulkerim’e saldırılarında 3 Filistinli yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

İsrail güçlerinin Tulkerim’de bazı Filistinlilerin evlerini kuşatmaya alarak 2 eve gerçek mermi ve ses bombalarıyla ateş açtığı ve 2 kişiyi gözaltına aldığı belirtilmişti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk 892 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail güçleri, Batı Şeria’da bir düğüne baskın düzenleyerek, damat ve birkaç genci yaklaşık bir saat alıkoydu

Görgü tanıkları, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail güçlerinin, Ebu Türki ailesinin El-Halil’in merkezindeki Umm ed-Daliye bölgesindeki bir düğün salonunda yaptığı düğün törenine baskın düzenlediğini söyledi.

Görgü tanıkları, İsrail güçlerinin, damadı ve düğüne katılan birkaç genci yaklaşık bir saat boyunca alıkoyduğunu ve ellerini havaya kaldırmaya zorladığını kaydetti.

İsrail güçlerinin düğün salonunun yakınında park halinde bulunan araçların bazılarını da tahrip ettiğini belirten görgü tanıkları, düğüne baskının ve alıkoymanın nedeninin bilinmediğini aktardı.
İsrailli askeri analist Yehoshua, Gazze’nin kontrolünün tamamen Hamas’ın elinde olduğunu söyledi

İsrailli askeri analist Yossi Yehoshua, İsrail’in i24 news televizyon kanalına verdiği demeçte konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yehoshua, “Hamas, ister zorla ister başka bir şekilde, Gazze Şeridi’nin tamamını fiili olarak kontrol ediyor ve bizim Gazze üzerinde hiçbir nüfuzumuz yok.” diye konuştu.

Askeri analist Yehoshua, “Gazze’yi Hamas kontrol ediyor ve Gazze Şeridi’ndeki esirlerin teslimi sürecinde İsrail tarafında ihlaller olup olmadığına da Hamas karar veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Yehoshua, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden gönüllü olarak yerlerinden edilmesi ihtimalinin olmadığını söyledi. ​​​​​​​
Trump, Filistinlilerin farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi çağrısında bulunmuştu

ABD Başkanı Donald Trump, 26 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Gazze’deki Filistinlilerin başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini ortaya atmıştı.

Trump, Gazze’nin “temizlenmesi için” söz konusu ülkelerin daha fazla Filistinliyi kabul etmesi ve bu kişilerin “farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi” çağrısında bulunmuş, bunun “geçici” veya “uzun süreli” olabileceğini söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Panama Kanalı’nı geri alacaklarını söyledi

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Panama’nın Panama Kanalı ile ilgili ABD’yle arasındaki anlaşmayı ihlal ettiğini kaydederek, kanalı geri alacaklarını belirtti.

Beyaz Saray’da düzenlediği bir imza töreninde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Trump, Panama Kanalı ile ilgili yeni değerlendirmelerde bulundu.

Trump, ABD’nin Panama Kanalı’nı çok büyük masraflarla ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği büyük bir inşa projesi ile yaptığını ve sonra bir anlaşmayla Panama’ya verdiğini söyledi.

Panama’nın kanalı Çin’e adeta teslim ettiğini savunan Trump, “Biz kanalı Çin’e vermedik, Panama’ya verdik. Panama şimdi tüm Çince tabelaları söküyor. Bunun için çok çalışıyorlar ama tabelaların yaklaşık yüzde 70’i halen Çince. Bizim anlaşmamız böyle değildi. Bu yüzden geri alacağız. Zaten birçok şey yapmayı teklif ettiler, ancak geri almamızın uygun olacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun ilk yurt dışı ziyaretini bu sebeple Panama’ya yapacağını hatırlatan Trump, Rubio’nun bu ülkedeki yetkililerle bu konuları detaylı şekilde ele alacağını söyledi.
Trump, Mısır ile Ürdün’ün Filistinlileri kabul edeceğinden emin

Trump, Mısır ile Ürdün’ün Gazze’deki Filistinlileri almayı kabul etmediği yönündeki haberlerin sorulması üzerine, “Onlar Gazze’den insanları alacak, bence Mısır da alacak. Birisi onları almayacaklarını söyledi ama bence alacaklar. Alacaklarından eminim.” dedi.

Trump, konuyla ilgili son açıklamasında da iki ülkenin Gazze’deki Filistinlileri alacağına inandığını söylemiş, “Biz onlar için çok şey yapıyoruz, onlar da bunu yapacaklar.” değerlendirmesini yapmıştı.

Devamını Oku

Dünya

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 76,15 dolardan işlem görüyor

Published

on

By

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 76,15 dolardan işlem görüyor

Dün 76,50 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı bu seviyede tutunamadı ve günü 75,83 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.44 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,4 artarak 76,15 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 73 dolardan alıcı buldu.

Petrol fiyatları, ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin ardından yükseldi.

ABD Ticaret Bakanlığı tarafından dün açıklanan 2024 Ekim-Aralık dönemi için gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerine göre, ABD ekonomisi dördüncü çeyrekte yüzde 2,3 büyüdü. Bu oran, piyasa beklentilerinin altında kaldı. Buna karşın, ABD ekonomisinin 2024 genelinde yüzde 2,8 büyümesi, piyasa oyuncularının petrol talebiyle ilgili endişelerini hafifleterek fiyatları yukarı yönlü etkiledi.

Ayrıca, ABD’de geçen hafta işsizlik maaşı başvurularının 207 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kalması, talebin artacağına yönelik beklentileri güçlendirerek fiyatların yükselmesine yol açtı.

Bunun yanı sıra, 3 Şubat’ta yapılması planlanan OPEC+ toplantısı piyasa oyuncuları tarafından yakından takip ediliyor. Son dönemde, ABD’nin Rusya’ya yönelik petrol yaptırımları, küresel arzdan 1 milyon varilin üzerindeki petrolün çekilmesine neden olmuştu. Bu durum, arz sıkıntısı endişelerini artırarak fiyatların yukarı yönlü hareketini desteklerken, üretici ülkelerin üretim planlarını gözden geçirmelerine yol açabilir.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ek gümrük tarifeleriyle küresel ticareti olumsuz etkileyebileceği yönündeki endişeler, petrol piyasaları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Bu durumun, ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyonla mücadelede elde ettiği başarıları tehdit edebileceği ifade ediliyor.

Enflasyonda yeni bir yükseliş yaşanması halinde ise Fed’in faiz indirimlerine ara verme olasılığının, fiyat artışlarını sınırlayacağı belirtiliyor.

Brent petrolde teknik olarak 81,54 doların direnç, 74,52 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam