Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis bugünkü çalışmalarını tamamladı.. Berova:Toplu taşımada yeni bir düzene geçmeye hazırız

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugünkü çalışmasını tamamladı. Genel Kurulda toplu taşıma, öğrenci taşımacılığı ve geçen hafta Yenierenköy’de meydana gelen otobüs kazası konuşuldu.

Muhalefet milletvekillerinin eleştirel konuşmaları yanıtlayan Maliye Bakanı Özdemir Berova, toplu taşımada yeni bir düzene geçmek için hazır olunduğunu, Düzce Belediyesi’nden gelen uzman ekiplerle iş birliği içinde 2023’te başlatılan çalışmanın tamamlandığını kaydetti.

Berova, sektörle ilgili hazırlanan analiz raporu ve alternatif projelerin Bakanlar Kurulu’na sunulacağını belirterek, “Emrivakiyle toplu taşımaya yön verilemez. Hep birlikte ve dik durarak artık bu alanda bir düzenlemenin önünü açmamız gerek. Her türlü hazırlık tamamlandı” diye konuştu.

Cumhuriyet Meclisi, yasama gündemli bir sonraki toplantısını 26 Mayıs pazartesi günü saat 10.00’da yapacak.

-Kürşat

Güncel konuşmalar kapsamında genel kurulda söz alan CTP Milletvekili Fide Kürşat, Süt Endüstrisi Kurumu’nda (SÜTEK) 60-70 milyon TL’lik bir açık olduğunu söyleyerek, kurumun bu noktaya nasıl getirildiğini sordu. Hükümet eliyle kurumun batırıldığını savunan Kürşat, Tarım Bakanı’na bu konuda soracakları olduğunu ifade etti.

Orman yangınlarını önlemek için oluşturulan yangın hazır kuvvet ekipleri konusunda da konuşan Fide Kürşat, İş Yasası ve Anayasa’ya aykırı davranılarak, çalışan haklarının gasp edildiğini söyledi. “Bu koşullar özel sektörde bile yok” diyen Kürşat, yangın hazır kuvvet ekipleriyle ilgili sözleşmenin insani koşullara getirilmesini istedi. Fide Kürşat, “İşçiye, emekçiye, üreticiye verilen değer ortada. Ha duvara ha bu yapıya konuşuyoruz. Hiçbir fark yok” diyerek hükümeti eleştirdi.

Geçen hafta bir otobüste meydana gelen yangına ve Yeni Erenköy’deki otobüs kazasına işaret eden Kürşat, hükümet yetkililerine “vurdumduymazlık” eleştirisinde bulundu.

Sorunlara çözüm bulunamadığını, bu alandaki mevzuatın güncelliğini yitirdiğini, teknik yetersizlikler olduğunu belirten Kürşat, hükümetin bu alanda proje geliştirmesi gerektiğini söyledi.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de “Kapıdaki Su Krizi ve Çevre Sorunları” konulu güncel konuşmasında, hükümet icraatlarını eleştirdi. Şahiner, öğrencilerin konteyner sınıflarda eğitim gördüğünü, antika otobüslerle okullara taşındığını söyleyerek, sağlıktan, ulaşıma, ekonomiden enerjiye hükümetin her alanda kriz yarattığını savundu.

Şahiner, 2035 yılında tüketilmesi gereken suyun şimdiden tüketildiğini belirterek, bir süre sonra Türkiye’den gelen suyun tamamının evsel kullanım için şebekeye basılacağını ve tarımsal üretimi riske sokacak duruma doğru hızla gidildiğini söyledi.

Ülkede nüfusa yetecek üretimin planlanamadığını da savunan Şahiner, topraksız tarımın yapılabildiğini ancak susuz tarımın mümkün olmadığını belirtti.

Mesarya’ya su götürülmesi konusuna da değinerek, milyarlık yatırımdan sonra bundan vazgeçilemeyeceğini belirten Şahiner, yerel su akiferlerinin korunması gerektiğini vurguladı.

Atık suyun bir damlasının bile heba edilmemesi gerektiğini söyleyen Şahiner, Güngör Katı Atık Depolama Tesisi’nin yeraltı su akiferleri için de önemli olduğunu kaydetti.

Türkiye’ye bir süre önce yaptıkları bir ziyarette, Güngör için Türkiye’de ihaleye çıkılacağını öğrendiğini söyleyen Şahiner, bu konuda dikkatli adım atılması gerektiğini belirtti. Salahi Şahiner, Güngör’de son durumun ne olduğunu sordu.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, su konusunda yapılması gerekenler olduğunu ve bunun için herkese sorumluluk düştüğünü belirtti.

Kuraklığın özellikle son yıllarda ülkeyi ciddi şekilde etkilediğini ifade eden ve küresel iklim krizine dikkat çeken Oğuz, “Her damla su için planlama yapmalıyız” dedi. Yeraltı akiferlerinin tuzlandığını belirten Oğuz, “Tarımsal su kullanımında da yeni tekniklerin geliştirilmesi, atık suyun değerlendirilmesi gerek” diye konuştu.

Özellikle İskele bölgesine kanalizasyon ve arıtma sistemi kurulması gerektiğini kaydeden Oğuz, Güngör konusunda çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Oğuz, “Gönlümüzden geçen belediyelerin de bu işin içinde olmasıdır” diyerek Türkiye Cumhuriyeti nezdinde ihaleye çıkılacağını açıkladı.

Dursun Oğuz, bir soru üzerine, Rekabet Kurulu başkanının önümüzdeki günlerde atanacağını söyledi.

-Özdenefe

Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de , “Freni Patlayan Otobüs: Hükümetin İcraatlarının Aynası” konulu güncel konuşmasında geçen hafta Boğaz’da öğrenci taşıyan bir otobüsün alevlenmesiyle ilgili konuşma yaptığını, 24 saat geçmeden de Yenierenköy’de bir otobüs kazası meydana geldiğine işaret etti.

Muhalefet olarak üstlerine düşeni yapmaya çabaladıklarını ancak hükümetin ne yaptığının merak konusu olduğunu söyleyen Özdenefe, UBP’nin herhangi bir alanda topluma yön çizecek niteliğe ve olgunluğa ulaşamadığını savundu. Özdenefe, Başbakanın 3 yıllık icraatlarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısını da eleştirerek, burada “hikaye” anlatıldığını iddia etti.

Ülkeye 18 yaşına kadar otobüs getirilmesine izin verildiğini, hatta bu kararın uzatıldığını da söyleyen Fazilet Özdenefe, “Hurdaya çıkan araçları fellik fellik aramaya devam edenler var” dedi. Ulaştırma Bakanı ile Milli Eğitim Bakanının çocuklara “geçmiş olsun” demekten başka bir şey yapamadığını da savunan Özdenefe, Yenierenköy’deki kazayla ilgili “otobüsün freni patladı” yönünde açıklama yapılmasını da eleştirdi.

Hükümetin de “freninin patladığını” savunan Özdenefe, zorunlu taşımacılık tüzüğüne uyulmadığını, ülkede standart olmadığını kaydederek, “18 yaşında bir aracın güvenli olduğunu kim nasıl garanti ediyor? Okul, turist ve toplu taşımada kullanılan araçlarla ilgili derhal envanter çıkarılmalı” dedi.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Kuzey Kıbrıs’ta Yaşam Hakkı” konulu güncel konuşmasında, Yenierenköy’de meydana gelen kazaya ve geçen hafta bir otobüste çıkan yangına işaret eden İncirli, “30 yaşına dayanan otobüslerle okullara çocuk taşıyoruz. Bu olacak iş değil” dedi.

Isıtması, soğutması olmayan, tavanı delik bu otobüs gibi kaç otobüsün yollarda olduğunu da soran İncirli, “Ülke hurdalığa döndü. Bunların düzeltilmemesi, bu alana kaynak ayrılmaması kabul edilemez. Milli Eğitim Bakanı, Ulaştırma Bakanı ortada yok” dedi.

İncirli, İzmir’de sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak ölen Özge Ceren Deniz’in ailesinin verdiği hukuk mücadelesinin desteklenmesi gerektiğini de söyledi. Özge Ceren’in İzmir’de tıp eğitimi gördüğünü de anımsatan İncirli, ihmal sonucu bu ülkenin 24 yaşında bir gencini kaybettiğini ifade etti.

Plajlarda boğulmalara da değinen İncirli, 2024’te 14 kişinin hayatını bu şekilde kaybettiği plajlarda cankurtaranlar olmadığını söyledi.

-Hamzaoğulları

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları da “Toplu Taşımacılıkta Yapılmayanlar ve Yapılması Gerekenler” konulu konuşmasında, Yenierenköy’deki kazaya değindi ve hükümeti, freni patlayan otobüse benzetti.

Çöküşe geçen taşımacılık sektörünün pandemi döneminde tamamen bittiğini savunan Hamzaoğulları, 1974-1976 model araçların yollarda olduğuyla ilgili çok konuşma yaptığını anımsattı.

Güney Kıbrıs’a gittiği 2010-2012 yıllarında 2004 model otobüslerin muayeneden geçirilmediğine tanık olduğunu söyleyen Hamzaoğulları, frenlerin muayene memurunun inisiyatifine bırakılmadığını ve kontrolün bilgisayar üzerinden yapıldığını belirtti. Dünyadaki başka uygulamalara da değinen Hamzaoğulları, 8 yaşındaki otobüslere izin verilmemesi gerektiğini çok defa dile getirdiğini söyledi.

Toplu taşıma bedellerinin de ödenmediğini savunan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları’nın, devletten 2 milyon TL alacağı olan bir şoförün döviz bazlı 4 bin sterlin kaybı olduğunu söyledi. Hamzaoğulları, “Döviz bazında eriyen, çalışırken eriyen sektörün sorunlarını size defalarca anlattım, dinlemediniz” dedi.

Eski araçların hepsinin hurdaya gönderilmesi gerektiğini ifade eden Hamzaoğulları, yolcu taşıyanların gününde ödenmesi, öğrenci taşıyan şoförlerin sözleşmesinin okulun açıldığı gün imzalaması gerektiğini de belirtti.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, 2013’te girdiği Meclis’te ne zaman toplu taşımada yapmaya çalıştıkları her düzenlemeye karşı sektörden ciddi bir direnç gördüklerini söyledi.

2023’te Düzce Belediyesi’nin profesyonel ekiplerinin iş birliğinde burada bir çalışma başlatıldığın anımsatan Berova, olması gereken projelerin hangi alternatifler üzerinden yapılabileceğinin teknik çalışmalarının tamamlandığını kaydetti.

Yeni bir toplu taşıma düzeni için analiz sonuçları ve projelerle ilgili Bakanlar Kurulu’na bilgi verileceğini belirten Berova, toplu taşıma ücretlerinin ödenmesi konusuna da değindi. Özdemir Berova, Maliye Bakanlığı’nın her türlü ödeme ve harcamayı geldiği ay içinde yaptığını belirtti.

Öğrenci taşımacılığı için ayrılan bir bütçe olduğunu, mevcut düzende tarafların talepleri doğrultusunda bunun son kuruşuna kadar harcandığını da belirten Berova, bu uygulamanın doğru olmadığını da ifade etti. Bunu da ortadan kaldırmak için toplu taşıma düzeninde değişikliğe gidileceğini de belirten Berova, “Emrivakiyle toplu taşımaya yön verilemez. Hep birlikte ve dik durarak artık bu alanda bir düzenlemenin önünü açmamız gerek. Her türlü hazırlık tamam… Bu kolay bir süreç olmayacak” diye konuştu.

Bunun bugüne kadarki en ciddi çalışmalardan biri olduğunu da vurgulayan Berova, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın yurt dışında olduğunu, geldiğinde kendisinin de görüşlerini dile getireceğini söyledi.

18 yaşındaki otobüslerin ithaline izin verilmesi konusuna de değinen Maliye Bakanı Berova, “Bu konuya hiç sıcak bakmadım. Sektör temsilcileri benimle 4-5 kez toplantı yaptı. İzinlerin 18 yaşına çıkarılmasının 25-30 yaşındaki otobüslerin piyasadan çekilmesi için elzem olduğunu dile getirdiler. İkna çabaları sonucu 3-6 aylık bir açılım yaptık” dedi.

-Özdenefe

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, yeniden söz alarak birebir insan hayatını ilgilendiren noktada Maliye Bakanı’nın “Baskılara karşı durulması kolay değildi” açıklamasını doğru bulmadığını söyledi.

Bu durumda konuyla ilgili uzmanlarla görüşülmesi gerektiğini de belirten Fazilet Özdenefe, bu şekilde kaç aracın daha ülkeye geleceğini sordu.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Yenierenköy’deki kazanın 25 yaşındaki otobüsle yaşandığına işaret ederek, sorunun otobüsün yaşı olup olmadığının ayrı bir tartışma konusu olduğunu söyledi.

Toplantılarda 18 yaşla ilgili düzenlemenin sektördeki yenilenme için elzem olduğunun ifade edildiğini yineleyen Berova, “Biz bu düzenlemeyi yapmasaydık kaza da olmayacaktı denecekti. Benim sözünü ettiğim baskı budur” dedi.

-Hamzaoğulları

Yeniden söz alan CTP Biray Hamzaoğulları, şirketleşmeden bahsedilirken bir yandan da T izni verildiğini söyleyerek, bunu eleştirdi.

-Candan

CTP Milletvekili Armağan Candan da güncel gelişmelerle ilgili konuşmasında, KKTC kimliği ile geçişin mümkün olduğu Kıbrıs’ın güneyine geçiş noktalarından Bostancı’da Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğini görmek istediğine işaret ederek bu uygulamayı sorguladı. Candan, seyrüseferlerin de KKTC kimlik kartıyla çıkarılamadığı bilgisini bugün telefonda aldığını da paylaştı.

Armağan Candan, bunların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği içinde serbest dolaşımı sağlayan Schengen bölgesine dahil olmasıyla ilgili olabileceğine işaret ederek, Yeşil Hat’tın Avrupa Birliği’nin katı bir sınırı haline gelip gelmeyeceği ve Kıbrıslı Türklerin günlük hayatının bundan nasıl etkileneceğine dair ciddi sorular ve sorunlar olduğunu ifade etti.

Denizcilik, Yeşil Hat, mülkiyet davaları ve Schengen gibi konularda Kıbrıs Türk halkının karşılaşabileceği olası sorunların öngörülmesi gerektiğini belirten Candan, “Başımızı kuma gömmekten vazgeçmek durumdayız” dedi.

Türki devletlerin Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açması konusuna da değinen Candan, “Kıbrıs’ın güneyine büyükelçiler, Kıbrıs’ın kuzeyine de aksakallılar. Böyle bir şeyle karşı karşıya kaldık… Kıbrıs Türk halkının bununla tatmin olması mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nde Taşınmaz Mal Komisyonu’nun durumun ele alınacağına işaret eden Candan, TMK’nın yeniden sorgulanmasının sonunda, mülkiyet davalarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmesinin önünü açan bir kararın ortaya çıkabileceğini belirtti.

Cumhuriyet Meclisi AKPA heyeti olarak önümüzdeki hafta Yunanistan’a gideceklerine işaret eden Armağan Candan, özellikle Yunanistan ve Türkiye arasında neler olduğunu dinlemeleri için bunun önemli bir fırsat olacağını belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın dünyayı saran etkileri olduğunu söyleyen Candan, önümüzdeki dönemde Kıbrıs meselesinde de bir toparlanma, istikrar ve iş birliği için uluslararası dengeler oluşabileceğine dikkati çekti.

Genel Kurulda son sözü alan Meclis Başkanı Öztürkler, bugünkü yayında kamunet’ten kaynaklı sıkıntılar olduğunu söyledi. Öztürkler, herhangi bir milletvekiline yönelik kasıt aramanın kabul edilemeyeceğini dile getirdi

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hasipoğlu: Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam TMK’dır

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını kararı BRT ekranlarında değerlendirdi.

Hasipoğlu, AİHM’in bu kararla bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Kararın, Güney Kıbrıs’ın TMK’yı etkisizleştirme çabalarına güçlü bir yanıt niteliğinde olduğunu belirten Hasipoğlu, TMK’nın varlığını sürdürebilmesi için yapılan ödemelerin ve hükümetin bu konudaki kararlılığının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin Rum Mediterranean Tours şirketiyle ilgili Türkiye hakkında verdiği kararı değerlendirdi. Hasipoğlu, AİHM’in bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu tescillediğini belirtti.

BRT ekranlarında konuşan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 67/ 2005 sayılı yasa ile kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK)’nun etkinliğini ortadan kaldırmak için elinden geleni yaptığını söyledi.

Güney Kıbrıs’ın daha öncede benzer bir davayı da AİHM’e götürdüğünü anımsatan Hasipoğlu “ AİHM, bir kez daha etkin iç hukuk yolu olarak TMK’yı gösterdi. Bu önemli bir karardır.” Dedi.

Davaya konu olan mülkün Kapalı Maraş bölgesinde bulunduğunu belirten Hasipoğlu, Rum tarafının bu meseleyi hızla AİHM’e taşıyarak, TMK’nın etkinliğini zayıflatmak ve aleyhte bir karar çıkması durumunda “haksız tutuklamaların” önünü açmayı hedeflediğini belirtti. Hasipoğlu, “Bu karar, AİHM’in Güney Kıbrıs’a tutuklamalar konusunda verdiği sert bir cevaptır. Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam, yargı yolu TMK’dır. Bunun dışında alternatif yoktur.” Dedi.

Kararda, Vakıflar İdaresi’nin davada taraf olmasının adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmediğinin de tespit edildiğini söyleyen Hasipoğlu, AİHM’in “mülkiyet hakkı ihlalinin giderilmesinde tek çözüm iade değildir, tazminatla da çözülebilir” vurgusunu önemli bulduklarını belirtti.

TMK’nın etkinliğinin büyük ölçüde yapılan ödemelere bağlı olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, Ünal Üstel hükümeti döneminde bu konuda ciddi adımlar atıldığını ifade etti.
Hasipoğlu,” Biz bugün TMK’da bu ödemeleri yapmasaydık bizim lehimize olacak bir karar çıkmayacaktı. Bu zamana kadar Rum vatandaşlarına 350 milyon 850 bin sterlin ödeme yapılmıştır. Sadece 2024-2025 yılında Üstel hükümetinin yaratmış olduğu fonla 106 milyon 374 bin sterlinlik ödeme yapılmış ve 230 dava sonuçlandırılmıştır.” İfadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta KKTC Meclis heyetiyle birlikte Strasbourg’da olduklarını belirten Hasipoğlu, Avrupa Konseyi’nde TMK’nın etkinliğiyle ilgili yapılması beklenen bir oylamanın, AİHM kararının açıklanması nedeniyle Aralık ayına ertelendiğini de bildirdi.

Hasipoğlu, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin mallarına vasilik sistemi kurduğunu belirterek “Bütün Kıbrıslı Türklerin mallarını adeta dondurmuş kamulaştırmış, bir kısmını ise hiç kamulaştırmadan GKRY vatandaşlarının tahsisine bırakmış, Kıbrıslı Türklerin mallarının üzerine evler, apartmanlar inşa etmiştir. Her şeyi çözümden sonraya endekslemiş. Biz ise çözümü beklemeden onlara bu ödemeleri yapıyoruz.” dedi.

Avrupa’nın tanımadığı bir devlet olarak Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu’nun içinde kaldıklarını ancak sözde tanınan bir devlet olan GKRY ise TMK’yı yok saymaya devam ettiğini kaydeden Hasipoğlu, Rum tarafının tek taraflı ve hukuka aykırı uygulamaları karşısında karşılıklılık ilkesi gereği ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

HP Genel Başkanı Özersay: “TMK hala etkili bir iç hukuk yoludur; gecikmeler acilen giderilmeli”

Published

on

By

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarına ilişkin bugün açıklanan kararı değerlendiren Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) tüm olumsuzluklara rağmen AİHM tarafından hâlâ etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini belirterek, “AİHM kararını hafife almak yerine ciddiyetle dikkate almalıyız” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, AİHM kararında başvuru sürecindeki gecikmeler nedeniyle Türkiye aleyhine tazminata hükmedildiğini ancak TMK’nın işlevselliğinin ortadan kalkmadığını belirten Özersay, bu gecikmelerin giderilmesi için acilen önlem alınması gerektiğini savundu.

“Bu konunun şakası yoktur” diyen ve TMK’nın bu çerçevede etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren Özersay, Rum tarafının tutuklamalarla Kıbrıs Türk tarafına uyguladığı baskının mantıksızlığının dünya kamuoyuna anlatılması açısından da bu durumun önemli olduğunu söyledi.

Değerlendirmesinde, AİHM’in Vakıflar İdaresi’nin TMK sürecine taraf olarak katılmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediğini, iadenin taşınmaz hakkı açısından tek çözüm yolu olarak görülmediğini ve Rum tarafının Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının tarafsızlığına yönelik iddialarının da AİHM tarafından yerinde bulunmadığını ileri süren Özersay, TMK’nın geçerliliğinin bir kez daha teyit edildiğini vurguladı.

İdari gecikmelerin giderilmemesi halinde ileride daha ciddi sorunların yaşanabileceğini belirten Özersay, Komisyonun etkinliğinin artırılması için düzenli bir fon sistemi oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı’ndan AİHM kararına ilişkin açıklama: “TMK etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildi”

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bugünkü K.V. Mediterranean Tours Limited kararına ilişkin açıklama yaparak, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildiğine vurgu yaptı.

Açıklamada, AİHM’in söz konusu kararında, Kapalı Maraş’taki bir taşınmaza ilişkin hak iddialarını içeren başvuruyu değerlendirirken, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarını ileri sürmek isteyen Kıbrıslı Rumlar için etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiği belirtildi.

AİHM’in ayrıca, taşınmazın Kapalı Maraş’ta bulunması sebebiyle Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin (Evkaf) TMK sürecine taraf edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırı olmadığına kanaat getirdiği ve Yüksek Mahkeme’nin tarafsızlığına yönelik iddiaları reddettiği vurgulandı.

Bakanlık açıklamanın devamında, “Gelinen aşamada, ülkemizdeki mülkiyet rejiminin güvencesi olarak gördüğümüz Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmeye devam etmesi için gerekenin yapılması hususundaki kararlılığımızı bu vesileyle bir kez daha yineleriz” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam