Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis çalışmalarını tamamladı….Genel Kurul yarın denetim gündemiyle toplanacak

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Genel Kurul, yarın saat 10.00’da denetim gündemiyle toplanacak.

Genel Kurulda bugün Başbakanlık ve Merkez Kuruluşu (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Önerisi de görüşülerek oy birliğiyle onaylandı.

Öneriyle ilgili raporu İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Sunat Atun okudu.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın Genel Kurulda söz aldı.

Yasaya aykırı atamalar ve sözleşme uzatmaları olduğunu savunan Barçın, sözleşmesi bitmesine rağmen 5 ay işe gitmeden maaş alan personel olduğu iddiasını dile getirdi.

Bu konuyu geçen hafta da gündeme getirdiğini anımsatan Barçın, iddialarını doğrular şekilde söz konusu kişinin sözleşmesinin Bakanlar Kurulu kararıyla uzatıldığını söyledi.

Barçın, Maliye Bakanı’nın böyle bir durum varsa gereğini yerine getireceği konusunda söz verdiğini ifade ederek, Özdemir Berova’dan yanıt beklediklerini ifade etti.

Din İşleri Başkanı’nın atamasıyla ilgili de eleştiride bulunan Barçın, Din İşleri Dairesi Yasası’na göre daire içinden müdür atanacak kişinin yöneticilik hizmetleri sınıfında en az 3 yıl çalışması gerektiğini ifade ederek, bu niteliğe haiz olmayan bir kişinin Başbakan’ın önerisi ve Cumhurbaşkanı’nın onayıyla atandığını söyledi.

Barçın, “Kişilerle bir derdimiz yok. Yasalara uygunlukla derdimiz var. Anayasayı delik deşik ettiniz, çıkardığınız yasalara da uymuyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Barçın, Sayıştaylığa işe gitmeyen, sözleşmesi bitmesine rağmen kamudan maaş çeken, yasaya aykırı üçlü kararnameyle ataması yapılan kişilere maaş ödenmesi konusunda araştırma yapılması için başvuruda bulunduklarını da kaydetti.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, kürsüyle çıkarak Barçın’ı yanıtladı, sözleşmeli personel alım yönetimlerini bozanın, genişletenin CTP’nin de hükümette olduğu dörtlü koalisyonda olduğunu belirtti.

İddiaların Sayıştaylığa iletildiğini kaydeden Berova, “Biz öyle bir bulguya rastlamadık. Savcılıktan da görüş alacağız. Yasaların gereğini yerine getireceğiz” dedi.

-Barçın

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, “Bu kişi sözleşmesi bitmesine rağmen yasaya aykırı şekilde 5 ay maaş çekti mi çekmedi mi, çekti ve Bakanlar Kurulu Savcılık görüşü olmadan süreyi uzattı.” ifadelerini kullandı.

Yerinden söz alan Maliye Bakanı Özdemir Berova, Barçın’ı propaganda yapmak ve “sapla samanı” karıştırmakla suçladı.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, kürsüye çıkarak Başbakanlıkla ilgili bir yasa ve Başbakanlık bünyesindeki bir personel hakkında konuşulurken Başbakan Ünal Üstel’in Genel Kurul salonunda olmamasını ve Maliye Bakanı’nın Devrim Barçın’a verdiği yanıtı eleştirdi.

Şahali, “Bitmiş bir sözleşme var, 5 ay boyunca yasal zeminden yoksun bir ödeme yapılmış, yasal kılıfa girmesi için sözleşme Bakanlar Kurulu’ndan uzatılmış.” ifadelerine yer verdi.

Gerçeğin ortada çırılçıplak durduğunu belirten Şahali, “Liyakata uygun atama yapmama konusunda sınır tanımıyorsunuz. Kamu personel rejimini her gün biraz daha kirletiyorsunuz.” dedi.

Şahali, Maliye Bakanı’nın geçen haftaki açıklamasına işaret ederek, tutanak altında söylenen sözlerin hatırlanmasını ve gerekirse kürsüden okunmasını istedi.

Düşünce ve vizyonla değil Ünal Üstel’in talimatıyla adım atıldığını savunan Şahali, “Siz günahsızsınız. Yanlışın sahibi cesaret gösterip Genel Kurul’a gelsin.” dedi.

Erkut Şahali, Din İşleri Başkanlığı’na yapılan atamayı da eleştirdi.

-Atun

Yerinden söz alan UBP Grup Başkan Vekili Sunat Atun, Başbakan’a söylenen sözlerin kabul edilemeyeceğini söyledi.

Başbakan’a sorulacak soruların başka biri tarafından cevaplanabileceğini de belirten Atun, “Bu konu Başbakan’ın uhdesinde. Ünal Üstel, meseleden kaçmaz. Erkut Şahali’nin bu şekilde konuşması doğru değil.” dedi.

Başbakanlık ve Merkez Kuruluşu (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik)Yasa Önerisi oylandı. Öneri oy birliğiyle kabul edildikten sonra iki ek sunuşa yer verildi.

Ek sunuşlarda, Dijital Dünyada Çocuk Haklarına İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite yeniden oluşuma ilişkin tezkere oy birliğiyle kabul edildi.

Sigorta Hizmetleri (Düzenleme ve Denetim Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Komitede ivedilikle görüşülmesi oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul bugünkü çalışmasını tamamladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam