Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis devam ediyor

Published

on

 

Halkın Parti Gazimağusa Milletvekili Ayşegül Baybars, “Kıbrıs Türk Siyasetinin Geldiği Nokta” ile ilgili güncel konuşma yaptı.

Tıp Bayramı dolayısıyla tüm sağlık çalışanlarını kutlayan Baybars, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bugün yaptığı müdahalenin ülke demokrasisi ve ülke refahının ileriye taşınacağı sözleri verilen bir hükümetin ülkeyi kapkaranlık bir yere götürdüğünü kaydetti.

Geçen yıl kurulan azınlık hükümetinin tartışmalar yarattığını anımsatan Baybars, azınlık hükümetinde de yapılan Meclis başkanlığı seçimlerinin hatırlanmasını istedi ve azınlık hükümetinin Anayasaya aykırı aldığı kararların görüldüğünü ve ülke ve siyasetinin de yerle bir edilmesinin görüldüğünü belirtti.

Bu azınlık hükümetinin ardından Faiz Sucuoğlu’nun “cengaver” gibi oraya çıktığını dile getiren Baybars, erken seçimin ardından Sucuoğlu’nun istikrarlı hükümet kurmak istediğini belirterek, 29 sayısı ile istikrarlı hükümet kurduğunu fakat hükümetin kabine krizleri ile başladığını kaydetti.

Bu kabinenin Başbakanın kendisi tarafından dizayn edilmeyen bir kabine olduğunu ileri süren Baybars,  Meclis Bakanı seçiminde bile UBP vekilleri ile arasında kriz yaşandığının görüldüğünü belirtti.

Sucuoğlu’nun kendi kabinesini, kendi hükümetini, kendi vekillerini yürütme kabiliyetinde olmadığını dile getiren Baybars, kendi bakanı olan Oğuzhan Hasipoğlu’nu saraya çağırarak değiştirmesinin kimse tarafından bilinmediğini sanılmaması ve bu konuda açıklama yapılması gerektiğini kaydetti.

Başbakan Sucuoğlu’nun Meclis kürsüsünden çıkıp yaşananları açıklamasını isteyen Baybars, bu yapmış olduğu hamle ile bu hükümetin hiçbir doğru karar alamayacağının gözler önüne serildiğini söyledi.

Halkın Partisi olarak ülke insanının önünü açmaya katkı koymaya hazır olduklarını söyleyen Baybars, Meclis koltuklarının boş olmasını ve bu sırada Başbakan’ın Bakanlar Kurulunu toplamasını da “saygısızlık” olarak niteledi.

Bu kadar çok muhalefet vekilinin sorularına karşın da muhatap bulunamamasını eleştiren Baybars, Başbakan Sucuoğlu’nun Diplomasi Formunda kaç kişiyle kaç görüşme yaptığını, Kıbrıs Türk toplumu lehine ne gibi görüşmeler yaptığını da söylemesini beklediklerini söyledi.

Elektrik kesintilerinin de halen ciddi şekilde yaşandığını da dile getiren Baybars, elektik sıkıntılarını ve oluşturacak bir fonun doğruluğu hakkında da bilgi istedi.

Bir gazetedeki habere göre Bin 480 kişinin işten çıkarıldığı haberin doğru olup olmadığını soran Baybars, özel sektörde çalışanların zamlara karşın geçinilmesinin mümkün olmadığını ve işverenin de yaşadığı sıkıntılarına karşın kimlerin cevap vereceğini merak ettiğini kaydetti.

Belediyeler reformunu hakkında da soru soran Baybars, kendisinin boş koltuklara sor sorduğunu ve bu hükümetten bir şey beklememek gerektiğini belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, Baybar’sın konuşmasının ardından kürsüye çıkarak, muhalefetin çok erken konuştuğunu ve beklenmesi gerektiğini kaydetti.

Kendinin bir zamanlar parti Genel Sekreteri olduğunu bakan olmak istemediğini anlatan Taçoy, parti içlerinde neler olduğunu tartışmak yerine ileriye bakılması gerektiğini ve reformların hep birlikte yapılması gerektiğini söyledi.  Taçoy, UBP’nin kendi içerisine karşıması gerekmediğini dile getirdi ve “siz daha çok müdahale ediyorsunuz” dedi.

HP Genel Başkanı Kudret Özersay da yerinden söz alarak, kimsenin bakan değişikliğini değil 15 gün içinde neden bir bakanın değiştiği konusunu açıklığa kavuşturması gerektiğini söylemesi gerektiğini söyledi ve “kılıf bulmaya” çalışmasına gerek olmadığını kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da, UBP’nin kendi içerisinde yaptığı işler ve değişikliklerden kendisinin sorumlu olduğunu belirtti.

HP Milletvekili Ayşegül Baybars tekrar söz alarak, hiç kimsenin UBP’nin içerisindeki kavgaları merak etmediğini dile getirerek, Başbakan Sucuoğlu’nun buraya gelip soruları cevap vermemesinin parti içi mesele olmadığını ve son bir buçuk yıldır siyasette yapılanların normalleşme çalışılmasını ve dediklerin aksini yapan bir Başbakan’ı sorgulamak ve kürsüden cevaplamasını istemenin parti içi sorun olmadığını kaydetti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe’nin, “Merkezden Yerele Ülkemizdeki Demokrasi Krizi” ile ilgili güncel konuşma yaptı.

Tüm sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını kutlayan Özdenefe, bugün Meclis’in ilk denetleme günü olduğunu fakat Meclis’te sorulan sorulara cevap verecek kimsenin olmadığını eleştirdi.

Başbakan Sucuoğlu Meclis’te konuşan muhalefet başkanları ve vekillerini dinleme tenezzülünde olmadığını dile getiren Özdenefe, demokrasinin bu ülkede ciddi zarar gördüğünü söyledi ve demokrasiye dair birçok sorunların olduğu bugünde Başbakan’ın Meclis’te olmamasının sorunları kaale almadığının göstergesi olduğunu belirtti.

Bu ülkenin başbakanın “söylenenler yalandır” dedikten sonra söylenenlerin doğru çıkmasının değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Özdenefe, bakanların sürekliliğinin bile tam kesin olmadığını, böyle bir hükümetin nasıl icraat yapabileceğini sordu.

Belediyeler reform ile ilgili yapılan çalışmanın da nasıl yapıldığını soran Özdenefe, kendilerinin tüm reformları istediklerini fakat belediye seçimlerine iki ay kala neyin reformunun yapılacağını sordu ve konuşulan belediye seçimlerini ertelemenin Anayasaya aykırı olduğunu söyledi.

Özdenefe, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun bu topluma bir haftadır yaşattıklarından dolayı esefle kınadığını söyledi.

 

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Ekvador’da 6,3 büyüklüğündeki depremde 20 kişi yaralandı

Published

on

By

Güney Amerika ülkesi Ekvador’da dün meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremde 20 kişi yaralandı.

Ulusal Risk Yönetimi Sekreterliğinden (SNGR) yapılan açıklamaya göre, deprem Esmeraldas eyaletine bağlı Eloy Alfaro, Atacames, Muisne, Quinindé, Rio Verde ve San Lorenzo kasabalarında şiddetli hissedildi.

Yetkililer, 20 kişinin çeşitli şekillerde yaralandığını ve 60 binada çatlakların oluştuğunu duyurdu.

Deprem sonrası Esmeraldas eyaletinde hasar gören enerji hatlarının onarımına başlandığı, bölgenin yüzde 80’ine yeniden elektrik verildiği ifade edildi.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde bazı evlerin kısmen çökmüş olması dikkati çekti.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS), merkez üssü Esmeraldas eyaletinin 20 kilometre kuzeybatı açıkları olan 6,3 büyüklüğündeki depremin, 35 kilometre derinlikte gerçekleştiğini duyurmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği baskınlarda çok sayıda Filistinli yaralandı

Published

on

By

İsrail ordusu ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği saldırılarda, aralarında 1 kadın ve çocuğun da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Ramallah kentinin kuzeyindeki Sincil beldesinde İsrail askerlerinin sırtından vurarak yaraladığı 1 Filistinlinin Selfit Devlet Hastanesine getirildiği belirtildi.

Filistin haber ajansı WAFA’nın haberinde, İsrail askerlerinin, Sincil’in Cebel et-Tel bölgesinde Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarına karşı çıkan Filistinli gençlere ateş açtığı ve 1 kişiyi yaraladığı kaydedildi.

Cebel et-Tel bölgesinde Filistinli gençlerin, saldırgan İsraillilerin ilerleyişini engellemek için birçok noktayı ateşe verdiği aktarılan haberde, son günlerde bölgede Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarının arttığı, 1 Filistinlinin bu saldırılarda hayatını kaybettiği, çok sayıda ev ve aracın da saldırgan İsrailliler tarafından ateşe verildiği hatırlatıldı.

Haberde, işgal altındaki Batı Şeria’nın güneyinde Beytüllahim kentinin Beyt Feccar beldesinde İsrail ordusunun düzenlediği baskında, 16 yaşındaki Filistinli 1 çocuğun yaralandığı bildirildi.

Filistin’in Sesi radyosunun haberinde ise İsrail askerlerinin Beyt Feccar’da baskın yaptığı bir ticari işletmede, 1 kadın ve çok sayıda genci şiddetli bir şekilde darbederek yaraladığı belirtildi.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin yakınlarında İsrail askeri aracının çarpması sonucu 2 Filistinli genç yaralanmıştı.

Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre, 2025’in ilk 3 ayında Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere ve mülklerine karşı 860 saldırı düzenledi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim 2023’ten beri İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 171’i çocuk olmak üzere 957 Filistinli hayatını kaybetti.

Bu sürede 7 binden fazla Filistinli yaralandı, 16 bin 400 kişi gözaltına alındı.

Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve mülteci kampına “Demir Duvar” adını verdiği bir saldırı başlattı.

Saldırılar birkaç gün içinde Tulkerim ve Tubas ile buralardaki mülteci kamplarını kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrail ordusu, Cenin ve Tulkerim’deki mülteci kamplarında işgalini sürdürüyor.

Filistin İnsan Hakları Merkezi: İsrail işlediği soykırımın duyurulmaması için gazetecileri öldürüyor
Gazze merkezli kar amacı gütmeyen bağımsız kuruluş Filistin İnsan Hakları Merkezi, İsrail ordusunun Gazze’de gazetecileri hedef almasına ilişkin açıklamada bulundu.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde evlerinin yakınında yürüyen Filistinli bir gazeteci, eşi ve kızına yönelik “suikast suçu” işlediği belirtildi.

Açıklamada, “Gazze’de gazetecilere yönelik hedef alma ve öldürme eylemlerinin giderek artması, bu cinayetlerin şüphesiz bir şekilde kasıtlı olduğunu gösteriyor.” ifadesi kullanıldı.

İsrail’in, “Gazze’deki gazetecileri korkutmak, yıldırmak, dünyaya gerçekleri duyurmalarını engellemek ve Gazze’deki sivillere yönelik soykırımı örtbas etmek” amacıyla kasıtlı hedef aldığı kaydedilen açıklamada, Gazze’de gazetecilerin İsrail’in uyguladığı soykırımın bir parçası olarak hedef alındığı aktarıldı.

Açıklamada, Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023’ten bu yana öldürülen gazetecilerin sayısının, “gazeteci ölümlerinin kaydedilmeye başlandığı 1992 yılından bu yana en yüksek sayı” olduğuna işaret edilerek, İsrail saldırılarında Gazze’de öldürülen 213 gazeteciden 13’ünün kadın olduğuna dikkat çekildi.

Gazze’de gazetecilerin çoğunun hava saldırılarında, bir kısmının da keskin nişancılar tarafından öldürüldüğü bildirilen açıklamada, gazetecilerin kasıtlı bir şekilde öldürülmesinin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) kuran Roma Statüsü’ne göre, UCM’nin yargı yetkisine giren bir savaş suçu olduğu vurgulandı.

Basın ve ifade özgürlüğünün uluslararası kanunlarca koruma altına alındığı hatırlatılan açıklamada, “İsrail’in cezadan kurtulmaya devam etmesi, onu gazetecilere ve ailelerine karşı daha fazla suç işlemeye teşvik ediyor.” değerlendirilmesinde bulunuldu.

Uluslararası topluma seslenilen açıklamada, gazetecilerin hedef alınmasının kınanması, gazetecilerin hedef alınmaması için İsrail’e acil baskı yapılması ve Gazze’deki sivillere uluslararası koruma sağlamak için gecikmeden harekete geçilmesi çağrısı yapıldı.

Açıklamada, UCM Başsavcısı Karim Han’dan, başta gerçeği ortaya çıkarmak için hayatını ortaya koyan gazetecilerin öldürülmesi dahil olmak üzere Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili soruşturmanın tamamlanması için pratik adımların atılmasının hızlandırılması istendi.

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan açıklamada, Gazze’de İsrail saldırılarında bir gazetecinin daha öldüğü belirtilmişti.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 213’e yükselmişti.

Devamını Oku

Dünya

Papa Franciscus’un cenaze töreni için hazırlıklar sürüyor

Published

on

By

Vatikan’da, 21 Nisan’da hayatını kaybeden Katoliklerin ruhani lideri ve Papa Franciscus’un bugün yapılacak cenaze töreni için hazırlıklar sürüyor.

Bir süredir solunum yollarındaki sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve 21 Nisan’da hayatını kaybeden Katolik Kilisesi’nin 266. lideri Papa Franciscus için sabah Vatikan’ın ünlü Aziz Petrus Meydanı’nda cenaze merasimi düzenlenecek.

Yerel saatle 10.00’da (TSİ 11.00) başlayacak cenaze merasimini, Kardinaller Meclisi Dekanı Kardinal Giovanni Battista Re yönetecek.

Cenaze töreni için Vatikan çevresinde de hazırlıklar sürüyor.

Aziz Petrus Meydanı’nda güvenlik önlemleri artırıldı. Cenaze töreni sırasında Roma hava sahasının uçuş trafiğine kapatılacağı, ayrıca Roma’da 4 bin kolluk kuvvetinin görev yapacağı öğrenildi.

Meydana çıkana yollar üzerinde güvenlik ve acil çıkış koridorları oluşturuldu.

Ayrıca güvenlik güçlerinin, meydanın kritik noktalarında insansız hava araçlarını düşürmeye yönelik “bazuka” silahı kullandığı görüldü.

Bu arada, Aziz Petrus Bazilikası içinde 23 Nisan’da taziyeye açılan Papa Franciscus’un açık tabuttaki naaşına ziyaretler de bu akşam saatlerinde sona erdi. Vatikan’dan paylaşılan bilgiye göre, 250 bin kişi ziyarette bulundu.

Ziyaretlerin sona ermesiyle Papa’nın tabutunun kapatılması ritüeli gerçekleştirildi. Ritüeli Camerlengo Kardinal Kevin Farrell’in başkanlık ettiği ayine Papa’nın bazı aile üyeleri de katıldı.

Vatikan Basın Sözcüsü Matteo Bruni, Papa’nın cenaze töreni için Vatikan Basın Merkezi’ne akreditasyon talebinde bulunup, bu talepleri onaylananların sayısının 2 bin 700’den fazla olduğunu belirtti.

Dünya liderleri Roma’ya gelmeye başladı
Papa Franciscus’un cenaze törenine aralarında devlet, hükümet ve parlamento başkanlarının olduğu 130 yabancı delegasyonun katılması bekleniyor.

Papa’nın cenaze törenine katılımı öngörülen liderler arasında; ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İspanya Kralı 6. Felipe, İngiliz Kraliyet ailesinden Galler Prensi William ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Antonio Costa, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres bulunuyor.

Vatikan Sözcüsü Bruni’nin verdiği bilgiye göre, Papa Franciscus’un Arjantinli olması sebebiyle yabancı konuklar arasında ilk sırada Arjantin Devlet Başkanı Milei, onun yanında da Vatikan’ın komşusu İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella yer alacak. Bu iki liderin ardından diğer liderler, Fransız alfabesine göre sıralanacak.

Bu arada, İtalyan basınında çıkan haberlerde, Papa Franciscus’un cenazesi sebebiyle bir araya gelecek liderler arasında uluslararası gündemdeki konulara ilişkin ikili görüşmeler olabileceği aktarıldı.

Özellikle gümrük tarifeleri konusunda bir süredir ilişkilerin inişli çıkışlı olduğu ABD ile AB arasında bu tür bir görüşmenin olabileceği, diğer taraftan son görüşmeleri olaylı geçen ABD Başkanı Trump ile Ukrayna lideri Zelenskiy’nin buluşmasının gerçekleşebileceği belirtildi.

İtalyan hükümetinin özellikle Trump ve Zelenskiy’nin Oval Ofis’te yaşadıkları gerginliğin Roma’ya taşınmasını istemediği kaydedildi.

Vatikan protokolünün de olası diplomatik gerilimlerden kaçınmak için Trump ve Zelenskiy’i birbirlerinden uzak şekilde oturtmak üzerinde çalıştığı ifade edildi.

Papa’nın naaşı Roma’da 6 kilometrelik bir kortej eşliğinde taşınacak
Papa Franciscus’un naaşı, vasiyeti üzerine Roma’da Azize Büyük Meryem Bazilikası’na (Santa Maria Maggiore) defnedilecek.

Yarın sabah Aziz Petrus Meydanı’ndaki cenaze ayini sonrasında Papa’nın naaşı buradan alınarak özel bir araçla yaklaşık 6 kilometre uzaklıktaki Azize Büyük Meryem Bazilikası’na taşınacak.

Papa’nın naaşını taşıyacak cenaze aracının, Vatikan’dan çıktıktan sonra sırasıyla; Vittorio Emanuele Caddesi, Venedik Meydanı, Kolezyum ve Merulana Caddesi üzerinden Azize Büyük Meryem Bazilikası’na ulaşması bekleniyor.

Vatikan Sözcüsü Bruni, Papa’nın naaşının, Azize Büyük Meryem Bazilikası’na defnedildikten sonra pazar günü halkın ziyaretine açılacağını kaydetti.

Papa Franciscus, bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu
Şubat ayında geçirdiği şiddetli bronşit nedeniyle 14 Şubat’ta Roma’daki Gemelli Hastanesine kaldırılan, burada çift taraflı zatürre teşhisiyle 38 gün boyunca tedavi gören Papa Franciscus, 23 Mart’ta taburcu edilmişti.

Papa’nın taburcu edildikten sonra 2 aylık nekahet döneminde kalması gerektiği belirtilmişti.

Papa Franciscus’un doktorlarından Prof. Sergio Alfieri, 25 Mart’ta Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, Papa’nın hastanede yattığı dönemde 2 kez ölümden döndüğünü açıklamıştı.

Kardinal Joseph Farrell, 21 Nisan sabahı yaptığı açıklamada, Papa Franciscus’un yerel saatle 07.35’te yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.

Vatikan, dün akşam Papa Franciscus’un ölüm nedeninin inme geçirme, komaya girme ve geri döndürülemez kalp yetmezliği olduğunu bildirmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam