Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu, “Çocuk Hakları” gündemiyle çocuklarla toplandı

Published

on

Cumhuriyeti Meclisi Genel Kurulu, “Çocuk Hakları” gündemiyle çocukların katılımıyla toplandı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında, Meclis’te çocuklara özel oturum yapıldı.

Meclis’teki dağılıma uygun olarak her ilçeden milletvekili sayısı kadar ülke okullarından toplam 50 öğrenci, milletvekillerinin koltuklarına oturarak, Genel Kurul’da söz aldı.

Öğrenciler, ilk olarak bölgeleri ve okulları hakkında bilgi vererek başladıkları konuşmalarında, çocuk haklarına dikkat çektiler; çocuklar arasında eşitsizliklerin olduğuna değinerek, büyüklerden taleplerini dile getirdiler.

Meclis Genel Kurulu’nda öğrencilerle birlikte, Cumhuriyet Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, diğer bazı bakan, milletvekilleri ve öğretmenler de yer aldı.

– Töre: “Birinci görevimiz her zaman egemenliğe sahip çıkmak olmalı”

Zorlu Töre, burada yaptığı açılış konuşmasında, öğrencilere Cumhuriyet Meclisi hakkında bilgi verdi.

Töre, “Cumhuriyet egemenliktir. Cumhuriyet Meclisi egemenliğin temsil edildiği yerdir. Kıbrıs Türk halkı da egemenliğini bu Meclis’ten almaktadır.” dedi.

Bugünün çocukların günü olduğunu ve bugünkü Genel Kurul’da öğrencilerin milletvekili olarak görev yapacağını kaydeden Töre, buradaki öğrencilerin bazılarının ileride de milletvekili olarak bu koltuklara oturacağını söyledi.

Kıbrıs Türk çocuğunun tarihini, geçmişini bilerek, geleceğe daha güzel hazırlanacağını belirten Töre, birinci görevin her zaman egemenliğe sahip çıkmak olması gerektiğini ifade etti.

– Meclis Başkanı 5. sınıf öğrencisi Gözen Kaçak oldu, Genel Kurul’u açtı

Töre’nin ardından sözü Genel Kurul’da başkanlık görevini yürütecek Şht. Tuncer İlkokulu 5’inci sınıf öğrencisi Gözen Kaçak aldı. Meclis Başkanlığı koltuğundan diğer öğrencilere seslenen Gözen Kaçak, ilk olarak Türk Çocuğun Andı’nı okudu ve Genel Kurul’daki milletvekili koltuğunda oturan öğrenciler ona eşlik etti.

Gözen Kaçak, ardından günün anlam ve önemini belirten konuşma yaparak, özgürlüğün, eşitliği ve adaletin dayanağının ulusal egemenlik olduğuna vurgu yaparak, Atatürk’e teşekkür etti.

23 Nisan’da birlik ve beraberliğin güçlendiğini, farklılıkların kutlanarak, dayanışma içerisinde olunduğunu kaydeden Gözen Kaçak, bugünün çocuk haklarına farkındalık yaratmanın yanında dünya barışına da katkıda bulunduğunu belirtti.

Gözen Kaçak, “Sevgi, dostluk ve barış çiçeklerini doyasıya koklayacağımız daha güzel bir dünyada yaşayabilmek ümidiyle, bayramımız kutlu olsun” dedi ve özel oturumu açtı.

– Çocuk Hakları Bildirgesi okundu, şiir seslendirildi

Ardından Tatlısu İlkokulu öğrencisi Mustafa Ömer Ateş Çocuk Hakları Bildirgesi’ni okudu, Çamlıbel Aysun İlkokulu’ndan Cemre Harun “Benim İki Bayrağım Var” isimli şiiri seslendirdi.

“Çocuk Hakları” konulu Genel Kurul, her ilçeden bir öğrencinin konuşmasıyla devam etti.

– Her ilçeden bir öğrenci konuşma yaptı

Lefkoşa Necati Taşkın İlkokulu öğrencisi Aslı Öztaşlı, konuşmasında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamanın gururu ve mutluluğu içerisinde olduklarını belirterek, çocukların oyun oynarken birbirlerinin farklılıklarını bilseler de, bu farklılıkları düşünmeden kaynaştıklarını kaydetti. Aslı Öztaşlı, dünyadaki tüm yetişkinlerin de kendileri gibi davranması çağrısında bulundu.

Gazimağusa Şht. Osman Ahmet İlkokulu öğrencisi Ayşe Derin Tuncelli de, 1924 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Bildirgesi’nde yer alan ilkelerin uygulanmasının önemine dikkat çektiği konuşmasında, bugün okullarda dili, dini ve ırkı farklı olan arkadaşları olduğunu hatırlattı, bu çocuklara hoşgörü ile yaklaşılması temennisinde bulundu.

Girne Ağırdağ-Dağyolu İlkokulu öğrencisi Eylül Mercan, çocukların toplumsal güvenlik olanaklarından yararlanma, sağlık içinde yetişme ve gelişme gibi haklarını sıralayarak, toplumların çocuklara bu hakları sağlayabilmesi adına çeşitli programlar ve destek sistemleri oluşturması gerektiğini kaydetti, ancak bu şekilde çocukların potansiyellerini tam anlamıyla ortaya çıkartabileceklerini belirtti.

Güzelyurt Fikri Karayel İlkokulu’ndan Gülistan Ünalan da, konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.” sözlerine işaret ederek, Atatürk’ün çocuklara verdiği önemi anımsattı.

İskele Dipkarpaz İlkokulu’ndan Rabia Miray Korkmaz da, çocuk haklarının doğuştan gelen bir hak olduğunu vurguladığı konuşmasında, bu hakların sağlanması için her türlü tedbirin alınması, çocuklara gereken önemin verilmesi gerektiğini ifade etti.

Lefke Yedidalga İlkokulu öğrencisi Duru Ülkü Şansalan ise konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara hitaben söylediği “Sizler geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizlersiniz. Kendinizin ne kadar değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.” sözlerine yer verdi. Duru Ülkü Şansalan, çocuklar olarak her alanda kardeşliğin ve barışın olduğu bir dünya istediklerini söyledi.

Konuşmaların ardından, Meclis Genel Kurulu özel oturumu sona erdi.

Milletvekilleri ve çocuklar Meclis binası önünde anı fotoğrafı çekti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam