Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu devam ediyor

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı, Milletvekili Tufan Erhürman, Türkiye ile KKTC arasında Mart ayında imzalanan protokolün Meclis’in bilgisine 13 Haziran’da gelmesini eleştirdi.

Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 62. maadde tahtında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı’nda dün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yaptığı ortak basın toplantısında yaşananlara değinerek, bir gazetecinin Cumhurbaşkanlığı’ndan çıkarılmasını eleştirdi.

Erhürman, ülkede yılladır pek çok yayın organında gazetecilik yapan bir gazetecinin akreditasyon yapması ve Cumhurbaşkanlığına girmesine rağmen “düşman muamelesine maruz bırakılarak çıkarılmış olmasının memleketi yöneten zihniyetin vardığı son noktalardan biri olduğunu” söyledi. Erhürman, ötekileştirmenin bu kez de bir gazeteciye uygulandığını savunarak, bunun nereye varacağını sordu.

Tufan Erhürman, bir süre önce Cumhurbaşkanlığında görevlendirilen söz konusu gazetecinin neden aniden Cumhurbaşkanlığından çıkarılması gerektiğini sordu.

İnsanları ötekileştirerek, bölerek yönetmeye çalışan bir zihniyet olduğunu savunan Erhürman, “Bu halkı bölmeye düşman etmeye gücünüz yetmez” diye konuştu.

Başbakan Ünal Üstel’in seçime yönelik bazı açıklamalarını da eleştiren Erhürman, devleti yönetenlerin istikrar kelimesini kullanmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye ile KKTC arasında imzalanan protokol metnine değinen Erhürman, Mart ayında imzalanan metnin Meclis’in bilgisine 13 Haziran’da geldiğine işaret etti.

Protokolde, Haziran 2023’ün son tarih olarak verildiğini maddeler bulunduğunu söyleyen Erhürman, TL’deki değer kayıplarına yönelik hiçbir önlemin protokolde yer almadığını kaydetti. Erhürman, protokolde, bazı yasalardaki suç ve cezalarla ilgili düzenlemelerin yeniden düzenlenmesini içeren maddeler yer aldığını savunarak eleştirilerde bulundu.

Erhürman, toplu iş sözleşme akdinin güdükleştirilmeye çalışılmasının Anayasa’ya da aykırı olduğuna işaret ederek, toplu iş sözleşmelerine ilişkin maddenin uygulanamayacağını ve bu yapılmaya çalışılırsa Anayasa Mahkemesi’ne gidileceğini belirtti.

Protokollerin bu şekliyle zemini kalmadığını kaydeden Erhürman, protokolde, Öğretmenler Yasası’na ilişkin değişikliğin Mayıs ayında olacağına yönelik taahhüt bulunduğundan aceleye getirildiğini ve bunu nedenini de bugün anladıklarını söyledi.

Stabil para birimine endeksli muhasebeye yönelik herhangi bir çalışma olmadığını kaydeden Erhürman, giderlerin döviz cinsinden olduğunu, satılan ürünlerin döviz üzerinden hesaplandığını ve piyasanın stabil para birimine endeksli muhasebeye geçmiş olduğunu belirtti.

Erhürman, maliye ve piyasanın stabil para birimine endeksli muhasebeye geçtiğini ancak sabit maaşlıların geçmediğini ve alım gücünün sürekli düştüğünü kaydetti.

-Şan

Maliye Bakanı Alişan Şan, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan iktisadi ve mali işbirliği anlaşmasına değinerek, temelinde öngörülenin gelirlerin artırılması, giderlerin azaltılması olduğunu kaydetti.

Şan, planlanan her şeyin bu doğrultuda yapıldığını, bazı maddelerin farklı yorumlara sebep olabileceğini ancak özünde giderlerin azaltılması ve gelirlerin artırılmasının bulunduğunu belirtti.

Protokolün amacının Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgi birikim ve tecrübesinden yararlanmak olduğunu kaydeden Şan, bazı şeylerin dikte edildiğinin söylenmesini doğru bulmadığını söyledi. Şan, geçen yılki protokole ilişkin maddelere de değindi.

Türkiye’de yaşanan deprem ve seçim süreçlerine değinen Şan, son tarih olmasına rağmen haziran ayında bitirilemeyen maddelerin ileride bitirilmesinin herkesin görevi olduğunu ifade etti.

El ve oybirliğiyle yasaların hayata geçirilmesine devam edeceğini dile getiren Şan, Öğretmenler Yasası’ndaki değişikliğin, protokolde hazirana kadar hayat geçirilmesi gerektiği yönünde taahüt olduğundan dolayı değil de gelecek eğitim yılında düzenlemeler yapılmasına olanak sağlamak için bu yasama yılı içinde geçirilmeye çalışıldığını belirtti.

Şan, kira sözleşmelerinden bazılarının çok eski tarihlerden geldiğini ve şartlara uymayan sözleşmelerin feshedildiğini kaydetti. Şan, Anayasa’ya uymayan hükümlerin tartışılacağını ve gerekirse geçirilmeyeceğini ifade etti.

Stabil para birimine endeksli muhasebe sisteminin hayat bulmasının zor bir düşünce olduğunu dile getiren Şan, Bütçe Yasası’nın geçtiğini, stabil para birimine geçilirse tüm maaş ve devletin sorumlulukları düşünüldüğünde öngörülemez bir bütçeyle karşı karşıya kalınabileceğini belirtti.

Maliye Bakanı Şan, piyasada ucu yırtık, bozulmuş farklı döviz cinsi paraları toplayan Merkez Bankası’nın son 1 yılda 1 buçuk milyon Euro değerindeki bu parayı değiştirip, piyasaya arz edemediğini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla bu değişimin sağlandığını ancak şu anda yapılamadığını belirten Şan, stabil para birimine endeksli muhasebe sisteminde piyasanın para arzını sağlama noktasında sıkıntılar oluşacağını söyledi.

Şan, bütçenin üçte birinin Türkiye finansmanıyla oluştuğundan farklı bir para birimine geçilmesinin sıkıntılar doğuracağından uygulanabilir olmadığını kaydetti.

Toplu sözleşmeye ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Şan, uygulanabilir olmayan maddelerin uygulanmayacağını belirtti.

Ülkenin hiçbir kurumuna düşmanlığı bulunmadığını, kayıt dışılığın ülkenin mali olarak temel bir sorunu olduğunu dile getiren Şan, TL kullanımının kayıt dışılığa sebep olduğunu söylemenin doğru olmadığını kaydetti.

Şan, Maliye Bakanlığının enflasyon muhasebesine yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman yeniden söz alarak, Maliye Bakanı Alişan Şan’ın stabil bir para birimine geçilemeyeceğini söylemesini eleştirerek, ülkede piyasanın zaten TL değil, döviz üstünden döndüğünü söyleyerek, devletin de aynı sistemle çalışabileceğini savundu.

Erhürman, vatandaşın fiyatını dolar üstünden öğrendiği telefonu TL olarak ödediğini, devletin de harcamalarını bu şekilde yapabileceğini belirtti.

Maliyenin her yıl beklenenin üstünden gelir elde ettiğini çünkü mahali gelirlerin dövizle beraber yükseldiğini hatırlatan Erhürman, Türkiye ile imzalanan protokollerin taahhüt edilen tarihlerden sonra meclisin onayına sunulmasına ilişkin eleştirisini yineledi.

Erhürman, savunma harcamalarının bile hala gelmediğine işaret ederek, “Buna mazeret üretmemek için yapamayacağımız şeyleri protokole yazmamamız gerekir” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam