Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor…

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor.

-Barçın: “Uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmaklarını geçiyor mu?”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “Uzman askerlerin yaşadığı mağduriyetler ve sorunlara duyarsız kalan bakanlar” konulu güncel konuşma yaptı.

Barçın konuşmasına geçmeden, Meclis sıralarının boş olmasını, konuşmasına ve sorularına cevap vermesi gereken bakanların salonda olmamasını eleştirdi.

Kendisinin askerlik yapmış biri olarak, uzman askerlerin nasıl bir efor ve emek ortaya koyarak görev ifa ettiğini bilfiil bildiğini dile getiren Barçın, CTP olarak vicdani ret konusunda ortaya koydukları talebin hayata geçebilmesi adına uzman askerlerin sorunlarının çözülmesinin önemli olduğunu anlattı.

Kamuda “Göç Yasası” ile işe girenlerin maaşlarının daha düşük olduğunu ancak barem skalalarında yaşanan durum nedeniyle uzman askerlerde durumun tam tersi olduğunu belirten Barçın, uzman askerlerde eski personelin daha düşük aldığı bir durum söz konusu olduğunu anlattı.

Barçın, bu durumun sadece uzman askerlerde geçerli olduğuna işaret ederek, taleplerinin eski personelin baremlerinin yükseltilmesi olduğunu söyledi.

Bunun ihtiyat sandığı ve kıdem tazminatı ödemelerinde de farklılık yaratan bir mağduriyet olduğunu dile getiren Barçın, bu konuda gerekli çalışmaların bir an önce hayata geçmesi talebinde bulundu.

“Bugüne kadar uzman olarak işe girip uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmağını geçiyor mu?” diye soran Barçın, emeklilik koşullarının eşitlenmesi, iş güçlüğü tahsisatının aynı oranda verilmesi, eski işe girenlerin yeni işe girenlerden az maaş alması yönündeki anomalinin eski işe girenlerin maaşlarının yükseltilerek giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Barçın yanıt vermek üzere ilgili bakanların Melis’te bulunmamasını eleştirdi.

-Çavuş: Hükümet adaletli bir gelir dağılımını için gerekeni yapıyor”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Hükümetin adaletli bir gelir dağılımı için gerekeni yaptığını dile getiren Çavuş, bu konudaki hassasiyeti için Barçın’a teşekkür etti.

“Bildiğim kadarıyla ilgili bakanın bu konuda bir çalışması var” diyen Çavuş, bu konuyu ilgili bakana ileteceğini belirtti.

-Toros: “Liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmak, yeniden başlamanın temel anahtarı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fikri Toros ise, “Siyasi sorun ve yozlaşma olgusu” konulu güncel konuşma yaptı.

Son iki haftada ülkede meydana gelen yangınlara değinen Toros, Gürdal Tuğla Fabrikası ve Işıl Mobilya’da yaşanan yangınlara işaret etti, bunların binalarda, yaşam alanlarında, sanayi bölgelerinde yangına karşı mücadelede standart noksanlığını ortaya koyduğunu belirtti.

Yangın standartları konusunun siyaset üstü mesele olarak özümsenmesi gerektiğini kaydeden Toros, bu konuda gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini anlattı.

Görevde olan siyasi aktörlerin şahsi ve partisel çıkarları için yasaları ve denetim mekanizmalarını ihlal edici hareketlerinin yarattığı sonuçlara işaret eden Toros, yozlaşma arttıkça kültürün kendine has özelliklerinin kaybedildiği ve savunmasız bir duruma düşüldüğünü söyledi.

Hükümeti eleştiren Toros, köklü bir değişimle yeniden yapılanmanın zaruri olduğunu dile getirdi, liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmanın yeniden başlamanın temel anahtarı olduğunu söyledi.

Dünyayla ve AB standartlarıyla uyumlu hale gelmenin önemine işaret eden Toros, Kıbrıs sorununun çözülmesini siyaset üstü bir amaç olarak belirlemek gerektiğini belirtti.

Federal Kıbrıs çatısı altında AB, Avrupa tek pazarı ve Euro bölgesinde yer almanın önemine değinen Toros, dünyadaki ve bölgedeki siyasi gelişmelere işaret ederek, “Kıbrıs sorununun büyük uluslararası aktörlerin de idaresi ve müdahalesine muhtaç olduğunu” belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın mevcut pozisyonundan esnemesinin elzem olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıs sorunuyla ilgili sürece değindi, süreçlerin başarısızlığa uğramasının öncü sorumlusunun tartışmasız olarak Rum liderliği olduğunu anlattı.

Crans Montana sonrası Türk tarafının, mutabık kalınan BM zeminini reddederek içinde bulunulan çıkmazı derinleştirdiğini de söyleyen Toros, bunun statükoyu beslediğini kaydetti.

Müzakerelerin sonuç odaklı olabilmesi için müzakere yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Toros, “Herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu idrak etmeli ve BM’nin başlattığı sürecin sonuca varması için elinden geleni yapmalıdır.” dedi.

-Çavuş: “Hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattık”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da, doğal afet dışındaki yangınların tedbirsizlikten kaynaklandığını dile getirerek, gerekli tedbirlerin hem bireyler hem de hükümetler tarafından alınması gerektiğini anlattı.

Gazimağusa’da hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattıklarını söyleyen Çavuş, bu çalışmaların diğer bölgelere genişletileceğini kaydetti.

Kıbrıs konusunda en önemli şeyin samimiyet olduğunu kaydeden Çavuş “iki taraf bir anlaşma istiyorsa samimi olmak durumunda” dedi.

Annan Referandumu’na işaret den Çavuş, Türk tarafının o gün de, sonrasında da çözüm odaklı hareket ettiğini ancak müzakere masasının kurulabilmesi için ortada samimiyet olması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fide Kürşat’ın tağşişle ilgili sorusu üzerine, tağşişli yağları saklıyorlarmış gibi bir algı yaratılmasının kendisini üzdüğünü belirterek, böyle bir durum olmadığını anlattı.

Yeniden sıkıma getirilen zeytinler konusunda da, ürün sıkılırken yakalayıp olayı polise verdiklerini söyleyen Çavuş, yağın biyodizel olarak kullanılacağının söylendiğini, bu konuyu da takip ettiklerini dile getirdi.

Çavuş, suçluların devlet üzerinden kendisini aklamaya çalışmasına izin vermemek gerektiğini anlattı.

-Çolakloğlu: “Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Kadın, emek, kooperatif” konulu güncel konuşma yaptı.

8 Mart’ın kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu belirten Çolakoğlu, kadınların toplumlun her alanında önemli roller üstlendiğini belirtti.

Kadınların dünyanın daha adil, daha güzel bir yer olması için ortaya koyduğu emeğe işaret eden Çolakoğlu, küresel olarak zorlu bir süreçten geçildiğini, bu süreçte en fazla zarar görenin yine kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtti.

“Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır” diyen Çolakoğlu, kadının ekonomideki rolünün geliştirilmesi gerektiğini anlattı.

KKTC İstatistik Kurumu verilerine işaret eden Çolakoğlu, ev işleri, çocuk yetiştirme, hasta bakımı gibi işlerin ekonomik olmayan faaliyetler olarak değerlendirildiğini dile getirdi.

Öte yandan evde üretim yapan kadınların kendi çabalarıyla kooperatifler kurduğunu dile getiren Çolakoğlu, bunun kadınların güçlerini birleştirmesini ve ekonomik faaliyette bulunmasını sağladığını anlattı.

Kooperatifçiliğin avantajları ve faydalarına işaret eden Çolakoğlu, ada ülkelerinde kooperatifçiliğin önemli olduğunu dile getirdi.

Kooperatiflerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Çolakoğlu, kadının ekonomik ve sosyal yaşama daha çok katılımını sağlamak için çalışmak gerektiğini dile getirdi. Çolakoğlu, “kadın varsa demokrasi, demokratik katılımcılık çok daha fazla vardır” dedi.

Çolakoğlu’nun konuşması sırasında yerinden söz alan UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük, Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası altında gerekli çalışmaların yapılması önerisinde bulundu.

Çolakoğlu da, CTP olarak toplumun yararına olacak her türlü çalışmada yer aldıklarını ve yer almaya devam edeceklerini dile getirdi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor.

-Barçın: “Uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmaklarını geçiyor mu?”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “Uzman askerlerin yaşadığı mağduriyetler ve sorunlara duyarsız kalan bakanlar” konulu güncel konuşma yaptı.

Barçın konuşmasına geçmeden, Meclis sıralarının boş olmasını, konuşmasına ve sorularına cevap vermesi gereken bakanların salonda olmamasını eleştirdi.

Kendisinin askerlik yapmış biri olarak, uzman askerlerin nasıl bir efor ve emek ortaya koyarak görev ifa ettiğini bilfiil bildiğini dile getiren Barçın, CTP olarak vicdani ret konusunda ortaya koydukları talebin hayata geçebilmesi adına uzman askerlerin sorunlarının çözülmesinin önemli olduğunu anlattı.

Kamuda “Göç Yasası” ile işe girenlerin maaşlarının daha düşük olduğunu ancak barem skalalarında yaşanan durum nedeniyle uzman askerlerde durumun tam tersi olduğunu belirten Barçın, uzman askerlerde eski personelin daha düşük aldığı bir durum söz konusu olduğunu anlattı.

Barçın, bu durumun sadece uzman askerlerde geçerli olduğuna işaret ederek, taleplerinin eski personelin baremlerinin yükseltilmesi olduğunu söyledi.

Bunun ihtiyat sandığı ve kıdem tazminatı ödemelerinde de farklılık yaratan bir mağduriyet olduğunu dile getiren Barçın, bu konuda gerekli çalışmaların bir an önce hayata geçmesi talebinde bulundu.

“Bugüne kadar uzman olarak işe girip uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmağını geçiyor mu?” diye soran Barçın, emeklilik koşullarının eşitlenmesi, iş güçlüğü tahsisatının aynı oranda verilmesi, eski işe girenlerin yeni işe girenlerden az maaş alması yönündeki anomalinin eski işe girenlerin maaşlarının yükseltilerek giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Barçın yanıt vermek üzere ilgili bakanların Melis’te bulunmamasını eleştirdi.

-Çavuş: Hükümet adaletli bir gelir dağılımını için gerekeni yapıyor”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Hükümetin adaletli bir gelir dağılımı için gerekeni yaptığını dile getiren Çavuş, bu konudaki hassasiyeti için Barçın’a teşekkür etti.

“Bildiğim kadarıyla ilgili bakanın bu konuda bir çalışması var” diyen Çavuş, bu konuyu ilgili bakana ileteceğini belirtti.

-Toros: “Liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmak, yeniden başlamanın temel anahtarı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fikri Toros ise, “Siyasi sorun ve yozlaşma olgusu” konulu güncel konuşma yaptı.

Son iki haftada ülkede meydana gelen yangınlara değinen Toros, Gürdal Tuğla Fabrikası ve Işıl Mobilya’da yaşanan yangınlara işaret etti, bunların binalarda, yaşam alanlarında, sanayi bölgelerinde yangına karşı mücadelede standart noksanlığını ortaya koyduğunu belirtti.

Yangın standartları konusunun siyaset üstü mesele olarak özümsenmesi gerektiğini kaydeden Toros, bu konuda gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini anlattı.

Görevde olan siyasi aktörlerin şahsi ve partisel çıkarları için yasaları ve denetim mekanizmalarını ihlal edici hareketlerinin yarattığı sonuçlara işaret eden Toros, yozlaşma arttıkça kültürün kendine has özelliklerinin kaybedildiği ve savunmasız bir duruma düşüldüğünü söyledi.

Hükümeti eleştiren Toros, köklü bir değişimle yeniden yapılanmanın zaruri olduğunu dile getirdi, liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmanın yeniden başlamanın temel anahtarı olduğunu söyledi.

Dünyayla ve AB standartlarıyla uyumlu hale gelmenin önemine işaret eden Toros, Kıbrıs sorununun çözülmesini siyaset üstü bir amaç olarak belirlemek gerektiğini belirtti.

Federal Kıbrıs çatısı altında AB, Avrupa tek pazarı ve Euro bölgesinde yer almanın önemine değinen Toros, dünyadaki ve bölgedeki siyasi gelişmelere işaret ederek, “Kıbrıs sorununun büyük uluslararası aktörlerin de idaresi ve müdahalesine muhtaç olduğunu” belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın mevcut pozisyonundan esnemesinin elzem olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıs sorunuyla ilgili sürece değindi, süreçlerin başarısızlığa uğramasının öncü sorumlusunun tartışmasız olarak Rum liderliği olduğunu anlattı.

Crans Montana sonrası Türk tarafının, mutabık kalınan BM zeminini reddederek içinde bulunulan çıkmazı derinleştirdiğini de söyleyen Toros, bunun statükoyu beslediğini kaydetti.

Müzakerelerin sonuç odaklı olabilmesi için müzakere yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Toros, “Herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu idrak etmeli ve BM’nin başlattığı sürecin sonuca varması için elinden geleni yapmalıdır.” dedi.

-Çavuş: “Hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattık”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da, doğal afet dışındaki yangınların tedbirsizlikten kaynaklandığını dile getirerek, gerekli tedbirlerin hem bireyler hem de hükümetler tarafından alınması gerektiğini anlattı.

Gazimağusa’da hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattıklarını söyleyen Çavuş, bu çalışmaların diğer bölgelere genişletileceğini kaydetti.

Kıbrıs konusunda en önemli şeyin samimiyet olduğunu kaydeden Çavuş “iki taraf bir anlaşma istiyorsa samimi olmak durumunda” dedi.

Annan Referandumu’na işaret den Çavuş, Türk tarafının o gün de, sonrasında da çözüm odaklı hareket ettiğini ancak müzakere masasının kurulabilmesi için ortada samimiyet olması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fide Kürşat’ın tağşişle ilgili sorusu üzerine, tağşişli yağları saklıyorlarmış gibi bir algı yaratılmasının kendisini üzdüğünü belirterek, böyle bir durum olmadığını anlattı.

Yeniden sıkıma getirilen zeytinler konusunda da, ürün sıkılırken yakalayıp olayı polise verdiklerini söyleyen Çavuş, yağın biyodizel olarak kullanılacağının söylendiğini, bu konuyu da takip ettiklerini dile getirdi.

Çavuş, suçluların devlet üzerinden kendisini aklamaya çalışmasına izin vermemek gerektiğini anlattı.

-Çolakloğlu: “Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Kadın, emek, kooperatif” konulu güncel konuşma yaptı.

8 Mart’ın kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu belirten Çolakoğlu, kadınların toplumlun her alanında önemli roller üstlendiğini belirtti.

Kadınların dünyanın daha adil, daha güzel bir yer olması için ortaya koyduğu emeğe işaret eden Çolakoğlu, küresel olarak zorlu bir süreçten geçildiğini, bu süreçte en fazla zarar görenin yine kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtti.

“Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır” diyen Çolakoğlu, kadının ekonomideki rolünün geliştirilmesi gerektiğini anlattı.

KKTC İstatistik Kurumu verilerine işaret eden Çolakoğlu, ev işleri, çocuk yetiştirme, hasta bakımı gibi işlerin ekonomik olmayan faaliyetler olarak değerlendirildiğini dile getirdi.

Öte yandan evde üretim yapan kadınların kendi çabalarıyla kooperatifler kurduğunu dile getiren Çolakoğlu, bunun kadınların güçlerini birleştirmesini ve ekonomik faaliyette bulunmasını sağladığını anlattı.

Kooperatifçiliğin avantajları ve faydalarına işaret eden Çolakoğlu, ada ülkelerinde kooperatifçiliğin önemli olduğunu dile getirdi.

Kooperatiflerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Çolakoğlu, kadının ekonomik ve sosyal yaşama daha çok katılımını sağlamak için çalışmak gerektiğini dile getirdi. Çolakoğlu, “kadın varsa demokrasi, demokratik katılımcılık çok daha fazla vardır” dedi.

Çolakoğlu’nun konuşması sırasında yerinden söz alan UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük, Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası altında gerekli çalışmaların yapılması önerisinde bulundu.

Çolakoğlu da, CTP olarak toplumun yararına olacak her türlü çalışmada yer aldıklarını ve yer almaya devam edeceklerini dile getirdi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam