Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu tamamlandı… Bir sonraki toplantı 17 Ekim Salı günü yapılacak

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugünkü birleşimi tamamlandı. Bir sonraki toplantı 17 Ekim Salı günü yasama öncelikli olmak üzere yasama ve denetim faaliyetleriyle birlikte yapılacak.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu Genel Kurul’da, “Eğitimde Önceliğimiz Nedir?” konulu güncel konuşma yaptı.

Eğitimdeki sorunların bitmediğini, uzun süre de böyle devam edeceğini ifade eden Çolakoğlu, yeni döneme sorunlardan dolayı tam olarak başlanamadığını belirtti.

Milli eğitim alanında bir bütün olarak hareket etmek gerektiğini kaydeden Çolakoğlu, son dönemde yapılmak istenen her şeyin çatışma kültürü içerisinde yapıldığını, esas sıkıntıyı çekenin ise öğrenciler ve öğretmenler olduğunu söyledi.

Öğretmenlerin, Kıbrıs Türk toplumunun bugünlere taşınmasına önderlik ettiğini kaydeden Çolakoğlu, Kıbrıs Türk halkının öz değerleri ve kültüründen uzaklaşmasının beklenemeyeceğini belirterek, öğretmenlerin, laik ve çağdaş eğitime sahip çıkmasının nedenlerinden birinin bu olduğunu ifade etti.

Okulların eksiklikleri olduğundan bahseden Çolakoğlu, “Gazimağusa’da eğitim alanındaki önceliğimiz nedir?” diye sorarak, önceliğin, kalabalık sınıfların azaltılması, güvenli okul ortamlarının oluşturulması olduğunu söyledi.

Gazimağusa’da İlahiyat Koleji’ne neden ihtiyaç duyulduğunu sorgulayan Şifa Çolakoğlu, hibe olacağı söylenen okul konusunda ev sahibinin söz hakkı olup, olmadığını sordu. “Kendimizi aciz, çaresiz hissediyoruz” diyen Çolakoğlu, “Bizim öncelikli ihtiyacımız Mağusa’da İlahiyat Koleji değildir” şeklinde konuştu.

Gazimağusa TMK’ya kapalı spor salonu yapılacağı sözünün verildiğini dile getiren Çolakoğlu, kapalı spor salonu sözüne ne olduğunu sordu. Gazimağusa’da okullardaki sınıf sayılarına dikkat çeken Çolakoğlu, önceliklerin belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Kamuda görevini yapmayan her kişinin kendi nazarında itibarsız olduğunu dile getiren Çolakoğlu, öğretmenlerin, laik ve çağdaş eğitimi savunduğunu söylemesinin bir nedeni olduğunu ifade etti.

Çolakoğlu, “Bu sese daha fazla kulak verin ve gereğini yapın” çağrısında bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise Çolakoğlu’na yanıt verdi. “Bu ülkede laik ve Atatürkçü olan sadece öğretmenler değildir” diyen Çavuşoğlu, kendisinin de laik ve Atatürkçü olduğunu vurgulayarak, bunun dışında faaliyeti ve çalışması olamayacağını kaydetti. Eğitim sisteminin de Atatürkçü ve laik olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, ilk İlahiyat Koleji’ni Özkan Yorgancıoğlu’nun açtığını hatırlattı.

Geleceğin öğretmenle birlikte şekillendirilebileceğini her zaman söylediğini dile getiren Çavuşoğlu, öğretmenleri yalnız bırakmadığını ve bırakmayacağını söyledi. Öğretmenlerin yanında durduğunu kamuoyunun da bildiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Öğretmene büyük saygı duymaya devam edeceğim” dedi.

“Bazı kişiler bu konularda iyi rant elde ediyor” diyen Çavuşoğlu, sendikanın, öğretmeni seçim gailesiyle kullandığını savundu.

Öğretmenler Yasası’nda yapılan değişikliğe de değinen Bakan Çavuşoğlu, sendikalar tarafından yasada karşı olunan maddenin söylenmediğini ifade ederek, asıl meselenin tam gün eğitimle ilgili kararlı duruşa karşı olduğunu söyledi.

“Kapalı otobüs durağı yok” eleştirisine de cevap veren Çavuşoğlu, “Ben bir tane otobüs durağı sökmedim” dedi. Bakan Çavuşoğlu, kalabalık sınıf sayısını azaltmak için prefabrik sınıflar yaptıklarını, altyapıda tasarruf düşüncesinde olmadıklarını vurguladı.

Sunat Atun’un İlahiyat Koleji yapılacak araziyi 3 yıl önce hibe ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin de buraya İlahiyat Koleji yapacağını kaydetti.

“Herkes bizim samimiyetimize inansın” diyen Çavuşoğlu, eğitimde uluslararası standartlara ulaşmadıklarını ancak bunun için yola çıktıklarını söyledi. Mağusa TMK’ya kapalı spor salonu yapılacağı sözü verdiklerini kabul eden Çavuşoğlu, “Verilen sözü hükümet yeni kolejde tutacak” dedi. Bakan Çavuşoğlu, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği ile birlikte spor kompleksi yapmayı düşündüklerini de belirtti.

Namık Kemal Lisesi’nin İlahiyat Koleji’ne döneceğinin doğru olmadığını da açıklayan Çavuşoğlu, Namık Kemal Lisesi binasında dokunun korunacağını söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, “Atatürkçü ve laik bir toplumun ferdiyiz bundan da tavizimiz yoktur… İlahiyat Koleji’nin açılması laiklikten, Atatürkçülükten vazgeçtik anlamına gelmez” dedi.

Bir soru üzerine Çavuşoğlu, eşinin hâlâ sendika üyesi olduğunu ifade ederek, sendika düşmanı olmadığını, sendikacılığı desteklediğini kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, KTOEÖS’ün tutumunun yanlış olduğunu belirtti.

Meclis’te daha sonra Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu Meclis’te, “Pahalılık Karşısında Hükümet Neden Hiçbir Şey Yapmıyor?” konulu güncel konuşma yaptı.

Konuşması sırasında muhatap bakanların ve Başbakanın Meclis’te olmasını arzu ettiğini ifade eden Özuslu, Göç, Kimlik, Hak Çalışmaları Merkezi’nin düzenlediği kamuoyu yoklamalarında Meclis, Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin en az memnun olunan kurumlar olarak sıralandığını belirtti ve bundan mesajın alınmasını istedi. Özuslu, Meclis’in itibarının böyle artmayacağını kaydetti.

Bu sırada Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ise yerinden, “Hükümet tarafını itham ediyorsunuz, muhalefet tarafı nerede?” diye sorarak, bugün Meclis’in saat 12.00’de açıldığını ve denetim gününde 7 tane muhalefet vekilinin olduğunu belirtti. Töre, “Nöbetleşerek geliyorlar, konuşuyorlar, gidiyorlar” dedi.

Özuslu ise, Meclis Başkanı’nın, divan ile birlikte bu konuda tedbir almasını önerdi.

Konuşmasına devam eden Özuslu, elindeki 175 Türk Lirasını göstererek, bu rakamın asgari ücretle geçinen bir ailenin bir günde 3 öğüne bölünmüş bir kişi için yemek parası olduğunu dile getirerek, asgari ücretin, özel sektörde ebedi ücret haline geldiğini kaydetti. Özuslu, ilerleyen günlerde bu konuda somut öneriler getireceklerini söyledi.

İnsanların alım gücünün eridikçe eridiğini ifade eden Özuslu, sosyal sigorta emeklilerinin asgari ücretin altında veya asgari ücret oranında maaş aldığını kaydetti ve bunun sürdürebilir olmadığını belirtti.

Asgari ücretin bugünkü kura göre 463 sterlin olduğunu ifade eden Özuslu, insanların feryatlarının her gün gazete sayfalarına yansıdığını kaydetti. Kamuoyu yoklamasında da vatandaşın “Utanın ve gidin” dediğini savunan Özuslu, “ortaya çıkan eserin koalisyon hükümetinin başarısı olduğunu” söyledi.

“Türk Lirası ile biz batıyoruz” diyen Sami Özuslu, ülkede denetim olmadığını, fiyatların alıp başını gittiğini ifade etti. Özuslu, özellikle et, süt, yumurta, ekmek gibi temel gıda ürünlerine sübvansiyon, teşvik uygulanması, girdi maliyetlerini aşağıya çekilmesi önerilerinde bulundu.

Emeklileri, yaşlıları koruyacak sosyal politikalar üretilmesi gerektiğini kaydeden Özuslu, “kamu kaynaklarının çar-çur edilmesinin önlenmesi gerektiğini” de söyledi.
Meclis’te son güncel konuşmayı yapan Ulusal Birlik Partisi Lefke Milletvekili Fırtına Karanfil Genel Kurul’da, “Trafik” konusunu gündeme taşıdı.

Trafik bilincinin aile içerisinde başlaması gerektiğine dikkat çeken Karanfil, trafiğin, eğitim müfredatına da alınması gerekliliğine vurgu yaptı. Trafik mühendisliğinin, trafiğin gelişmesindeki bir eksiklik olduğunu belirten Karanfil, Türkiye Cumhuriyeti’nin yollar konusundaki katkısının göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

Ülkenin trafiğini kontrol etmenin eğitimden geçtiğini ve trafik seferberliği başlatılması gerektiğini ifade eden Karanfil, aşırı sürat, alkol, dikkatsizlik, bağımlılığın kazaların nedenleri arasında olduğunu kaydetti.

Trafik kültürü ve saygınlığını kazandırmak için çocukların evde eğitilip, okuldaki eğitimlerle desteklenmesi gerektiğini ifade eden Karanfil, uyuşturucuyla ilgili testlerin ise ilerleyen dönemde yapılacağını söyledi. Karanfil, solardan faydalanarak, yolların ışıklandırılması gerektiğini de belirtti.

Karanfil’in konuşmasının ardından Genel Kurul toplantısı tamamlandı. Bir sonraki toplantı 17 Ekim Salı günü saat 10.00’da yasama öncelikli olmak üzere yasama ve denetim faaliyetleriyle birlikte yapılacak.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam