Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu toplandı… Milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor.

CTP Milletvekili Erkut Şahali “Halkın ihtiyaçları ile hükumetin öncelikleri arasında irtibat yok” başlıklı konuşma yaptı. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin KKTC’de yurttaşın alım gücünü zayıflattığını söyleyen Şahali, hükümeti bu duruma karşı gereken önlemleri almamakla suçladı.

Bu gibi konularda adım atılmazken okullarda başörtüsü takılması gündemi oluşturulduğunu ifade eden Şahali, “Hükümet toplumdan gelen reaksiyonları anlamaz gibi ateşe benzin döküyor” dedi.

Şahali, ülkedeki kumarhane sayısının artmasını öngören bu yasa değişikliği için büyük çaba harcandığını kaydederek, “Casinolar Yasası’nın neden hükümet için öncelikli hale getirildiğini birinin bize anlatması lazım” şeklinde devam etti.

Yasadaki ikinci değişiklikle kumarhanelere giren KKTC vatandaşlarının sadece 50 Euro idari para cezası ödemesinin öngörüldüğünü söyleyen Şahali, bir diğer değişikliğin de kumarhanelerin okullara olan mesafenin azaltılması hakkında olduğunu dile getirdi.

Şahali, KKTC vatandaşlarının kumarhanelere girişi konusunda zaten çaba gösterilmezken, okullara olan mesafe düştüğü zaman öğrencilerin girişinin nasıl engelleneceğini sordu.

Dün başlayan eylemlilik sürecine işaret eden Şahali, bakanları bu eylemlere katılarak, halkın şikayetlerini duymaya çağırdı. Sendikaların dün grev dahil her türlü tepkiyi vermeye hazır olduğu açıklamasını “ödenekli eylemci” olarak tanımlanmasını eleştiren Şahali, konvoy oluşturmak için benzin parası verenlerin birbiriyle dayanışma adına toplanan fonu “ödenek”, bu parayı alanları da “ödenekli eylemci” görmesinin normal olduğunu söyledi.

Şahali, grev fonunun, yaşananlara direniş göstermek ve dayanışmayı hayata geçirmek için toplandığına işaret ederek, eyleme katılanların hiçbirinin uğrayacağı finansal kaybı zaten düşünmediğini dile getirdi. Şahali, Kıbrıs Türk halkının, laikliğin Anayasa’da değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek bir ilke olması nedeniyle laik olmadığını, doğası gereği, “genetik sebeplerle” laik ve demokratik olduğunu söyledi.

Bu ülkeyi yurt bilen onbinlerce insanın kendini tehdit altında hissetmesine neden olan adımlar atıldığını belirten Şahali, bu nedenle “Halkın ihtiyaçları ile hükumetin öncelikleri arasında irtibat yok” dediğini belirtti.

Yabancı uyruklular tarafından kuyumcu açılmasına izin vermek üzere yasa değişikliği çalışması olduğunu dile getiren Şahali, bunun hem yerli yatırımcı açısından, hem de kara para aklanması açısından sıkıntılı olduğunu anlattı.

Şahali, gelinen noktada yapılması gerekenin halkın iradesine başvurmak olduğunu vurguladı.

Eleştirileri yanıtlamak üzere söz alan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Şahali’nin itirazlarının komitelerde ele alınacağını belirtti.

Toplumda sanki tüzük değiştirilerek, başörtüsü takma mecburiyeti yaratılmış gibi bir algı yaratıldığını söyleyen Çavuşoğlu, gelen nüfusla değişen toplumsal yapıya bağlı olarak, 18 yaş üstüne gösterilen anlayışın 18 yaş altına da gösterilmesi yönünde bir talep olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, okul yetkililerinin bugüne kadar bu gibi konuları çözdüğünü ancak bu yıl konunun geçmiş yıllardaki gibi çözülemediğini dile getirdi.

İlk tüzük yayınlandıktan sonra, siyasi olarak riskli olsa da, toplumda bir ayrılık oluşmaması için geri çektiklerini dile getiren Çavuşoğlu yaptıkları diyalog girişimlerinin yanıtsız kaldığını söyledi. Sendikacıları eleştiren Çavuşoğlu, “Teknik kurula ya da uzlaşı komitesine katkı konulabilirdi, benim davetime yanıt verilebilirdi ama yapılmadı” dedi.

“Zorlama bir şekilde bir gündem oluşturuldu” diyen Çavuşoğlu, kendi gibi düşünmeyene saygı göstermeyen bir anlayışla sadece hükümetin suçlanmasını doğru bulmadığını söyledi. Çavuşoğlu, ilk adımda olmadıysa bile devamında uzlaşıya varmak için bir çok fırsat olduğunu ancak bu fırsatların kullanılmadığını dile getirdi.

“Eğer sendikalar hazırsa biz diyalog kurmaya hazırız” diyen Çavuşoğlu, “Arkadaşlarımız maalesef kendilerine emanet edilen eğitimi bir kalkan gibi kullanıyor. Toplumsal infial yaratmak için bir çaba var ve bu çaba toplumu ileriye taşımaz” dedi.

KTOEÖS’ün kendilerine sunulan eli hep ittiğini, diyalog çağrılarını yanıtsız bıraktığını belirten Çavuşoğlu, fikir ve çözüm odaklı bir tek cümle kullanmadıklarını belirtti.

Ödenekli eylemci ifadesinin dayanışma fonundan kaynaklandığını kaydeden Çavuşoğlu “Bu tanımı kendileri yarattı. Eylemlerden kaynaklanan kayıpların fon tarafından karşılanması için bu fon oluşturuldu” dedi.

“Sendikalar, o mikrofon uzatılan kişilerin değil, öğretmenlerindir” diyen Çavuşoğlu, sendika temsilcilerinin söylemlerinin tüm öğretmenlere mal edilmesinin doğru olmadığını kaydetti.

Sendika temsilcilerinin diyalog yolu araması gerekirken, bu diyalog yollarının kendileri tarafından tıkandığını kaydeden Çavuşoğlu, “Fikir üretmek yerine, hakaret üretiyorlar” dedi.

Tüzük düzenlemesi olmasa da bu öğrencilerin başörtüsüyle okula gitme hakları olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, yapılan şeyin, konu hakkında düzenleme getirmek olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk toplumunun ayrıştırılmaması, eğitimin kesintiye uğramaması ve öğretmenlerin enerjilerini eğitme ayırmaları için sendika sözcülerinin taviz vermeyiz, tartışmayız fikir üretmeyiz yaklaşımından uzaklaşması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devaö etti:

“Doğrudur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının Atatürkçülük ve laikliği yasalarda yazdığı için değil, doğuştan itibaren kazandıkları bir özelliktir. Yani yasada yazsa da, yazmasa da bu toplumda laiklikten uzaklaşan bir yaşam biçimi, Atatürkçü düşünceden uzaklaşan bir yaşam biçimi mümkün değildir. Kaldı ki insanların başını örtmesi Atatürkçü düşünceyi tepe-taklak etmez, laikliği de elden götürmez. Bu çerçevede uluslararası uygulamalara, yasalarımıza ve Anayasamıza bakarak, haklı olduklarını iddia ettikleri bir durum olursa ortaya koyduğumuz iddiaları masa etrafında çürütebilirler. Ama sokakta sen mi daha fazla hakaret edeceksin, sen mi daha fazla insan toplayacaksın yarışına biz girmeyiz.”

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Siz, mevzuatın size emrettiği danışma kurulu toplantısı yapmaksızın bu tüzüğü resimde yayınladınız ve ipler orada koptu. Siz onun yerine neyi tercih ettiniz? Emrivakiyi tercih ettiniz” diye konuştu.

Tüzüğü çekmeden diyalog çağrısı yapmayı samimi ve gerçekçi bulmadığını belirten Şahali, sendika temsilcilerinin, üyelerin oylarıyla seçildiğini de vurguladı. “Sendika üyelerini tahrik ederseniz, o dayanışma fonlarının ne işe yaradığını göreceksiniz” diyen Şahali, fonun dayanışma amaçlı olduğunu belirtti.

“Siz, demokratik teamülü de, mevzuatın emirlerini de hiçe saydınız. Kur’an’ın emirleri doğrultusunda bir adım attınız” diyen Şahali, Anayasa’nın, bakanların dinle irtibatını yasakladığını ifade etti.

CTP Milletvekili Filiz Besim “Sağlıkta planlama ve yatak sayımız” başlıklı konuşma yaptı. Son dönemde ülkede yapılan anketlerde sağlığın ilk üç sorun arasında bulunduğunun ifade edildiğini anlatan Besim, öte yandan sağlıkla ilgili yaptıkları konuşmalar sırasında sağlık bakanının Meclis’te mevcut olmadığını kaydetti.

Sağlığı planlarken en önemli kriterlerden birinin nüfus olduğunu anlatan Besim, ülkenin son yıllarda ciddi nüfus aldığını ve nüfus sayısının bilinmediğini anlattı.

Buna rağmen hükümetin nüfusla ilgili hiçbir düzenlemesi olmadığını dile getiren Besim, sağlığın ancak bilimsel verilere dayanarak, planlanabileceğini dile getirdi.

Besim, sadece nüfus değil, yaş gruplarının da bilinmesinin planlamada önemli olduğunu ancak bunların hiçbiriyle ilgili bir hesaplama, planlama ya da vizyon olmadığını söyledi.

Filiz Besim, yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi lansmanına değinerek, bu etkinliğin KKTC Sağlık bakanı ya da bakanlık yetkilileri tarafından değil yurt dışından gelen kişiler tarafından yapılmasını eleştirdi.

Hastanenin yapılmasının çok hayati olduğunu ancak bu hastaneyi doğru planlamak gerektiğini dile getiren Besim, hastane yatak sayısının yetersiz olduğunu kaydetti.

Devlet yetkililerinin Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin de tadil edileceğini ve bu şekilde toplam 776 yatak sayısına erişileceğini söylediğine işaret eden Besim, bu rakamın da yetersiz olduğunu dile getirdi.

Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin depreme dayanıklılığıyla ilgili testlerin hala yapılmadığına işaret eden Besim, bu testler yokken hastane tadil edilecek demenin doğru olmadığını kaydederek, konu hakkında bilgi istedi.

Yoğun bakım yatak sayısının 110 olarak belirlenmesinin olumlu olduğunu ifade eden Besim, işleyişin nasıl olacağıyla ilgili bilgi talep etti.

Yatak sayısının, 10 yıl sonra nüfusun 700 bin olacağı öngörüsü üzerine belirlendiğini anlatan Besim, “Şu anda bile nüfusun 1 milyon olduğu tahmin edilirken, 10 yıl sonra nasıl 700 bin öngörüsü yapıldı” diye sordu.

Her 10 bin kişinin 42 yatağa ihtiyaç olduğunu belirten Besim, 700 bin kişilik nüfus için bile 2 bin 900 yatak hedeflenmesi gerektiğini kaydederek, yapılanın çok öngörüsüz olduğunu savundu. Bezim, Lefkoşa dışındaki bölgelerde de, özellikle Güzelyurt’ta donanımlı devlet hastaneleri oluşturulması için planlama yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Özele çok fazla sevk verildiğini, bunun bütçedeki rakamlardan da görülebileceğini dile getiren Besim, hastane ve cihazlara ayrılabilecek bütçenin özel hastanelere aktarıldığını söyledi. Yapılan sevklerin denetimsiz olduğuna işaret eden Besim, ölen hastaların kayıtlarının özel hastanede yoğun bakımda gibi göründüğü örnekler olduğunu kaydetti.

“Sağlık Bakanlığı kaos durumundadır” diyen Besim, iyi bir sağlık planlamasının sadece tesis kurarak olmayacağını söyledi.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de eleştirileri yanıtladığı konuşmasına, CTP Milletvekili Filiz Besim’e “Döneminde ne yaptığını söyleyeceksin, ben de ne yaptığımı söyleyeceğim” diyerek başladı. CTP Meclis Grubu’na da eleştiride bulunan Dinçyürek, “15-16 gündem maddesi sunup, 5-6 vekille Meclis’e geliyorsunuz” dedi.

Sağlık konusunda neler planladıklarının ortada olduğunu ve defalarca anlattıklarını belirten Dinçyürek “Adanın her tarafında yatak kapasitelerini de, hastane sayılarını da artırıyoruz. Temel sağlığa da yatırım yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Dinçyürek, “Filiz Hanım’ın döneminde temel sağlıkta hizmet veren hekimlerin neredeyse iki katı hekimle çalışıyoruz. Kapalı olan sağlık ocaklarını da açtık. Yenilerini yapıyo,r yapmaya da devam ediyoruz. Dikmen’e yeni bir sağlık merkezi yapacağız. Gönyeli’ye yeni bir sağlık merkezi yapacağız. Değirmenlik ve Maraş’ta sağlık merkezleri açılacak. Güzelyurt Hastanesi bitiyor” diye konuştu.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde, Bülent Ecevit de dahil edilirse, renovasyondan sonra 513 yatak kapasitesi olacağını kaydeden Dinçyürek, “10 milyonlarca Euroluk yeni tıbbi cihaz ve donanımla sağlığı geliştiriyoruz” dedi.

“Biz önümüzde ne varsa yapılmayan, onları yapıyoruz” diyen Dinçyürek, otomasyonu da son noktaya getirdiklerini dile getirdi.

Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde ortak projeler yürüterek ülkeye hizmet ettiğini ve bununla da gurur duyduğunu anlatan Dinçyürek, “Bir aksilik olmazsa ben yarın akşam Ankara’ya gideceğim. Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanıyla kuvvetle muhtemel yeni bir protokol imzalarız. Bu ülkeye hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.

320 eksik yatak oluşuna yoğunlaşmanın toplum önünde algı operasyonu yapılması anlamına geldiğini söyleyen Dinçyürek, “Adı üzerinde, birinci etap hastanesi. Bu hastaneler çok geniş bir alanda modüler olarak planlandı” dedi.

Dinçyürek’in konuşması sırasında CTP vekilleri ve bakan arasında hastane lansmanında KKTC yetkililerin konuşma yapmaması hakkında sözlü atışmalar yaşandı.
CTP Milletvekili Filiz Besim, yeniden söz alarak, “Bizim dönemin üzerinden tam beş sene geçti” diyerek, 5 senede Girne Hastanesi’nin bitirilemediği eleştirisinde bulundu. Besim, sağlıktaki çöküşün son dönemde yapılan anketlere yansıdığını savundu.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Fiber optik altyapısıyla ilgili süreçte neler yaşanıyor” başlıklı konuşma yaptı. Şahiner konuşmasına, “Tabii ki Maliye çok zor günlerden geçiyor, maliye öyle zor günlerden geçiyor ki yabancı yatırımcının bu ülkeye açacağı döviz bürolarına kaldı…” diye konuştu.

Fiber optik konusunda eğer bir ihale açılacaksa, yerli yatırımcının nasıl korunacağının ele alınması gerektiğini kaydeden Şahiner, önceki dönemlerde yapılan yanlış uygulamalara değindi.

Fiber optik konusunda yaşanan süreci anlatan Şahiner, altyapıyı bir şirket kuracak ve devlete devredecek gibi bir durum olmadığına işaret etti. Bu altyapının kurulumu için ihaleye gidilmesi gerektiğini kaydeden Şahiner, 30 milyon dolarlık bir yatırım öngörüldüğünü belirtti. İlk başta 150 bin haneye dağıtım yapılmasının öngörüldüğünü dile getiren Şahiner, bunun da yıllık 200 dolar gibi bir ücrete tekabül ettiğini belirtti. Şahiner, kendi kendini çok kısa sürede karşılayacak bir rakamdan bahsedildiğini dile getirdi.

Uydudan geniş bantlı internetin cüzi rakamlara satılmasıyla 10 yıl sonra belki de fiber optik altyapıya bile ihtiyaç kalmayabileceğini söyleyen Şahiner, şu anda sürecin nasıl ilerlediği konusunda bilgi istedi.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Şahiner’in bahsettiği konuların kendi gündemlerinde de olduğunu ifade ederek, ülkede şu an kullanılan bakır altyapının çıkarılması ve bundan gelir elde edilmesiyle, fiber optik projesi arasında bir bağlantı olmadığını söyledi. Berova, fiber optik hattın bakır kablonun geçiş güzergahında olmaması için çalışma yaptıklarını belirtti.

Bakır kabloların çıkarılmasının gelir getirebileceğini ancak hizmetlerin aksamaması için önce fiber optik ağın tamamlanması gerektiğine işaret eden Berova, fiber optik ağının 4 yıllık kalkınma planında da yer aldığını anımsattı. Berova, “İleride, teknoloji değiştiği zaman bu alanda bir tehdit unsuru oluşur mu? Bu soru işaretidir” dedi.

Fiber optik çalışmaları için oluşturulan konsorsiyumla çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Berova, konuyla ilgili her boyutu analiz ettiklerini dile getirdi. Berova, firmaların serbest rekabetine dayanan bir sistem kurmayı öngördüklerini anlattı.

Özdemir Berova böyle önemli bir yatırıma geçilmeden planlama yapılmasının çok önemli olduğunu vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

KKTC’de devlet okullarında 2025-2026 eğitim-öğretim yılı pazartesi günü başlıyor. İlköğretimde yaklaşık 28 bin, ortaöğretimde yaklaşık 25 bin ve mesleki teknik öğretimde yaklaşık 4 bin olmak üzere yaklaşık 58 bin öğrenci ders ziliyle birlikte yeni döneme başlayacak.

Yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eğitimin fiziki altyapısından ders kitaplarına kadar her ayrıntının tamamlandığını vurguladı.

Çavuşoğlu, görevde oldukları dönemde 29 okulun eğitime kazandırıldığını, 7 yeni okul için çalışmaların planlandığını, 29 okulda ise güçlendirme sürecinin tamamlandığını belirterek, “1 milyar 792 milyon TL’lik yatırımla eğitimde büyük bir dönüşüm başlattık” dedi.

73 farklı alanda 427 bin ders kitabının bakanlık imkanlarıyla basıldığını, kırtasiye ve sarf malzemelerinin tüm okullara ulaştırıldığını ifade eden Çavuşoğlu “Yeni eğitim yılı başladığında hiçbir okulda öğretmen ya da malzeme eksiği olmayacak” diye konuştu.

Tam gün eğitim uygulamasının bu yıl da süreceğini kaydeden Çavuşoğlu, güçlendirme çalışmalarının tamamlanmasıyla bu uygulamanın daha da yaygınlaştırılacağını söyledi.

Geçen yıl ihtiyaçlı öğrencilere 40 milyon TL’lik beslenme desteği sağlandığını da belirten Çavuşoğlu, bu yıl rakamı iki katına çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.

Yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yeni bir döneme başlamanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, tüm öğrencilere, öğretmenlere ve eğitim camiasına başarılar diledi.

Ortaya koydukları vizyon ve kararlılıkla okulların fiziki ve teknolojik altyapılarının güçlendirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirten Çavuşoğlu, “Eğitimde attığımız her adım, çocuklarımızın daha güvenli, daha modern ve daha donanımlı bir ortamda yetişmesi içindir. Hedefimiz, KKTC’nin geleceğini emanet edeceğimiz nesillere en iyi koşulları sunmaktır” diye konuştu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar’ın kazanması demek KKTC’nin kazanması demektir – Bi Manşet

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa İlçesi tarafından düzenlenen “Gazimağusa Buluşması”na Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte katıldı.

“VERİLEN GÖREVİ BÜYÜK SORUMLULUKLA ÜSTLENDİK”

Toplantıda konuşan Başbakan Üstel, ” 3,5 yıl önce hükümete geldiğimizde bize verilen görevi büyük bir sorumlulukla üstlendik. Hepiniz hatırlarsınız; uzun yıllar bu ülkede kalıcı hükümetler kurulamadı, siyasi istikrar sağlanamadı. Siyasi istikrar olmayınca ekonomik istikrar da olmadı. Ama biz tek vücut olduk, birlik olduk ve dedik ki: Ne olursa olsun, biz halkımızın ve ülkemizin rahatlığı, huzuru ve refahı için bu göreve devam edeceğiz” dedi.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜLKEDE GERÇEKLEŞEN BİRÇOK PROJEDE İMZASI VAR”

Ulusal Birlik Partisi’nin geçmişte de aynı anlayışla halka hizmet ettiğini belirten Üstel, “İrsen Küçük Hükümeti dönemini hatırlayın; bugün tamamlanan birçok projenin temeli o dönemde atılmıştır. O dönemin Maliye Bakanı bugünün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dı. Cumhurbaşkanımızın ülkede gerçekleşen büyük projelerde imzası vardır” dedi.

“UBP HİZMET ÜRETMEYE DEVAM ETTİ”

UBP’nin 2013 yılından sonra da aynı anlayışla hizmet üretmeye devam ettiğini vurgulayan Üstel, “Hangi projeye bakarsanız bakın, altında UBP’nin imzası vardır” diye konuştu.

“ÜLKEDE İLK ÜNİVERSİTENİN TEMELİ UBP ONURSAL BAŞKANI DR. DERVİŞ EROĞLU DÖNEMİNDE ATILDI”

Başbakan Üstel, “Mağusa’da ilk üniversitenin temeli, UBP Onursal Başkanı Dr. Derviş Eroğlu döneminde atıldı. Bugün DAÜ, ülkemizin göz bebeği olmuştur. Yıpratmaya çalışanlar olsa da DAÜ, bu ülkenin aynasıdır ve yaşadığı mali zorluklardan çıkarılmıştır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, 27 yıl önce ilk Sosyal Konut Projesi de Onursal Başkanımız Dr. Derviş Eroğlu döneminde hayata geçmiştir” ifadelerini kullandı.

GAZİMAĞUSA’LI GENÇLERE MÜJDE

27 yıl sonra sosyal konut projelerini yeniden başlattıklarını hatırlatan Üstel, “Gazimağusalı gençlerimize buradan müjde veriyorum: Mağusa’da sosyal konut projesinin yeri belirlendi, tüm çalışmalar tamamlandı. Yakında temelini atacak ve lansmanını yapacağız” dedi.

“BİZ İCRAATIMIZA BAKARIZ”

Gazimağusa’ya yapılan icraatları da aktaran Üstel, “Maraş bölgesinde artan nüfus nedeniyle yeni bir sağlık merkezi açtık. Gazimağusa Limanı ülkemizin en önemli limanıdır. Yıllarca susuz bırakılan bu limanı, Türkiye’den gelen suyla buluşturduk. Bugün Gazimağusa Limanı artık suya kavuşmuştur. Ayrıca Maraş bölgesinde altyapı tamamen yenilendi. Biz şunu söylüyoruz: Kim ne derse desin, biz icraatımıza bakarız. Durmak yok, hizmete devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“19 EKİM BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR”

Konuşmasının sonunda yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Üstel, “Önümüzde bir sınav var. Bu sınav; vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkma sınavıdır. 19 Ekim bir hesaplaşma günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Kıbrıs Türkü tarih boyunca birlik ve beraberlik örneği göstermiştir. Ülkede istikrar istiyorsak, hepimiz taşın altına elimizi koyacağız. Ersin Tatar’ın beş yılda bir şey yapmadığını söyleyenler, görmek istemiyor. Halkımız gerçekleri biliyor. Bizim kaybedecek zamanımız yok, hepimiz seçime odaklanacağız. Bu seçim, ülkemize sahip çıkma seçimidir. 19 Ekim’de Ersin Tatar’ın kazanması, KKTC’nin kazanmasıdır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Güneşköy, Türkmenköy ve Beyarmudu’nda elektrik kesintisi – Bi Manşet

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek), bakım ve yenileme çalışmaları kapsamında bazı bölgelerde elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu.

Orta gerilim elektrik şebekesinde gerçekleştirilecek re-closer kurulum çalışması nedeniyle bugün saat 09.30-12.30 arasında Güneşköy su motorları ile Eroza Tatil Köyü’ne elektrik verilemeyecek.

Öte yandan Kıb-Tek, yapılacak çalışmalar kapsamında da Türkmenköy ve Beyarmudu’nun bazı bölgelerinde elektrik kesintisi olacağını bildirdi. Otocloser değişim çalışması ve özel parselasyona akım temin projesi nedeniyle uygulanacak kesinti saat 10.00 – 12.00 arasında gerçekleşecek ve Türkmenköy ile Beyarmudu fider kapsama alanını etkileyecek.

Kıb-Tek açıklamasında, kesintiler sırasında yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi için vatandaşların gerekli tedbirleri alması gerektiği vurgulandı.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam